Connect with us

Dünya

Dev Yatırımlar | Türk otomotiv sektöründe tarihi imza

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ford Otosan Gelecek Vizyon Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, yeni kurulacak tesiste dizel ve benzinli araçların yanı sıra elektrikli araçlar ile batarya üretiminin de yapılacağını belirterek, “Bu şekilde 130 bin adetlik bir batarya kapasitesi ülkemize kazandırılacak. Yatırım sayesinde geleceğin otomotiv sanayisinde, elektrikli ve bağlantılı ticari araçların da en büyük üretim merkezi Türkiye olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Ford Otosan Gelecek Vizyon Toplantısı’na katıldı.

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ford Otosan ile Ford Avrupa arasında yapılacak satın alma sözleşmesinin imza törenine şahitlik edeceklerini belirterek, böylece Türkiye’yi küresel rekabette ileriye taşıma, teknoloji ve üretim üssüne dönüştürme yolunda önemli bir adım daha atılacağını kaydetti.

“ÜRETİM YAPAN, İSTİHDAM SAĞLAYAN TÜM YATIRIMCILARA SAHİP ÇIKIYORUZ”

Ford Otosan’ın, 2020 Aralık ayında 2 Milyar Avroluk yatırım planını kamuoyu ile paylaştığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu stratejik yatırım planını “Proje Bazlı Devlet Yardımı” kapsamına alarak, her türlü desteği verdiklerini söyledi.

“Bu topraklarda üretim yapan, istihdam sağlayan, ülkemizin gücüne ve potansiyeline inanan tüm yatırımcılara sahip çıkmaya devam ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü imza töreni, devletimizin yatırımlarla ilgili kuşatıcı ve destekleyici tavrının en güzel örneğidir. Ford Otosan hâlihazırda Türkiye’deki otomotiv üretiminin ve ihracatının yüzde 25’ini gerçekleştirerek, 12 bin 500 insanımıza istihdam sağlıyor. Yüzde 70’i bulan yerlilik oranı, yüzde 90’a varan ihracat oranı ile firmamız, ülkemizin kalkınmasında çok kritik rol oynuyor. Türkiye otomotiv sanayinin, elektrikli ve bağlantılı araçlarla dönüşmesini sağlayacak bu yatırımla Ford Otosan; Araştırma-Geliştirme, ihracat, üretim ve katma değer etkisi 10 yıla yayılacak büyük bir vizyon ortaya koymaktadır. Proje tamamlandığında Ford Otosan’ın 440 bin olan üretim kapasitesi 650 bine yükselecek; Kocaeli’de üretilip Avrupa’ya ihraç edilen ticari araçlarda Türkiye’nin liderliği daha da perçinlenecektir. Projenin devreye alınmasıyla Ford dışında Volkswagen firması için de 1 tonluk ticari araç üretimi gerçekleştirilecek.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurulacak tesiste dizel ve benzinli araçların yanı sıra elektrikli araçlar ile batarya üretiminin de yapılacağı bilgisini paylaşarak, “Bu şekilde 130 bin adetlik bir batarya kapasitesi ülkemize kazandırılacak. Yatırım sayesinde geleceğin otomotiv sanayisinde; elektrikli ve bağlantılı ticari araçların da en büyük üretim merkezi Türkiye olacaktır” dedi. Yatırımla bölgede ilave 3 bin kişilik doğrudan istihdam oluşacağını, Ford Otosan’ın toplam istihdam sayısının 15 bini aşacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yatırımın, yan sanayiye ciddi katkılar yapmasını, burada ilave 15 bin kişilik dolaylı istihdam gerçekleştirmesini beliyoruz. Ford Otosan, yeni yatırımlarıyla ihracatını yıllık 5,9 milyar dolardan 13 milyar dolara çıkartacak” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ford Avrupa Başkanı Stuart Rowley’in kurulacak tesiste üretilecek araçları Avrupa pazarında satmak üzere alım taahhüdü verdiğine dikkati çekerek, sahip olduğu ihracat kapasitesi ile bu yatırımın, cari dengede çok ciddi katkı sağlayacağını kaydetti.

Yatırımın aynı zamanda Türk mühendislerine elektrikli araçlar ve batarya konusunda tasarım, geliştirme ve yazılım gibi alanlarda ciddi kabiliyetler de kazandıracağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Otomotiv sektörünün geleceğine Türkiye’de yatırım yapan Ford Otosan’ı yürekten tebrik ediyorum” ifadesini kullandı.

“HERKES İÇİN CAZİP BİR YATIRIM İKLİMİ OLUŞTURDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yatırım yapan yerli ve uluslararası şirketlere her gün yenilerinin eklenmesinin gerisinde, son 18 yılda uygulanan girişimci dostu politikalar bulunduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Hayata geçirdiğimiz reformlarla, yatırımcılar arasındaki yerli yabancı ayrımını ortadan kaldırarak, herkes için cazip bir yatırım iklimi oluşturduk. Özel sektörü kalkınma çabalarımızın lokomotifi hâline getirmek için firmalarımıza gereken her türlü teşviki sağladık. Yurt dışı seyahatlerimizde düzenlediğimiz iş forumlarında girişimcilerimizi buluşturarak, yeni ortaklıkların, iş birliklerinin kurulmasına vesile olduk. Hiçbir ayrım yapmadan, sınırlarımız içinde ve dışında firmalarımızın meseleleriyle bizzat ilgilendik, sorunlarının çözülmesi için çaba harcadık. Hamdolsun bu emeklerimizin meyvesini de savunma sanayinden ihracata, müteahhitlik hizmetlerinden turizme kadar her alanda fazlasıyla topladık. Çok değil, daha 10-15 yıl öncesine kadar son derece sınırlı ticaretimizin olduğu ülkelerde, hamdolsun bugün ‘Türk Malı’ ürünler kullanıyor. Savunma sanayii ürünlerimize yönelik rağbet giderek artıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatın miktarı, kalitesi ve ihraç edilen ülke sayısının günden güne yükseldiğini anlatarak, “Ülkemiz; güçlü sanayi alt yapısı, teknolojik yetkinlikleri, nitelikli iş gücü, tedarik zincirlerindeki avantajlı konumu ve kapsamlı teşvik sistemiyle dünyanın her yerinden yatırımları cezbediyor” dedi.

Geçen 18 yılda 79 binin üzerinde yatırım projesi için teşvik belgesi düzenlendiğini, bu belgelerden 136 tanesinin, motorlu kara taşıtları imalatı sektöründe faaliyet gösteren yerli ve uluslararası firmalarla ilgili olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kovid-19 salgınında birçok ülke ekonomik bakımdan daralma yaşarken, Türk ekonomisi toparlama sürecini başarıyla yürütüyor. Ülkemiz aleyhine yapılan onca propagandaya rağmen, 2020 yılını yüzde 1,8’lik bir büyüme oranıyla kapattık. Bu oranla, Çin’in ardından G-20 içerisinde en yüksek büyümeyi kaydeden ülke olduk” diye konuştu.

“TÜRKİYE, YENİDEN ŞEKİLLENECEK KÜRESEL SİSTEMDE HAK ETTİĞİ YERİ MUHAKKAK ALACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki bu başarının kahramanlarının en başında imalat sanayisinin geldiğine vurgu yaparak, şu bilgileri paylaştı: “İmalat sektörümüz geçen yılın dördüncü çeyreğinde kaydettiği yüzde 10,5’lik büyüme ile Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya en çok katkı sağlayan sektör oldu. Yine bu dönemde G-20’de sanayi üretimi en çok artan devletlerarasında yer aldık. Sanayi sektörümüz, salgın şartlarında 337 bin ilave istihdam oluşturarak, başarısını daha da perçinledi. Bu süreçte otomotiv sektörümüz de 25 milyar doların üzerinde ihracat yaparak, dış ticaretimizdeki lider konumunu sürdürdü. Geçen yıl 5 kıtada 180 ülkeye 900 binin üzerinde taşıtın ihracatını yaptık. Salgının sebep olduğu sıkıntılara rağmen 2020’de yakaladığımız bu ivme 2021 senesine güçlü bir başlangıç yapmamızı sağladı. Ocak 2021 döneminde sanayi üretim endeksimiz yıllık bazda yüzde 11,9; aylık bazda ise yüzde bir arttı. Benzer şekilde ihracatımız da aynı dönemde, yıllık bazda yüzde 2,3; aylık bazda yüzde 1,6 yükseldi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 senesini salgınla mücadelenin zafere taşındığı ve orta vadede nitelikli büyüme dönemine girilecek bir yıl olarak değerlendirdiklerinin altını çizerek, “Coğrafi konumu, güçlü altyapısı, şoklara karşı kazandığı dirençle Türkiye’nin, Kovid-19 sonrası yeniden şekillenecek küresel sistemde hak ettiği yeri muhakkak alacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Teknolojide yaşanan hızlı değişimle birlikte rekabet ortamının da yeniden şekillendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapay zekâ, makine öğrenmesi, büyük veri, nanoteknoloji, biyoteknoloji, robotik gibi alanlarda kaydedilen ilerlemelerin; üretimi, tüketimi, sosyal dokuyu ve politikaları süratle dönüştürdüğünü anlattı.

Yakın bir gelecekte akıllı otonom araç teknolojilerinin yaygın şekilde kullanılmaya başlanacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu değişim sürecinin Türkiye için pek çok fırsatı ve tehdidi birlikte barındırdığına dikkati çekti.

“ELEKTRİKLİ, BAĞLANTILI VE OTONOM TİCARİ ARAÇ ÜRETİMİNDE DÜNYADA İLK BEŞTE OLMAYI HEDEFLİYORUZ”

“Geleneksel motorlu araç teknolojilerinin baskın olduğu dönemlerde yeni bir marka ile sektöre girmek zor iken, artık şartlar eşitlenmiş durumdadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durum, mevcut otomotiv üreticilerini de geleceğin teknolojilerini içeren yeni yatırımlara zorlamaktadır. Ford Otosan’ın Kocaeli’ndeki yatırımı, işte bu dönüşümün en güzel örneklerinden birini teşkil ediyor. Biz de bir taraftan bu yatırımları teşvik ederken, diğer taraftan da yerli markamızı geliştirerek, ülkemizde rekabetçi bir iklim oluşturmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Otomobili projesinin de tüm hızıyla devam ettiğine işaret ederek, ilk seri üretim araçları 2022 yılı sonunda banttan indirmeyi arzu ettiklerini söyledi.

Elektrikli, bağlantılı ve otonom ticari araç üretiminde gelecek 10 yılda Avrupa’da lider, dünyada ise ilk beşte olmayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, batarya modül, paket ve hücre yatırımlarına da ayrıca ağırlık verdiklerini, Türkiye’yi dünyanın önemli batarya üretim merkezlerinden biri yapmakta kararlı olduklarını kaydetti.

Yatırımların yanı sıra bilim insanlarının Türkiye’deki faaliyetlerine de çok büyük önem verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile tersine beyin göçünü destekliyoruz. Buradan bir kez daha yerli veya yabancı bilim insanlarını, araştırmalarına Türkiye’de devam etmeye, açtığımız çağrılara başvurmaya, ülkemizin sunduğu fırsatlardan istifade etmeye davet ediyorum” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ford Otosan’ı aldığı bu stratejik yatırım kararı dolayısıyla tekrar tebrik ederek, Türkiye’yi küresel rekabette bir üst lige taşıyacak yatırımın hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç ve Ford Avrupa Başkanı Stuart Rowley satın alma protokolüne imza attılar.

Dünya

Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Türkiye’ye hoş geldiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.

TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:

” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması

  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”

Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.

HABER BURADA

Dünya

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86. yıl dönümü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.

Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,

Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.

Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.

Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.

Ruhun şad olsun!”

Genç Gazeteciler Ankara

HABER BURADA

Dünya

“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”

Genç Gazeteciler Macaristan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.

Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.

“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”

“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”

“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”

Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.

Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”

“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.

Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.

“DAHA DERİN İŞ BİRLİĞİ TESİS ETMEMİZİN ÖNÜNDEKİ SİYASİ ENGELLERİN ARTIK GERİDE BIRAKILMASI GEREKİYOR”

“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”

“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.

Genç Gazeteciler Macaristan

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge