“Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde bugün Karabağ semalarını hilal ve yıldız süslüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan Yolu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde, hamdolsun bugün Karabağ semalarını artık paçavralar değil; hilal ve yıldız süslüyor. Azerbaycan bayrağı şehitlerimizin kahramanlıklarının timsali olarak Dağlık Karabağ’da gururla dalgalanıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan Yolu Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden video konferans yöntemiyle bağlanarak katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karslılara selam ve sevgilerini göndererek başladığı konuşmasında, salgın hastalık sebebiyle açılış törenine video konferans yöntemiyle katılmak durumunda kaldığını ancak salgınla mücadeleden ve hizmet mücadelesinden asla taviz vermediklerini söyledi.
“YENİ PROJELERLE ŞEHİRLERİMİZE VE ÜLKEMİZE HİZMET ETMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ”
“Sağlıktan ulaşıma, sanattan savunmaya, ticaretten enerjiye kadar her alanda devreye aldığımız yeni projelerle şehirlerimize ve ülkemize hizmet etmeyi sürdürüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Binası’nın açılışını yaptıklarını, bugün de ilk millî helikopter motoru teslimi ve tasarım merkezinin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Şimdi de Kars’ı bölgesel ticarette bir üst aşamaya taşıyacak bir yatırımı olan Karakurt-Horasan Yolu’nun 40 kilometrelik bölümünü devreye aldıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınır kapıları güzergâhında olan ve çoğunlukla ağır taşıt trafiğine hizmet verecek yolun, bu özelliğiyle de dış ticarete önemli katkılar yapacağının altını çizdi.
Karakurt-Horasan Yolu’nun seyahat süresini 46 dakikadan 25 dakikaya düşürürken vakitten 25 milyon lira, akaryakıttan 4 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 29 milyon lira tasarruf sağlayacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yolun açılmasıyla beraber tarihî İpek Yolu Güzergâhı’nın en önemli merkezlerinden olan Kars’ın, cazibesinin daha da artacağına inandığını ifade etti.
Hazreti Mevlana’nın “İki şey çok mühimdir. Okyanus gibi bol haysiyet ile elif gibi dimdik şahsiyet” sözünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haysiyet ve şahsiyet sahibi olmak hayatta başarının anahtarıdır. Ticaretten siyasete kadar her alanda insan, şahsiyeti ve haysiyetiyle var olur, itibar kazanır. Bu ikisinin kaybolduğu durumlarda ise savrulma kaçınılmazdır. Tarih boyunca haysiyetini ve şahsiyetini yitiren kişiler ve toplumlar, kendilerini hep zillet çukurunda bulmuşlardır. Türkiye ve Türk milleti olarak yaşadığımız onca saldırıya ve ihanete rağmen, Allah’a hamdolsun böyle bir yanlışa düşmedik. Binyıllara sâri geçmişimizde, ne haysiyetimizden ne de şahsiyetimizden asla taviz vermedik. Tehditler karşısında sinen, pusan, eğilip bükülenlerden olmadık, hep dik durduk, sağlam durduk. Yeri geldi Çanakkale’de gencecik evlatlarımızı toprağa verdik, yeri geldi İstiklal Harbimizde tüm Anadolu’yu kıyama kaldırdık, yeri geldi 15 Temmuz’da tanklara meydan okuduk. İşte benim dedem, Sarıkamış’ta donarak, evet donarak, kucağında tüfeğiyle şehit oldu. Rize’den Sarıkamış’a… İşte bu millet böyle cengâver bir millet.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî onurun çiğnenmesine, bağımsızlığa el uzatılmasına, milleti ayakta tutan kadim değerlere kast edilmesine rıza göstermediklerini, Türkiye’ye umut bağlayan, güvenen, inananların hak ve hukukunun da gasp edilmesine izin vermediklerinin altını çizdi.
“AZERBAYCAN KİMSENİN TOPRAĞINA EL UZATMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de adaletin, Irak’ta barış ve istikrarın, Libya’da meşruiyetin yanında tavır alırken, daima şahsiyet ve haysiyetle davrandık. Terörden, şiddetten, eli kanlı Esed rejiminin bombalarından kaçan mazlumlara hep gönlümüzü aynı zamanda kapılarımızı açtık. Tek Parti CHP’si gibi, ülkemize sığınan insanları Boraltan Köprüsü’nde katillerinde teslim edenlerden olmadık” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son Dağlık Karabağ meselesinde yine kendilerine ve Türk milletine yakışan bir karakterle hareket ettiklerini vurgulayarak Türkiye’nin ortak tarih, kültür, inanç ve dil birliğinin gereğini yaptığını, Dağlık Karabağ’ın ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasına katkıda bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlık Karabağ’daki duruşuyla Türkiye, aynı zamanda Tek Parti CHP’sinin Boraltan Faciasında milletimize yaşattığı mahcubiyetten kurtulmuştur. Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde, hamdolsun bugün Karabağ semalarını artık paçavralar değil; hilal ve yıldız süslüyor. Azerbaycan bayrağı şehitlerimizin kahramanlıklarının timsali olarak Dağlık Karabağ’da gururla dalgalanıyor” diye konuştu.
Nahçivan ile Azerbaycan arasındaki bağlantıyı sağlayacak koridorun açılmasıyla, Türkiye ve Azerbaycan’ın doğrudan kara bağlantısına kavuşacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bağlantıdan en çok faydayı görecek yerlerin başında Kars’ın geldiğine dikkati çekti.
“Karabağ’da kazanılan zafer, hem uluslararası hukuk hem diplomasi hem de askerî açıdan Azerbaycan’a anasının ak sütü gibi helaldir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kimsenin toprağına el uzatmadığının, kimseye saldırmadığının, Birleşmiş Milletler ve AGİT kararlarına rağmen 30 yıl boyunca işgal altında tutulan topraklarını azat ettiğinin altını çizdi.
“TÜRKİYE OLARAK HER ZAMAN HAKKIN, HAKİKATİN, MAZLUMUN YANINDA YER ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Azerbaycan’ın topraklarını azat ederken de Ermeniler gibi sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almadığını, meşruiyet çerçevesinde kalarak mücadelesini gerçekleştirdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Hâl böyleyken MİNSK Grubu Eş Başkanı Fransa’nın, önceki gün parlamentosunda aldığı karar, skandalın ötesinde tam bir fecaattir, felakettir. Kardeşim İlham Aliyev’in dediği gibi, Fransa şayet Ermenileri bu kadar seviyorsa, kendi topraklarından Marsilya’yı onlara verebilir. Fakat, hiçbir devletin, bir diğer devletin egemenlik haklarına bu derece alçakça saldırması kabul edilemez. Suriye’den Libya’ya kadar her yerde benzer yaklaşımlar içinde olan Fransa, bu kararla artık, çözümün değil sorunun bir parçası olduğunu, hiçbir yerde objektif bir yaklaşımla görev yapamayacağını ispatlamıştır. Uluslararası kamuoyunun, Fransa’nın açtığı bu tehlikeli ve tüm devletleri tehdit edecek yaklaşıma karşı gereken tepkiyi vermesini ümit ediyoruz. Bu çarpıklıktan en çok zararı da, bugünkü siyasi birliğini çok kanlı ve karanlık bir mücadele dönemine borçlu olan Avrupa görecektir. Türkiye olarak, her zaman ve her yerde olduğu gibi, hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer almayı, bu doğrultuda söz söylemeyi ve siyaset izlemeyi sürdüreceğiz.”
“YAŞADIĞIMIZ HER HADİSE, ÜLKEMİZE KAZANDIRDIĞIMIZ GÜÇLÜ ALTYAPININ NE KADAR KRİTİK OLDUĞUNU ORTAYA KOYUYOR”
Geçen 18 yılda Türkiye’nin 81 vilayetini yatırım ve hizmetlerle kucakladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölünmüş yolların tüm vilayetlerden geçtiğini, yolları uzunluğu 554 kilometreyi bulan 410 tünellerle donattıklarını, demiryollarını 11 bin 600 kilometresini âdeta sıfırdan yapmışçasına yenilediklerini, hızlı tren hatlarını yaygınlaştırarak, 81 ilin tamamının bundan yararlanmasını sağlamayı amaçladıklarını ve havalimanı sayısını 56’ya çıkardıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ulaşımda değil, sağlıktan eğitime, enerjiden spora her alanda Türkiye’yi sarıp sarmalayan hizmetlere imza attıklarına dikkati çekerek, “Yaşadığımız her hadise, ülkemize kazandırdığımız bu güçlü altyapının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Salgın döneminde hastanelerimizin, sağlık sigortası sistemimizin önemini gördük. İhracatımız arttıkça, organize sanayi bölgelerimizden lojistik altyapımıza kadar ilgili tüm sektörlerimize hizmet veren altyapının önemini gördük” dedi.
Kimsenin lafına, sözüne, iftirasına, yalanına, sinsi ve kirli oyunlarına bakmadan millete hizmet etmeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açılışını yaptığımız her eser, bize tarifi mümkün olmayan bir heyecan ve memnuniyet veriyor. Eserden yana nasipsiz olanların içlerindeki kin ve nefretin gözlerini köreltmesi, kalplerini karartması, dillerini çatallaştırması, bizi yolumuzdan alıkoyamaz, tam tersine şevkimizi artırır” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars’ın çeşitli kaşar peynirleriyle de tüm dünyada tanınması gerektiğini belirterek, “Benim Karslı kardeşim bu noktada tüm emeğini veriyor. Kadınıyla erkeğiyle inanıyorum ki Kars özellikle bu süt ve süt mamullerinde, Kars kaşar peyniriyle de namını salacaktır” şeklinde konuştu.
Açılışı yapılan Karakurt-Horasan yolunun şehirlere ve ülkeye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeği geçenleri de tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, “Yol medeniyettir” diyerek tören alanında hazır bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na ve beraberindekilere Karakurt-Horasan yolunun açılış kurdelesinin kesilmesi talimatını verdi.
Kurdele kesiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu’ndan yolların çevresi ve viyadüklerin altlarının ağaçlandırılmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından gelen misafir çocuklara Türkiye’de bulunmaları ve sevinçlere ortak oldukları için teşekkür etti.
Program öncesi İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde depremlerin meydana geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kısa bir süre önce İstanbul’da ve Marmara Bölgemizde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz. AFAD ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm birimleri şu an teyakkuz halinde. Arama-tarama çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor. Biz de süreci çok yakından takip ediyoruz. Buraya gelmeden önce bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah, şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin diyorum.”
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm çocukların 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bayramı sizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizi, şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
TRT’nin bir yandan sorumlu yayın ve habercilik anlayışıyla başarılarına her gün yenisini eklerken, diğer yandan böylesine güzel ve anlamlı etkinliklerle kalpleri buluşturmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1979’dan bu yana her sene düzenlenen uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, TRT’mizin yüz akı işlerinden bir diğerini teşkil ediyor” dedi.
“KARDEŞLİĞİ NE KADAR YÜCELTİRSENİZ, DÜNYAMIZ O DERECE YAŞANILIR HÂLE GELECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 120 farklı ülkeden 130 binden fazla çocuğun Türkiye’deki bu etkinliklerde misafir edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Şenliklerin 47’ncisini ‘Hayat çocuklar gülünce güzel’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. 30 ülkeden 600 gül yüzlü evladımızı külliyemizde ağırlayarak onların coşkusuna, mutluluğuna, enerjisine biz de ortak oluyoruz. Bugün burada yaşadığınız sevincin hiç azalmamasını, hayatınız boyunca yüzünüzden tebessümlerin asla eksik olmamasını temenni ediyorum. İnançlarımız, dillerimiz ve kültürlerimiz farklı olsa da hepimiz büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Hepimiz Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın çocuklarıyız. Siz çocuklar, kardeşliği ne kadar yüceltirseniz, unutmayınız dünyamız o derece yaşanılır hâle gelecektir.
Kalplerinizdeki sevgiyle, yüreklerinizdeki umutla, birbirinize duyduğunuz o tertemiz güvenle barışı ve huzuru sizler tesis edeceksiniz. Kötülere ve kötülüklere rağmen bu dünyayı sizler güzelleştireceksiniz. Kısacası bizim uğruna bedeller ödeyerek çetin mücadeleler neticesinde belli bir aşamaya getirdiğimiz hayallerin geri kalanını gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Hayat yolculuğunuzda hepinize şimdiden başarılar diliyor, her birinizi o ışık saçan gözlerinizden öpüyorum.”
Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen TRT ailesine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklardan aileleri ve arkadaşlarına Türkiye’den kucak dolusu selam götürmelerini istedi.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
“TÜRKSAT 6A ile Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.