Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye; yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı, kültürel ırkçılık ve aşırılıkla mücadelede batılı ülkelerin en büyük imkânıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye; yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı, kültürel ırkçılık ve aşırılıkla mücadelede batılı ülkelerin en büyük imkânıdır. İstanbul, Hatay, Mardin gibi şehirlerimiz bir arada yaşama kültürünün sembolleridir. Avrupalı siyasetçilerin, bu şehirlerimizden alacağı birçok ders vardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen Camiler ve Din Görevlileri Haftası Töreni’ne katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir yanından gelen din görevlilerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Töreni düzenleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve ekibine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 129 bine yaklaşan mensubuyla, 81 vilayetin tamamının yanı sıra Asya’dan Afrika’ya dünyanın farklı köşelerinde ilim ve irşat çalışmaları yürüten gözbebekleri bir kurum olduğunu kaydetti.

“DİYANET CAMİASI İNSANİ YARDIM ÇALIŞMALARINDA, İNSANLAR ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜNDE ÇOK ÖNEMLİ ROLLER ÜSTLENDİ”

“Mihrapları imamsız, minberleri hatipsiz, minareleri ezansız bırakmayan tüm hocalarımızdan Allah razı olsun diyorum” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun belli bir kesiminin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev alanını sadece camii ile sınırlı olduğunu düşündüğünü, oysa diyanet camiasının insani yardım çalışmalarında, eğitim ve irşat faaliyetlerinde, insanlar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde, millî bünyeye yabancı sapkınlıklarla mücadelede çok önemli roller üstlendiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız onca provokasyona rağmen milletimizin birlik ve beraberliğini korumasında, Diyanet İşleri Başkanlığımızın katkısı göz ardı edilemez. Sınırlarımızın hemen dibinde yuvalanan DEAŞ belasının en az zararla atlatmasında da diyanet camiamızın payı büyük olmuştur. Gerek 15 Temmuz darbe girişiminin savuşturulmasında, gerekse FETÖ ihanet çetesinin toplum bünyemizde açtığı yaraların sarılmasında Diyanet İşleri Başkanlığımız hep ön saflarda yer almıştır” diye konuştu.

“DİYANET PERSONELİ KORONAVİRÜSE KARŞI YÜRÜTÜLEN MÜCADELEDE DE GÖREV ALDI”

Diyanet personelinin Koronavirüse karşı yürütülen mücadelede de görev aldığını, VEFA Sosyal Destek Grupları’nda tam 62 bin 700 diyanet görevlisinin sorumluluk üstlendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanların tek başına, çaresizce son nefesini verdiği görüntülerin hiçbirini, sizlerin de desteğiyle, milletimize yaşatmadık. Bu vesileyle samimiyetle bizzat şahit olduğumuz Ömer Döngeloğlu başta olmak üzere Kovid-19 hastalığına kurban verdiğimiz tüm hocalarımızı rahmetle yâd ediyorum. Sağlık görevlilerimizle beraber salgınla mücadelemize destek veren tüm kardeşlerime şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Koronavirüsle mücadeleyi “temizlik, maske, mesafe” kurallarına riayet ederek sürdürdüklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurallara uymamanın kul hakkı olduğunu, diyanet camiasından da toplumun bilinçlendirilmesinde oynadığı öncü rolü aynı kararlılıkla devam ettirmesini beklediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya hayatının imtihanlarla dolu olduğunu, müminin görevinin de varlıkta şımarmamak, yoklukta ise sabretmek olduğunu ifade ederek, “Nitekim Koronavirüs salgınıyla mücadele ettiğimiz sıkıntılı dönemde, millet olarak, Rabbimizin birçok müjdesine mazhar olduk. Karadeniz’de, tarihimizin en büyük doğalgaz rezervini keşfettik. Toplamda 320 milyar metreküplük bu rezerv, salgın günlerinde milletimize umut vermenin yanı sıra daha büyük keşifler için inancımızı artırdı. Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz sondaj çalışmalarından da inşallah güzel haberler almayı ümit ediyoruz” sözlerine yer verdi.

“AYASOFYA CAMİİ’NİN İBADETE AÇILMASI, HUKUK VE DEMOKRASİ İÇİNDE YÜRÜTÜLEN 86 YILLIK MÜCADELENİN EN TATLI MEYVESİDİR”

Bu dönemde 86 yıllık uzun bir hasretin ardından Ayasofya’yı, asli kimliğine döndürmenin bahtiyarlığını da yaşadıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayasofya Camii’nin ibadete açılması, hukuk ve demokrasi içinde yürütülen her günü sabırla örülmüş, 86 yıllık mücadelenin en tatlı meyvesidir. Türkiye’nin kendi hükümranlık haklarını kullanarak attığı bu adım, dünya siyasetinde yeni bir dönemin habercisidir. Ayasofya kararıyla Türkiye, bağımsızlığı üzerindeki bir gölgeyi kaldırmış, iradesine vurulan bir prangadan daha kurtulmuştur” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, restorasyonu tamamlanarak açılışı yapılan Sümela Manastırı ile de Türkiye’nin dini özgürlüklerle ilgili hiçbir kompleksinin olmadığını dost-düşman herkese gösterdiklerini vurguladı.

“BATI ÜLKELERİNDE; IRKÇILIK, AYRIMCILIK VE İSLAM DÜŞMANLIĞI ZEHİRLİ BİR SARMAŞIK GİBİ YAYILIYOR”

Türkiye’nin dini hak ve özgürlükler konusunda örnek bir tavır sergilerken, batı dünyasında tam zıddı bir atmosferin hâkim olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun yıllar demokrasinin beşiği olmuş batı ülkelerinde; ırkçılık, ayrımcılık ve İslam düşmanlığı zehirli bir sarmaşık gibi yayılıyor” uyarısında bulundu.

Türk ve Müslüman olduğu için saldırıya uğrayan, hakları gasp edilen, işten atılan insanların haberlerini neredeyse her gün aldıklarını, bu eylemlerden Müslümanlarla birlikte; etnik kimliği, görünüşü, dini aidiyeti farklı olan diğer kesimlerin de etkilendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Neo-Nazi Terörü bizim vatandaşlarımız kadar Afrikalı, Asyalı göçmenleri; Müslümanlar kadar Musevileri de hedef alıyor. DEAŞ benzeri ideolojik bir fanatizmin, Avrupa toplumlarını günden güne daha fazla zehirlediğine şahit oluyoruz. Özellikle camilere ve diğer dinlerin ibadethanelerine yönelik eylemler, akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. İsveç’te Kur’an yakılması, Norveç’te Kur’an-ı Kerim’in yırtılması, Fransa’da basın özgürlüğü adına Hazreti Peygamber’i tahkir eden karikatürlerin teşvik edilmesi, kutsallarımıza yönelik saldırılardan sadece birkaçıdır. Geçen yıl Yeni Zelanda’da 52 kardeşimizin şehit edildiği terör saldırısı, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidi gözler önüne sermiştir. Ancak batı dünyası, kanser hücresi gibi büyüyen bu tehditle yüzleşme cesareti göstermemiştir. Çok daha vahimi Müslümanların mukaddes değerlerine yönelik saldırıların, fikir özgürlüğü parantezine alınarak görmezden gelinmesidir. Camilere ve Müslümanlara ait işyerlerine saldıran caniler, kovuşturmaya dahi uğramıyor. NSU gibi artık ayyuka çıkmış örgütlerin cürümlerine ise ‘dönerci cinayetleri’ yaftası vurularak önemsizleştirilmeye çalışılıyor.”

“BİRÇOK BATI ÜLKESİNDE IRKÇILIK VE İSLAM DÜŞMANLIĞI BİZZAT DEVLET TARAFINDAN HİMAYE EDİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün birçok batı ülkesinde ırkçılık ve İslam düşmanlığının bizzat devlet tarafından himaye edildiğinin altını çizerek, “Neo-Nazi yapılar, ordu ve emniyet içinde rahatça örgütlenmektedir. Medya adeta bu örgütlerin halkla ilişkiler faaliyetlerini yürütmektedir. Avrupa ülkeleri terör eylemlerinin faillerine göre tavır takınmaktadır” diye konuştu.

Avrupa’nın, İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan soykırımlar gibi, 2012 yılındaki Breivik katliamından da gereken dersi çıkarmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yakın tarihte şahit olduğumuz diğer saldırılar, şiddetin belli bir bölgeyle, belli bir etnik kimlikle veya dini grupla ilgisinin olmadığı ortaya koydu. Ancak Avrupa ülkeleri ısrarla bu gerçeklere gözlerini yummayı tercih etti. Bununla da yetinilmedi; bizim gibi hakikatleri haykıran siyasetçiler itibar suikastlarıyla düşmanlaştırılmaya çalışıldı” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda bazı Avrupalı liderler ve medya kuruluşları eliyle körüklenen Türk ve İslam düşmanlığının arkasında yatan sebeplerden birinin de bu olduğuna işaret ederek, “Türkiye’yi sustururlarsa, meselelerin çözüleceğini zannediyorlar. Bizi düşmanlaştırınca, hatalarının görülmeyeceğine inanıyorlar. Nasıl devekuşu kuma kafasını gömünce gözden kaybolmuyorsa, sorunlar da yok sayılınca ortadan kalkmıyor. Irkçılık ve İslam düşmanlığıyla yüzleşmek yerine hedef saptıranlar, en büyük kötülüğü kendi toplumlarına yapmaktadır. Bugün görmezden geldikleri sorunlar, yarın daha büyük felaketler olarak karşılarına çıkacaktır” açıklamasında bulundu.

“İÇ SİYASETTE SIKIŞAN, DIŞ POLİTİKADA ÇUVALLAYAN AVRUPALI LİDERLER, İSLAM’I HEDEF GÖSTEREREK KİFAYETSİZLİKLERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR”

“Müslümanlara saldırmak, Avrupalı siyasetçilerin başarısızlıklarını perdelemek için kullandıkları en önemli araçlardan biri hâline gelmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Daha önce faşist grupların oy devşirmek için başvurdukları bu ucuz politikaya, şimdi kimi Başbakan ve Cumhurbaşkanları da tevessül ediyor. İç siyasette sıkışan, dış politikada çuvallayan Avrupalı liderler, İslam’ı hedef göstererek kifayetsizliklerini örtmeye çalışıyor. Bu kervana katılan son isim Fransa Cumhurbaşkanı Macron olmuştur. Macron’un Müslümanların yoğunlukta olduğu bir şehirde yaptığı ‘İslam krizde’ açıklaması, saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur. Fransız Devlet Başkanı olarak daha şundan bir hafta 10 gün önce ‘münasebetlerimizi geliştirelim’ derken nasıl da çabucak unutuveriyor. Hemen ardından bu açıklamayı yapması kendisine ne denli saygı duyulması gerektiğini gösteriyor. Fransız Devlet Başkanı olarak ‘İslam’ın yapılandırılmasından’ bahsetmesi ise hadsizliktir, edepsizliktir. Bizim ağzımızdan bugüne kadar Hristiyanlığın yapılandırılması, Museviliğin yapılandırılması diye bir şey duydunuz mu? Sen kimsin ki İslam’ın yapılandırılması diye bir ifadeyi ağzına alıyorsun. Devletin görevi milyarlarca inananı olan bir dine müdahale etmek değil, tüm inanç mensuplarının hak ve özgürlüklerini garanti altına almaktır. Devlet eliyle sözüm ona ‘dinde reform’ girişimleri, totaliter toplumların alamet-i farikasıdır. Aslında Macron, İslam dünyasının krizinden bahsederek, Fransa’nın ve Fransız toplumun içinde bulunduğu krizi perdelemek istiyor. ‘Aşırılıkla mücadele’ yasasıyla asıl amacın, fanatizmle mücadele etmek değil, İslam’la ve Müslümanlarla hesaplaşmak olduğu anlaşılıyor. ‘Avrupa İslam’ı’, ‘Fransa İslam’ı’, ‘Konsüler İslam’ gibi kavramlarla, Müslümanlara ‘dinsiz bir dindarlık’ dayatılmak isteniyor. ‘Oryantalizmin’ yeni bir versiyonu olan bu zihniyet, samimi Müslümanları ötekileştirirken; DEAŞ ve FETÖ gibi istismarcıların önünü açıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarım asırdır Fransız toplumu içinde yaşayan Müslümanların “ayrılıkçı” olarak damgalanmasının da çok büyük çatışmaların kapısını aralayacağı uyarısında bulunarak, hiç kimsenin Müslümanların can ve mal emniyetini, inanç ve ibadet özgürlüğünü riske atma hakkı bulunmadığının altını çizdi.

“AVRUPA’DA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZIN CANI, MALI, NAMUSU O ÜLKELERE EMANETTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın canı, malı, namusu o ülkelere emanettir. Onlarca insanını ırkçı teröre kurban vermiş bir ülke olarak, bu tür provokasyonlara sessiz kalamayız. Dinimize ve inancımıza yönelik hürmetsizliği asla sineye çekmeyiz. Özellikle de Hakk’ın hatırını, üç günlük dünya hayatında feda etmeyiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet başkanları, insanların kutsallarıyla ilgili konularda söz söylerken kılı kırk yarmalıdır. Macron’un, özellikle cahili olduğu meselelerde konuşurken çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Kendisinden artık ‘sömürge valisi’ gibi davranmak yerine, sorumlu bir devlet adamı gibi hareket etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin asimilasyona karşı olduğu kadar entegrasyonu da o derece kuvvetli bir şekilde savunduğuna dikkati çekerek, “Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın kimliklerini koruyarak sağlıklı entegrasyonunu hedefleyen iyi niyetli tüm çabaları desteklemeye hazırız” açıklamasında bulundu.

“DÜNYADA HOŞGÖRÜSÜZLÜK NE KADAR ARTARSA ARTSIN, BİZ HEP HOŞGÖRÜYÜ YÜCELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

“Türkiye; yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı, kültürel ırkçılık ve aşırılıkla mücadelede batılı ülkelerin en büyük imkânıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul, Hatay, Mardin gibi şehirlerimiz bir arada yaşama kültürünün sembolleridir. Avrupalı siyasetçilerin, bu şehirlerimizden alacağı birçok ders vardır. Yurt dışında görev yapan imamlarımız, din hizmetleri müşavirlerimiz, hem vatandaşlarımızın dini ihtiyaçlarının karşılanmasında hem de bulundukları topluma entegrasyonlarında önemli roller üstlenmişlerdir. DEAŞ gibi sapkın akımların Türk toplumuna sirayet edememesinde, din görevlilerimizin yürüttüğü irşat çalışmalarının çok büyük payı bulunuyor. Avrupalı devletlere düşen bu kazanımları dinamitlemek yerine, daha fazla yayılmasına katkı sunmaktır. Batılı liderlerin, popülizm uğruna çok ciddi maliyetleri olacak yanlış yollara sapmamalarını temenni ediyoruz. Bölgemizde ve dünyada hoşgörüsüzlük ne kadar artarsa artsın, biz hep farklı yerde durmaya, hoşgörüyü yüceltmeye devam edeceğiz. Bin yıldır olduğu gibi gelecekte de tüm insanlığın barış, huzur ve esenliği, mücadele etmeyi bu anlamda sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nı bir kez daha tebrik ettiğini belirterek, konuşmasını tamamladı.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gazze huzura ermeden, Filistinliler huzura kavuşmadan bölgedeki diğer ülkelerin de istikrara kavuşması mümkün değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî temaslarda bulunmak üzere ziyaret ettiği Endonezya’nın Bogor şehrinde, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ile baş başa, heyetler arası görüşmeleri ve anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Endonezya’yı G20 Liderler Zirvesi vesilesiyle 2022’de ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 1’inci Toplantısı vesilesiyle ülkede bulunduğunu belirtti.

“ENDONEZYA’YLA TARİHÎ VE BEŞERÎ BAĞLARIMIZ BUNDAN 400 YIL ÖNCESİNE KADAR UZANIYOR”

Subianto ve Endonezya makamlarına samimi misafirperverlikleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 75’inci yıl dönümünü idrak ediyoruz. Ancak, Endonezya’yla tarihî ve beşerî bağlarımız bundan 400 yıl öncesine kadar uzanıyor. İşte bu güçlü yakınlıktan ilham alan ilişkilerimizi, 2011’de ilan ettiğimiz Stratejik Ortaklığımızla taçlandırmıştık. Bugünkü konsey toplantımızla münasebetlerimizi daha da kurumsallaştırmış olduk” dedi.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile görüşmelerinde ve heyetler arası istişarelerde, iki ülke ilişkilerini kapsamlı şekilde ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca, Filistin ve Suriye başta olmak üzere güncel bölgesel ve küresel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede enerji, tarım, ticaret, savunma sanayisi, iletişim, eğitim gibi çeşitli alanlarda 13 mutabakat metni imzalandığını ifade etti.

“EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİNE ÖNEM VERİYORUZ”

İki ülke ilişkilerinin geleceğine yön veren kapsamlı bir ortak bildiriyi Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile kabul ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Savunma sanayiinde mevcut projeleri ve ilave iş birliği imkânlarını gözden geçirdik. Görüşmelerimizde ticaretimizin 10 milyar dolar seviyesine yükseltilmesine ve dengeli hâle getirilmesine yönelik yapabileceğimiz çalışmaları ele aldık. Ekonomik ilişkilerimizin sağlık, inşaat, enerji, gıda ve helal ürünler alanlarında çeşitlendirilmesine önem veriyoruz. Bilhassa, Endonezya’nın yeni başkenti Nusantara’nın inşa sürecinde, dünya çapında başarılı projelere imza atmış inşaat firmalarımızın yer almasını arzu ediyoruz.”

İki turizm ülkesi olan Türkiye ve Endonezya arasındaki beşerî temasların sıklaştırılmasının önemine de değindiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayrak taşıyıcı hava yollarımızın sefer sayılarının artırılması gereğine vurgu yaptık. Geçtiğimiz yıl Endonezya’dan ülkemizi 203 bin, ülkemizden Endonezya’yı ise yaklaşık 50 bin turist ziyaret etti. Bu rakamlar sevindirici olmakla birlikte potansiyelimizin altındadır” ifadelerini kullandı.

Endonezyalı gençlerin Türkiye burslarına artan ilgisini memnuniyetle müşahede ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde eğitim almış yaklaşık 5 bin Endonezyalı kardeşimizin her birini kültür elçileri olarak görüyoruz. Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve TİKA bu alanlardaki iş birliğimize katkıda bulunmaya devam edecektir” dedi.

ASEAN ve üyeleriyle münasebetleri geliştirmekte kararlı olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ASEAN Sekretaryasına ev sahipliği yapan Endonezya’nın, Türkiye’nin ASEAN’la iş birliğinin güçlenmesinde vereceği desteğe güvendiklerini ifade etti.

“ENDONEZYA’NIN FİLİSTİN MESELESİNDEKİ DURUŞUNU TAKDİRLE KARŞILIYORUZ”

Görüşmelerinde ayrıca, Birleşmiş Milletler, G20, MIKTA, D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi çok taraflı platformlardaki münasebetleri artırma hususunda mutabık kaldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Endonezya’nın Filistin meselesindeki duruşunu takdirle karşılıyoruz. Önümüzdeki dönemde Gazze’nin yeniden inşasında ve Filistin davasının savunulmasında Endonezya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, egemen, toprak bütünlüğünü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması daha fazla geciktirilemez. Bunu aşındıracak her türlü adım, her türlü teklif ve proje bizim nazarımızda gayrimeşrudur, daha fazla çatışma, daha fazla kan ve istikrarsızlık demektir. Gazze huzura ermeden, Filistinliler huzura kavuşmadan bölgedeki diğer ülkelerin de istikrara kavuşması mümkün değildir. İsrail’in 15 ay süren saldırıları neticesinde oluşan zararın toplamı 100 milyar dolara yaklaşıyor. Şunu unutmayalım, hukukta prensip, zararın müsebbibinden tahsil edilmesidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişarelerinin ve aldıkları kararların hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO: “ENDONEZYA VE TÜRKİYE ARASINDA ORTAKLIĞI GÜÇLENDİRME KONUSUNDA KARARLIYIZ”

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto da konuşmasında, “Endonezya ve Türkiye’nin yüzyıllardır ilişkileri var ve Osmanlı’dan beri bağımız çok güçlü şekilde devam ediyor” diyerek Türkiye-Endonezya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın düzenlendiğini hatırlattı.

“Endonezya ve Türkiye arasında ortaklığı güçlendirme konusunda kararlıyız” ifadesini kullanan Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, iki ülke halkının refahı ve düzenleri için birçok konunun ele alındığını söyledi.

İki ülkenin ticaret ve ekonomi sektöründe belirlenen hedefe ulaşmak için kararlı olduğunu belirten Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, Türkiye ve Endonezya’nın dengeli bir ilişkiye sahip olduğunu söyleyerek, “Endonezya ve Türkiye arasında savunma sanayisi iş birliği çabalarına daha çok destek vermek istiyoruz” diye konuştu.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, Filistin konusunda da iş birliğinin devam edeceğini ve iki devletli çözümün desteklendiğini vurguladı.

İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto huzurunda, iki ülke arasında ortak anlaşmalar imzalandı.

Bu kapsamda, iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliği Anlaşması”nı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Endonezya Dışişleri Bakanı Sugiono imzaladı.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Mutabakat Zaptı”, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Endonezya Enerji ve Maden Kaynakları Bakanı Bahlil Lahadalia tarafından imza altına alındı.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Hükûmeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Kolaylaştırılmasına Dair Niyet Mektubu”na, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Endonezya Yatırım ve Ham Madde İşleme Bakanı Rosan Perkasa Roeslani imza attı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır ile Endonezya Sanayi Bakanı Agus Gumiwang Kartasasmita, “Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Endonezya Cumhuriyeti Endonezya Sanayi Bakanlığı Arasında Sanayi İşbirliği Ortak Komitesi Kurulmasına Dair Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptı”, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Endonezya Tarım Bakanı Andi Amran Sulaiman tarafından imza altına alındı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Endonezya Ticaret Bakanı Budi Santoso, “Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ile Endonezya Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Arasında Ticaret Alanında İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı”na imza attı.

“Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Öğretim Kurulu ile Endonezya Cumhuriyeti Yüksek Öğretim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yüksek Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve Endonezya Yüksek Öğretim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Satryo Soemantri Brodjonegoro tarafından imzalandı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Endonezya Din İşleri Bakanı Nasaruddin Umar, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı ile Endonezya Cumhuriyeti Din İşleri Bakanlığı Arasında Din Hizmetleri ve Din Eğitimi Alanlarında İşbirliği Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.

“Türkiye Cumhuriyeti Savunma Sanayii Başkanlığı ile Endonezya Savunma Bakanlığı Arasında Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması”na, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Shamsuddin imza attı.

BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar ile Republikorp Kurucusu Norman Joesoef arasında “Bayraktar TB3 ve Bayraktar AKINCI İhracatına Yönelik Ortak Üretim Anlaşması” imzalandı.

Ayrıca “Anadolu Ajansı (AA) ve Endonezya Haber Ajansı (ANTARA) Arasında İşbirliği Anlaşması”nı, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile ANTARA Başkanı Akhmad Munir imzaladı.

“Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile Endonezya Cumhuriyeti Kamu Hizmeti Yayıncılığı Radyosu (LPP RRI) Arasında Radyo Alanında Mutabakat Zaptı”, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile LPP RRI Yönetim Kurulu Başkanı I Hendrasmo tarafından imza altına alındı.

TRT Genel Müdürü Sobacı ve Endonezya Kamusal Televizyon Ağı (TVRI) Yönetim Kurulu Başkanı Iman Brotoseno, “Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) İle Endonezya Kamusal Televizyon Ağı (tvrı) Arasında İşbirliği Protokolü”ne imza attı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO’YA TOGG HEDİYE ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya, Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili Togg’u hediye etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya “Pamukkale beyazı” renginde Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili Togg armağan etti. İki lider, Togg’un önünde fotoğraf çektirdi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO TARAFINDAN ONURUNA VERİLEN YEMEĞE KATILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto tarafından Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda onuruna verilen resmî öğle yemeğine iştirak etti.

Yemekte yaptığı konuşmada, sıcak ve nazik ev sahipliği için Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile bu yıl çeşitli vesilelerle birçok kez bir araya geldiklerini, gerek ikili gerekse dünyayı ilgilendiren birçok konuda iki dost ve kardeş olarak görüş alışverişlerinde bulunduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere son olarak 2022’nin kasım ayında ziyaret ettiğim Endonezya’nın her defasında gelişip, büyüdüğünü görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum” ifadelerini kullandı.

ANTALYA DİPLOMASI FORUMU’NA DAVET
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya’nın, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto liderliğinde 10 yıl içinde dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğine inandığını vurgulayarak, “Az önce Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizin ilk toplantısını tamamlamış bulunuyoruz. İnşallah sizleri de 11-13 Nisan’da düzenleyeceğimiz 4. Antalya Diploması Forumu’na bekliyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk sanayisinin ulaştığı seviyeyi temsil eden yerli elektrikli otomobil Togg’u Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya hediye etmesine ilişkin de, “Togg’u ülkelerimiz arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının nişanesi olarak kabul etmeniz bizleri sevindirecektir. Rabb’im aramızdaki dayanışmayı ve muhabbeti daim eylesin diyorum, 1 Mart’ta kavuşacağımız özellikle Ramazan-ı Şerifinizi şimdiden tebrik ediyorum” dedi.

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

HABER BURADA

Dünya

Emine Erdoğan, Endonezya’da Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

Resmî temaslarda bulunmak üzere Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik eden eşi Emine Erdoğan, Yunus Emre Enstitüsüne (YEE) ziyarette bulundu.

Emine Erdoğan’ı enstitüye gelişinde, YEE Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy ve YEE Endonezya Müdürü Cemal Şahin ile ellerinde Türk ve Endonezya bayrakları taşıyan çok sayıda öğrenci karşıladı.

Öğrencilerle yakından ilgilenen Emine Erdoğan, enstitüyü gezerek, Aliy ve Şahin’den yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Emine Erdoğan, 1567-1920 yıllarına ait Osmanlı-Endonezya ilişkilerini gözler önüne seren Arşiv Belgeleri Sergisi’ni gezdi.

Sergideki belgeler arasında, “Endonezyalı Müslümanların hac yaparken masrafların azaltılması noktasında Osmanlı’dan yardım istemesine ilişkin yazı”, “Osmanlı’nın, İngilizlerin Uzak Doğu Asya’ya yönelik kirli planlarını bozması ve buna mukabil Endonezya’dan teşekkür mektubu”, “Açe’de bulunan Müslüman topluluğuna yönelik Hollandalıların zulümlerine karşı Osmanlı’nın yardımları neticesinde gösterilen başarıya ilişkin rapor”, “Cava bölgesinin bütünüyle düşmanlardan kurtarılması noktasında Osmanlı’nın yardımları ve rolü noktasında Cava Padişahı Şerif Ali tarafından Sultan Abdülhamit’e gönderilen teşekkür mektubu” yer aldı.

Serginin ardından Türkçe dersinin verildiği sınıfları ve kütüphaneyi ziyaret eden Emine Erdoğan, Endonezyalı öğrencilerle sohbet etti. “Türkiye’deki Hayalim” konusunun işlendiği derste öğrenciler, Türkiye’ye dair hayallerini kaleme aldıkları metinleri okudu. Öğrencilerden biri, daha önce iki kez gittiği Türkiye’nin çok sayıda tarihî güzelliklere sahip olduğunu belirterek, Türkiye’den doktora derecesi almak istediğini ve Türk yemeklerini çok özlediğini söyledi. Emine Erdoğan, enstitüde eğitim gören öğrencilerin Türkiye’ye dair çizdikleri resimleri de inceledi, öğrencilerle yaptıkları resimlere ve Türkiye’ye ilişkin sohbet etti.

“TÜRKİYE VE ENDONEZYA KARDEŞLİĞİ, BUGÜNKÜ GİBİ NİCE YILLAR BOYU SÜRSÜN”

Emine Erdoğan, YEE’yi ziyaretine ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: “Resmî ziyaretimiz kapsamında Endonezya’nın başkenti Cakarta’da Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret ettim. Bu yıl Türkiye ve Endonezya arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 75. yılını kutlarken, aslında 16. yüzyıldan günümüze uzanan bir dostluğun mirasına tanıklık ediyoruz. Bu mirası geleceğe taşıyan en önemli köprülerden biri olan Yunus Emre Enstitüsünde Türkçe eğitimi alan gençlerle buluşmaktan mutluluk duydum. Öğrenme heyecanları ve Türkiye’ye duydukları sevgi, halklarımız arasındaki güçlü bağın en güzel yansıması. Osmanlı-Endonezya İlişkileri Arşiv Belgeleri Sergisi’nde ise iki ülkenin köklü dostluğunun ne denli kuvvetli olduğunu hatırlatan belgeleri inceledim. Dilerim ki Türkiye ve Endonezya kardeşliği, bugünkü gibi yıllar boyu sürsün.”

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

Resmî ziyaretini gerçekleştirmek üzere Endonezya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ile Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya’nın Bogor şehrinde Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto tarafından resmî törenle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın makam aracını, Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı girişinde karşılayan süvariler, bina girişine kadar araca eşlik etti. Endonezyalı çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı makam aracından indiğinde Türk ve Endonezya bayraklarıyla selamladı.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’nun tören alanındaki yerlerini almasının ardından, askerî bando iki ülkenin millî marşlarını çaldı ve top atışı yapıldı.

Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki karşılama töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, heyetlerini birbirlerine takdim etti, bina girişinde Türkiye ve Endonezya bayrakları önünde tokalaşarak basın mensuplarına poz verdi.

Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda şeref defterini de imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile baş başa görüşmeye geçti.

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge