Connect with us

Dünya

Dev yatırımlar | Yeni Ufuklara Yelken Açacak Olan Türkiye İnovasyon Haftası Başladı

TİM BAŞKANI GÜLLE: İHRACAT GELECEĞİMİZ, İNOVASYON GÜVENCEMİZDİR

Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 2012 yılından itibaren Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) tarafından düzenlenen ve bu yıl pandemi nedeniyle 25-26 Aralık’ta online olarak gerçekleştirilen 8.Türkiye İnovasyon Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve 6 bakanın da katılımıyla başladı. Yeni ufuklara yelken açacak Türkiye İnovasyon Haftası’nda dünyaca ünlü konuşmacılar, inovasyonda çığır açan teknolojik buluşların sahipleri, sektör devleri, inovasyon paydaşları, başarı hikayeleri, inovasyon odaklı projeler ile inovasyonun çok yönlü ele alındığı birçok panel dünyanın seyrine sunuldu.Instagram Kurucu Ortağı Mike Krieger, geleceğin teknolojileri konusunda uzman fütürist bilim insanı Ray Kurzweil’in de katıldığı etkinlik özel teknoloji yöntemleri kullanılarak milyonlarca kişiyle buluşturuldu.

Açılış töreninde yaptığı konuşmada inovasyonun ve Türkiye İnovasyon Haftası’nın önemine vurgu yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Dünyada bir ilke imza atarak sanal platformda gerçekleştirdiğimiz, Türkiye İnovasyon Haftamızda, bu yıl çok daha geniş bir kitleye ulaşacağız. İnovasyon zaten bu coğrafyanın bir geleneği, gerçeği ve bir gerekliliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.” İşte biz, geleneğimizden aldığımız güçle, geleceği hep beraber inşa ediyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, ihracat inovasyonla, Türkiye ihracatla yükselecek. İhracat geleceğimiz, inovasyon güvencemizdir. İnovasyonun önünde durabilecek hiçbir engel yok” dedi.

61 ihracatçı birliği, 27 sektör ile 100 bin ihracatçının temsilcisi olan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) inovasyon kültürünün gelişimine katkı sağlamak için Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 2012 yılından itibaren düzenlediği Türkiye İnovasyon Haftası bu yıl pandemi nedeniyle 25-26 Aralık tarihlerinde 8.Türkiye İnovasyon Haftası, www.turkiyeinovasyonhaftasi.com adresinden online olarak tüm dünyanın seyrine sunuldu. Türkiye’de inovasyon kavramının yerleşmesine ve gelişmesine büyük katkı sağlayan8.Türkiye İnovasyon Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve TİM Başkanı İsmail Gülle’nin de katılımıyla başladı.  

Gülle: Milyonlarca kişiye ulaşacağız

TİM Başkanı İsmail Gülle, açılışta yaptığı konuşmada Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin, geleneksel hale gelen Türkiye İnovasyon Haftası’nı, eğitimden sanata, bilimden sağlığa, ekonomiden uluslararası ilişkilere, iletişimden ticaret diplomasisine kadar, her alanda etkili, tüm sektörleri kapsayan organizasyon haline getirdiklerine dikkat çekti. Türkiye İnovasyon Haftası’nı geçtiğimiz yıl, 50 bini aşkın rekor katılımla gerçekleştirdiklerine vurgu yapan Gülle, dünyada bir ilke imza atarak sanal platformda gerçekleştirdikleri, Türkiye İnovasyon Haftası’nda, bu yıl milyonlarca kişiye ulaşacaklarını söyledi. 

“Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine emin adımlarla ilerliyoruz”

TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin nice coğrafyanın ilham kaynağı, Avrasya’nın kalbi, küresel ticaretin odak noktası haline geldiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği üzere; küresel ekonomide iktisat tarihinin sayfalarına girecek bir dönemi yaşıyoruz. İhracat ailesi, geleceğe güvenle bakmakta ve Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Büyük bir vizyonla başlatmış olduğunuz Yeni Reform Döneminin, ülkemizi, milli hedeflerimize taşıyacağına inancımız tam.Yeni Reform Dönemi kapsamında,  bu yeni dönemde de, üzerimize düşen tüm görev ve  sorumlulukları almaya hazırız. Ülkemizin inovasyona dayalı ihracat artışını desteklemek, firmalarımızın inovasyon bilincini geliştirmek ve bu gelişimi interaktif bir platformla sunma  hayalleriyle çıktığımız bu yolculukta 8. yılımızı paylaşmanın heyecanı içerisindeyiz.İnovasyonun önünde durabilecek hiçbir engel yok.” dedi.

“223 ülkede bayrağımızı dalgalandırdık”

Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bu dönemin çok öncesinde dijital dönüşümümüzü tamamlayarak, sürecin getirdiği engelleri birer birer aştıklarını ifade eden Gülle, “Dijital dönüşüm hamlemiz, ilgili uluslararası değerlendirme kuruluşlarının da takdirini kazandı. Fiziksel heyet olmadan ihracat olmaz endişesini Sanal ticaret heyetleriyle, ürün yerinde görülmeden satın alınmaz fikrini, Sanal fuarlarla, ve fiziki ortamda bir araya gelmeden çözüm üretilemez düşüncesini sanal toplantılarla; hep beraber aştık. Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle, 43 ülkede, 45 sanal ticaret heyeti gerçekleştirerek ülkemizde bu alanda öncü olduk. Stratejik sektörlerimizle gerçekleştirdiğimiz sanal fuarlarla, “Made in Türkiye” markamızı dünyanın dört bir köşesinde sergiledik. Pandemi sürecinin tüm zorluklarını, işte bu birlik ve beraberlikle, hükümetimizin destekleriyle, 100 bin ihracatçımızın özverisiyle aştık. Ve, ne mutlu ki, Cumhuriyet tarihimizin aylık ihracat rekorunu yine bu dönemde kırdık.Sektörel anlamda sayısız başarıyı, yine bu dönemde yakaladık. Yılın üçüncü çeyreğinde dünyada ihracatını artıran 4 ülkeden biri olduk. İhracatçılarımız gecesini gündüzüne katıp çalışarak, emek vererek, 223 ülkede bayrağımızı dalgalandırdı.” diye konuştu. 

“İnovasyon bu coğrafyanın bir geleneğidir”

Gülle şöyle devam etti: “Bugün katma değerli üretim,  sürdürülebilirlik, markalaşma ve inovasyon alanlarında atacağımız her adım, İhracatla Yükselen Türkiye’nin teminatı olacaktır. İnovasyon alanında gerçekleştirdiğimiz önemli projelerden olan İnovaLİG’e  2014 yılında başladığımızda, 460 firmamız katılım sağlamıştı. İnovasyon odaklı çalışmalarımız ve her geçen yıl programımıza artan ilgiyle beraber, 2019 yılında 1.236 firmamız “İnovaLİG’de biz de varız”  diyerek aramıza katıldılar. İnovaLİG Şampiyonları arasında dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesine giren inovatif firmamız da var. Edirne’den Ağrı’ya, Şırnak’tan Konya’ya, Rize’den Sivas’a 7 bölgede 65 ilimizden firmalarımızın İnovaLİG’e katılımı, İnovasyon kültürünün yurdumuzun dört bir köşesine yayıldığını gösteriyor. İnovasyon zaten bu coğrafyanın bir geleneği, gerçeği ve bir gerekliliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.” İşte biz, geleneğimizden aldığımız güçle, geleceği hep beraber inşa ediyoruz. “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye”  hedefimize daha da yaklaşıyoruz. İnovasyon ve girişimcilik alanlarında gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışmalarla, ülkemizde bu ekosistemin gelişimi adına önemli bir yol kat ettik. Bu yolun sonu, her alanda ulaşılmayı bekleyen nice başarılarla dolu. Gidilecek daha çok yolumuz var. Ancak inanıyorum ki, Bu uğurda daha çok çalışarak, “İnovatif Türkiye”yi hep beraber inşa edeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi, ihracat inovasyonla,  Türkiye ihracatla yükselecek. İnovasyon çözümdür, inovasyon değerdir, inovasyon atılımdır, inovasyon icabında kahramanlıktır, inovasyon ihracattır. İhracat geleceğimiz, inovasyon güvencemizdir.”

“Gençlerin her zaman yanındayız”

Konuşmasında gençlere de seslenen Gülle, “Toplumun refah ve zenginlik seviyesinin yükselmesinin, ancak girişimcilik ve inovasyonla mümkün olabileceğinin bilincinde olmamız gerekiyor. Albert Einstein’ın dediği gibi; “Sürekli aynı şeyi yaparak farklı sonuç alamazsınız.” yenilikten, hata yapmaktan, kaybetmekten korkmayın. Siz yeter ki yılmayın, Yeter ki fikir üretin ve aksiyona geçin. İhracat ailesinin temsilcileri olarak bizler, başarıda ve başarısızlıkta, her zaman sizlerin destekçisi olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. 

Krieger: İnstagram’ın hikayesi bir kafede başladı

Dünyada milyonlara ulaşacak olan Türkiye İnovasyon Haftası’nın ilk gününde Instagram Kurucu Ortağı Mike Krieger de konuşmacı olarak yer aldı. Krieger, Brezilya’dan Silikon Vadisine uzanan hikayesini, Instagram’ın, sadece iki kişilik bir ekipten milyar dolarlık bir şirkete nasıl dönüştüğünü, bugünün en ilginç trendleri ve teknolojileri hakkında da fikirlerini paylaştı. Krieger şunları söyledi: “Aslında Mayfield Fellows Program sırasında ayaküstü tanıştığım, Kevin Systrom ile arkadaş olduğum kafede Instagram’a kadar giden bir dönüm noktası yaşadım. Bana göre her girişimcilik yolculuğu doğru ortağı bulmakla başlar ki Instagram gerçekten etkileyici bir yolculuktu. Kevin ile kafede tekrar karşılaştık, çok çabuk arkadaş olduk. Ve kısa süre sonra da birleşip bir startup şirketi üzerinde çalışmaya karar verdik. 11 sene sonra hala çok yakın arkadaşız ve aslında hala birlikte projeler üzerinde çalışıyoruz. Birleşen kurucu ortakların hepsi bu şekilde çalışmazlar. Her zaman birbirimizin arkasını kollarız ve birbirini tamamlayan yeteneklere sahibiz. Ben her zaman, “ikimizde birbirimizin işini istemeyiz” diye espri yaparım. İkimiz de birbirimize tamamen güveniriz. 

Krieger’i heyecanlandıran teknolojiler

Kendisini heyecanlandıran teknoloji alanlarını da paylaşan Krieger, “İlki yapay öğrenme ve kişiselleştirme. Yapay öğrenmenin teknolojinin heyecan verici yeni bir alanı olduğu sır değil. İçerisindeki alanlardan beni özellikle heyecanlandıranı kişiselleştirme fikri. İnstagram’da biz herkes için temelde aynı olan bir ürünü alıp, onu herkese özel hale getirebildik. Bu trendler diğer yerlerde de gerçekleşiyor. Haberleri nasıl aldığımız, ilaçları nasıl temin ettiğimiz, tüm bu farklı alanlar verinin gücünü birleştirebileceğimiz kişiye özel alanlardır. Bu, insan bilgisayar etkileşimi temel fikrine dayanır. Bilgisayar ve yazılımları her birey için nasıl daha kullanılır hale getirebiliriz. İkincisi ise yazılım ve donanımı yazılım dünyasında tamamen farklı iki ayrı alan olarak görmek yerine, ikisinin kesişimi konusunda heyecanlıyım. Daha önce de belirttiğim gibi yazılım, sağlık ve tıpta yeni inovasyonlar yaratmak için kullanılabilir. Son olarak, bu senenin çalışma döngülerimizi tamamen değiştirmekle ilgili olduğu bir sır değil.”

Covid-19’un birçok şirketin çalışma şekillerini yeniden düşünmeye zorladığını dile getiren Krieger, “Ama, ben daha fazla değişimin geleceğini düşünüyorum. Covid-19 birçok şirketin iş yapma şeklini de yeniden düşünmeye zorladı. Ama ben değişimin daha yeni başladığı kanısındayım” diye konuştu. 

Dr. Öz: Aşı ilerde kanser tedavisinde de kullanılabilir

İnovasyon Haftası’na katılan ünlü Kalp Cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, koronavirüsü ve virüsle nasıl mücadele edildiğini, virüsle mücadelede gelinen noktayı, aşı çalışmalarını, aşının etkisinden, virüsün hayatımızı nasıl değiştireceğini, virüsten etkilenilmemesi için yapılacak çalışmaları ve alınacak önlemleri, pandemi sürecinde inovasyonun nasıl önem kazandığını anlattı. Dr.Öz, “Türk asıllı Özlem Türeci ve Uğur Şahin, genetik teknolojiyi kullanarak COVID-19 aşısını geliştirdi. Bu yeni yaklaşım, ilerde kanser tedavisinde de kullanılabilir. mRNA aşısının çalışma sisteminden kısaca bahsetmek gerekirse; özel yürütülmüş mRNA yani genetik molekül, hücrelerin içine enjekte ediliyor ve vücutta düşük dozda koronavirüs proteinleri üretilmesini sağlıyor. Bağışıklık sistemi de bu proteinlere karşı antikor üretip kişiyi virüse karşı koruyor. Böylelikle virüs bizi etkilemeden onu ortadan kaldırıyoruz. Bugüne kadar görülmüş yüzde 95 oranındaki başarı, bana sorarsanız salgının başından beri en ümit verici gelişme.” dedi.

“Gelecekte hayatımızın parçası olacak”

Dr.Öz Şöyle devam etti; “Hepimiz aslında hijyenin hayatımızdaki öneminin ne kadar fazla olduğunu öğrendik. Salgın süresinde ellerimizi yıkamak, maske takmak alabileceğimiz en basit ve en etkili önlemler oldu. Ancak virüsleri ortadan kaldıran iyi filtre ve havalandırma sistemleri ile UV ışığı teknolojisi, gelecekte hayatımızın parçası olacak. Hava yolları artık uçaklarda COVID-19’u yüzde 99 ortadan kaldıran teknoloji kullandıklarını söylüyor. Amerikan Savunma Bakanlığı ile asgari düzeyde güvenlik testlerde bunu gerçekleştirdiler. Altı ay boyunca 38 saat uçuş ve 45 saat yer hizmeti içeren 300’den fazla test yapıldı. 180 milyon florasan parçayı püskürtmek için özel programlanmış mankenler kullandılar. Bu gerçek hayatta pek mümkün olmayacak binlerce öksürüğe eş değer. Araştırmalar şunu gösterdi; koltuğunuzda maskeli oturduğunuzda enfekte partiküller, ortamın yüzde 0,003’ün solunduğu alandan geçiyor. Bu, inanılmaz ufak bir miktar. Uçuş sırasında ise bu parçaların neredeyse yüzde 100’ü, altı dakika içerisinde hava filtreleri sayesinde temizlendi. Gelecekte aynı teknolojiler ofis ve evlerde kullanılabilir.”

Bozdağ: Yabancı ülkeler için dizi çekiyoruz

İlk gün yer alan panellerden Hizmet İhracatında İnovasyon’da sağlık, eğitim, dizi-film, bilişim ve yapı sektöründen konukların katılımıyla gerçekleşti. Panelde Senarist ve Yapımcı Mehmet Bozdağ, AÇE Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Çelik, Akinon Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Emre Sarı ve Suryapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas yer aldı. Bozdağ, “Pandemi sürecinde yurt dışına diziler yaptık. Özbekistan’a bir dizi yapıp gönderdik. Şu anda bir Orta Doğu ülkesi için dizi çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Elmas ise, “Sektör olarak hedefimiz 10 milyar dolardı.Ancak pandemi süreci bu hedeften sapmamıza. Çin, Vietnam ve Tayvan’ın dahil olduğu Uzak Doğu ülkelerinin pandemiye erken yakalanıp, erken çıkması bize nisan mayıs aylarında olumlu yansıdı” diye konuştu. Çelik de Türkiye’nin, sağlık alanında son yıllardaki önemli çalışmaları, altyapısı, hastaneleri, kapasitesi, doktorları ile çok önemli bir yere geldiğini dile getirdi. Ahmet Emre Sarı ise “Genel bilişim sektörünün 2018-19 dönemindeki genel büyüme oranlarına ve teknoloji geliştirme bölgelerindeki şirketlerin büyüme oranlarına bakıldığında bir dönüşüm sürecinin başladığını da görüyoruz” şeklinde konuştu.

İnovasyon her yönüyle konuşuldu

Türkiye İnovasyon Haftası’nda attıkları inovatif adımlarla dünyada adından söz ettiren etkili isimlerin fark yaratan konuşmaları ve ilham veren deneyimleri, inovasyonun farklı yönlerinin alanında uzman kişiler tarafından enine boyuna konuşulduğu paneller, ekonomi, sağlık, ihracat, Ar-Ge, hizmet ihracatı, eğitim, spor, sosyal medya gibi alanlardaki inovatif gelişmeler, yenilikçi fikirler ve global bakış açılarıyla sektörleri ileriye taşıyan girişimciler, Türkiye’nin değeri olan genç neslin, inovasyon odaklı, yaratıcı ve üretken projeleri, inovasyonun her yönüyle konuşulduğu online bir platform ve teknolojinin imkanlarından yararlanarak gerçekleştirilen yenilikçi ve ufuk açıcı konuşmacılar, tüm dünyayı etkisi altına alan ve hayatı yepyeni bir normal ile farklı bir bakış açısına doğru yönelten Covid –19 döneminde inovasyon ve yeni normal, inovatif fikirlerin gerçeğe dönüşmesi adına teşvik edici yatırımlar ve eğitim programları yer aldı.

Toplam 12 temada panel düzenleniyor

Türkiye İnovasyon Haftasında aralarında dünyaca ünlü isimlerin de yer aldığı 63 yerli ve 7 yabancı konuşmacı yer aldı. TİM-TEB Girişim Evinden başarılı 19 proje, İnovaLİG, İnoSuit ve İnovaTİM’den 15 projenin başarı hikayelerini de anlattı. İnovasyon ekosisteminin en önemli buluşmalarından Türkiye İnovasyon Haftası’nda Yeni Nesil Milli Ekonomi ve İnovasyon, Dijitalde İnovasyon, Hizmet İhracatında İnovasyon, İhracatta İnovasyon, Eğitimde İnovasyon, Sağlıkta İnovasyon, Sporda İnovasyon, Sosyal Medya ve Sosyal Yaşamda İnovasyon, Medyada İnovasyon,Estetik Cerrahide İnovasyon, Sanatta İnovasyon, Siber Güvenlik ve İnovasyon temalarında 12 panel düzenleniyor.

Etkinlik inovatif yöntemlerle çekildi

8.Türkiye İnovasyon Haftası, çekimlerinde greenbox gibi özel teknolojik yöntemler kullanıldı. 15 gün süren çekimler için 5 ülkede 10 greenbox stüdyosu kiralanırken etkinliğin kurgumontaj çalışmaları 13 gün sürdü. Sadece İstanbul’da 74 konuşmacı için 100 saat çekim yapıldı. Tüm çekimler sonucunda oluşan görüntüler 10 terabyte’a ulaştı. Etkinlikte BKM Mutfak oyuncuları da skeçleri ile yer aldı.

İnovasyon şampiyonları ödüllerini aldı

İnovasyon Haftası’nda 2019 yılı inovasyon şampiyonları da açıklandı. İnovaLİG şampiyonları, İnovaTİM İnovasyon Yarışması ve  İnovasyon Haftası Stratejik Partnerler ödül törenine Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de katıldı. Büyük ölçekli şirketlerde İnovasyon Stratejisi kategorisinde Arçelik A.Ş, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’nde Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret A.Ş, İnovasyon Döngüsü’nde Sun Tekstil San. ve Tic. A.Ş, İnovasyon Kaynakları’nda Havelsan Hava Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş, İnovasyon Sonuçları’nda ise Estaş Eksantrik San. ve Tic. A.Ş. şampiyon oldu. 

KOBİ ölçeğinde ise İnovasyon Stratejisi kategorisinde Barida Makina Sanayi Ticaret Ltd. Şti, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’nde Alotech İletişim Teknolojileri Ticaret A.Ş, İnovasyon Döngüsü’nde Veribilim Yazılım Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şti, İnovasyon Kaynakları’nda Ulak Haberleşme A.Ş, İnovasyon Sonuçları’nda ise Çizgi Teknoloji Elektronik Tasarım ve Üretim A.Ş. şampiyon oldu. Ar-Ge Liderliği Özel Ödülü’nü Arçelik, Girişimcilik Özel Ödülü TEB’e, Uluslararası Başarı Özel Ödülü THY, Teknoloji Geliştirme Özel Ödülü de Turkcell’e verildi. 

Cumartesi de ünlü konukları ile etkinlik devam edecek

Türkiye İnovasyon Haftası Cumartesi günü de önemli isimlerin katılımıyla devam edecek. Geleceğin teknolojileri konusunda uzman fütürist bilim insanı Ray Kurzweil konuşmacılar arasında yer alacak. TOGG – Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş, yerli otomobil projesi ile ilgili son gelişmeleri, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, savunma sanayi ile ilgili yapılan çalışmaları detayları ile anlatacak. Panel konuşmacılarından TUSAŞ’ın Genel Müdürü Temel Kotil, uydu projeleri, beşinci nesil savaş uçağı projesinden detaylar vererek, uçağın ne zaman motor çalıştıracağıyla ilgili de bilgiler verecek. Cumartesi günü herkese ilham veren hayat hikayeleri de olacak. Bunlardan biri de Mars’a gönderilen keşif aracını tasarlayan şirketin yarışmasına proje gönderip bu ekibe dahil olan, yapay zekâ geliştiren Yozgat’ın küçük bir köyünde doğup büyüyen, çocuklar okusun diye köy köy dolaşan 19 yaşındaki Elif Eda Güneş de hikayesini anlatacak. Yazılımı ve donanımı kendi yaptığı robotlar ile uluslararası ödülleri olan genç mucit 14 yaşındaki Selin Alara Örnek de etkinlikte konuşacak.

Cumartesi günü hangi paneller ve konuşmacılar olacak

İnovasyonda Başarı Hikayeleri: İnovaLİG, İnoSuit, İnovaTİM
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç
NASA / JPL, Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız
Uipath Avrupa Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen
Amazon Avrupa ve Türkiye Kamu Politikaları Direktörü Eirini Zafeıratou
Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Genel Sekreteri Dr. Ceyhun Emre Doğru
Turkcell Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yrd Serkan Özrük
Yazar ve Küresel Düşünce Lideri Elise Quevedo
Medya Sanatçısı, Tasarımcı Refik Anadol
Silikon Vadisi, Cooch Intelligence Technologies CEO Emrah Gültekin 


PANEL: YENİ NESİL MİLLİ EKONOMİ VE İNOVASYON
Moderatör: Hakan Çelik, Gazeteci
Osman Okyay, Kale Grubu Başkan Yardımcısı ve Teknik Bölüm Başkanı
 

PANEL: İHRACATTA İNOVASYON
Moderatör: Prof. Dr. Emre ALKİN, TİM Ekonomi Danışmanı
Ali Kibar, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı
Murat Kolbaşı, Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı
Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Temel Kotil, TUSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdür
 

PANEL: DİJİTALDE İNOVASYON
Moderatör: Metehan Demir, Gazeteci
Ali Rıza Ersoy, ION Academy Kurucusu
Canan Özsoy, General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı, CEO
Dr. Çağatay Karabat, TÜBİTAK BİLGEM Uluslararası İş Geliştirme Takım Lideri
Yiğit Kulabaş, Redesing Business Kurucu Otağı, Akademisyen, Yazar
 

PANEL: SOSYAL MEDYA VE SOSYAL YAŞAMDA İNOVASYON
Moderatör: Uğur Şeke, Dijital Büro İstanbul Genel Müdür
Emrah Yayıcı, Artbiztech ve Explori.io Yönetici Ortağı, Konuşmacı ve Yazar
Hasan Kızıl, Hayat Tamircisi
 Kıvanç Talu, Var Böyle Tipler

PANEL: MEDYADA İNOVASYON
 

PANEL: SPORDA İNOVASYON
Moderatör: Okay Karacan, PlaySpor Genel Yayın Yönetmeni, Futbol ve F1 Yorumcusu
Alper Afşin Özdemir, Türkiye Espor Federasyonu Kurucu Başkanı
Arda Coşkun, Spor Psikoloğu, Akademisyen
Bora Koçyiğit, Blaze Espor Kurucusu, Girişimci

Dünya

“Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Filistin davasını savunmak, sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası, yaklaşık bir asırdır her türlü zulme, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’nin girişimleriyle İstanbul’da düzenlenen “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu” toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin’in gönül dostlarını” Türkiye’de ağırlamaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Tarih boyunca nice medeniyetlerin beşiği olmuş, nice peygamberlere ev sahipliği yapmış Filistin’in sesi olmak için bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün sadece bir beldeyi ve halkı değil, aynı zamanda adaleti, barışı ve direnişi savunmak için buluştuklarını ifade etti.

Meclis Başkanlarını, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri İstanbul’a hoş geldiniz” diyerek selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubunun her bir mensubuna yürekten teşekkür ettiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ve alınacak kararların Filistin için hayırlara vesile olmasını niyaz ederek, Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren tüm parlamenterlere ayrıca teşekkür etti.

“FİLİSTİN DAVASI, KATLİAMA MARUZ KALMIŞ BİR HALKIN HAYSİYET DAVASIDIR”

Toplantının açılış konuşmalarını yakından takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Her iki Meclis Başkanımızı, verdikleri çok önemli mesajlar dolayısıyla ayrı ayrı tebrik ediyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak isterim; Filistin davasını savunmak sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin’i savunmak, insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası, yaklaşık bir asırdır her türlü zulme, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır. Tüm bunlarla birlikte Filistin davası, özü itibarıyla insan olma, insan kalma mücadelesidir. Müslümanların yanı sıra vicdan sahibi her insanın meselesidir. Elbette bu dava bir siyasetin de ötesinde bir vicdan meselesidir. Bugün burada bulunan siz kardeşlerim aslında bunu yapıyorsunuz. Duruşunuzla sadece Filistin’i ve Filistin halkını değil, insanlığı ve insani değerleri de savunuyorsunuz. Zulme karşı susmayarak, baskılara boyun eğmeyerek tüm insanlığa adeta nefes oluyorsunuz. Filistin davasına verdiğiniz güçlü destek için, zor zamanda sergilediğiniz onurlu duruş için, insanlık cephesinde cesaretle yer aldığınız için her birinizi kutluyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıya öncülük ettiği için TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a teşekkür ederek, bu dayanışmayı ve birlikteliği ilelebet muhafaza edeceklerini dile getirdi.

“İSRAİL HÜKÛMETİ TAM BİR CİNNET HÂLİNDE FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİ KATLEDİYOR”

Gazze ve Filistin halkının 7 Ekim 2023’ten bu yana son asrın en büyük haydutluklarından birine maruz kaldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İsrail hükûmeti çocuk, kadın, bebek, yaşlı demeden tam bir cinnet hâlinde Filistinli kardeşlerimizi katlediyor. İsrail’in vahşice öldürdüğü 60 bine yakın Filistinlinin kahir ekseriyeti kadın ve çocuk. Nüfusun yüzde 7’den fazlası ya katledildi ya da sakat bırakıldı. Sahadaki gerçekleri dünyaya aktarmak için çalışan tam 212 gazeteci infaz edildi. Önceki gün bir kadın gazeteciyi 10 kişilik ailesiyle birlikte şehit ettiler. Yüzlerce doktor, hemşire, sağlık personeli kurşunların hedefi oldu. Yardım görevlileri öldürüldü. İlaç, su, gıda bulamadığı için bebekler göz göre göre hayatını kaybetti. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli çocukları öldürerek kutlayacak kadar insanlıktan çıkmış bir güruhla karşı karşıya kaldık. Okullar, kiliseler, camiler, üniversiteler bombalandı. Gazze’deki binaların neredeyse yüzde 80’i yıkıldı. Gazze, taş üstünde taş kalmayacak derecede harap edildi. 50 milyon tondan fazla devasa bir enkaz yığınından söz ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in yeniden başlattığı saldırılarla Gazze’de ayakta kalan son binaları, hastaneleri, sivil yerleşim yerlerini, Gazze’nin hayat damarı olan temiz su kaynaklarını da teker teker imha ettiğini söyledi.

İşgal güçlerinin koruması altındaki yerleşimci vahşetinin Batı Şeria’da tüm hızıyla sürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, meselenin daha vahim tarafının, bütün bu zulüm ve barbarlıkların tam 18 aydır medeni denilen dünya dâhil tüm insanlığın gözleri önüne serilmesi olduğuna dikkati çekti.

“MAZLUMLARIN YANINDA YER ALMAYAN BİR KÜRESEL DÜZEN, ZALİMLERİN OYUNCAĞI OLMAYA MAHKÛMDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazeteciler öldürülüyor, uluslararası basın kuruluşları seyrediyor. Çocuklar öldürülüyor, İnsan hakları savunucuları seyrediyor. Sağlık çalışanları öldürülüyor, Batı dünyası seyrediyor. UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) gibi kritik kurumlar kapatılmak isteniyor, Birleşmiş Milletler süreci sadece seyrediyor. Yıllardır özgürlükten, haktan, hukuktan, basın hürriyetinden bahsedenler, İsrail’in katliam politikası karşısında tam 18 aydır üç maymunu oynuyor. Buradan bir kez daha soruyorum: Nerede uluslararası hukuk, nerede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, nerede ortalığı ayağa kaldıran, bütçesi milyarlarca doları bulan yapılar, örgütler, kurumlar? En küçük bir hadisede ambargo silahını çeken Batılı devletler, soruyorum İsrail’e karşı neredeler? Nerede BBC, nerede CNN ve diğerleri? Gazze’de insanlık öldürülürken, çocuklar, bebekler, kadınlar yanarak can verirken, gazeteciler infaz edilirken bunları gören dünyada var mı? Mazlumların yanında yer almayan bir küresel düzen, zalimlerin oyuncağı olmaya mahkûmdur. Bugün dünya, zalim karşısında susan hatta zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur. Uluslararası hukuk, adaleti tesis etmenin değil güçlünün gücünü tahkim etmesinin aparatı hâline gelmiştir. Hukukun üstünlüğü yerine kişiye ve devlete göre hukuk düzeni hâkimdir. Gazze’de uluslararası sistem, sınavı kaybetmiştir. Birleşmiş Milletler’den Avrupa Birliği’ne birçok kurum, kuruluş, savundukları ilkeleri çiğneme pahasına Gazze’de kötü bir imtihan vermiştir.”

Elbette başkalarını eleştirirken kendilerini ihmal edemeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzülerek söylüyorum, içim kan ağlayarak söylüyorum, İslam dünyası da kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şüphesiz çok gayret sarf edilip zulmü engellemek için pek çok yolun denendiğini, diplomasinin bütün imkânlarının kullanıldığını, toplantılar, zirveler, temaslar gerçekleştirildiğini ama sonuçta Gazze’nin tamamen yıkılmasına, 60 bine yakın Gazzelinin katledilmesine mani olunamadığını ve bunun üzerinde herkesin uzun uzun düşünmesi gerektiğini kaydetti.

“FİLİSTİN HALKI İŞGAL KUVVETLERİNE KARŞI ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERİYOR”

Müslümanlar olarak kapsamlı muhasebeye ihtiyaçlarının bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii burada şu gerçeği de vurgulamak durumundayım. Filistinliler öldürülürken sesleri çıkmayanların, Gazze halkının işgale karşı verdiği direnişe terörizm yaftası vurarak soykırımı normalleştirmeye çalıştıklarını görüyoruz. Türkiye olarak bu iftiraları, bu kara propagandayı reddettiğimizi bugün bir kere daha çok net biçimde söylemek isterim” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının işgal kuvvetlerine karşı özgürlük mücadelesi verdiğini dile getirerek, “Gazzeli kardeşlerimizin mücadelesi ile milletimizin bundan bir asır önce müstevlilere karşı verdiği istiklal mücadelesi arasında hiçbir fark yoktur. Filistin Direniş Hareketi, bizim nazarımızda bir Kuvayı millîye hareketidir. Filistinliler, yalnızca son 1,5 yıldır değil aslında son bir asırdır direniyor. Uluslararası hukuku hiçe sayan işgalci ve istilacı bir devlet karşısında bir asırdır direniş destanı yazıyor ama birileri bizim bunları dile getirmemizden rahatsız oluyorlar. Varsın, rahatsız olmaya devam etsinler. Biz hakkı haykırmaktan, gerçekleri söylemekten geri durmayacağız. İzzet kavramının şahsiyetlerinde somutlaştığı Filistin halkını ve Gazzeli kardeşlerimizi ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Vatanlarını savunurken toprağa düşen Filistin’in kahraman evlatlarını, ortak şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum” ifadelerini kullandı.

“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE YÖNELİK İNSANİ YARDIMLARIMIZI ARALIKSIZ SÜRDÜRDÜK”

Bir kez daha İsrail zulmüne karşı direnen Filistinlilere en güçlü ifadelerle destek ve dayanışma mesajlarını gönderdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İslam âlemini ve tüm dünyayı, Filistin halkının tüm insanlık adına yürüttüğü haysiyet mücadelesine destek olmaya davet ediyorum. Sadece vicdan sahiplerini değil İsrail halkını da yönetimlerinin kendilerini sürüklediği felakete karşı harekete geçmeye davet ediyorum. Bundan 75 yıl önce kendileri Holokost yaşamış, kendileri soykırıma uğramış bir toplumun, Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında yaşanan katliamlara, soykırıma, vahşete ve cinayetlere artık ses çıkarması, tepki göstermesi, yöneticilerine artık ‘Dur’ demesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye, ilk günden itibaren bu soykırıma itirazlarını en yüksek seviyede dile getiren, İsrail’e karşı somut tedbirler alan ülkelerden biriydi. Hamdolsun, burada iyi bir sınav verdik, iyi bir sınav veriyoruz. Devletimizin resmî kurumlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarımız, hayırseverlerimiz, iş dünyamız, adeta Filistin ve Gazze için seferber oldu. İsrail ile ticari işlemleri tamamen durdurarak bu alanda cesur bir adım attık. Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardımlarımızı aralıksız sürdürdük. Hamdolsun, 101 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini bölgedeki kardeş ülkelerin de desteğiyle Gazze’ye ulaştırdık. Buradan kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz. Bundan sonra da Gazze’ye yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz ancak İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye yardımları engellemek suretiyle çirkin yüzünü bir kez daha gösteriyor. İsrail yönetimi, bombalarla öldüremediği masumları, yardımları durdurarak bir nevi açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla yok etmeye çalışıyor. Sahadaki insanlık trajedisi giderek daha da kötüleşiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail hükûmetinin, işlediği cinayet ve katliamlar yaptırımsız kaldıkça soykırım politikasına hız verdiğini söyledi.

“NETANYAHU’NUN VE CİNAYET ŞEBEKESİNİN ULUSLARARASI MAHKEMELERDE ER VEYA GEÇ YARGILANDIĞINI İNŞALLAH GÖRECEĞİZ”

Bu insanlık düşmanı zihniyetle uluslararası hukuk önünde hesaplaşmanın, hunharca katledilen on binlerce çocuğa karşı en temel görevleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki cezasız kalan her suç, faili daha da şımartır. Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına bu açıdan büyük önem veriyoruz. İsrail’in hukuka hesap vermesi için biz de müdahillik başvurumuzu yaptık. Sivil toplum kuruluşlarımız mahkemeye dosya ve delil sağlamaya devam ediyor. Netanyahu’nun ve cinayet şebekesinin uluslararası mahkemelerde er veya geç yargılandığını inşallah göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs-ü Şerif ve ilk kıble Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların arttığını gördüklerine dikkati çekerek, “Fanatik soykırımcı İsrailliler, silahlı güvenlik görevlileri eşliğinde ve korumasında Mescid-i Aksa’ya girerek Müslümanları tahrik ediyor, kışkırtıyorlar. Şunu bir kez daha açık açık ilan ediyorum, Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra’nın içinde bulunduğu Harem-i Şerif, 144 dönüm alanıyla sadece Müslümanlara aittir ve bir bütündür. Bunu kimsenin zedelemesine izin vermeyiz. Mescid-i Aksa bizim kırmızı çizgimizdir, ebediyete kadar da inşallah böyle kalacaktır” diye konuştu.

İsrail’in, Harem-i Şerif’in kutsiyetini ve bütünlüğünü tehdit eden taciz, baskın ve provokasyonlarına derhal son vermesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İsrail saldırganlığı ve hukuk tanımazlığı Filistin’le de sınırlı kalmıyor. Suriye ve Lübnan’a yönelik saldırılar Netanyahu yönetiminin Orta Doğu’da huzur ve barış istemediğini ortaya koyuyor. Etnik köken ve mezhep temelli farklılıkları kaşıyarak, Suriye ve Lübnan’ın istikrara kavuşmasını engellemeye çalışıyor. Bölge dışı aktörleri sürekli kışkırtarak çatışmaları yeni coğrafyalara taşımak istiyor. Terör örgütleriyle iş tutarak, çok tehlikeli bir oyun oynuyor. Meşru bir devlet gibi değil, başıbozuk bir örgüt gibi hareket ediyor. Bakın biz, bunun sürdürülebilir olmadığı kanaatindeyiz. İsrail, komşularını istikrarsızlaştırarak kendi güvenliğini sağlayamaz. ‘Komşuda ateş yanarken dumanı bana gelmesin.’ demek sadece akıl dışı değil, aynı zamanda imkânsızdır. Kendi vatandaşlarıyla birlikte bölgedeki ülkeleri tehdit ve tedirgin eden bu cinnet hâli bir an önce son bulmalıdır. Yoksa o ateş, körükleyenleri de kısa bir zaman sonra yakacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesindeki rolüne işaret ederek, “Türkiye olarak, coğrafyamızdaki hiçbir şımarıklığa, zulme, hiçbir hukuk ve kural tanımazlığa sessiz kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Bölgemizdeki herkes için barışı, huzuru, istikrarı ve güvenliği savunmaya sabırla devam edeceğiz” dedi.

“FİLİSTİN DEVLETİ KURULUNCAYA DEK YORULMADAN MÜCADELEYİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Gelinen aşamada önceliklerini, kalıcı ateşkesin derhal sağlanması, insani yardımların kesintisiz şekilde Gazzelilere ulaştırılması ve işgal güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesinin oluşturduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu minvalde Katar ve Mısır tarafından yürütülen ateşkes müzakerelerinin bir an evvel neticeye varması temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkesin sağlanmasıyla birlikte imar çalışmalarına vakit kaybetmeden yeniden başlanmasının son derece mühim olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Mısır’ın öncülüğünde hazırlanan plana, burada temsil edilen tüm kardeş ülkelerin desteği çok önemlidir. Bu vesileyle şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. İki devletli çözümün alternatifi yoktur. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devleti kuruluncaya dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceğiz. Şunun da bilinmesini isterim. Hangi ambalajlara sarılırsa sarılsın, Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün edecek hiçbir teklifin bizce kıymetiharbiyesi yoktur. Unutmayın, Gazze Gazzelilerindir. Filistin, Filistin halkınındır. Filistin, Filistinlilerindir. Milyonlarca Filistinli mülteci anahtarlarını sakladıkları evlerine dönmeyi beklerken yeni göçlere, yeni tehcirlere asla tahammülümüz olamaz. Biz Filistinli kardeşlerimizin kendi öz yurtlarında özgürce, diğer inançlarla barış içinde yaşamaları için elimizden gelen desteği vereceğiz. Tek başımıza kalsak da Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Antalya Diplomasi Forumu kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Gazze Temas Grubu Toplantısı’nın tertiplendiğini anımsatarak, “Bizim tabii siyasi düzlemde attığımız bu adımların halkın desteği olmadan başarıya ulaşması mümkün değildir. Bu noktada gerekli toplumsal desteğin temininde, parlamentolara ve siz değerli başkanlarına önemli vazifeler düşüyor. Gazze’deki soykırım karşısında göstermiş olduğunuz dirayetli tutumu bir kez daha takdirle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum” şeklinde konuştu.

Toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılar aracılığıyla devlet ve hükûmet başkanları ile temsil ettikleri dost ve kardeş halklara selamlarını iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan program öncesi meclis başkanlarıyla aile fotoğrafı çektirdi. Toplantıda, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Rawhi Fattouh, Katar Şura Meclisi Başkanı Hassan bin Abdulla Al Ghanim, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Federal Ulusal Konseyi Başkanı Saqr Ghobash, Pakistan Ulusal Meclis Başkanı Serdar Ayaz Sadık, Malezya Temsilciler Meclisi Başkanı Tan Sri Dato Johari bin Abdul, Endonezya Temsilciler Meclisi Başkanı Puan Maharani, Senegal Ulusal Meclisi Başkanı El Hadj Malick Ndiaye, Ürdün Temsilciler Meclisi Başkanı Ahmad Safadi, Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı Ahmed Al Musalam, Cezayir Ulusal Meclis Başkan Vekili Hammad Ayoub, Azerbaycan Meclis Başkan Yardımcısı Ali Ahmadov ve Mısır Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmed Saad El Deen yer aldı.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

HABER BURADA

Dünya

“Ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı Yeni Terminal Binaları Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak şiarıyla ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. Havacılık alanında küresel ölçekte en üst lige yükselttik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Havalimanı Yeni İç ve Dış Hat Terminal Binalarının Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni terminal binalarının açılışıyla Antalya’nın değerini bir kat daha artıracağını söyledi.

Projede emeği geçen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile yüklenici firma çalışanlarına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni terminal binalarının başta Antalya olmak üzere havacılık, kültür ve turizm sektörleri için hayırlı olmasını diledi.

“ANTALYA HAVALİMANIMIZ 82 MİLYON MİSAFİRE ‘HOŞ GELDİNİZ’ DİYEBİLECEK KAPASİTEYE KAVUŞTU”

Antalya’da her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ağırlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dünyanın dört bir yanından Antalya’ya gelen turistler bir yandan şehrin kültür ve tabiat zenginliğinden istifade ederken diğer yandan lokomotif sektörlerimizden biri olan turizm gelirlerimize önemli bir katkı sağlıyor. Şehrimize olan ilgi o kadar yüksek ki, Antalya Havalimanımız son 2 yıldır 35 milyonluk mevcut yolcu kapasitesinin üzerindeki kişiye hizmet veriyor. Havalimanımız 2023’te yaklaşık 36 milyon, 2024’te ise direkt transit yolcular da dâhil 39 milyon 230 bini aşkın yolcuya hizmet sundu. Bu sene 40 milyon kişiyi aşacağımız anlaşılıyor. 2029’da ise toplam yolcu sayısının 45 milyona ulaşmasını bekliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sayıları dikkate alarak, hâlihazırda mevcut kapasitesinin yüzde 12 üzerinde hizmet veren Antalya Havalimanımızı, yeni terminal binaları ve tamamlayıcı yapılarla büyütmek için güçlü bir adım attık. Kapasite artırımına yönelik ilave yatırımların hayata geçirilmesi için 5 Ocak 2022’de yüklenici firmamıza yer teslimini yaparak, çalışmalara başladık. Proje kapsamında dış hatlar terminalini 90 bin 143 metrekareden 224 bin metrekareye, iç hatlar terminalini ise 36 bin 859 metrekareden 75 bin metrekareye çıkarttık. Böylece havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona yükseltmiş olduk. Artık Antalya Havalimanımız dünyanın her bir köşesinden 82 milyon misafire ‘hoş geldiniz’ diyebilecek kapasiteye hamdolsun kavuştu” diye ekledi.

Yeni terminal binalarının modern mimarisi, güçlü altyapısı ve artırılmış kapasitesi ile Antalya’nın kapılarını çok daha geniş ufuklara açacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Projemiz dahilinde uçak park pozisyon sayısını da 108’den 176’ya getirdik. VIP terminalini 690 metrekareden 2 bin metrekareye, genel havacılık terminalini ise bin 200 metrekareden 2 bin 800 metrekareye yükselttik. Proje dâhilinde yeni inşa edilen 2 bin metrekarelik Devlet Konuk Evini, 5 bin metrekarelik Devlet Hava Meydanları İşletmesi Hizmet Binasını, personel lojmanları ile camimizi daha önce hizmete açmıştık” ifadesini kullandı.

Gurur verici olmasının yanı sıra her açıdan yenilikçi ve vizyoner bir projeyi daha şehrin hizmetine sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaklaşık 927 milyon yatırım hacmi gerektiren projeyi kamu-özel iş birliği modeli kapsamında devletin kasasından tek bir kuruş dahi çıkmadan gerçekleştirdik. Üstelik herhangi bir yolcu garantisi olmayan proje ile yüklenici firmalardan 25 yıllık işletme süresi karşılığında KDV dâhil 8 milyar 555 milyon avroluk kira geliri elde edeceğiz” dedi.

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE AKTİF HAVALİMANI SAYIMIMIZI 60’A ÇIKARACAĞIZ”

Yatırımcı şirketin kira bedelinin yüzde 25’lik kısmı olan 2 milyar 138 milyon 750 bin avronun da Mart 2022’de peşin ödediğini ve bu bedelin daha çalışmalar bitmeden devletin kasasına girdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Böylelikle, bu güzide proje, kamu kaynaklarının etkin kullanmanın ve kamu-özel sektör iş birliğinin en başarılı örneklerinden biri oldu. Bugün hizmete aldığımız yeni terminal binalarımızla artık Antalya Havalimanımız çok daha fazla sayıda yolcuya hizmet verecek. Antalya ise turizm potansiyelini çok daha yüksek bir seviyeye taşıyacaktır. Burada, şu hususu da dikkatinize getirmek arzusundayım, 4 saatlik uçuş süresiyle 67 ülkenin merkezinde bulunan Türkiye’nin bu avantajlı konumunun sunduğu imkân ve fırsatları en üst düzeye taşımak için son 23 yılda çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak’ şiarıyla ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. Havacılık alanında, küresel ölçekte en üst lige yükselttik. 2002’den bu yana 26 olan aktif havalimanı sayımızı, 10 Ağustos 2024’te açılışını yaptığımız Çukurova Uluslararası Havalimanımızla birlikte 58’e çıkarttık. İstanbul Havalimanımız 2024’te 80,1 milyon yolcu ağırlayarak kendi kategorisinde Avrupa’da ikinci, dünyada ise yedinci sırada yer aldı. Önümüzdeki dönemde aktif havalimanı sayımımızı, yapımları devam eden Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane havalimanlarımızla 58’den 60’a çıkaracağız. Bakınız, biz sadece Türkiye için büyük hayaller kurmakta kalmıyor aynı zamanda bunları büyük hedeflere dönüştürüyoruz, sonra da bu hedefleri tek tek hayata geçiriyoruz.”

“85 MİLYON VATANDAŞIMIZ İÇİN ÇALIŞMAYA KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi, vicdanı ve iddialarıyla büyük bir milletin mensubu olmanın hakkını vermeye çalıştıklarını söyledi.

Milletin teveccühüne mazhar olmanın gayretinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkesini başkalarına şikâyet edenler bu vizyonu anlayamaz. Yabancı basın kuruluşlarından medet umanlar bunu anlayamaz. Batı karşısında eğilip bükülenler, el pençe divan duranlar, bizim bu dik duruşumuzu anlayamaz. Boykot bahanesiyle kendi ekonomisine suikast teşebbüsünde bulunanlar bunu anlayamaz. Hırsları akıllarını esir alanlar, kibirlerinin siyasi ihtiraslarının esiri olanlar bizim neyin mücadelesini verdiğimizi asla ve asla anlayamaz. Biz onları kendi küçük dünyalarında, kendi küçük kavgalarıyla baş başa bırakıyor, her zaman olduğu gibi yine işimize bakıyoruz” diye konuştu.

Ülkeye yeni eserler kazandırmaya, Antalya Diplomasi Forumu’nda olduğu gibi Türkiye’nin itibarını arttırmaya devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vizyoner projelerle Antalya’nın turizm potansiyelini hak ettiği seviyelere getirmeye bakıyoruz. Çünkü biz bu millete güveniyoruz. Bu millete inanıyoruz. Doğru bildiğimiz istikamette yürürken milletimizin bize daima destek olacağını biliyoruz. Ülkemiz için çalışmaya, Türkiye için üretmeye, 85 milyon vatandaşımız için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Rabbim, hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Yeni terminal binalarımızın, yeni yapılarımızın bir kez daha şehrimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki temasları kapsamında Akdeniz Üniversitesi’ni ziyaret etti.

GENÇ GAZETECİLER ANTALYA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Ticaret hacmimizi karşılıklı fayda temelinde ve dengeli şekilde 10 milyar dolar hedefine yükseltmek için atılabilecek adımları değerlendirdik. Savunma sanayiinden müteahhitliğe, sağlık ve enerjiden gıda sektörüne kadar iş birliğimizde yeni açılımlar yapma hususunda mutabık kaldık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Dost ve kardeş Endonezya’yı son olarak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısı vesilesiyle şubat ayında ziyaret ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafirperverliklerinden dolayı Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ve Endonezya makamlarına şükranlarını sundu.

Karşılıklı temasların iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin ulaştığı müstesna düzeyi ortaya koyduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Değerli kardeşim Subianto’nun Türkiye Büyük Millet Meclisimizde bugün yaptıkları tarihî nitelikteki hitabı ülkelerimiz arasındaki kadim kardeşliğin en güzel tezahürüdür. Endonezya ile bu sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 75. yıl dönümünü idrak ediyoruz. Tabii tarihî bağlarımız bundan 400 yıl öncesine dayanıyor. Az önce kültür, afet ve acil durum yönetimi ile iletişim alanlarında belgeleri imzaladık. Ticaret hacmimizi karşılıklı fayda temelinde ve dengeli şekilde 10 milyar dolar hedefine yükseltmek için atılabilecek adımları değerlendirdik. Savunma sanayinden müteahhitliğe, sağlık ve enerjiden gıda sektörüne kadar iş birliğimizde yeni açılımlar yapma hususunda mutabık kaldık. Savunma sanayi bağlamında ortak üretim dâhil olmak üzere mevcut projelerimizi ve yeni iş birliği imkânlarını değerlendirdik.”

“HALKLARIMIZ ARASINDAKİ BAĞLARI DAHA DA GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”

İki önemli turizm ülkesi olan Türkiye ve Endonezya arasındaki beşeri hamleler ile temasların geliştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Geçtiğimiz yıl Endonezya’dan ülkemize 203 bin, ülkemizden Endonezya’ya ise yaklaşık 50 bin turistin ziyaretinden memnuniyet duyuyoruz. Bayrak taşıyıcı hava yollarımızın sefer sayılarının artırılması suretiyle bu rakamların katlanacağına inanıyorum. Halklarımız arasındaki bağları, kültür ve eğitim alanlarındaki iş birliğimizi ilerleterek daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Endonezyalı gençlerin Türkiye Burslarına artan ilgisini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Ülkemizde eğitim almış yaklaşık 5 bin Endonezyalı kardeşimizin her birini kültür elçileri olarak görüyoruz.”

“FİLİSTİN DAVASININ SAVUNULMASINDA ENDONEZYA İLE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Türkiye’nin Endonezya ile Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, G20, D8 ve MIKTA dâhil tüm uluslararası platformlardaki iş birliğini sürdürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Endonezya’nın Filistin meselesine ilişkin tutumunu takdirle karşılıyoruz. Önümüzdeki dönemde Gazze’nin yeniden inşasında ve Filistin davasının savunulmasında Endonezya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’nun, Antalya Diplomasi Forumu’na da katılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “‘Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek’ temasıyla yapılacak bu önemli etkinliğe gösterilen yoğun ilgiden memnuniyet duyuyorum. Şüphesiz bu yoğun ilgi ülkemizin küresel diplomasideki artan ağırlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Biz de ayrıca, forum marjında çok sayıda görüşme gerçekleştireceğiz. Bu düşüncelerle Cumhurbaşkanı Sayın Subianto’nun ziyaretinin ikili ve çok taraflı iş birliğimize katkıda bulunacağına gönülden inanıyorum. İstişarelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Ortak basın toplantısında konuşan Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türkiye’ye sıcak karşılamaları ve iki ülke arasındaki iş birliğini desteklemesi yönündeki gayretleri için teşekkür ederek, Türkiye-Endonezya arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yılında olduklarını ve daha güçlü bir iş birliği istediklerini belirtti.

ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO: “HER İKİ ÜLKE OLARAK İSLAM DÜNYASINDA POZİTİF BİR GÜÇ OLMAK İSTİYORUZ”

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, iki ülkenin benzer tarihe ve vizyona sahip olduğunu ifade ederek, “Her iki ülke olarak İslam dünyasında pozitif bir güç olmak istiyoruz. Bu anlamda bu sorumluluğu da üstlenmemiz gerek. Küresel güneyin liderleri olarak, stratejik ortaklar olarak yeni bir küresel düzen yaratma sorumluluğunu üstlenmemiz gerekiyor” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen ortak basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’nun huzurunda iki ülke arasında üç anlaşma imzalandı.

İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

“AFAD ile Endonezya Ulusal Afet Yönetimi Kuruluşu arasında Afet ve Acil Durum Yönetimi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Endonezya Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi arasında Medya, Halkla İlişkiler ve İletişim Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”

“Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Endonezya Kültür Bakanlığı arasında Kültürel İşbirliği Anlaşması”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge