Connect with us

Dünya

DEV YATIRIMLAR | TOGG ve Farasis’ten stratejik ortaklık

TOGG ürün gamında kullanacağı batarya paketinde iş ortağı olarak dünyanın önde gelen LiIon batarya üreticilerinden Farasis’i seçti. Varılan anlaşmaya göre TOGG’un batarya modülü ve paketi Türkiye’de üretilecek. İki şirket, batarya hücresi tedarikinin yanında imzaladıkları kapsamlı niyet mektubu çerçevesinde Türkiye ve çevresindeki ülkeler için enerji depolama çözümlerini bir ortak girişim şirketi çatısı altında sunarak iş birliğini
genişletecek.

TOGG geliştirmekte olduğu elektrikli araç ürün gamı içindeki en temel bileşenlerden biri olan batarya için dünyanın önde gelen Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis’i iş ortağı olarak seçti. Bilişim Vadisi’nde TOGG Yönetim Kurulu üyelerinin de katılımıyla imzalanan kapsamlı niyet mektubu sonrası yapılan açıklamada Farasis ile birlikte geliştirilen batarya modülü ve paketinin Türkiye’de üretiminin yanında, Türkiye ve çevresindeki ülkeler için enerji depolama çözümlerini bir ortak girişim şirketi çatısı altında sunacak stratejik ortaklık seçeceğinin de
titizlikle değerlendirildiği ifade edildi.

TOGG Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu imza sonrası yaptığı açıklamada “Farasis ile birlikte kurulacak ortak girişim şirketi de ülkemizin enerji sisteminin verimliliğini artırmaya aday bir girişim olacak, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak, temiz ve verimli bir enerji sistemi geliştirmemizi hızlandıracak. Bu sayede TOGG’un mobilite ekosistemi, teknoloji geliştiren, ciddi ekonomik değer yaratan, önemli bir bölgesel oyuncu haline gelecektir” diye konuştu.

TOGG CEO’su Gürcan Karakaş ise anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada “2018 yılından bu yana, olası yerli iş birlikleri de dahil, 30’un üzerinde küresel batarya tedarikçisini gizlilik anlaşmaları çerçevesinde (NDA) değerlendirmiş, bunların içinden teknik, ticari ve stratejik kriterlerimizi en iyi karşılayan, dünyanın önde gelen Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis batarya iş ortağımız olarak seçilmiştir” dedi. Karakaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde elektrikli araçlar için en önemli ve temel teknolojilerden biri olarak görülen Li-Ion batarya teknolojisinin Farasis gibi önemli bir oyuncu ile ülkemize gelmesi oldukça önemlidir. TOGG’un, sıfır emisyonlu elektrikli araçlarını geliştirirken ülkemizdeki teknolojik dönüşümü de tetikleyeceğini başından beri dile
getiriyorduk. Bu iş birliği elektrikli araç bataryası üretmenin ötesine geçecek, ülkemizde  batarya Ar-ge yetkinliklerini geliştirecek, otomotiv üreticilerinin elektrikli araç projelerini Türkiye’ye taşımalarını tetikleyecek, Farasis’in ürün gamında bulunan otomotiv dışı enerji depolama ürünleriyle birlikte enerji depolama işini büyütecek ve ortak girişim şirketinin kendi geliştireceği markasıyla, sorumlu olduğu bölgede Farasis’in münhasır temsilcisi olarak çok önemli yeni bir ekonomik değer üretecektir”.

“TOGG Elektrikli Araçlar konusunda öncü bir girişim”

Niyet mektubu imza törenine çevrimiçi olarak katılan Farasis kurucu ortağı ve CEO’su Dr.Yu Wang ise Türkiye’nin bölgesindeki en önemli otomotiv ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekerek “Türkiye’deki gelişmiş otomotiv birikimini kullanarak elektrikli araçlar geliştirmek ve üretmek üzere yola çıkan TOGG ile iş birliği yapmak bizim temel stratejilerimiz doğrultusunda attığımız doğal adımlardan biri oldu. TOGG doğru zamanda, doğru yerde, doğru işi yaparken, batarya konusunda öncü şirketimizin iddialı büyüme planlarını desteklemek için biz de elektrifikasyon için bir sonraki büyük pazar olarak gördüğümüz Türkiye’den daha ideal bir lokasyon, TOGG’dan daha ideal bir ortak düşünemezdik. Gerek Türkiye’de ortaya çıkacak ihtiyaçlara gerekse bölgeden gelecek talepleri karşılamak üzere bu niyet mektubuna imza attık. Batarya tedarikiyle başlayan bu iş birliğinin uzun vadeli bir ortaklığa dönüşecek
olmasından dolayı heyecan duyuyoruz” diye konuştu.

Bilişim Vadisi’ndeki imza törenine bizzat katılan ve iş birliğini çalışmalarını en başından beri yürüten Farasis Avrupa Organizasyonu Yöneticisi Sebastian Wolf ise, “TOGG ile görüşmelerin en başından beri her iki şirketin de bireysel mobilitenin geleceğini elektriklendirme konusunda aynı heyecanı paylaştığını gördük. Türkiye’de gerek otomotiv gerekse otomotiv dışı pazarda Li-ion akülere olan talepte önemli bir artış yaşanmasını bekliyoruz. Bu nedenle,
bölgedeki ilk elektrikli araç bataryası üretim şirketini kurmak için TOGG ile ortak olmaktan büyük heyecan duyuyoruz” dedi. Hücre Ar-Ge’si de yapılacak

İmza töreni ardından TOGG ve Farasis’ten yapılan ortak açıklamada, “TOGG’un Bilişim Vadisi’ndeki yönetim merkezinde imzalanan stratejik ortaklığın genel prensiplerini içeren ortak girişim şirketi niyet mektubuna göre 2020 yıl sonuna kadar ortak girişim şirketinin kapsamlı iş planı oluşturulacak ve ortaklığın hukuki zemini bu süre zarfında
detaylandırılacaktır. Bu çalışmalar doğrultusunda iki şirketin yönetim kurullarında son değerlendirme onaylardan sonra 2021 yılı başında ortak girişim şirketinin hukuken kurulması hedefleniyor” denildi.

TOGG ve Farasis arasında kurulması hedeflenen ortak girişim şirketinin iş planında tarafların en önem verdikleri konuların başında yerlilik geldiği vurgulanırken, iş planı dahilinde batarya hücresinin de Türkiye’de geliştirilmesi ve üretilmesi konularının da detaylı bir şekilde değerlendirileceği, özellikle hücre kimyası konusunda geliştirilecek yetkinliklerin uzun vadede her iki tarafa da büyük katkı sağlayacağının altı çizildi.

Farasis Hakkında

Farasis Energy (Ganzhou) Ltd.’nin selefi olan Farasis Energy, Inc., 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kuruldu. Enerji yoğunluğu ile öncü olan Li-ion pillerle Çin ve Avrupa’da yayıldı. Farklı pazarlarda geniş bir pil çözümleri portföyü sundu ve küresel müşteriler oluşturdu. Şirket, 3 küresel Ar-Ge merkezi ve 4.000’den fazla çalışanıyla şu anda BEV pazarı için en büyük kesecik (pouch) tipi hücre üreticilerinden biridir. Batarya geliştirme, üretim ve kullanım ömrünün sonuna kadar tek elden enerji depolama çözümü sunabilmekte olan Farasis Avrupa’da yüzde 100 CO2 nötr fabrika kuran ilk pil hücresi üreticilerinden biridir.

Farasis’in kuruluşundan günümüze gerçekleştirdiği önemli adımlar:

• 2002 Dünyada en çok kullanılan batarya kimyası olan NMC’yi geliştirmek üzere Dr. Yu
Wang ve Dr. Keith Kepler tarafından kuruldu.
• 2009 En büyük elektrikli araç pazarı olan Çin’de Farasis Enerji kuruldu.
• 2010-2015 ABD ve Avrupa’ya elektrikli motosikletler, yardımcı güç üniteleri, forkliftler ve
özel araçlar sunuldu.
• 2015 Çin’in önde gelen OEM’lerinden BAIC ile çalışmaya başladı.
• 2018-2019 Elektrikli araçlar konusunda öncü Çinli otomotiv üreticilerinden ve Daimler
(Mercedes-Benz) ile bir dizi elektrikli araç bataryası çözümleri üzerine programlar başlattı.
• 2020 İlk Halka Arz (IPO) kapsamında 5 milyar doların üzerinde bir şirket değerlemesine
ulaştı.
• 2020 Daimler, yüzde 3’lük katılımla Farasis’in stratejik ortağı oldu.

TOGG Hakkında

TOGG 25 Haziran 2018 tarihinde fikri mülkiyet haklarına Türkiye’nin sahip olduğu, küresel ölçekte rekabet edecek bir mobilite markası oluşturmak hedefiyle Türkiye’nin en büyük perakendecisi Anadolu Grubu, en büyük büyük ticari araçlar üreticilerinden biri olan BMC, kurucusu Türkiye’nin otomotiv duayeni olan Kök Grubu, Türkiye’nin en büyük telekomünikasyon şirketi Turkcell, Avrupa’nın en büyük televizyon üreticisi Zorlu ve ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin bir araya gelmesiylekuruldu.

İlk ürünü olan doğuştan elektrikli C-SUV aracı Gemlik’te inşaatı devam eden tesislerinde 2022 yılının son çeyreğinde bantlardan inecek olan şirket 2030 yılına kadar tamamı doğuştan elektrikli C Segmentinde bir sedan ve Hatchback, B segmentinde bir SUV ve C segmentinde bir MPV üretecek.

TOGG 1,2 milyon m2 açık araziye 230 bin m2 kapalı alana sahip tesislerinde yılda 175 bin araç üretebilecek bir kapasiteye sahip olacak. Akıllı ve bağlantılı otomobiller etrafında oluşturacağı ekosistem dahilinde yeni teknolojiler, hizmetler, kullanıcı deneyimleri ve yeni iş modelleri geliştirecek olan şirket 2035 yılına kadar 1 milyon adetlik bir üretim adetine ulaşmayı hedefliyor.

Dünya

Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Türkiye’ye hoş geldiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.

TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:

” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması

  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
  • Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”

Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.

HABER BURADA

Dünya

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86. yıl dönümü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.

Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,

Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.

Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.

Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.

Ruhun şad olsun!”

Genç Gazeteciler Ankara

HABER BURADA

Dünya

“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”

Genç Gazeteciler Macaristan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.

Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.

“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”

“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”

“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”

Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.

Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”

“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.

Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.

“DAHA DERİN İŞ BİRLİĞİ TESİS ETMEMİZİN ÖNÜNDEKİ SİYASİ ENGELLERİN ARTIK GERİDE BIRAKILMASI GEREKİYOR”

“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”

“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.

Genç Gazeteciler Macaristan

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge