Connect with us

Dünya

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Dünyada 13. sıraya yükseldik

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin uluslararası patent başvurularının 2019’da yüzde 47 arttığını belirterek, “Bu artış, ülkemizdeki makine, ilaç, kimya, bilgisayar ve elektrik-elektronik gibi yüksek teknoloji alanlarındaki yeni buluşlardan kaynaklandı. Böylece ilk defa dünyada 13’üncü sıraya yükseldik. Hindistan, İsrail, Avustralya ve Finlandiya gibi ülkeleri geride bıraktık.” dedi.

Bakan Varank, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından düzenlenen “Patentle Türkiye-2. Ulusal Üniversiteler Patent Yarışması”nın ödül töreninde yaptığı konuşmada, etkinliği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında kısıtlı katılımla gerçekleştirdiklerini söyledi.

Yarışmaya katılan öğrencileri ve hocalarını tebrik eden Varank, patentin stratejik önemine dikkati çekti.

Varank, TÜRKPATENT’in yenilik üretme potansiyelini patentleyip, koruma altına almak, fikri ürün portföyünü genişletmek ve bu fikirleri ticari değere dönüştürmek hedefleriyle çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

Bu gibi yarışmaların da patent konusunda farkındalığı artırdığını vurgulayan Varank, “Bir buluş patentlendiği zaman 20 yıl süreyle koruma altına alınıyor. Her bir patent başvurusu, en az 20 yıllık bir hedefe ve vizyona sahip. Patentli bir buluşunuz varsa 20 yıl boyunca değer üreten bir ürüne sahip olmanın yanında, koruma süresi dolduktan sonra da topluma mal olabilecek bir ürünü geliştirmenin gururunu yaşıyorsunuz.” diye konuştu.

  • “Marka başvurularında Avrupa’da birinciyiz”

Türkiye’nin 18 yılda sınai mülkiyet alanında önemli başarılara imza attığını hatırlatan Varank, şu bilgileri verdi:

“Bu sürede, yıllık patent başvuru sayısı 20 kat, yerli patent tescil sayısı da 27 kat arttı. Marka başvurularında 2011 yılından beri Avrupa’da birinci sıradayız. Salgın sürecine rağmen bu yılın 8 ayında patent, marka ve tasarım başvuruları geçen senenin üzerinde.”

Varank, Türkiye’nin uluslararası patent başvurularının da 2019’da yüzde 47 arttığını belirterek, “Bu artış, ülkemizdeki makine, ilaç, kimya, bilgisayar ve elektrik-elektronik gibi yüksek teknoloji alanlarındaki yeni buluşlardan kaynaklandı. Böylece ilk defa dünyada 13’üncü sıraya yükseldik. Hindistan, İsrail, Avustralya ve Finlandiya gibi ülkeleri geride bıraktık.” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Sınai mülkiyetin bütün alanlarında ilk 10’da olmayı hedefliyoruz”

Uluslararası patent korumasının, hedef pazarlarda önemli bir rekabet avantajı sağladığını belirten Varank, şu ifadeleri kullandı:

“Ne kadar çok ürüne koruma alırsanız, piyasanın da o denli hakimi olabiliyorsunuz. Küresel patent başvurularında üst basamaklara çıktığınızda, patentin devler ligine girmiş oluyorsunuz, ülkenizde uluslararası standartlarda inovasyon yapma kabiliyetinin ne denli geliştiğini tüm dünyaya göstermiş oluyorsunuz.”

Sınai mülkiyetin bütün alanlarında, ilk 10 ülke içinde yer almayı hedeflediklerini dile getiren Varank, “Son yıllarda gösterdiğimiz başarılar, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesinde ne denli iddialı olduğumuzu ortaya koyuyor. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla bu iddiamızı daha da güçlendireceğiz.” dedi.

  • “Gençlerimizin erken yaşta patent farkındalığı olmasını istiyoruz”

Patentle Türkiye Yarışması kapsamında, 98 üniversiteden 584 patent başvurusu alındığını ifade eden Varank, başvuruların temelde elektrik-elektronik, makine, otomotiv, biyomedikal, kimya ve inşaat alanlarında olduğunu ve tamamının Türkiye’nin “Patent Sicili”ne girdiğini söyledi.

Varank, üniversitelerin Türkiye’nin toplam patent portföyü içindeki oranının yüzde 15 olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Ülke olarak bu oranı daha yukarılara taşımak mecburiyetindeyiz. Buradan hareketle, üniversitelerimiz tarafından yapılan patent başvurularının araştırma ve inceleme raporları ücretlerinde yüzde 50 teşvik indirimi uyguluyoruz. Üniversitelerin 1 yıl içinde yapacakları 100 başvuruya kadar bu ücretler sadece 350 lira. Üniversitelerimizdeki sınai mülkiyet kapasitesinin artırılmasında üniversite yönetimlerine kritik görev ve sorumluluklar düşüyor.”

Patentle Türkiye Yarışması’nın bundan sonra lise öğrencilerini de kapsayacağını bildiren Varank, şunları ifade etti:

“Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığımızla iş birliği yapıyoruz. Ayrıca yarışmaya faydalı model bileşenini de ekliyoruz. Böylece öğrencilerimiz, yenilik içeren küçük buluşlarıyla da yarışmaya katılabilecek. 1 Kasım’da Patentle Türkiye’nin üniversite ve lise öğrencileri için yeni başvurularını almaya başlayacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin çok erken yaşlarda patent farkındalığına sahip olmasını istiyoruz.”

Varank, Milli Eğitim Bakanlığının bu alanda son dönemde yürüttüğü çalışmalara değinerek, 2019-2020 eğitim öğretim yılının temasının “patent, faydalı model ve tasarım” olarak belirlendiğini dile getirdi.

Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullar tarafından şu ana kadar 151 patent ve faydalı model, 209 marka ve 94 tasarım başvurusu yapıldığı bilgisini veren Varank, Patentle Türkiye Yarışması ile bu başvuru sayılarında belirgin bir artış beklediklerini söyledi.

  • “İcat çıkarmaktan vazgeçmeyin”

Varank, yarışmada ödül kazanan gençlerin büyük bir işe imza attıklarını belirterek şu değerlendirmede bulundu:

“Çalıştıkları teknik alanlarda karşılaştıkları sorunlara yeni yöntemler geliştirdiler, bir inovasyonu gerçekleştirdiler. Patent tescilinin her üç aşamasını da yani yenilik, buluş ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerini başarıyla sağladılar. Ayrıca, patent başvurusu için gerekli olan tarifname ve istem gibi son derece özen gerektiren teknik dokümanları kusursuz bir şekilde tamamladılar.”

Yarışmanın para ödülünün ötesine geçen faydaları bulunduğunu vurgulayan Varank, patent başvurularının meslek hayatında önemli bir referans olarak kullanılabileceğini ifade etti.

Varank, desteklerle her zaman gençlerin yanında olmaya devam edeceklerini belirterek, buluşların TEKNOFEST bünyesinde gerçekleştirilen Uluslararası Buluş Fuarı’nda sergileneceğini ve gençlerin yabancı yatırımcılarla buluşmaları için fuarlara katılım desteği vereceklerini bildirdi.

Gençlere kendilerini sürekli geliştirmeleri tavsiyesinde bulunan Varank, şunları kaydetti:

“Ücretsiz erişim sağlayabileceğiniz veri tabanlarından patent araştırması yapın. Alanınızdaki güncel gelişmeleri çok yakından takip edin ve kendi özgün fikirlerinizi geliştirmeye odaklanın. İcat çıkarmaktan asla vazgeçmeyin. Sadece buluş geliştirmekle de yetinmeyin. Bunun bir adım ötesine geçip, buluşlarınızı üretebileceğiniz şirketler kurmaya, girişimler başlatmaya odaklanın. Patentlerinizle yatırımcıların ilgisini çekip, finansmana erişebilirsiniz. Bakın artık entelektüel sermaye, parasal sermayenin önüne geçmiş durumda. Yeniliğin peşinden koşan, basma kalıpların dışına çıkabilen, kimsenin aklına gelmeyen çözümleri üreten ve bunu da pazarlayabilenler bu çağın kazananları olacak. Her biriniz bu potansiyele fazlasıyla sahipsiniz.”

  • “Patentlerin ticarileşmesi için her türlü katkıyı yapmaya hazırız”

TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan da 2017’de yürürlüğe giren, Yeni Sınai Mülkiyet Kanunu ile üniversitelere yönelik pek çok düzenleme getirildiğini belirterek, “Kamu kaynakları kullanılarak üniversitelerimizde üretilen fikri mülkiyet hak sahipliği onlara bırakıldı. Burada amacımız, fikri mülkiyetin ticarileşmesi için daha kurumsal kapasite geliştirmek. Aradan geçen 3 senede oldukça güzel örnekler gördük.” ifadelerini kullandı.

Asan, üniversitelere yönelik 10 yıldır etkin çalışma yürüttüklerini, bunlardan birinin de Türkiye Üniversitelerinde Sınai Mülkiyet Bilgisinin Yaygınlaştırılması Projesi olduğunu bildirdi.

Proje kapsamında pek çok etkinlik yapıldığını söyleyen Asan, şöyle dedi:

“Bugün ödül törenini gerçekleştirdiğimiz etkinlik de bununla ilgili. Bu etkinlik için nitelikli bir çalışma yapılarak finale kalan ve dereceye giren patentleri belirledik. Bunlar belirlenirken jürimiz 4 temel unsuru dikkate aldı. Bunlar, buluş, ticarileşme, ekonomik fayda ve toplumsal fayda potansiyeli olarak değerlendirildi. Ödül alan öğrencilerimizi bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Bu patentlerin ticarileşmesi için her türlü bilgi, katkı ve danışmanlığı yapmaya hazırız. Bu konuyla ilgili kendileriyle temasımız devam edecek.”

Asan ayrıca, TÜRKPATENT’in 120 uzman alımı için mülakat aşamasını tamamladığı bilgisini vererek, “Kurumumuz 120 uzman alımını yakın zaman bitirecek. Bu alımlarla uzman kapasitemiz yüzde 50’den fazla artacak. 2021’in ilk yarısında özellikle patentlerde artış sebebiyle yaşanan gecikmeleri azaltmayı planlıyoruz.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi.

Ödül Alanlar

1-DENİZ YANIK

Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Nörolojik Duyma (İşitsel İşleme Bozukluğu APD) Bozuklukları Olan 5-7 Yaş Arası Çocuklar İçin İşitsel Terapilerini Oyunlaştırarak Sunan Terapi Cihaz Seti (30.000 TL)

2- FATİH ÇETİNKAYA

Akdeniz Üniversitesi

Diş Remineralizasyonunu Kolaylaştıran, Lezyon Ağrısını Ortadan Kaldıran Farmasötik Solüsyon (20.000 TL)

3- İBRAHİM ÜLKE

Gazi Üniversitesi

Dinamik Darbe Sönümleyici (10.000 TL)

4- KEREM DELİKOYUN – SENA YAMAN

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

Manyetik Levitasyon Düzeneği İçinde Merceksiz Holografik Mikroskobi Görüntüleme Tekniği Kullanılarak Protein Tespiti (5.000 TL)

5- MEHMET ALİ AYGÜL – HAJI MUHAMMED FURQAN – MAHMOUD NAZZAL- HÜSEYİN ARSLAN –

İstanbul Medipol Üniversitesi

Birincil Kullanıcı Emülatörü/Sinyal Karıştırıcı Saldırısı Tespit Yöntemi (5.000 TL)

6- ENGİN ÜLGER

Fırat Üniversitesi

Katı Atıkların Yapay Zeka Destekli Ayrıştırma Ve Değerlendirme Sistemi (5.000 TL)

7- AHMAD M. A. A.JARADAT -HÜSEYİN ARSLAN

İstanbul Medipol Üniversitesi

Hibrit Boşluk Ve İndis Modülasyonlu OFDM (5.000 TL)

8- AHMAD M. A. A.JARADAT – MEHMET KEMAL ÖZDEMİR – KHALED ELGAMMAL – HÜSEYİN ARSLAN

İstanbul Medipol Üniversitesi

Kablosuz Haberleşmede Kanal Kademe Numaralarının Gözü Kapalı Tanımlanması (5.000 TL)

9- UFUK BİLGİN

Anadolu Üniversitesi

Kayma Torku Artırılmış Bir Krank Kasnağı (5.000 TL)

10- DENİZ ÖZTÜRK

Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Son Germeli Ve Görünmeyen, İndüksiyonla Sağlanan Bağlantı Sistemi (5.000 TL)

Dünya

“Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Ege’yi barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye ve Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla dünyaya örnek olalım arzusundayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Atina’da, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ı son olarak 2017’de ziyaret ettiğini, bu ziyaretin 65 yıl aradan sonra Türkiye’den Yunanistan’a devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olduğunu hatırlattı.

Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı dolayısıyla tekrar Atina’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan makamlarına teşekkür etti.

“TİCARET HACMİMİZİN 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARILMASINDA MUTABIK KALDIK”

Türkiye-Yunanistan münasebetlerinde mevcut olumlu ivmeyi daha da geliştirmek istediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısını yedi yılın ardından bugün gerçekleştiriyor olmamız, bu niyetimizin bir göstergesidir. Bir sonraki toplantı için bu kadar ara vermeyeceğimizi ve kuruluş bildirgesinde ifade olunduğu üzere yılda en az bir kez bu buluşmayı gerçekleştirmenin her iki ülke için de hayırlı olacağını düşünüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: “Sayın Başbakanla ikili görüşmemizde iş birliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının, ilişkilerimizin olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi ile ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan Ortak Eylem Planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibarıyla yaklaşık beş milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısı’nda ikinci köprü inşası gibi ulaştırma projelerinin önemine işaret ettik.”

“AZINLIKLARIN HUZUR VE REFAHININ ARTMASI, İLİŞKİLERİMİZİ OLUMLU YÖNDE ETKİLEYECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek turizm gerek kültürel alanda ilişkileri geliştirmek istediklerini vurgulayarak, “Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında görüş alışverişinde bulunduk ve dışişleri bakanlarımızın bu konudaki çalışmaları, kararlı bir şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir” diye konuştu.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile terörle mücadele alanındaki iş birliğinin nasıl geliştirilebileceğini de ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdik. Özellikle Lavrion Kampı’nın kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkânı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim. Yunanistan’daki Türk azınlığı ve ülkemizdeki Rum azınlığı, beşeri ve kültürel zenginliğimizin yapı taşlarıdır. Azınlıkların huzur ve refahının artması, ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettik. Kıbrıs meselesinin, adadaki gerçekler temelinde, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması, tüm bölgenin yararına olacaktır.”

“ULUSLARARASI TOPLUM, İŞLENMEKTE OLAN SAVAŞ SUÇLARI KARŞISINDA SESSİZ KALMAMALIDIR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile ikili ilişkilerin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğini dile getirdiğini hatırlatarak, şu görüşleri paylaştı: “Yaşananların, Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masum Filistinli sivilin katledilmesi, vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum, işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır. Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini, hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması noktasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında ilk günden beri yardımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum.”

“ARAMIZDA ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇBİR SORUN YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan’ın aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülke olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz, Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum, bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım. Değerli Kiryakos’un da bizimle aynı kanaati paylaştığını görmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’e nazik ev sahipliği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerimizin ülkelerimiz ve halklarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Önümüzdeki toplantı için Ankara’da kendilerini misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyacağımızı da ifade etmek istiyorum” dedi.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: “SINIRDAŞ OLAN İKİ ÜLKE YAN YANA VE BERABER HAREKET ETMEK ZORUNDADIR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis de konuşmasında, bu yıl iki ülkede de doğal afetlerin yaşandığını, geniş kapsamda ise çatışmalar ve savaşların ülkeler için birçok sorun teşkil ettiğini belirtti.

Doğu Akdeniz’de güvenlik ve barışı tehdit eden durumların yaşandığını hatırlatan Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “İki ülkenin çok iyi bir şekilde bir arada, çok sakin bir ortamda ilişkilerini devam ettirmesi çok önemli. Her bir tarafın yaşadığı sorumlara çözüm yaratabilmek çok önem arz ediyor” diye konuştu.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, hem Yunanistan’da hem de Türkiye’de bu ortak yaklaşıma katılmayan birçok kesimin mevcut olduğunu vurgulayarak, “Ancak, sınırdaş olan iki ülke yan yana ve beraber hareket etmek zorundadır. İkimiz de daha sakin sularda, güzel bir esintiyle ilerleyen geminin kaptanı olarak güzel bir gelecek yaratmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, “Yunanistan ve Türkiye barış içinde yaşamaya mecburlar. Anlaşmazlıklarını ortaya koyacak samimi şekilde görüşecek ve sürekli çözüm arayacaklar. Bu fikir ayrılıklarında yakınlaşma olmasa da gerginlik de oluşmamalı” dedi.

Son altı ayda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üçüncü kez bir araya geldiklerine dikkati çeken Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bugünkü Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının da bu ortak çabaların bir devamı olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bölgesel gelişmeleri ele aldıklarını aktaran Yunanistan Başbakanı Miçotakis, her türlü şiddet, radikalizm ve terörizmin kınanması gerektiğini ifade etti.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Kıbrıs meselesinde de iki ülke arasında fikir ayrılığı olduğuna işaret ederek, Yunanistan için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları dışında bir çözüm olmadığını, taraflar arasında diyaloğun yeniden başlaması gerektiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, ortak basın toplantısının ardından çalışma yemeğinde bir araya geldi.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı vesilesiyle bulunduğu Atina’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i kabul etti.

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Atina

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında resmî ziyarette bulunduğu Yunanistan’da, Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu tarafından resmî törenle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ile görüşmeye geçmeden önce yaptığı konuşmada, altı yıl aradan sonra Atina’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

“HEDEFİMİZ, İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET HACMİNİ 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAK”

“5. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın Türkiye ve Yunanistan arasında yeni bir dönemin güçlenerek devamına vesile olacağına inanıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün geniş bir bakanlar heyetiyle buradayız. Bakanlarımız birbirleriyle, muhataplarıyla gayet anlamlı görüşmeler yapacaklar. Tabii hedef aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak. Bu konuda hangi alanlarda ne gibi adımlar atabiliriz bunları görüşeceğiz. Aramızdaki ön hazırlıkları tüm bakan arkadaşlarımız yapmış vaziyetteler. Bunlarla birlikte imzaları atıp yola çok daha anlamlı, güvenli bir şekilde devam edeceğiz. Bardağın dolu tarafıyla konuşmak öyle zannediyorum ki gelecek için çok daha hayırlı olacaktır.”

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge