Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEİK Yönetim Kurulu’nu kabul etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi bir küresel oyuncu olarak girecektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEİK Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin ve milletimizin huzuru, geleceği, güvenliği için özellikle atik olacağız, ihtiyatlı olacağız, gerçekçi olacağız, ayaklarımızı yere sağlam basacağız. Hepsinden önemlisi her hâl ve şart altında vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi bir küresel oyuncu olarak girecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu üyelerini, Dolmabahçe Ofisi’nde kabul etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada, 2020 yılının Aralık ayı ile Ocak-Aralık dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı.

DEİK çatısı altında Türkiye’nin gelişmesi, güçlenmesi, büyümesi için gayret gösteren tüm iş insanlarına şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdan önce, Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı Resim Müzesi Restorasyon Sonrası Açılış Programı’nı gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Açılışı yapılan sergiyi muhteşem olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonraki süreçte de yine o depolarda kalan diğer resimleri de bakımlarını yapmak suretiyle alıp, onları da değişik yerlerdeki yeni yaptığımız veya mevcut inşallah binalarımıza taşıyarak milletimiz, tüm insanlığa bunları sunacağız. Çünkü kültürünüz varsa, sanatınız varsa gücünüz var. Eğer kültür ve sanattan yoksunsanız hiçbir şeyiniz yok” diye konuştu.

“TÜRKİYE OLARAK TİCARET DİPLOMASİSİ ALANINDA YENİ BİR SIÇRAMAYA İHTİYAÇ DUYUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 senesinin tüm insanlık için sağlık, huzur, esenlik getirmesini temenni ederek, 2020 yılında Koronavirüs salgını sebebiyle DEİK ailesiyle arzu ettikleri sıklıkta bir araya gelemediklerini ifade etti. Mart ayında planlanan Dünya Türk İş Konseyi’nin 10. Kurultayı’nı da yine salgın nedeniyle gerçekleştiremediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın şartlarının hafiflemesiyle beraber DEİK bünyesindeki çalışmalara hız vereceklerini, en kötü ihtimalle video konferans ya da telekonferans yöntemiyle de olsa çalışmaları yürütmeye devam edeceklerini bildirdi.

“Türkiye olarak ticaret diplomasisi alanında yeni bir sıçramaya ihtiyaç duyuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde güçlü sağlık alt yapısının yanı sıra üretimin, araştırma-geliştirmenin, ihracatın, ticaretin ve ticarette pazar ve ürün çeşitliliğinin önemine şahit olduklarını söyledi. Sadece iç piyasaya odaklanan şirketlerin salgından olumsuz etkilenirken ihracata, inovasyona, AR-GE’ye önem veren firmaların bu süreci en az zararla atlattığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle ihracat odaklı çalışan şirketlerin salgın döneminde müşteri yelpazesini genişlettiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanayicimizle bir araya geldikçe, üreticilerimizi, ihracatçılarımızı dinledikçe şu gerçeğin farkına daha iyi varıyoruz. Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar, sıkıntılar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyoruz” diye konuştu.

“DÜNYA SALGIN SONRASI DÖNEMDE DE TÜRKİYE’NİN BAŞARILARINI KONUŞMAYA DEVAM EDECEK”

Türk firmalarının yine bu dönemde kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları, hepsinden önemlisi güvenilirlikleriyle rakiplerine fark attığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şüphesiz bunda dünya genelinde Asya merkezli üretim biçimlerine yeni alternatifler oluşturma çabasının da payı var. Salgında tüm yumurtalarını tek sepete koymanın özellikle riskini gören şirketler bu süreçte üretim ağlarını ve merkezlerini çeşitlendirmeye başladılar. Bu arayışlarda ülkemizin adı giderek daha fazla ön plana çıkıyor. Aşılamanın artmasıyla beraber dünya genelinde salgın geriledikçe taşlar yerine oturacak, ülkemizin yakaladığı ivme daha da artacaktır. Tıpkı salgın döneminde olduğu gibi, salgın sonrası dönemde de dünya inşallah Türkiye’nin başarılarını konuşmaya devam edecektir. Küresel ticaret ve büyümede beklenen büyük düşüşe karşılık Türkiye pozitif büyüme çizgisinin altına inmemeyi başarmış bir ülkedir. Bu tabloda özellikle ihracatta yakaladığımız performansın büyük katkısı vardır. Geçtiğimiz yılı 169,5 milyar dolar gibi orta vadeli program hedefinin 4 milyar üzerinde bir rakamla kapatmayı başardık. Öyle ki 2020’nin son ayında tüm zamanların ihracat rekorunu kırdık. Aynı şekilde 4. çeyrek de 51,2 milyar dolarla en yüksek ihracatı gerçekleştirdiğimiz dönem oldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatın ithalatı karşılama oranının altın hariç tutulduğunda yüzde 85,6 ile oldukça yüksek bir düzeyde gerçekleştiğini açıklayarak, Türkiye’nin küresel ihracattaki payının geçen yılın Ocak-Ekim verileri itibarıyla ilk defa yüzde 1’i geçerek yüzde 1,03 seviyesine çıktığını dile getirdi.

İhracatçı sayısı 87 bin 400’ü aşarken geçen yıl ilk defa ihracat yapan firma sayısının da 18 bin 123 olarak kayıtlara geçtiği bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılara tanınan yeşil pasaport uygulamasından şu ana kadar 17 bin 514 iş insanının faydalandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl mal ve hizmet ihracatlarına toplam 3 milyar 150 milyon lira destek ödemesi yaptıklarını belirterek, bu yıl destek ödemesinde hedefin 4,1 milyar liraya ulaşmak olduğunu kaydetti.

Salgın döneminde sanal ticaret heyetleri, sanal fuarlar, elektronik ticaret faaliyetleri gibi organizasyonlarla ihracatçıları desteklemeyi sürdürdüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Temassız ticaret uygulamasını yaygınlaştırarak ürün sevkiyatlarının kesintisiz yapılabilmesini bu arada temin ettik. Ağustos ayında devreye aldığımız kolay ihracat platformu dünyadaki emsallerine göre çok daha kapsamlı ve etkin hizmetler vermektedir. Yeni nesil ihtisas ve serbest bölge modeliyle özellikle AR-GE yoğun, yüksek katmanlı inovasyon ve teknoloji odaklı sektörlerde yeni firmaları ve yatırımları teşvik ediyoruz. Yurt dışı lojistik merkezlerini destekleyerek ihracatçılarımızın tedarik ve dağıtım süreçlerine katkı sağlıyoruz. Hâlen 102 ülkedeki 146 merkezde görev yapan 201 ticaret müşavirimizle dünyanın her yerinde her an ihracatçılarımızın yanında olduğumuzu gösteriyoruz.”

“GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI GÜNCELLEME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR”

2020’nin son günlerinde İngiltere ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın Gümrük Birliği’nden sonraki en önemli ticaret anlaşması olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Krallık ile ticari ilişkilerin Brexit sonrası daha da genişleyerek sürebilmesini sağladıklarını söyledi.

Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasını güncelleme çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 yılında tüm bu çalışmaları daha da ileriye taşıyarak yola devam edeceklerini kaydetti.

Salgının oluşturduğu ekonomik ortamda Türkiye olarak, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin sağladığı avantajlar sayesinde sosyal bünyeyi ve ekonomiyi destekleyecek tedbirleri hızla devreye aldıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, nasıl bir musibetle karşılaşılırsa karşılaşılsın Türkiye’nin her türlü zorluğa, yeni gelişen fırsatlara ve farklı senaryolara hazırlıklı olduğunu herkese gösterdiklerini dile getirdi.

“ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN GELECEĞİ VE GÜVENLİĞİ İÇİN AYAKLARIMIZI YERE SAĞLAM BASACAĞIZ”

Salgın nedeniyle hayata geçirilen kısıtlamaların üretici ve çalışanlar üzerinde oluşturduğu yükü en az seviyeye indirebilmek için pek çok ilave desteği uygulamaya soktuklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerekirse yeni destekleri de devreye alacağız. Ülkemizin ve milletimizin huzuru, geleceği, güvenliği için özellikle atik olacağız, ihtiyatlı olacağız, gerçekçi olacağız, ayaklarımızı yere sağlam basacağız. Hepsinden önemlisi her hâl ve şart altında vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi bir küresel oyuncu olarak girecektir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde atılan adımların etkisinin finansal piyasa göstergelerine müspet şekilde yansımaya başladığını ifade ederek, “Kur cephesine baktığımızda Türk lirasının dolara karşı yüzde 12, avroya karşı yüzde 10 düzeyinde değer kazandığını görüyoruz. Paramızın değerindeki artış ve altın fiyatlarındaki gerileme sayesinde kasım ayından bu yana merkezi yönetim borç stokumuz yaklaşık 150 milyar lira azaldı. Sadece bu netice bile 2020 yılı millî gelir tahminimizin yaklaşık yüzde 3’üne denk geliyor” dedi.

“TÜRKİYE’YE GÜVENEN YATIRIMCILAR BUGÜNE KADAR OLDUĞU GİBİ BUNDAN SONRA DA KAZANMAYA DEVAM EDECEK”

Ülke risk biriminin düştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son iki ayda 5 yıl vadeli Türkiye CDS’leri 210 bas puanlık bir gerilemeyle 320 bas puana indi. Türkiye’nin borçlanma maliyetlerini atacağımız kararlı adımlar ve güçlü politika çerçevemizle inşallah düşürmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son aylarda Türkiye’ye yurt dışından 15 milyar doların üzerinde portföy girişinin gerçekleştiğini bildirerek, Türkiye’ye güvenen yatırımcıların bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kazanmaya devam edeceğinin altını çizdi.

“Yeni hamlelerle Türkiye’yi değişen küresel değer zincirinin önemli bir oyuncusu hâline getireceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yüksek teknoloji sektörleri öncelikli olmak üzere çekeceğimiz uluslararası yatırımlarla ülkemizi bir yatırım, üretim ve teknoloji üssü yapacağız. Yatırım ortamının daha da iyileştirileceği, öngörülebilirliğin daha da artırılacağı, yatırımcıların beklentilerini daha yüksek düzeyde karşılanacağı bir ortamın tesisi için gereken tüm adımları atacağız. Ekonomi ve hukuk alanındaki reform gündemimizle ilgili yoğun bir hazırlık dönemini geride bıraktık. Arkadaşlarımız iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarının görüş, öneri ve taleplerini en ince ayrıntısına kadar dinlediler. Yakında bu reformları kamuoyuyla paylaşacağız. Reform gündemimize uygun adımları hızla hayata geçireceğiz. Ekonomide bu sene temel hedeflerimizden birisi fiyat istikrarını sağlamak olacaktır. Enflasyon bu ülkede yaşanan her bir ferdin hayatına dokunuyor. Biz enflasyonu yüzde 30’lar civarından tek hanelere düşürmüş bir yönetim olarak, faiz oranının yüzde 63 olduğu böyle bir dönemden 4,6’ya, enflasyonu da 6,4’e düşürdüğümüz dönemi biz yaşadık, boşuna konuşmuyorum. Yüksek faize karşı olduğumu söylemek boşuna değil. Bütün bunları bu işi yaşayarak söyleyen birisiyim.”

Yatırımcıların, girişimcilerin faiz yükü altında ezildiğini bildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda dünyaya bakalım Amerika’da faiz oranı ne? Japonya’ya bakalım, faiz oranı ne? Eksi. Gelelim Avrupa’ya, 1-2, İsrail eksi. Bütün bunlar apaçık ortadayken biz yüksek faizlerle övünüyoruz; yüzde 20, yüzde 25, yüzde 30’lara kadar bir ara gitti, bununla övünüyoruz. Ve birçok şirketimizi adeta batırmakla övünüyoruz” sözlerine yer verdi.

“ENFLASYONLA BÜTÜNCÜL MÜCADELEYİ ETKİLİ ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ”

Faizle mücadelesine sonuna kadar devam edeceğini ve yüksek faizle bir yere varılamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bana karşı ‘efendim işte bizim şu kadar borcumuz var, bu borcu neyle ödeyeceğiz?’ Bu borcu yüksek faizle dışarıdan kendimize imkân sağlamakla değil kendi kaynaklarımızla bunu nasıl öderiz onun çalışmasını yapacağız, bunun başka çıkışı olmaz” dedi.

Kur istikrarının enflasyonla mücadelede oldukça önemli bir tuttuğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asıl iş faizi düşürmek suretiyle enflasyonu aşağıya çekmektir. Bunun bir numaralı enflasyonla mücadelede altyapısını faiz oluşturuyor. Faiz, enflasyonla doğru orantılıdır, ne kadar aşağıya çekerseniz o da aşağıya gelir, çünkü biz bunu yaşadık” açıklamasında bulundu.

Enflasyonla bütüncül bir mücadeleyi etkili bir şekilde sürdüreceklerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her türlü ürünü üretebilecek kapasiteye sahip olan imalat sanayinin ithal ara malı bağımlılığını azaltma yönünde mesafe alındığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayinde başarıyı getiren yönetişim modelini imalat sanayinin diğer alt sektörlerinde de uygulayacağız. Avrupa başta olmak üzere önemli ticaret ortaklarımızdaki canlanma ile turizm ve hizmet sektörlerinde beklediğimiz toparlanma cari açıkla mücadelemize katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Ekonomide “güven ve istikrar” kavramlarının önemini anlatarak, bundan asla taviz veremeyeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bizim dönemimizde ekonomimizin en güçlü yanlarından biri, daima sağlam kamu maliyesi olmuştur. Kamu maliyemiz nispeten düşük borçluluk, özellikle bu düşük borçluluk oranlarımız sayesinde bugün de bizi pek çok ülkeden önemli yönde ayrıştırıyor. Dönemsel etkiler nedeniyle bütçe açığımız son yıllarda artış göstermiş olmakla birlikte alacağımız kararlı tedbirlerle burada da kalıcı bir iyileştirme yapmak amacındayız. Bu vesileyle sizlere kamu maliyesinde 2020 yılını nasıl geçirdiğimizin kısa bir değerlendirmesini yapmak istiyorum. Yılsonu rakamları bugün itibariyle netleşmiş durumdadır. 2020 yılında toplam bütçe harcamaları 1 trilyon 202 milyar liraya ulaşarak program hedefimizin altında kaldı. Gelir tarafında ise, beklentilerden daha iyi ekonomik performans göstererek 1 trilyon 29 milyar liraya ulaştık. Böylece yılsonu bütçe açığımız 173 milyar lirayı bile bulmayarak program hedefi olan 239 milyar liranın altında kaldı. Programda bu sene için öngördüğümüz büyüme oranının gerçekleşmesi durumunda bütçe açığı millî gelirin yüzde 3,6 oranına gerileyecektir. Böylece yılı yüzde 4,9’luk bütçe açığı hedefinin altında kapatmış olacağız.”

“SALGIN DÖNEMİNDE GELEN İLAVE YÜKLERE RAĞMEN MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ VERMEMEKTE KARARLILIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 10,7’lik bütçe açığının takdire şayan olduğunu, geçen Eylül ayındaki hazırlıklar sırasında 2021 yılı için de yüzde 4,3’lük bir bütçe açığı hedefi koyduklarını belirterek, “Küresel salgının etkilerinin 2021 yılında da hissedileceği anlaşılıyor. Aşı ile ilgili gelişmelerin beklenenden daha uzun bir sürece yayılması tüm dünyada ekonomilerin ve bütçe açıklarının toparlanmasını geciktiriyor” dedi.

Bütçeye salgın döneminde gelen ilave yüklere rağmen mali disiplinden taviz vermemekte kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mali disiplini 18 yıldır yaptığımız gibi önümüzdeki dönemde de en önemli çıpası olarak kullanmayı sürdüreceğiz. Bu amaçla 2021 yılı için bütçe açığını millî gelirin yüzde 3,5’u seviyesinde tutmayı yeni hedef olarak belirledik. Bütçede oluşturacağımız mali alanı gerekmesi hâlinde salgın kaynaklı ilave harcama ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanacağız” diye konuştu.

“Hizmette tasarruf olmayacağının altını özellikle çizmek istiyorum” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hizmetlerimizi artırırken kamu olarak vatandaşın bize emanet ettiği vergileri en doğru şekilde ekonomik ve verimli kullanacağız. Bu anlayışla özellikle kamu harcamalarını daha verimli hâle getirecek bir tasarruf programını hayata geçireceğiz. Özellikle cari harcamaların daha tasarruflu bir biçimde yapılmasına özen göstereceğiz. Taşıttan lojmana, temsil ağırlamadan hizmet binası yapımına kadar tüm harcamaları asgari seviyede tutarak tasarruf tedbirlerine azami riayet edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, araştırma-geliştirme, dijitalleşme, insan kaynakları, lojistik, enerji gibi yatay alanların yanı sıra, savunma sanayi ile sulama başta olmak üzere tarımdaki yatırımları hızlandıracaklarına işaret ederek, dijital dönüşüme hız vereceklerini, elektronik tebligat, uzaktan eğitim, çevrim içi toplantı ve elektronik belge yönetim sistemleri gibi uygulamaların kullanımlarını yaygınlaştıracaklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koruyucu sağlık hizmetlerini artırarak sağlık harcamalarını azaltacaklarını, kamu harcama programlarını düzenli olarak gözden geçirerek verimsiz olanları tasfiye edeceklerini aktardı.

Vergi politikalarını da adil, öngörülebilir, sadece, yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı teşvik edecek bir temele oturtacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İdare alacaklarının zamanında tahsilinin sağlanması için daha etkili bir tahakkuk ve tahsilat mekanizması kuracağız. Kayıt dışılık ile etkin mücadelemizi devam ettireceğiz. Gerek harcamalar, gerekse gelirler konusunda öngördüğümüz tedbirlerin detaylarını Hazine ve Maliye Bakanımız Lütfi Elvan Beyle önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız. İktisat tarihi kitaplarına geçecek böylesine zorlu bir küresel konjonktürü 18 yılın birikimi ve tecrübesi sayesinde başarıyla atlatacağımıza olan inancım tamdır. Samimiyetle, istişareyle ve ortak akılla çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Uzun soluklu, sabırlı ve kararlı adımlarla ülkemizin geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, bize 18 yıldır güvendiler ve netice ortada. Bundan sonraki süreçte de bize güvensinler.”

Dünya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı:

“Aziz Milletim,

Kıymetli Gençler,

Bugün Milli Mücadelenin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104. yıldönümünün sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs 1919 tarihi, ecdadın imkânsızlıklar içinde dahi büyük bir iman ve inançla direniş ruhunu yeniden canlandırmasının sembolüdür.

19 Mayıs, Türk Milletinin emperyalist güçlere karşı birlik ve beraberlik içinde, zulme boyun eğmeyeceğini haykırarak, tarihin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazmaya başladığı gündür.

Ecdadımızın istiklali ve istikbali uğrunda sergilediği kahramanlıkları gelecek nesillere en canlı şekilde aktarmak başta gelen vazifemizdir.
Bu anlayışla, bir asır önceki ruhla ecdadımızdan teslim aldığımız kutlu emanetlere sahip çıkıyor, ülkemizin geleceğinin sembolü Türkiye Yüzyılını inşa ediyoruz.

Mücadele azmimizi, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme heyecanımızı sürekli canlı tutmak için gençlerimizi tüm alanlarda destekliyor, onlara her türlü imkânı ve fırsatı veriyoruz.

Ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını tasarlar ve uygularken en çok gençlerimize güveniyoruz.

Kendilerine sunduğumuz imkânları en iyi şekilde kullanarak bizlere büyük gururlar yaşatan gençlerimizle iftihar ediyoruz.

Ülkemiz kalkındıkça, geliştikçe, büyüdükçe, hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gençlerimize daha fazla destek vereceğiz.

Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu emanet ettiğimiz gençlerimizin, son devletimiz Cumhuriyetimize güçlü bir şekilde sahip çıkmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlamaktadır.

Bu düşüncelerle, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tekrar tebrik ediyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.”

HABER BURADA

Dünya

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programında yaptığı konuşmada, “Biz, sadece ve sadece ülkemize eser kazandırmanın peşindeyiz. Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek, beklentilerini hayata geçirmek için gece-gündüz çalışıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programına katıldı

Programda yaptığı konuşmada esnafı muhabbetle selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı için partisinin il başkanlığına teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin şoförlerle muhabbetini bilenlerin bileceğini, aralarında ayrı gayrının olmadığını, şoförlerle salon toplantılarında, taksi-dolmuş duraklarında, trafikte denk geldiklerinde selamlaştıklarını anlattı.

Bu temaslarda sohbet edip karşılıklı muhabbetlerini ifade ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre önce yolda giderken bir şoför esnafın aracının arkasında “Çekemeyen anten taksın” yazısını gördüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şoför esnafına sorduğu, “Bizim bu muhabbetimizi, sevgimizi çekemeyen de anten taksın mı?” sorusuna alkışlarla yanıt almasının ardından, “Gerçi onlar sandıktan çıkan en açık mesajları bile alamayacak hatta tam tersine çevirmeye çalışacak kadar ülkelerinden ve gerçeklikten kopmuş durumdalar. Bunlara anten de fayda etmez, onun için uzaya İMECE uydumuzu gönderdik. Belki oradan alacakları sinyallerin uyanıp hakikatleri görmelerine bir faydası olur. Tabii onların ne yaptığı, hangi kirli pazarlıkların, kavgaların, hangi ayak oyunlarının içinde olduğu bizi ilgilendirmiyor” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİMİZ, 322 MİLLETVEKİLİYLE YASAMADA NASIL BİR TABLO İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ”

Kendilerinin işlerine baktığını ve milletin 14 Mayıs’ta sandık başına gidip, iradesini beyan ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz TBMM’de çoğunluğu 322 milletvekiliyle Cumhur İttifakı’na vererek, yasamada nasıl bir tablo istediğini gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en yakın rakibimize 2 milyon 520 bin fark atmamıza, yüzde 49,5 oy almamıza rağmen sistemin yüzde 50 artı 1 oy şartı sebebiyle iş ikinci tura kaldı. Milletimizin bu iradesinin de başımızın üstünde yeri var. Allah’ın izniyle ikinci turda rekor bir oy ve oranla milletimizin bize cumhurbaşkanlığı görevini tekrar 5 yıllığına tevdi edeceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiden, ülkeye kazandırdıkları eserlerin yarım kalmaması, milletin dertlerini, sıkıntılarını, sorunlarını çözecek hizmetleri daha da ileriye taşımak için neler yapabileceklerine baktıklarını ifade etti.

Türkiye’nin bölgesindeki ve dünyadaki gücünü artırmak için hangi araçları kullanabileceğine, hangi ilişkileri harekete geçirebileceklerine baktıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Niye kendimizden bu kadar eminiz biliyor musunuz? Çünkü bizim kimseyle pazarlığımız yok. Biz sadece ve sadece milletimizin emrindeyiz, onun hizmetkârıyız. Biz bunlar gibi talimatı Kandil’den almıyoruz. Biz karanlık odalarda terör örgütünün uzantılarıyla pazarlığa girmiyoruz. Biz Rabb’imize sığınıyoruz ve milletimizden talimatı alıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerin “Taksiciler seninle gurur duyuyor” diye sevgi gösterisinde bulunması üzerine, “Biz de sizlerle gurur duyuyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ülkeye eser kazandırmanın peşinde olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek ve beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, az önce Bakanım da söyledi. Şu Avrasya Tüneli olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Öyle mi? Şehitler Köprümüz işimizi kolaylaştırıyor. Fatih Sultan işimizi kolaylaştırıyor. Ama bir de Yavuz Sultan Selim Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Osmangazi Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Daha ileri gidiyorum. Çanakkale Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu?” diye konuştu.

Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan kaynağı insanların her birinin hayatına yansıtacak programlar hazırladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “İşte Karadeniz gazını ülkemize kazandırmamızdan sonra yaptıklarımızı gördünüz. Karadeniz gazını bir ay müddetle ücretsiz olarak halkımıza ulaştırdık mı? Bir yıl boyunca mutfakta yüzde 25 indirimle vereceğimizi halkımıza duyurduk mu? Şimdi sırada neresi var? Gabar. Gabar petrolünü de inşallah çıkardığımız andan itibaren ondan da halkımız ne yapacak? İstifade edecek. İşte bu Kılıçdaroğlu’nun el ele, kol kola olduğu o teröristler sebebiyle Gabar petrolü yıllarca çıkarılamamıştır. Gabar’da bulduğumuz petrolü yeni keşiflerle zenginleştirip belirli bir seviyeye getirdiğimizde akaryakıtta aynısını yapacağız. Vergileri düşürerek, esnafımıza ve çiftçimize özel sübvansiyonlar yaparak insanımızı rahatlatacağız.”

“ÜLKEMİZİN KALKINMA YÜRÜYÜŞÜNÜN SÜRMESİNDE SİZLERİN ÇOK BÜYÜK ROLÜ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda benzer adımlar attıklarını kaydederek “Türkiye Yüzyılı’nı milletimizin sırtına yeni yükler bindirerek değil, milletimizin yükünü hafifleterek inşa edeceğiz. Değerli kardeşlerim, her zaman olduğu gibi Türkiye Yüzyılı’nı inşa mücadelemizde de en büyük desteği aldığımız kesimlerin başında sizler geliyorsunuz” dedi.

Aklına yine yolda gördüğü bir aracın arkasına yazılan ifadenin geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yazıda, ‘Bir gün ağırlık çökerse omuzlarına, o benim vebalimdir unutma.’ diyordu. Bu sizin vebalinizi asla unutmadık. Asla ihmal etmedik, asla istismar etmedik. Rızkını direksiyonu başında kazanan şoförlerimizin de tezgâhlarının başında ekmek mücadelesi veren diğer tüm esnaflarımızın da yanlarında olduk. Sizlerin bilhassa salgın ve deprem döneminde gösterdiği fevkalade gayretin, sergilediği fedakârlığın şahidiyiz. Ülkemizin kalkınma yürüyüşünün sürmesinde, milletimizin güven ve huzur içinde hayatına devam edebilmesinde sizlerin çok büyük rolü var. Aynı şekilde 21 yıldır ülkemizde kurduğumuz güçlü ulaştırma altyapısını, şehircilik uygulamalarını, tesis ettiğimiz esnaf ve sanatkâr dostu ticaret iklimini en iyi sizler biliyorsunuz. Bölünmüş yollardan otobanlara, şehir içindeki köprü ve tünellere kadar yaptığımız yatırımların muhatabı doğrudan sizlersiniz. Şu salon, dili olsa da konuşsa. Bu Haliç’i arkadaşlar kim temizledi biliyor musunuz? Burayı da Allah rahmet eylesin, Kadir Topbaş Bey’in başkanlığı döneminde bitirdik. Bak şimdi bu salondan hepimiz istifade ediyoruz. Yani Adalet Kalkınma Partisi, CHP öyle bir ayrım yok. Nereye bunu yaptık? Milletimize yaptık. Farkımız bu.”

ESNAF DESTEK PAKETLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin araç stokunun önemli bir kısmını yenilerken en çok da ticari araçlara erişimi kolaylaştırmaya ehemmiyet verdiklerini söyledi.

“Bugün de Halkbank vasıtasıyla 1,5 milyon liraya kadar hazine destekli taşıt kredisiyle yanınızda yer alıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece geçen yıl esnaf için 150 milyar lira tutarında destek paketleri hazırladıklarını, böylece yaklaşık 400 bin esnafı 146 milyar liralık krediyle desteklediklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafın talepleri doğrultusunda geçen günlerde, yaklaşık 7 yıl sonra bir kez daha ticari araçlara ÖTV’siz yenileme imkânı getirdiklerini belirterek “Kazancı basit usulde vergilendirilen esnafımızı gelir vergisi dışında tutarak taksicilerimizin de aralarında olduğu 850 bin esnafımıza çok önemli bir kolaylık sağladık” şeklinde konuştu.

Yine geçen günlerde esnafın en önemli sıkıntılarından biri olan emeklilikteki prim gün sayısı adaletsizliğini giderme sözü verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan buna göre küçük esnafın emeklilik için gereken prim gün sayısını 9 binden 7 bin 200’e indirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Meclis Grubu vasıtasıyla İstanbul’daki halk otobüsü işletmecilerinin tüm taleplerini karşıladıklarını dile getirerek “Gençlerimizin kendi işlerini kurmalarını teşvik etmek amacıyla yıllık 150 bin liraya kadar olan kazançlarından vergi almıyor, sigorta primlerini de ödüyoruz. Gördüğünüz gibi biz bazıları gibi sözümüzü havaya söylemiyoruz. Ne dersek onu yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha nice güzel haberlerle, müjdelerle sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“SADECE ALLAH’IN RIZASINI, MİLLETİMİZİN DESTEĞİNİ, İNSANIMIZIN HAYIR DUASINI İSTEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında alınan her mesafenin, güvenli, huzurlu, müreffeh yarınlar için elde edilmiş yeni bir kazanım olacağını söyledi.

İki kavramın çok önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların güven ve istikrar olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, “Yüzyılın lideri Tayyip Erdoğan” diye slogan atması üzerine, “Gençler unutmayın öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek” dedi.

Geçmişte, bu adımları atamasın diye ülkenin önüne nice tuzakların kurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin üzerinde nice oyunlar oynandı. Tek parti faşizminden darbelere, koalisyonlu yıllardan terör örgütlerinin üzerimize salınmasına kadar yaşadığımız her musibetin gerisinde Türkiye’yi oyun dışında tutma niyeti vardı. Bize işte bu sinsi oyunu bozduğumuz için düşmanlar. Şayet ülkenin kaynaklarını Londra tefecilerine akıtmaya devam etseydik, milletimizin köken, mezhep ve meşrep tartışmaları üzerinden ayrıştırılmasına göz yumsaydık inanın bizden kıymetlisi olmazdı. Ama biz sadece Allah’ın rızasını, milletimizin desteğini, insanımızın hayır duasını istedik, bunun için çalıştık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin imkânlarını milletin emrine verince yolların da yapıldığını, afetlerin altından da kalkıldığını, her kesimin taleplerine cevap da verilebildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu bereketin gerisinde millet için çalışmak, millet için mücadele etmek, millet için alın teri dökmek vardır. Kardeşlerim, eksiklerimiz şüphesiz vardır. Hatasızlık iddiası her şeyden önce bizim inancımıza uymaz. Fakat şundan emin olunuz. Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesi, milletimizin huzuru ve refahı için verdiğimiz mücadele sonuna kadar samimiydi. Vesayetin kirli senaryolarıyla mücadele ederken de samimiydik. Ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma hamlelerini yaşatırken yine samimiydik. FETÖ’cü hainlerin sonradan bizzat kendi kullandıkları kişilerin de ikrarıyla montaj olduğu kesinleşen kumpaslarına karşı yine samimiydik. Terör örgütlerinin kanlı saldırılarına karşı mücadele ederken, bu meseleyi suhuletle bitirmek için çözüm yolları ararken de samimiydik. 15 Temmuz’da tankların, uçakların, helikopterlerin bombalarına meydan okurken de samimiydik. Ekonomik tetikçilerin küresel ağababalarının desteğiyle ülkemizi çökertme girişimlerini engellemek için kendi programlarımızı hayata geçirirken de samimiydik.”

Katılımcılara, bu mücadelenin hepsinde kendileriyle beraber olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime beni böyle bir milletin, böyle bir topluluğun mensubu, kardeşi, muhibi kıldığı için binlerce kez hamd ediyorum. Yahu siz ne güzel insanlarsınız. Sizler ne kadirşinas, ne yüreği pek, gönlü zengin, kalbi vatan ve millet sevgisiyle çarpan insanlarsınız. Kardeşlerim, sizler için değil yedi düvele meydan okumak, gerekirse tüm dünyayı karşımıza alırız” dedi.

“DEPREMZEDE VATANDAŞLARIMA HAKARET EDEREK SİYASET OLMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinin çok partili siyasi hayattaki en önemli sınamalardan biri olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Ülkemiz çok uzun bir aradan sonra ilk defa iki ittifaklı, iki adaylı bir seçim yaşadı. Cumhur İttifakı ile CHP’nin öncülüğündeki koalisyon masası ittifakının nasıl ortaya çıktığını herhâlde anlatmaya gerek yok. Karşımızdaki adaya kimlerin destek verdiğini, kimlerin yol verdiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Buna rağmen 2 milyon 520 bin farkla geride kalınca nasıl zıvanadan çıktıklarını, sağa sola nasıl tehditler savurduklarını hep birlikte gördük. Bölücü terör örgütü ve ona sırtını dayayan parti, ikinci tur için CHP Genel Başkanı’na desteğini hemen açıkladı. Gerçi koalisyon masasının kendi içinde hesaplar biraz karışık, hava biraz dumanlı ama olsun en azından bölücü örgütün desteğini sağlama aldılar. Bunu örtmek için de Kılıçdaroğlu hemen çıkıp siyasette seviyeyi daha da düşürmeye, insanlarımızı kutuplaştırmaya başladı. Helalleşme tiyatrosunun yerini bir günde faşizmin en ilkel, en nobran, en rezil hâli aldı. Hâlbuki hiçbir kılıf bu minareyi örtmeye yetmez. Milletle inatlaşarak, millete hakaret ederek, milleti tehdit ederek siyaset olmaz. Depremzede vatandaşlarıma hakaret ederek siyaset olmaz.”

“BU ŞEHİTLERİMİZİN İNTİKAMI MUHAKKAK ALINACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi, pazar ve haftaya salı günü 6 deprem ilini ziyaret edeceğini aktararak, CHP’li bazı belediyelerin depremzedelere yönelik tutumunu şu sözlerle eleştirdi: “Bunların yaptıklarını gördünüz. Sosyal medyada yürütülen ahlaksız, vicdansız, insanlık dışı kampanyaları saymıyorum bile. CHP’li belediyeler ve bu partiyle irtibatlı sivil toplum kuruluşları, depremzedelere yaptıkları yardımları kesmekten çadırları toplamaya, kaldıkları yerlerden onları çıkarmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar. Tekirdağ’da kaldıkları oteli boşalttırdılar. Bu ne vicdansızlıktır. Daha düne kadar depremzedelerimize bedava ev vadediyorlardı, bugün insanlarımızı kapı dışarı ediyorlar. Suçüstü yakalanınca da hemen işi başka taraflara çekip kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.”

“Düşünün ki bunlar daha kaybettikleri bir seçimde böylesine bir hırsla sağa sola saldırıyor, Allah muhafaza seçim sonucu tam tersi çıksaydı neler yaparlardı, düşünmek bile istemiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha ilk gün 5 şehidimiz oldu, 5 şehit. Ne oldu? Ne yaparsanız yapın, Cudi’de de Gabar’da da Tendürek’te de Bestler Deresi’nde de bu şehitlerimizin intikamı muhakkak alınacaktır. Bay bay Kemal, dirsek dirseğe olduğun, omuz omuza yol yürüdüğün bu Kandil varisleriyle yolunu muhakkak ayıracaksın ama zaman çok geç olacak. İnşallah benim milletim sana bu fırsatı vermeyecek. 28’inde bu işi benim milletim bitirecek. Onun için benim milletimden ricam şudur; sizlere inanıyorum. Yol kısayken süratle işi bitirelim. İnşallah 28 Mayıs’ta öyle bir zafer elde edelim ki 29 Mayıs fethini hep birlikte kutlayalım.”

“6 ŞUBAT’TAN BU YANA HEP YAPTIĞIMIZ GİBİ BU HAFTA SONU İNŞALLAH DEPREM BÖLGELERİNDEYİZ”

Ülkenin ve milletin hayrı için yaptıkları tek bir şey olmayanların sergiledikleri bu ahlak ve insanlık dışı tavrı milletin takdirine bıraktıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, 6 Şubat’tan bu yana hep yaptığımız gibi bu hafta sonu inşallah deprem bölgelerindeyiz. Cumartesi, pazar Devlet Bey’le birlikte oralarda olacağız. Oralardaki vatandaşlarımızın hâlini hatırını soracağız. Çalışmaları yerinde göreceğiz. Varsa eksik aksaklık, talimatını vereceğiz. Deprem bölgesini en kısa sürede Defne Devlet Hastanesi’ni de açmak suretiyle ayağa kaldıracağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde ülkeye kazandırdıkları eserleri, millete verdikleri hizmetleri hayata geçirirken asla kimin oy verip vermediğine bakmadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek ölçümüz, bu milletin her bir ferdinin birinci sınıf vatandaşımız olarak, birinci sınıf hizmete layık bulunduğuydu. Hamdolsun, hiç kimse vatanın tek bir karış toprağında aksi bir örneği önümüze getiremez. Çünkü biz bu milleti Allah için seviyoruz. Çünkü biz bu ülkenin 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla büyümesini, güçlenmesini evlatlarımızın geleceği için istiyoruz. Bu konuda geçmişte herhangi bir yanlışa göz yummadık. Bundan sonra da en küçük bir rehavete izin vermeyeceğiz. Kardeşlerim, bizim tek bayrağımız var. Kandil, bizim bayrağımızı taşıyor mu? Onun uzantıları bizim bayrağımızı taşıyor mu? Bizim ezanımız belli. Bunların ezanı var mı? Bunların kitabı var mı? Uzantılarının var mı? Onlar bizim bayrağımızı kaldıranlar değil mi?” ifadelerini kullandı.

“Öyleyse şöyle hep birlikte coşkuyla öyle bir haykıralım ki Kandil de duysun, uzantıları da duysun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” cümlelerini katılımcılarla birlikte tekrarladı.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz ve İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Günhan Sinar hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın sonunda katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

HABER BURADA

Dünya

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi balkonundan vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine başlarken, kendisini karşılayanların coşkusuna işaret ederek, “İşte bu sevdanın neticesi burada. Bu, sevdalıların buluşması. Bütün bu maratonun neticesini bu akşam sizlerle yaşıyoruz. Birileri mutfakta, biz de balkonda” ifadesini kullandı.

Ankaralıları ve dava arkadaşlarını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır. Henüz kesin sonuçlar belli olmamakla beraber açık ara önde bulunuyoruz” diye konuştu.

Hem yurt içi oyların gayriresmî sonuçlarının belli olmasının hem de yurt dışı oyların sayımının biraz daha vakit alacağının anlaşıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii biz fersah fersah geride olduklarını kendilerinin de bildiği bir tabloyu ‘Öndeyiz’ diye anlatarak, milleti bir kez daha muhtemelen son kez kandırmaya çalışanlar gibi değiliz. Biz milletimize karşı hep harbi ve hasbi olduk. Bugün de seçimde açık ara önde olduğumuzu biliyor ancak sonucun tam oranlarıyla ne şekilde tecelli ettiği henüz resmen önümüze gelmediği için millî iradenin tezahürünü bekliyoruz. Sonucu beklerken, sizlerin buradaki sevgisine mukabele etmek için geleneksel balkon konuşmamızı şimdiden yapalım dedik.”

“TARİHİMİZİN EN YÜKSEK KATILIMLI SEÇİMLERİNDEN BİRİNİ YAŞADIK”

İstanbul’dan Ankara’ya ve parti genel merkezine gelinceye kadar sevgileriyle, coşkularıyla, ahde vefalarıyla kendilerini yalnız bırakmayan vatandaşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde sandık kurullarında görev alan, müşahit olarak veya bireysel gayretleriyle gönüllü bir şekilde sandıklara sahip çıkan, onlarla birlikte yurt dışı çalışmalarında vazife üstlenenlere de şükranlarını dile getirdi.

“Şüphesiz en büyük teşekkürü rekor bir katılımla sandık başına giderek ülkesinin ve kendisinin geleceği için tercihini sandığa yansıtan vatandaşlarımın her birine ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Seçimde tercihini bizden, AK Parti’den, Cumhur İttifakı’ndan yana kullanan kardeşlerime hassaten şükranlarımı sunuyorum. Kazanan, seçim tablolarının göstereceği rakamların ve oranların ötesinde tartışmasız bir şekilde ülkemiz olmuştur, milletimiz olmuştur. Türkiye, millî iradenin üstünlüğüne olan bağlılığıyla, vatandaşlarının siyasi tercihindeki özgürlüğüyle, dünyanın önde gelen demokrasileri arasında yer aldığını bir kez daha ispatlamıştır. Bu gerçeği seçimlere katılım oranının rekoruyla gösterdik. Dünyada benzeri yok. Tarihimizin en yüksek katılımlı seçimlerinden birini yaşadık. Bu gerçeği, milletimizin tercihini huzur içinde sandığa yansıtmasıyla gösterdik. Kayda değer hiçbir üzüntü verici hadise yaşanmadan bu seçimi tamamladık. Bu gerçeği, tüm parti temsilcilerinin gözetimi altında yürütülen seçim süreci ve sonuçlarının şeksiz, şüphesiz oluşuyla gösterdik.”

“SİYASİ HAYATIMIZ BOYUNCA İSTİSNASIZ HER ZAMAN MİLLÎ İRADENİN KARARINA SAYGI DUYDUK”

CHP yöneticileri ve bazı belediye başkanlarının tamamen kendi iç hesaplaşmalarının ürünü feveranlarının bu gerçeği değiştirmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz, hem siyasi hak ve özgürlüklerin kullanımı hem seçim sisteminin güvenirliği bakımından dünyaya örnek olacak bir işleyişe sahiptir. Kimsenin bu güzel tabloyu kendi kısır siyasi hesapları için bozmaya hakkı yoktur. Biz siyasi hayatımız boyunca istisnasız her zaman millî iradenin kararına, yani sizin kararınıza saygı duyduk. Bu seçimde de saygı duyuyoruz. Bundan sonraki seçimlerde de saygı duyacağız. Herkesten de biz aynı demokratik olgunluğu bekliyoruz. Seçim kampanyası dönemindeki tartışmalar artık geride kalmıştır. Bu süreçte herkes milletimize sözünü söylemiş, milletimiz de bugün kararını vermiştir. Artık buna yeni yeni kılıflar uydurmanın bir anlamı yok. Milletimizin kararının ne olduğunu gayriresmî kesin sonuçları açıklandığında hep birlikte göreceğiz.”

Sonuç ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Seçimi’nde tercihini kendisinden yana kullanan yaklaşık 27 milyon vatandaşa şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tercihini kimden yana yaparsa yapsın bu demokrasi şölenine katılan yaklaşık 56 milyon vatandaşımızın her birine tekrar teşekkür ediyorum. Seçimlerde en yakın rakibimize şimdiden 2 milyon 600 bin civarında fark attık. Kesin sonuçların çıkmasıyla bu rakamın çok daha yükseleceğine inanıyorum” diye konuştu.

Seçim sistemindeki yüzde 50+1 oy sınırı sebebiyle Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ilk turda bitip bitmediğini henüz bilinmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer milletimizin kararı, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin tamamlandığını gösteriyorsa zaten mesele yok. Şayet milletimiz tercihini, seçimin ikinci tura kalmasından yana yaptıysa onun da başımızın üstünde yeri var. Yüzde 50’nin üzerinde bir oy oranıyla bu turu bitireceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışı oyların sayımlarının devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunun için teşkilat mensuplarımızdan ve bize gönül veren tüm kardeşlerimden sandıklardaki ilçe ve il seçim kurullarındaki işlemler bitene kadar teyakkuz hâlinde olmaya devam etmelerini istiyorum. Zaferimizin gölgelenmesine yol açacak en küçük bir rehavete, en küçük bir zafiyete izin vermeden süreci takip edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği seçimleri mevcut tabloyla bile Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu kazanmasıyla neticelenmiştir. Şu anda parlamentoda çoğunluk Cumhur İttifakı’ndadır. Komisyonların genelinde Cumhur İttifakı hâkimdir. Dolayısıyla mecliste çoğunluğu Cumhur İttifakı’na veren milletimizin tercihinin Cumhurbaşkanı Seçimi’nde de güven ve istikrardan yana olacağından şüphe duymuyoruz.”

Seçim sonuçlarının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde meydanlarda vatandaşlara söylediklerinin sonuçlarını aldıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir olacağız, hamdolsun milletimizin gönlündeki yerimizi tahkim ederek bir olduk mu? İri olacağız, hamdolsun ülkemizi daha da güçlendirerek iri olduk mu? ‘Diri olacağız.’ dedik. Hamdolsun millî iradenin üstünlüğü üzerindeki bulutları dağıtarak diri olduk mu? ‘Kardeş olacağız.’ dedik, hamdolsun sandıktaki tercihi ne olursa olsun yeni güne 85 milyon, kardeş olarak girdik mi? Dikkat edin, biz teröristlerle kol kola olmadık. Biz, Diyarbakır’daki Kürt kardeşlerimizin ölümüne neden olan Selo ile beraber olmadık. Biz, ‘cezaevi kapılarını kırarak bebek katillerini dışarı salacağız.’ diyenlerle beraber olmadık. Biz Kandil’den talimat alanlarla beraber olmadık. Biz talimatı sadece Rabbimizden, milletimizden alırız. ‘Hep birlikte Türkiye olacağız.’ dedik, hamdolsun 81 vilayeti ve gönül köprüleri kurduğumuz tüm kardeşlerimizle büyük ve güçlü Türkiye olduk.”

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMENİN MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarının henüz kesinleşmemiş olmasının milletin tercihinin açık ara kendilerinden yana olduğu gerçeğini değiştirmediğini söyledi.

Millete bugüne kadar ne dedilerse, bundan sonra da aynı şeyi söyleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu anlayışla milletimize önümüzdeki 5 yıl boyunca hizmet etmeyi sürdüreceğimize yürekten inanıyoruz” dedi.

Türkiye’nin her seçiminin elbette önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “14 Mayıs seçimleri, gerek kurulan ittifakların mahiyeti gerek bu ittifaklara verilen gizli-açık desteklerin kaynakları itibarıyla siyasi tarihimizde ayrı bir öneme sahip olmuştur. Bu seçimi yaşayanlar çocuklarına, torunlarına Türkiye’nin nasıl bir siyasi iklimden geçerek Türkiye Yüzyılı’na ulaştığını anlatacak, ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını yarım bırakmamak için milletimizin iradesine nasıl sahip çıktığını anlatacak, milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine halel getirmemek için hangi oyunları bozduğunu anlatacak, millî iradenin gücünün nasıl bir destan yazdığını anlatacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu destanı milletle birlikte yazdıklarını ifade ederek, “Bugün burada bizlerle birlikte olan kardeşlerim başta olmak üzere partimizin tüm mensuplarına, Cumhur İttifakı’nın tüm mensuplarına, milletimizin her bir ferdine, çağrıda bulunuyorum; yarın sabahtan itibaren Türkiye Yüzyılı için milletimizin ve özellikle de gençlerimizin umutlarını en yükseğe çıkarmak için çalışmaya başlıyoruz” diye konuştu.

Gelecek dönemde de hiçbir tahrike, provokasyona, oyuna gelmeden sadece milletin gönlünü kazanmak için çalışacaklarını, koşturacaklarını, uğraşacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmenin mücadelesini vereceğiz. Unutmayınız, Türkiye Yüzyılı’nın yükselişinin önüne kimse geçemeyecektir” dedi.

HABER BURADA

DÜNYA