Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin salgınla mücadelede pek çok ülkeden pozitif ayrıştığını kaydederek, “Sanayide siparişler, kapasite kullanımı, yatırımlar ve ihracat artıyor. Yılın üçüncü çeyreğinde güçlü bir ekonomik büyüme göstereceğiz. Kasım, aralık aylarında da bu performansın devamının gelmesini bekliyoruz.” dedi.
Bakan Varank, 95 milyon avroluk yatırımla hayata geçirilen Mav Elyaf Fabrikası’nda, salgınla birlikte stratejik hale gelen maske, tulum, önlük gibi ürünlerde kullanılan Non-woven kumaşının üretileceğini kaydetti.
İHRACAT POTANSİYELİNE KATKI
Bakan Varank, Tekirdağ’da Mav Elyaf Fabrikası’nın açılış törenine katıldı. Buradaki konuşmasında, açılan her yeni fabrikanın bulunduğu yerin istihdam ve ihracat potansiyeline sunduğu katkının yanında, aslında Türkiye’nin sanayi altyapısını da beslediğini belirten Varank, “Dünya ekonomisi salgınla ivme kaybederken Türkiye vizyoner projeler ve yeni yatırımlarla bu süreçte emsallerinden ayrıştı.” diye konuştu.
1 MİLYAR LİRALIK SABİT YATIRIM
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programının, makine sektöründeki 10 projesine destek vermeye başladıklarını anlatan Varank, “Bu sayede makine alanında dışa bağımlılığımızı azaltacak yaklaşık 1 milyar liralık sabit yatırımın önünü açtık.” şeklinde konuştu.
140 KİŞİLİK İSTİHDAM
Bakan Varank, Mav Elyaf Fabrikası için 95 milyon avroluk yatırım yapıldığını ve şu anda 140 kişinin istihdam edildiğini dile getirdi. Fabrikada yılda 36 bin ton Non-woven kumaş üretileceği bilgisini veren Varank, “Bu kumaşlar; maske, tulum, önlük, bebek bezi ve hasta bezi gibi ürünlerin temel girdisi. Yani salgınla birlikte stratejik hale gelmiş temel bir üründen bahsediyoruz. Sadece bu fabrikamız, 56 ülkeye ulaşıp, yılda 35 milyon dolar ihracat yapmayı hedefliyor. Türkiye; Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’da, non-woven kumaş üretiminde önemli bir merkez olma yolunda hızla ilerliyor.” dedi.
“POZİTİF AYRIŞTIK”
Türkiye’nin salgınla mücadelede pek çok ülkeden pozitif ayrıştığını anlatan Varank, “Oldukça zorlu geçen nisan ayının ardından, hızlı bir toparlanma sürecine girdik. Reel sektör, her türlü şoka karşı dayanıklılığını gösterdi, yüz akımız oldu. Halihazırda büyümenin öncü göstergeleri gayet olumlu bir seyre sahip. Organize sanayi bölgelerimizdeki elektrik tüketimi, eylül ekim aylarında, salgının tüm yaralarını sardı.” diye konuştu.
“GÜÇLÜ EKONOMİK BÜYÜME GÖSTERECEĞİZ”
Varank, üretim çarklarının, marta, salgın öncesi döneme göre bile daha hızlı döndüğünü söyleyerek, “Sanayide siparişler, kapasite kullanımı, yatırımlar ve ihracat artıyor. Yılın üçüncü çeyreğinde güçlü bir ekonomik büyüme göstereceğiz. İnşallah kasım, aralık aylarında da bu performansın devamının gelmesini bekliyoruz..” ifadelerini kullandı.
SANAYİ ATIKLARI ARITILACAK
Varank, Ergene 1, Ergene 2 ve Çorlu OSB’lerine yaklaşık 14 milyon lira aktardıklarını kaydederek, “Ayrıca Ergene Havzası’ndaki Derin Deniz Deşarjı ile Kolektör Hattı’na da 16,5 milyon lira verdik. Sanayicimiz artık çevreyi kirletmesin, buradaki sanayi atıkları sağlıklı şekilde arıtıldıktan sonra denize deşarj edilsin diye tüm bu yatırımları yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde de gerekli işlemleri başlatacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız geldiğinde özellikle kara boru hattından ilk arıtılmış suların Marmara Denizi’nin derinlerine deşarj edilmesini başlatmak istiyoruz. Bu da Trakya’mızda önemli bir temizlik sağlayacak.” dedi.
“YATIRIM İŞTAHINIZ ÇOK GÜÇLÜ”
Tekirdağ’da sanayi sicil kayıtlarına göre 2 bin 857 işletme olduğunu, kentin Türkiye’de en fazla sanayiciye sahip 12. il olduğunu vurgulayan Varank, “Ekim ayı ihracat rakamlarına da baktım. 101 milyon dolarlık ihracatla, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 8’lik bir ihracat artışı gerçekleştirdiğini görebiliyoruz. Ayrıca yatırım iştahınız da çok güçlü. İlk 9 ayda özel sektörün Tekirdağ’daki 5 milyar liralık yatırımına teşvik vermişiz. Tekirdağ’ın potansiyelini ileri taşıyacak projelere de hız vereceğiz.” dedi.
ÇERKEZKÖY OSB’YE DİJİTAL DÖNÜŞÜM MERKEZİ
Varank, Kalkınma Ajansı aracılığıyla Çerkezköy OSB’ye bir dijital dönüşüm merkezi kuracaklarını dile getirdi. Bu merkezin hem sanayicilere danışmanlık hizmeti vereceğini hem de OSB’deki meslek lisesinin müfredatına katkı sunacağını anlatan Varank, ilk aşamada 100 firmanın dijital dönüşüm seviyesinin test edileceğini ifade etti.
20 BİN KİŞİYE EĞİTİM
Varank, orta vadeli hedeflerinin ise burada 20 bin kişiye eğitim verilmesi olduğunun altını çizerek, “6 milyon liralık bu yatırımın 2021’in ilk yarısında faaliyete geçmesini planlıyoruz. KOBİ’lerin enerji verimliğini güçlendirecek bir projemiz de olacak. Bu kapsamda önümüzdeki 3 yıllık süreçte, Trakya Bölgesi’ndeki 350 KOBİ’nin enerji verimliliğini iyileştirip, rekabetçiliklerini artırmayı hedefliyoruz.” dedi.
13 MİLYON LİRALIK KAYNAK
Gençlerin ve kadınların istihdama katılımını çok önemsediklerine dikkati çeken Bakan Varank, “Bu sene başlattığımız Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı’yla 13 milyon liralık bir kaynağı bölgeye aktarıyoruz. Seracılık ve kırsal kalkınma projelerinde kullanılacak bu kaynak 365 dezavantajlı kadın ve gencimizin istihdamına vesile olacak.” ifadelerini kullandı.
Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Topçuoğlu, kurum olarak her zaman en üst kaliteye odaklandıklarını belirterek, “Ülkemizin sağlamış olduğu altyapı, yatırım destekleri, sanayi ve ihracatın önünü açacak uygulama ve destekler başarıyı beraberinde getiriyor.” diye konuştu.
Açılış törenine Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Gaziantep Valisi Davut Gül, AK Parti Gaziantep milletvekilleri Ahmet Uzer, Abdullah Nejat Koçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Barış Yeniçeri, Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Topçuoğlu da katıldı.
Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Türkiye’ye hoş geldiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:
” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”
Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.