Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin dört bir köşesinden yeni yatırım haberlerinin peş peşe geldiğini belirterek, “Otomotiv sektörünün lider üreticilerinden olan Ford Otosan, ‘Gelecek Nesil Ticari Araç ve Batarya Üretimi’ne ilişkin Başiskele’de yeni yatırım kararı aldı. Yaklaşık 2 milyar avro tutarındaki bu yatırım ülkemiz ekonomisine çok önemli bir ilave katma değer sağlayacak. Araç üretim kapasitesini yıllık 210 bin adet artıracak, 3 bin kişiye doğrudan istihdam oluşturacak. Tedarik zincirleri vasıtasıyla 10 binden fazla ilave istihdama da katkı sağlayacak.” dedi.
Bakan Varank, Kocaeli’de 71’i Ford Otosan tarafından hibe edilen, 3’ü belediye kaynaklarıyla alınan “Başiskele Belediyesi 74 Hizmet Aracı Teslim Töreni”ne katıldı. Türkiye sanayisinin kalbinin Kocaeli’de attığını söyleyen Bakan Varank, şunları kaydetti:
CAZİP KILIYOR: Sadece Kocaeli değil Türkiye’nin her yanında üretim ve yatırım gündemi yoğun şekilde devam ediyor. Türkiye, üreterek büyümenin tadını aldı. Bu yüzden ülkemizin dört bir köşesinden yeni yatırım haberleri peş peşe geliyor. Güçlü sanayi alt yapımız, çalışkan iş gücümüz, tedarik zincirlerindeki avantajlı konumumuz dünyanın her yanından yatırımcılar için Türkiye’yi cazip kılıyor. Ford Otosan, bulunduğu şehre daha fazla katkı sağlama şuuruyla Başiskele Belediye’mize 71 hizmet aracı hibe ediyor. Ancak bu sosyal sorumluluk projesi çok daha büyük bir anlamı ihtiva ediyor. Bu bağış Ford Otosan’ın ülkemizde yapacağı yeni yatırımın ilk kazanımlarından biri.
YENİ YATIRIM KARARI: Otomotiv sektörünün lider üreticilerinden olan Ford Otosan, “Gelecek Nesil Ticari Araç ve Batarya Üretimi”ne ilişkin Başiskele’de yeni yatırım kararı aldı. Yaklaşık 2 milyar avro tutarındaki bu yatırım ülkemiz ekonomisine çok önemli bir ilave katma değer sağlayacak. Araç üretim kapasitesini yıllık 210 bin adet artıracak, 3 bin kişiye doğrudan istihdam oluşturacak. Tabi tedarik zincirleri vasıtasıyla on binden fazla ilave istihdama da katkı sağlayacak.
ELEKTRİKLİ ARAÇ ÜRETİMİ: Yeni kurulacak tesiste sadece konvansiyonel araç üretimi yapılmayacak. Dünyadaki trendlere uygun olarak tam elektrikli araçlar ve bunların bataryaları da burada üretilecek. Yani bu yatırım, ülkemizin elektrikli araç üretiminde önemli bir merkez olmasına da katkı sağlayacak.
TÜRKİYE’YE GÜVEN: Ford Otosan’ın yatırımını da geçtiğimiz aralık ayında yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile proje bazlı teşvik kapsamında destekliyoruz. Bu yatırım kararını ben her şeyden önce Türkiye’ye olan güvenin bir nişanesi olarak görüyorum. Türkiye çok güçlü bir otomotiv üreticisi konumunda. Otomotiv sektörü 2020 yılında yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen, 25 milyar doların üzerinde bir rakamla yine ihracatımızda öncü oldu.
YÜZDE 70’E YAKIN YERLİLİK: Otomotiv sektöründe yapılan yatırımlar sanayinin diğer alanları için de gelişim ve ilerleme fırsatları sunuyor. Tedarikçileri besliyor, büyütüyor, yeni oyuncuları ekosisteme kazandırıyor. Türkiye’nin otomotiv sektöründeki gücünün, dünyanın her yanından yatırımcılar için bir fırsat kapısı olduğunun ben tekrar altını çizmek istiyorum. Yüzde 70’e yakın yerlilik, yüzde 90’a varan ihracat oranı ile Ford Otosan firmamızın gerçekleştireceği bu yatırım inşallah ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sunacak.
İDDİALI HEDEFLER KOYDUK: Türkiye’nin Otomobili ile bağlantılı olarak inşa etmekte olduğumuz yeni nesil mobil araçlar ekosistemine değinmeden geçmek olmaz. Sektörle sıkı iş birliği içinde hazırladığımız, yakında yayınlayacağımız “Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası”nda kendimize somut ve iddialı hedefler koyduk.
İLK 5’TE: Tüm modlarda üretilen araçlarda; yani otomobilden lokomotife, ticari araçlardan gemilere yerlilik oranlarını yüzde 75’e çıkaracağız. 2030 yılında; elektrikli, bağlantılı ve otonom hafif ve ağır ticari araç üretiminde Avrupa’da lider ve dünyada ilk 5’te olmayı hedefliyoruz.
BATARYA ÜRETİMİ: Batarya modül, paketleme ve hücre yatırımlarıyla, ülkemizi batarya üretim merkezlerinden biri yapmak istiyoruz. Alt teknolojilerin geliştirilmesi de üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir başka husus. Bu manada; elektrik-elektronik sektöründe üretim yapan yetkin şirketlerimizin, otomotiv sektörüne üretim yapmasını destekleyeceğiz.
FIRSAT PENCERESİ: Elektrik motoru, inverter, yerleşik şarj cihazları, termal yönetimi ve kompresör gibi kritik bileşenlerde üretim yapan bir ekosistemi oluşturmanın peşindeyiz. Sektörün geleceğini; yazılım ve yapay zeka teknolojileri belirleyecek. Türkiye bu fırsat penceresinden en iyi şekilde faydalanabilecek entelektüel sermayeye sahip. Siber güvenlik, sürüş güvenliği ve sürücü davranışlarının modellenmesi yazılımları başta olmak üzere, bağlantılı ve otonom araç yazılımları geliştirip, bunların ihracatını yapan ilk 10 ülke arasına girmek istiyoruz. Yakın zamanda yol haritamızı kamuoyuyla paylaşacağız.
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli’nin özellikle 18 yılda gücüne güç kattığını, Türkiye’yi dünyayla rekabet eden bir ülke haline getirdiğini belirterek, özellikle teknolojik altyapısı, yetişmiş insan gücü ve güçlü sanayisiyle büyük katkı sağladığını kaydetti.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Kocaeli sadece ‘sanayinin başkenti’ olmakla kalmayacak, aynı zamanda bilişim ve teknolojinin de başkenti olacak. Bilişim Vadisi, bu kentin geleceğine dair önemli ipuçlarından birini veriyor. ” ifadelerini kullandı.
Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü, “Bütün araçlar belediyemize ait olacak. Eskiyen araçlarımız satılarak tasarruf oluşturulacak. Belediyemizde hiç kiralık araç kalmayacak. En az 10 yıllık araç ihtiyacımızı karşılarken hem de hizmet filomuzu yenilemiş olacağız.” diye konuştu.
Konuşmanın ardından Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü, Bakan Varank’a tablo hediye etti.
Varank, törenle hizmete alınan yerli üretim kamyonun direksiyonuna geçti. Kamyonda, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün ve Başiskele Belediye Başkanı Yasin Özlü de yer aldı.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü
Genç Gazeteciler Macaristan
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.