Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun Tren Garı’nda gerçekleştirilen Samsun-Sivas Demiryolu Hattı Modernizasyonunun Tamamlanması Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 yıldır sürdürdükleri büyük ve güçlü Türkiye mücadelesinde Samsun’un kendisini asla yalnız bırakmadığını belirterek, yatırım, eser ve projelerle Samsun’a vefa borcunu ödeme gayretinde olduklarını söyledi.
“Yatırımlarımız neticesinde Samsun, 18 yıl öncesine göre artık geleceğine daha büyük bir umutla bakıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım, turizm, sanayi ve ticarette elde ettiği başarılarla Samsun’un, sadece çevre illere değil, tüm Karadeniz bölgesine ilham kaynağı olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsunlu çiftçilerin, sanayicilerin ve ticaret erbabının her türlü desteği de kendilerine verdiğini anlatarak, şehrin özellikle ulaştırma altyapısındaki eksiklikleri gidererek, Samsun’u Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında bir köprü hâline getirmeye çalıştıklarını aktardı.
“18 YILDA ÖZELLİKLE ULAŞIM ALANINDA HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ PROJELERLE MAKÛS TALİHİ TERSİNE ÇEVİRDİK”
Samsun’un tüm Orta Anadolu’nun ve güneyin Karadeniz’e açılan kapısı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Samsun, uzun yıllar bu merkezi konumunun avantajlarını maalesef hakkıyla kullanamamıştır. Aslında benzer bir tablo ülkemizin diğer pek çok vilayeti için de geçerlidir. Ulaşım altyapısındaki sorunlar şehirlerimizin gelişmesinin, kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biri olmuştur. Kara, hava ve demiryolu ağının eksikliği, sanayici ve ticaret erbabımız başta olmak üzere toplumumuzun tüm kesimleri tarafından hissedilmiştir. Biz, son 18 yılda özellikle ulaşım alanında hayata geçirdiğimiz projelerle bu makûs talihi tersine çevirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını, 18 yıla sığdırmayı başardıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 27 bin 715 bin kilometreye yükselttik. Otoyol uzunluğumuzu bin 714 kilometreden, 3 bin 325 kilometreye çıkardık. Yavuz Sultan Selim Köprüsünden Osman Gazi Köprüsü’ne, Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, Nissibi Köprüsü’nden Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ne, Ovit, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli Tüneli’ne kadar nice eseri tamamlayıp milletimizin hizmetine sunduk. 1990’da ihalesi yapılan, 93’de ilk kazması vurulan, tam 17 bakan eskiten ve göreve geldiğimizde ‘patates deposu’ olması tartışılan Bolu Tüneli’ni hizmete açmak, hamdolsun yine bize nasip oldu. Köprü ve viyadük uzunluğumuz 311 kilometreden 660 kilometreye yükseldi. Havalimanı sayımız 26’dan 30 ilaveyle 56’ya, havalimanlarımızın toplam yıllık yolcu kapasitesi 60 milyon kişiden 318 milyon kişiye ulaştı. Türkiye’yi, yüksek hızlı tren teknolojisiyle tanıştırarak, toplam 1.213 kilometre uzunluğunda yeni hattı hizmete sunduk. Yüksek hızlı tren işletmesinde dünyada sekizinci, Avrupa’da altıncı ülke konumundayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yük ve yolcu taşımacılığının birlikte yapılabileceği hızlı tren hatları inşa edildiğini açıklayarak, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu gibi stratejik projelerle de Londra’dan Çin’e kesintisiz demiryolu bağlantısı kurmayı başardıklarını, Türkiye’nin demiryolu altyapısının tamamını modernize ettiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda yenilenen demiryolu hatlarının uzunluğunun 11 bin 590 kilometreye ulaştığına vurgu yaparak, “Anadolu, bir baştan diğer başa demir ağlarla gerçek manada bizim dönemimizde örülmüştür” ifadesini kullandı.
Açılışı yapılan Samsun-Sivas Rehabilitasyon Projesi’nin de Türkiye’nin en büyük demiryolu modernizasyon yatırımı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye ilişkin şu bilgileri verdi: “Toplam tutarı 350 milyon Avroyu bulan bu yatırımın, 153 milyonluk Avroluk kısmı, Avrupa Birliği Hibe Fonları’ndan karşılanmıştır. Proje kapsamında Samsun-Sivas arasındaki 431 kilometrelik demiryolu hattı, tüm altyapısı ve üstyapısı ile birlikte yenilendi. Toplam 42 adet tarihi köprüden 17’sinde güçlendirme yapılarak, tarihi köprülerin tamamı restore edildi. Ayrıca 37 adet köprü yıkılarak yeniden inşa edilirken, 121 adet hemzemin geçidin güvenliği sağlandı. Mevcut 12 adet tünel iyileştirilirken 19 adet yolcu durağı, 30 adet teknik bina, binin üzerinde menfez, bir adet karayolu üstgeçidi, altı adet üst ve bir adet yaya altgeçidi inşa edildi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeyle hat kapasitesinin iki kat arttırılırken, tren trafiğinin de çok daha güvenli hâle getirildiğini, Samsun, Amasya, Tokat, Sivas illerinde yaşayan vatandaşların, demiryolu ile daha konforlu ve güvenli seyahat etme imkânına kavuştuğunu kaydetti.
“81 VİLAYETİ VE 83 MİLYON İNSANI İLE BÜTÜN TÜRKİYE’YE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Samsun-Sivas arasındaki trenle 8 saat 50 dakika olan seyahat süresinin, 5 saat 45 dakikaya düştüğünü açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yatırım, Samsun’un bölgesel merkez konumunu güçlendirirken, hat üzerinde yaşayan vatandaşlarımıza da birçok ekonomik ve ticari fırsatlar sunacaktır. Yaklaşık beş yılda tamamlanan ve bölgemizin medar-ı iftiharlarından olan bu yatırımın Samsun’a, Amasya’ya ve Sivas’a hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserin şehirlerimize kazandırılmasında emeği geçen bakanlığımızı, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. Allah ömür verdikçe, bu can bu bedende durdukça Samsun’a, 81 vilayeti ve 83 milyon insanı ile bütün Türkiye’ye hizmet etmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Sivas’ın Yıldızeli ilçesi tren istasyonuna canlı bağlantı kuruldu. Sivas Valisi Salih Ayhan ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, modernizasyonu yapılan hat üzerinden Sivas’tan Samsun’a gelecek trene hareket talimatı verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra da Samsun’dan Sivas’a gidecek yük trenine hareket talimatı vererek, uğurladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından Samsun Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti.
Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Türkiye’ye hoş geldiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:
” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”
Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.