Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimiz tüm kurumlarıyla, deprem anından itibaren sarsıntıdan etkilenen herkese yardımcı olmak için harekete geçmiştir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prof. Dr. Aziz Sancar Hizmet, Bilim ve Teşvik Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, İzmir’de meydana gelen depreme ilişkin olarak, “Devletimiz tüm kurumlarıyla, deprem anından itibaren, yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak ve sarsıntıdan etkilenen herkese yardımcı olmak için harekete geçmiştir. AFAD, emniyet teşkilatımız, sağlık birimlerimiz ve diğer ilgili kamu personeli, canla başla işlerini yapıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni’ne katıldı.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de meydana gelen 6.6 şiddetindeki depreme maruz kalan vatandaşlara ve şehirlere geçmiş olsun dileklerini ileterek, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde 12 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 438 vatandaşın da yaralandığını açıklayarak, beş kişinin ameliyatta, sekiz kişinin de yoğun bakımda bulunduğunu bildirdi.

“KURTARMA ÇALIŞMALARININ BİR AN ÖNCE SONUÇLANMASI İÇİN TÜM İMKÂNLARI SEFERBER ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an itibariyle 17 binada arama çalışmalarımız devam ediyor. Devletimiz, bakan arkadaşlarımızla tüm kurumlarıyla deprem anından itibaren yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımı kurtarmak ve sarsıntıdan etkilenen herkese yardımcı olmak için harekete geçmiştir. AFAD, emniyet teşkilatımız, sağlık birimlerimiz ve diğer ilgili kamu personeli, canla başla işlerini yapıyor. Bakanlarımız koordinasyonu bizzat yerinde sağlamak üzere süratle olay yerine ulaşmışlardır. Kurtarma çalışmalarının bir an önce sonuçlanması için tüm imkânları seferber ettik” açıklamasında bulundu.

Binaları hasar gören, depremin şokuyla evlerini kullanamayan vatandaşlara da iaşe ve ibate desteği sağlandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na gereken kaynağın hemen aktarıldığını, hedeflerinin yaraları bir an önce sarmak olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin ardından Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in arayarak, geçmiş olsun dileklerini ilettiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Katar Devlet Başkanı aramış, kendisiyle görüşmeleri yaptık ve ‘herhangi bir destek talebi gerekirse bütün imkânlarımızla yanınızdayız’ dediler. Kendilerine teşekkür ettik. Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis yine aynı şekilde aradılar. Zira bu depremden Yunanistan da etkilendi fakat görüşmeyi yaptığımız anda onlarda herhangi bir ölüm söz konusu değildi. Fakat etkilendiklerini onlar da söylediler. Sağ olsunlar onlar da ‘herhangi yardıma ihtiyaç varsa biz hazırız’ dediler. Biz de ‘şu anda böyle bir durum söz konusu değil, ama bize düşen bir görev varsa biz de bütün imkânlarımızla Yunanistan’ın yanındayız’ dedik. Bunun yanında yine Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev kardeşimiz aradılar. Onlar da ‘her türlü imkânımızla yanınızdayız’ dediler, onlara da şükranlarımızı bildirdik” dedi.

“Ocak ayında meydana gelen Elazığ ve Malatya depreminin acıları hâlâ yüreğimizde tazeyken İzmir’den gelen bu haber gerçekten bizi derinden üzmüştür” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her sarsıntıda Türkiye’nin bir deprem kuşağında bulunduğu gerçeğini bir kez daha hissedildiğini kaydetti.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİYLE DEPREME DAYANIKSIZ YAPI STOKUMUZU YENİLİYORUZ”

Afet ve acil durumlara müdahale için uzun süredir üzerinde çalıştıkları planları kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kentsel dönüşüm projeleriyle depreme dayanıksız yapı stokumuzu yeniliyoruz. İnşallah ülkemizi her geçen gün afetlere karşı çok daha hazırlıklı hâle getiriyoruz. Bir kez daha İzmirli kardeşlerime geçmiş olsun diyor, vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Bu acılı günde yardım teklifinde bulunan tüm dost ülkelere, tekrar teşekkür ediyorum” sözlerine yer verdi.

Koronavirüs salgını sürecinde canla, başla, fedakârca çalışan sağlık çalışanlarına şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının, maalesef, yeni dalgalar hâlinde devam ettiğine dikkat çekti.

Vaka sayısının 45 milyonu geçtiği, can kaybı sayısının 1 milyon 200 bine ulaştığı salgına karşı, hâlâ kesin ve etkili bir çare bulunamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiilen kullanım aşamasına gelen aşı çalışmalarının, bu konudaki en büyük ümit olduğunu belirtti.

“YILSONU İTİBARİYLE DÜNYADAKİ AŞI ÇALIŞMALARINDAN BİRİNİ VEYA BİRDEN FAZLASINI VATANDAŞLARIMIZIN İSTİFADESİNE SUNMAYI PLANLIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, bir yandan Çin, Rusya, Amerika gibi ülkelerdeki aşı çalışmalarını yakından takip ederken, diğer yandan da kendi aşısını geliştirmek için yoğun bir çaba içinde olduğunu anlatarak, “İnşallah önümüzdeki bahar aylarında kendi aşımızı vatandaşlarımıza uygulayabilecek aşamaya gelmiş olacağız. Yılsonu itibariyle de dünyadaki aşı çalışmalarından bilim insanlarımızın uygun gördüğü birini veya birden fazlasını vatandaşlarımızın istifadesine sunmayı planlıyoruz” dedi.

Aşıyı ilk etapta yüksek risk gruplarından başlayarak, tüm vatandaşlara ulaştırmayı hedeflediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir dönemde gerçekleşen Türk Konseyi Sağlık Bilim Kurulu’nun dördüncü toplantısını, iş birliği imkânlarının genişletilmesi ve eldeki birikimin paylaşılması bakımından önemli bir adım olarak gördüğünü söyledi.

Salgın sürecinde, dayanışma ve yardımlaşma konusunda, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın iyi bir sınav veremediğini, mazlum ve mağdurların kaderlerine terk edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak, din, dil, ırk, bölge ayrımı yapmadan 155 ülkenin ve sekiz uluslararası kuruluşun tıbbi malzeme desteği talebine olumlu cevap verdiklerini vurguladı.

“GENÇ VE YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜMÜZÜ KORUMAK MECBURİYETİNDEYİZ”,

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 84 milyona yaklaşan nüfusu içerisinde 15 milyona yakın ilk, orta, lise öğrencisi ve 8 milyon üniversite öğrencisi ile imrenilecek genç bir insan kaynağına sahip olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Hâlihazırda 30 yaş altı nüfusumuzun toplam nüfusa oranı yüzde 40’a yaklaşıyor. Ayrıca, çeşitli statülerde ülkemizde yaşayan 5 milyon yabancıyı da bu insan havuzuna ekleyince, rakam 90 milyonu buluyor. Her ne kadar doğum oranları düşüyor olsa da, hâlâ dünyanın en genç ve nitelikli nüfusuna sahip ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyoruz. Her fırsatta dile getirdiğim en az 3 çocuk temennisi, öyle rastgele söylenmiş bir ifade değil, ülkemizin geleceği bakımından hayati öneme sahip bir tespittir. Genç ve yetişmiş insan gücümüzü korumak mecburiyetindeyiz. Dikkat ederseniz, sadece genç demiyorum, aynı zamanda yetişmiş vurgusunu da yapıyorum. İnsani ve millî değerlerle güçlü şekilde donanmamış; çağın teknolojisine ve pratiklerine hâkim şekilde yetiştirilmemiş bir genç nüfus, avantaj olmaktan çıkıp başlı başına bir sorun hâline dönüşür. Bunun için eğitim, kültür, bilim alanındaki hassasiyetimizi sürekli daha ileriye taşıyoruz. Geçtiğimiz asra ‘gelişmiş’ sıfatıyla damga vuran ülkelerin, nüfus konusundaki kayıpları sebebiyle, ciddi bir gelecek kaygısı içine girdiklerini görüyoruz. Hatta bu endişenin, batıda giderek yükselen İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının ana sebeplerinden biri olduğunu da biliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, salgının etkisiyle hızlanan küresel yapılanma süreciyle ilgili analizlerde, geleceğin yıldızları arasında gösterildiğinin altını çizerek, “Türkiye’nin, geçtiğimiz dönemde demokraside ve kalkınmada gerçekleştirdiği tarihî atılım, her alanda olduğu gibi, bilim ve araştırma faaliyetlerinde de önümüzü açmıştır” dedi.

Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde, bilimsel çalışmaların teşviki, araştırma-geliştirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması, yüksek teknolojinin tasarımı ve kullanımı hususundaki her projeye şahsi destek verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte üniversite ve kurumlara bağlı araştırma, tasarım, teknoloji kuruluşları ile özel sektörün birbirini destekleyecek şekilde hızlı bir yükselişe geçtiğine dikkati çekti.

Türkiye’nin sağlıktan savunma sanayine kadar geniş bir yelpazede, dünya çapında başarılar ortaya koymasının gerisinde, kamu ve özel sektörün güçlü iş birliği ve yoğun çalışma ikliminin bulunduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere ve çocuklara da bilim ve araştırma şevki kazandırmak için Türkiye çapında pek çok proje yürüttüklerini söyledi.

“TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN EN İLERİ ÜLKELERİ ARASINDA İLK SIRALARA TAŞIMAKTA KARARLIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Yurt dışındaki bilim insanlarımızın ülkemize dönüşünü teşvikten okullarımızda kurduğumuz dene-yap atölyelerine kadar geniş bir alana yayılan bu gayretlerimizin karşılığını da yavaş yavaş almaya başladık. İnşallah, hâlen içinden geçtiğimiz şu kritik süreci başarıyla geride bırakıp 2023 hedeflerimize ulaştığımızda, karşımızda yepyeni bir Türkiye’yi göreceğiz. Bugüne kadar kat ettiğimiz mesafe sayesinde artık geleceğimize, dün olduğundan daha fazla umutla bakıyoruz. Ülkemize ve kendimize olan güvenimizin artması, 2053 vizyonumuzun altını daha güçlü şekilde doldurmamızı sağlıyor. Maruz kaldığımız tüm saldırılara, önümüze çıkartılan tüm engellere rağmen, diğer alanlarla birlikte bilimde de Türkiye’yi dünyanın en ileri ülkeleri arasında ilk sıralara taşımakta kararlıyız. Bu konuda en büyük desteği yine bilim insanlarımızdan bekliyoruz. Sizlerin yol göstericiliğinde hep birlikte sürekli daha ileriye giderek, tarihin bizlere verdiği sorumluluğu hakkıyla ifa edeceğimize inanıyorum. Emeğiniz ve gayretleriniz için her birinize teşekkür ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı TÜSEB ödüllerini verdiklerini anımsatarak, “Hematoloji, tıbbi onkoloji ve kök hücre alanındaki çalışmalarıyla Aziz Sancar Bilim Ödülü’ne layık görülen Prof. Dr. Taner Demirer hocamızı tebrik ediyorum. Pek çok bilim platformunda görev alan Taner hocamız, daha önce de kendisine başka ödülleri de tevdi ettiğimiz, kanser alanındaki çalışmalarını yakından bildiğimiz, ülkemizin gururu bilim insanlarımızdan biridir” diye konuştu.

Prof. Dr. Taner Demirer’in Yozgat’tan çıkıp, Türkiye’deki eğitiminin ardından, kendisini yurtdışında yetiştirip, 33 yıldır da Türkiye’de hizmetlerine devam ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah hocamızın birikiminden daha çok faydalanacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSEB Hizmet Ödülü’nün de Koçak Farma İlaç Sanayi firmasına verildiğini belirterek, Koçak Farma’nın, diğer alanlardaki başarılı çalışmalarının yanı sıra, yerli KOVİD-19 aşısının üretimindeki gayretleriyle Türkiye’ye değer katan bir firma olduğunu söyledi.

Bu yıl ki TÜSEB Teşvik Ödüllerinin de Bilkent Üniversitesi’nden Dr. Abdullah Ercüment Çiçek’e, İzmir Biyotıp Genom Merkezi’nden Dr. Arif Ergin Çetine ve Koç Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Gönen’e takdim edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her biri kendi alanlarındaki çalışmalarıyla bu ödüle layık görülen bilim insanlarımıza, ülkemizin gelecekteki yeni Aziz Sancar adayları olarak bakıyoruz. Bu vesileyle ülkemizin bilim alanında medar-ı iftiharlarından olan Prof. Dr. Aziz Sancar hocamıza sağlıklı, uzun ömürler diliyorum. Bir kez daha tüm bilim insanlarımızı kutluyor, başarılarının katlanarak sürmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Konseyi Sağlık Bilim Kurulu için ülkemizde bulunan misafirlerimizden, ülkelerine döndüklerinde tüm kardeşlerimize selamlarımızı, muhabbetlerimizi iletmelerini rica ediyorum. Bu toplantının gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ödülleri sahiplerine takdim etti.

Dünya

“Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye ve Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla dünyaya örnek olalım arzusundayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Atina’da, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ı son olarak 2017’de ziyaret ettiğini, bu ziyaretin 65 yıl aradan sonra Türkiye’den Yunanistan’a devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olduğunu hatırlattı.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı dolayısıyla tekrar Atina’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan makamlarına teşekkür etti.

“TİCARET HACMİMİZİN 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARILMASINDA MUTABIK KALDIK”

Türkiye-Yunanistan münasebetlerinde mevcut olumlu ivmeyi daha da geliştirmek istediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısını yedi yılın ardından bugün gerçekleştiriyor olmamız, bu niyetimizin bir göstergesidir. Bir sonraki toplantı için bu kadar ara vermeyeceğimizi ve kuruluş bildirgesinde ifade olunduğu üzere yılda en az bir kez bu buluşmayı gerçekleştirmenin her iki ülke için de hayırlı olacağını düşünüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: “Sayın Başbakanla ikili görüşmemizde iş birliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının, ilişkilerimizin olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi ile ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan Ortak Eylem Planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibarıyla yaklaşık beş milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısı’nda ikinci köprü inşası gibi ulaştırma projelerinin önemine işaret ettik.”

“AZINLIKLARIN HUZUR VE REFAHININ ARTMASI, İLİŞKİLERİMİZİ OLUMLU YÖNDE ETKİLEYECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek turizm gerek kültürel alanda ilişkileri geliştirmek istediklerini vurgulayarak, “Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında görüş alışverişinde bulunduk ve dışişleri bakanlarımızın bu konudaki çalışmaları, kararlı bir şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir” diye konuştu.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile terörle mücadele alanındaki iş birliğinin nasıl geliştirilebileceğini de ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdik. Özellikle Lavrion Kampı’nın kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkânı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim. Yunanistan’daki Türk azınlığı ve ülkemizdeki Rum azınlığı, beşeri ve kültürel zenginliğimizin yapı taşlarıdır. Azınlıkların huzur ve refahının artması, ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettik. Kıbrıs meselesinin, adadaki gerçekler temelinde, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması, tüm bölgenin yararına olacaktır.”

“ULUSLARARASI TOPLUM, İŞLENMEKTE OLAN SAVAŞ SUÇLARI KARŞISINDA SESSİZ KALMAMALIDIR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile ikili ilişkilerin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğini dile getirdiğini hatırlatarak, şu görüşleri paylaştı: “Yaşananların, Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masum Filistinli sivilin katledilmesi, vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum, işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır. Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini, hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması noktasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında ilk günden beri yardımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.”

“ARAMIZDA ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇBİR SORUN YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan’ın aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülke olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz, Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum, bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım. Değerli Kiryakos’un da bizimle aynı kanaati paylaştığını görmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e nazik ev sahipliği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerimizin ülkelerimiz ve halklarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Önümüzdeki toplantı için Ankara’da kendilerini misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyacağımızı da ifade etmek istiyorum” dedi.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: “SINIRDAŞ OLAN İKİ ÜLKE YAN YANA VE BERABER HAREKET ETMEK ZORUNDADIR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis de konuşmasında, bu yıl iki ülkede de doğal afetlerin yaşandığını, geniş kapsamda ise çatışmalar ve savaşların ülkeler için birçok sorun teşkil ettiğini belirtti.

Doğu Akdeniz’de güvenlik ve barışı tehdit eden durumların yaşandığını hatırlatan Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “İki ülkenin çok iyi bir şekilde bir arada, çok sakin bir ortamda ilişkilerini devam ettirmesi çok önemli. Her bir tarafın yaşadığı sorumlara çözüm yaratabilmek çok önem arz ediyor” diye konuştu.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, hem Yunanistan’da hem de Türkiye’de bu ortak yaklaşıma katılmayan birçok kesimin mevcut olduğunu vurgulayarak, “Ancak, sınırdaş olan iki ülke yan yana ve beraber hareket etmek zorundadır. İkimiz de daha sakin sularda, güzel bir esintiyle ilerleyen geminin kaptanı olarak güzel bir gelecek yaratmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Yunanistan ve Türkiye barış içinde yaşamaya mecburlar. Anlaşmazlıklarını ortaya koyacak samimi şekilde görüşecek ve sürekli çözüm arayacaklar. Bu fikir ayrılıklarında yakınlaşma olmasa da gerginlik de oluşmamalı” dedi.

Son altı ayda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üçüncü kez bir araya geldiklerine dikkati çeken Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bugünkü Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının da bu ortak çabaların bir devamı olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bölgesel gelişmeleri ele aldıklarını aktaran Yunanistan Başbakanı Miçotakis, her türlü şiddet, radikalizm ve terörizmin kınanması gerektiğini ifade etti.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Kıbrıs meselesinde de iki ülke arasında fikir ayrılığı olduğuna işaret ederek, Yunanistan için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları dışında bir çözüm olmadığını, taraflar arasında diyaloğun yeniden başlaması gerektiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, ortak basın toplantısının ardından çalışma yemeğinde bir araya geldi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı vesilesiyle bulunduğu Atina’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i kabul etti.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Yunanistan’da, Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu tarafından resmî törenle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile görüşmeye geçmeden önce yaptığı konuşmada, altı yıl aradan sonra Atina’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

“HEDEFİMİZ, İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET HACMİNİ 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAK”

“5. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın Türkiye ve Yunanistan arasında yeni bir dönemin güçlenerek devamına vesile olacağına inanıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün geniş bir bakanlar heyetiyle buradayız. Bakanlarımız birbirleriyle, muhataplarıyla gayet anlamlı görüşmeler yapacaklar. Tabii hedef aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak. Bu konuda hangi alanlarda ne gibi adımlar atabiliriz bunları görüşeceğiz. Aramızdaki ön hazırlıkları tüm bakan arkadaşlarımız yapmış vaziyetteler. Bunlarla birlikte imzaları atıp yola çok daha anlamlı, güvenli bir şekilde devam edeceğiz. Bardağın dolu tarafıyla konuşmak öyle zannediyorum ki gelecek için çok daha hayırlı olacaktır.”

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge