Dünya
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu Türkiye’nin, dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle rekabet eden spor tesislerimiz var



“ARTIK DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ ÜLKELERİYLE REKABET EDEN TESİSLERİMİZ VAR”
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye’nin, dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle rekabet eden spor tesislerine sahip olduğunu söyledi.
Avrupa Spor Haftası dolayısıyla Ankara’da düzenlenen “Ulusal Herkes İçin Spor ve Sağlık Günleri” etkinliğinde konuşan Bakan Kasapoğlu, Kovid-19 salgınını bütün insanlık olarak atlatıp bu etkinliklerin daha fazla insan katılımıyla gerçekleştirilmesi temennisinde bulundu ve salgının getirmiş olduğu her türlü dezavantaja rağmen böylesine güzel bir organizasyonda emeği olan herkese, özellikle de Herkes İçin Spor Federasyonuna teşekkür etti.
Dünyanın yaşadığı bu salgın sürecinde sporun, hareketliliğin, sağlığın, zindeliğin, yaşanabilir bir dünya için çevrenin ve bu bilincin egemen kılınmasının apayrı bir önem taşıdığını belirten Bakan Kasapoğlu, şöyle konuştu:
“Avrupa Spor haftası ve bu organizasyon bizlere hareketliliğin sadece bir haftaya, bir güne mahsus değil her gün olması gerektiğini gösteriyor. Sporun her birimiz için bir yaşam tarzı olması gerektiğini bizlere gösteriyor. Bu bilincin artmasına bu şuurun yaygınlaşmasına yönelik bu tür çalışmalar her birimiz için çok ama çok mühim. Bakanlık olarak bu çalışmaları tüm gücümüzle destekliyoruz. Hep birlikte sporun, hareketliliğin çok kritik bir yaşam tarzı olduğunu idrak ettiğimiz bir salgın sürecini yaşıyoruz.”
Bakan Kasapoğlu, uzmanların salgın ile mücadelede vücut direncinin ve bu direnç için de sporun ne kadar önemli olduğunu her daim söylediklerini hatırlatarak, “O yüzdendir ki aktif ve hareketli bir hayat sürmenin ne kadar mühim olduğunu her geçen gün daha fazla anlıyoruz.” dedi.
“Amacımız milletimizin spora erişimini daha kolay kılmak”
Bir süre boyunca evde kalmayı teşvik ettiklerini fakat ‘Evde kal hareketsiz kalma’ sloganıyla sporu teşvik ettiklerini ifade eden Bakan Kasapoğlu, şöyle devam etti:
“Hareketsiz kalmanın getirdiği dezavantajları hareketlilikle, sporla yeneceğimizin bugün daha çok bilincindeyiz. Bu manada geliştirdiğimiz çalışmalar her geçen gün önem kazanıyor. Bugün hep birlikte buradayız hamdolsun, elbette şartları maskeyi, mesafeyi, temizliği göz önünde bulundurarak buradayız. Sporun engel tanımadığını, sporun her koşulda yapılabileceğinin mesajını vermek üzere buradayız. Gördüğünüz gibi Ankara’mız için bu tesisi yeniledik, başka çalışmalarımız da var. Amacımız halkımızın, milletimizin spora erişimini daha kolay kılmak. Spor için var olan engelleri, bahaneleri ortadan kaldırmak. Herkes için günün bir parçası da olsa mutlaka ama mutlaka sporun bir yaşam tarzı olmasını sağlamak.”
“Genç yaşlı, kadın erkek, engelli engelsiz tanımıyoruz sporda”
Dünyanın salgınla mücadelede nasıl bir süreci yaşadığının hep birlikte görüldüğünü dile getiren Bakan Kasapoğlu, “Son 18 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla güçlü liderliğiyle her alanda konulan iddialarla halkımızın bu anlamda dirayetiyle salgınla mücadelede hamdolsun örnek bir ülkeyiz. Bugünler de el ele gönül gönüle vererek güçlü bir şekilde atlatacağımız günler.” ifadelerini kullandı.
Bakan Kasapoğlu, bundan sonra daha hareketli, çevreye ve tabiata karşı daha duyarlı olunması gerektiğini anlatarak, “Bilinçli tüketimi, sağlıklı bir bedeni vazgeçilmez unsur olarak algılayan bireyler olacağız. Bu manada hareketliliğin gerek farklı spor branşlarıyla, gerek yürüyüşle gerek bisikletle sağlanabileceği noktasında kendimizi geliştirmiş olarak yarınlara yürüyeceğiz. Spor herkes içindir diyoruz. Federasyonumuzun ismi Herkes için spor. Genç yaşlı, kadın erkek, engelli engelsiz tanımıyoruz sporda.” diye konuştu.
“Dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle rekabet eden tesislerimiz var”
Türkiye’nin spor altyapısı anlamında çok geliştiğine işaret eden Bakan Kasapoğlu, “O yüzdendir ki spor seferberliği Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı döneminden itibaren İstanbul’da başlatmış olduğu bu misyon, bu ışık önemli bir seferberliğe dönüştü. Ülkemizin dört bir yanında artık dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle rekabet eden tesislerimiz var, her branşta, sadece futbolda değil. Yüzmesiyle, kış sporlarıyla, salon sporlarıyla her alanda dünyaya meydan okuyan bir tesis alt yapısı var.” şeklinde konuştu.
Bakan Kasapoğlu, her spor tesisi açılışında kadınların tesislerin kullanımı için en önemli davetlileri olduğunu kaydederek, “Bu tesis altyapısını insanımızla, gençlerimizle, kadınlarımızla nasıl daha verimli bir şekilde değerlendiririz, bunun çabası içerisindeyiz. Toplumun öncesi kadınlar anlayışıyla, ‘sporun öncüsü kadınlar’ projemiz var. Kadınlarımızın bir birey, bir anne olarak, bir eş olarak sporda öncü olmasının sporu tabana yayma politikamızda çok önemli bir aşama olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sporu tabana yaydıktan sonra performans ve yetenek noktasında iddiası olan bireyleri yönlendirme projesinin geldiğini anlatan Bakan Kasapoğlu, “Tıpkı 2019 yılındaki başarılarımızda olduğu gibi yarınlar, iddiası olan sporcularımızla ve takımlarla her branşta madalyalarla, şampiyonluklarla bu şanlı bayrağı dünyanın dört bir tarafında gururla dalgalandıracak güçlü yarınlar olacak buna inanıyoruz.” dedi.
“Her branşta yetenekli gençlerimizi tarayacağız, spora yönlendireceğiz”
Yetenek projesiyle çok önemli kazanımları elde edeceklerine inandıklarını belirten Bakan Kasapoğlu, şöyle devam etti:
“Başlattığımız projeler, 10 bin pota, yer gösterin pota yapalım diyoruz. Gençlerimiz artık basketbol oynamak için pota yapmak için farklı yöntemlerle çabalara girişmesinler. Her türlü imkanı sağlayalım gelsinler onlar sporlarını yapsınlar. Yine yetenek taraması gençlerimiz, bizim en büyük umudumuz 20 milyon gençle Türkiye dünyanın en büyük genç nüfusuna sahip ülkelerinden bir tanesi. O yüzden yetenek taraması ilkokullarda başlattığımız proje, bu yıl salgın nedeniyle biraz gecikti ama devam edecek durmayacak. Her branşta yetenekli gençlerimizi tarayacağız, spora yönlendireceğiz ve inanıyoruz ki bu projeden de çok ama çok önemli kazanımları elde edeceğiz.”
“Yüzme öğrenmek isteyen herkese öğretme hedefimiz var”
Yüzme bilmeyen hiç kimsenin kalmaması için çalışma yürüttüklerini dile getiren Bakan Kasapoğlu, “Bu kadar su kaynaklarının olduğu bir ülkede 2002 sonrası dört bir yanı havuzlarla donatılmış bir ülkede yüzme bilmeyen kalmasın dedik. O yüzden yüzme öğrenmek isteyen herkese yüzme öğretme hedefimiz idealimiz var. İnşallah önümüzdeki süreçte bu yıl için koymuş olduğumuz 1 milyon yeni yüzme öğrenen kişi sayısını salgına rağmen inşallah aşarak tamamlayacağız. Bu konuda iddialıyız. Türkiye’nin dört bir yanında havuzlarımız var olmayan noktalarda da yükseliyor.” diye konuştu.
Bakan Kasapoğlu, havuz çalışmalarına ilişkin de “Geçtiğimiz günlerde Ümraniye’de havuzumuzu açtık. Eyüp Sultan’da havuz inşaatımız, Gaziosmanpaşa’da önümüzdeki günlerde temellerini atacağız. Geçtiğimiz hafta Sivas’ta çok modern olimpik bir havuzu açtık. Önümüzdeki günlerde Gaziantep’te mükemmel bir havuz açılışımız olacak. Burada görmüş olduğunuz bu tesisin yanı başında çok mükemmel bir havuzun projesi tamamlanmak üzere, temelini atmayı planlıyoruz. Havuz olmayan yerlerde bu yaz 100 tane portatif havuz kurduk. Sırf gençlerimizin suyla temasını sağlayalım öğretebildiğimiz kadarıyla pandemiye rağmen yüzme öğretelim diye.” bilgisini verdi.
“Sporun eğitimle içi içe girmesi noktasında sporcu bursunu vakıf üniversitelerimizle imzaladık”
Sporun eğitimle iç içe girmesi noktasına yönelik de Bakan Kasapoğlu, şöyle konuştu:
“Sporun eğitimle içi içe girmesi noktasında sporcu bursunu vakıf üniversitelerimizle imzaladık. İnşallah hem spora devam eden hem eğitime devam eden sporcularımızla spordaki iddiamızı el birliğiyle çok çok daha farklı noktalara taşıyacağız. Biz inanıyoruz ki sporun ruhu birleştiren, dönüştüren rehabilite eden ruhu yarınların güçlü Türkiyesi’nde önemli bir misyonu önemli bir manayı taşıyacak. Önümüz sonbahar, kış, kendine özgü şartları var. Hiçbir şartın spor için engel olmadığını düşünüyoruz. O yüzden sizleri yürüyüş yapmaya, sonbahar yürüyüşleri, bu alan çok güzel oldu yürüyüşlere buraya bekliyoruz. Yine güçlü bir bağışıklık, zinde bir hayat için bugüne kadar başlangıç yapmadıysak, bu haftayı Avrupa Spor haftasını bir fırsat bilelim, bugün itibariyle el birliğiyle maske mesafe ve temizlik kurallarına uyarak sporumuza başlayalım. Tesislerimiz her daim milletimizin emrinde. Tesislerimizi 7/24 hizmet anlayışına göre milletimizin hizmetine açtık.”
“Spor turizminde de iddiamız var”
Bakan Kasapoğlu, “Tesislerimiz sadece milletimizin değil dünyanın dört bir yanından gelen sporcuların. Spor turizminde de iddiamız var. Hakikaten tesislerimizin rekabet gücü çok çok farklı, anlamlı. Ülkemiz çok yakın bir zaman diliminde spor turizminde de önemli bir destinasyon olacak. İnanıyorum ki bunu hep birlikte başaracağız.” şeklinde konuştu.
Bakan Kasapoğlu video bağlantısıyla 81 ilde Avrupa Spor haftası etkinliklerini başlattı
Konuşmanın ardından Bakan Kasapoğlu ve beraberindeki heyet video bağlantısıyla 81 ilde Avrupa Spor haftası etkinliklerini başlattı. Bakan Kasapoğlu, Sivas’a, Gaziantep’e bağlanarak oradaki sporseverlere spor etkinliklerinin önemini anlattı, daha sonra video bağlantısıyla 81 ildeki sporseverlere el sallayarak etkinliklerin startını verdi.
Daha sonra spor federasyonları standlarını gezen Bakan Kasapoğlu, etkinliğe katılan sporcularla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Herkes İçin Spor Federasyonu, Avrupa Spor Haftası kapsamında 23-30 Eylül 2020 tarihleri arasında 81 ilde “Ulusal Herkes İçin Spor ve Sağlık Günleri” sloganıyla etkinlikler gerçekleştirilecek.
Etkinlikte konuşmaların ardından halk oyunları, capoeira, tekvando, freestyle futbol-basketbol-bisiklet, wushu gibi spor gösterileri de yapıldı.
Etkinlikte daha sonra his pedelcar parkur etkinliği, halat çekme yarışması, çuval yarışı, ip atlama, mangala, matrak, bilek güreşi, tranbolin, hemssball, sokak satrancı, floor curling, badminton, dart, squad yarışması, mini golf, koca ayak oyunları ve benzeri spor branşlarında tanıtımım etkinlikleri gerçekleştirilecek.
Anıttepe Spor Kompleksi’nde alana kurulan sahneden gün boyunca illerden gelen görüntüler sinevizyon gösterisi ile aktarılacak.











HABERLER
-
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan ,“Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacağız”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik’te toplu açılış törenine katıldı
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin açılışını yaptı
-
“BİZE KURULAN TUZAKLARA KARŞI VERDİĞİMİZ MÜCADELE, BİZİ DAHA GÜÇLÜ KILDI”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi vatanımızla birlikte bölgemizde istikrar ve güven istiyoruz”
Dünya
İsmail Fidan |Marka patent Bilirkişi : Allah size merhamet ve vicdan versin

TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR YAZI DİZİSİ ÇOK YAKINDA
Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar
Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar


Dünya
İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İlk günlerdeki önceliğimiz olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla enkaz kaldırma faaliyetleri aldı. Bir yandan geçici barınma alanlarını kuruyor, diğer yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada bugün Ramazan-ı Şerif’in beşinci günü olduğunu dile getirdi.
Ramazan’a buruk girildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binin üzerindeki insanımızın acısı hâlâ tazedir. Adıyaman ile birlikte bazı illerimizde deprem afetini bir de sel felaketi izledi. Bir kez daha depremde ve sellerde kaybettiğimiz her bir cana Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum” diye konuştu.
“DEPREMİN, MİLYONLARCA İNSANIMIZIN YÜREĞİNDE AÇTIĞI YARALARI SARMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”
Ansızın hayattan kopup gidenlerin hatıralarının yüreklerde hep yaşayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Depremin, milyonlarca insanımızın yüreğinde açtığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Bey ilk günden beri burada koordinasyonu yürütüyor. AFAD’dan karayollarımıza, güvenlik güçlerimizden sağlıkçılarımıza kadar, belediye başkanlarımız hep birlikte Adıyaman’da koordinasyon içerisinde görev aldılar ve burada çalışıyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımızın gayretlerini de yakinen takip ediyorum. Hepsine de huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk günlerdeki öncelikleri olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla enkaz kaldırma faaliyetlerinin aldığını, bir yandan geçici barınma alanlarını kurduklarını, diğer yandan da kalıcı konutların inşasına başladıklarını belirtti.
“BÖLGE GENELİNDE GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDE 2,5 MİLYON İNSANIMIZI MİSAFİR EDİYORUZ”
Acil ihtiyaçları karşılamak için çadırdan konteynere, prefabrik yapılara kadar tüm barınma imkânlarını seferber ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bölge genelinde geçici barınma merkezlerinde 2,5 milyon insanımızı misafir ediyoruz. Adıyaman başta olmak üzere depremde hasar alan şehirlerimizin tamamında kurulumu hızla süren konteynerlerin sayısını en kısa sürede 100 bine çıkartacağız. Ayrıca diğer barınma alternatiflerini de hızla devreye alıyoruz. Hasarsız ve az hasarlı evler yavaş yavaş kullanılmaya başlandı. Bu depremde Adıyaman’da yıkık, yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak 37 binin üzerinde binada 95 bine yakın bağımsız bölüm tespit edildi. Deprem bölgesinin tamamında bu sayı 312 bin binada 900 bin bağımsız bölüme kadar çıkıyor. Yaptığımız planlamaya göre deprem bölgesinde toplamda 650 bin, ilk 1 yıl içinde de 319 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adıyaman’da inşa edeceğimiz konut sayısı yaklaşık 50 bini, köye evi sayısı 23 bin 640’ı bulacak. İster il ve ilçe merkezlerinde ister köylerde olsun evi yıkılan veya kullanılamaz hâle gelen hiçbir Adıyamanlı kardeşimizi mağdur etmeyeceğiz. Her bir kardeşimizi içinde huzurla ve güvenle oturacak yeni yuvasına mutlaka kavuşturacağız. Kentsel dönüşüm projeleriyle diğer alanları da güvenli hâle getireceğiz” dedi.
“YAPIM SÜRECİNİ BAŞLATTIĞIMIZ KONUT VE KÖY EVİ SAYISI 56 BİN 323’E ULAŞTI”
Geçen günlerde Kahramanmaraş ve Hatay’da deprem konutlarının temellerini attıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de 4 bin 431’i Adıyaman’da olmak üzere 27 bin 949 kalıcı deprem konutunun daha temelinin atılacağını bildirdi.
“Yapım sürecini başlattığımız konut ve köy evi sayısı 56 bin 323’e ulaştı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 bin konut ve 1 milyon altyapılı arsa projesinin deprem şehirlerine isabet eden bölümleriyle ilgili çalışmaları da sürdürdüklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adıyaman’da ‘İlk Evim’ için 2 bin 650 konutun, ‘İlk Arsam’ için de 6 bin 250 arsanın hak sahiplerini kura çekişleriyle belirledik. Deprem gününden beri vatandaşlarımıza çeşitli kalemlerde yaptığımız ödemelerle destek oluyoruz. Her depremzede aileye onar bin lira ödeme yaptık. Yakınları vefat edenlere acil ihtiyaçları için yüzer bin lira veriyoruz. Taşınma desteği olarak kiracı, ev sahibi ayrımı yapmadan 15 bin lira ödüyoruz. Kira desteği olarak da aylık 3 bin lira ile 5 bin lira arasında, yani yılda 36 bin lira ile 60 bin lira arasında ödeme yapıyoruz.”
“MİSAFİRHANELERDE, YURTLARDA, OTELLERDE, KONTEYNER KENTLERDE KALANLARIN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Misafirhanelerde, yurtlarda, otellerde, konteyner kentlerde kalanların tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Üretimi desteklemek, şartları yeniden döndürmek için sanayicilerimize, esnaflarımıza sunduğumuz ilave imkânlar var. Mazot, gübre, hayvancılık, yem bitkileri ve su ürünleri gibi desteklerle çiftçilerimizin zararlarını telafi ediyoruz. Dolayısıyla kalıcı konutlar yapılarına kadar vatandaşlarımıza yüz binlerce liraya tekabül eden bir maddi desteği zaten sağlıyoruz” diye ekledi.
Diğer afetlerde konutları, maliyetinin neredeyse üçte biri bedelle 2 yılı ödemesiz 20 yıl vadeyle verdiklerini, herhangi bir faize tabi olmayan bu ödemelerin cüzi bir rakamla başladığını ve gelirlerdeki rutin artışlarla birlikte kısa sürede nispeten daha da az bir miktara düştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela bir önceki Elazığ depreminin ardından inşa ettiğimiz 2 artı 1 evlerin aylık ödemesi 510 liradan, 3 artı 1 evlerin aylık ödemesi 730 liradan başlıyor. En büyük metrekareye sahip 3 artı 1 evde bu ödeme 990 liraya ve toplam borç da 214 bin liraya ancak çıkıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köy evlerini de benzer rakamlarla hak sahiplerine veriyoruz. Vade süresi olan 20 yılın sonuna kadar aylık ödeme miktarı sabit kalıyor. Borcunu peşin kapatmak isteyenler yüzde 20 indirimden yararlanıyor. Şayet vatandaşımızın mülkünün yeriyle ilgili kamulaştırma ve benzeri bir sorun varsa onun ödemesi de ayrıca yapılıyor. Evinin sigortası olan vatandaşlarımız oradan da ödeme alabiliyor. Netice itibarıyla süreç içinde yapılan ödemeler ve verilen destekler göz önüne alındığında devlet deprem konutlarını vatandaşlarına hibe seviyesinde bir usulle teslim ediyor” değerlendirmesini yaptı.
“KALICI KONUTLARIN İNŞASINI İNANILMASI ZOR BİR HIZLA BAŞLATIYORUZ”
Birilerinin, milletin ne yaşadığından, devletin ne yaptığından ve insanlara hangi imkânları sunduğundan habersiz olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan yanlış beyanlarla ortalığın karıştırılmaya çalışıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte bay bay Kemal’i biliyorsunuz. Bir şey anlatmaya gerek var mı? İşte şu mübarek Ramazan ayında yine yalan, yanlış beyanlarla, yalan, yanlış haberlerle ne diyor, ‘Biz geleceğiz, geldikten sonra da her şey bedava.’ 11 tane büyükşehir belediyen var, senin bu büyükşehir belediyelerin acaba Adıyaman’a ulaştılar mı? Ama AK Parti’nin belediyeleri ilk günden itibaren başkanlarıyla beraber buradalar. Yıllardır afet bölgesinde canhıraş bir şekilde çalışan bakanlarımızın, kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, gönüllülerimizin emeklerini hiçe sayan bu zihniyeti, milletimizin takdirine havale ediyorum. 14 Mayıs’ta bunun hesabını sormaya var mıyız?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim, bu safsatalarla kaybedecek vaktimiz yok. İşte sizler de şahitsiniz, pek çok meseleyi aynı anda çözüyor, en önemli ihtiyaç olan kalıcı konutların inşasını da inanılması zor bir hızla başlatıyoruz. İşte bugün temeli atıyoruz, bir yıl içinde 319 bin konutu ve köy evini, altyapısı, kamu binaları, sosyal tesisleri, ticari alanlarıyla birlikte teslim etmekte kararlıyız. Ayrıca 3 bini Adıyaman’da olmak üzere 14 bin 600 küçük sanayi dükkânını da bu süreçte inşa ederek, esnaf ve sanatkarlarımıza, işletmecilerimize teslim edeceğiz. Dünyada bu kadar kısa sürede, böylesine büyük bir konut inşası ancak bizim birikimimiz, tecrübemiz, azmimiz ve kararlılığımızla mümkündür.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte benzer durumlarda yaşanan rezillikleri hatırlatmaya gerek bile duymadığını ifade ederek, “Türkiye, her alanda olduğu gibi, afetlerin yaralarının sarılması hususunda da yeni bir döneme bizimle girmiştir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van, Elazığ, Malatya, İzmir’de depremleri, Kastamonu, Bartın, Giresun’da selleri, Antalya, Muğla ve Manavgat’ta yangınları yaşayanların, Türkiye’nin dört bir yanında tamamladıkları 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesinden faydalananların bunun şahidi olduğunu söyledi.
“AFET YARALARINI SARMADAN BİZ RAHAT, HUZUR BULMAYACAĞIZ”
Bugüne kadar, millete verdikleri her sözü tuttukları gibi, deprem bölgesindeki şehirleri bir yılda ayağa kaldırma sözünü de yerine getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nissibi Köprüsü bunun şahididir. Şanlıurfa’yı Adıyaman’a biz bağlamadık mı? Nereyi, nereye bağladık. İşte bütün bunları yapan irade, Allah’ın izniyle bunu da yapacaktır. Afet yaralarını sarmadan biz rahat, huzur bulmayacağız” dedi.
Ramazan ayını bu kutlu mücadelenin sembolü hâline getirmek için Adıyaman’da olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’ın, sahip olduğu tarihî ve doğal zenginliklere rağmen uzunca bir süre hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaşamadığını belirtti.
Türkiye’de son 20 yılında gerçekleştirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımları sayesinde, diğer şehirlerle birlikte Adıyaman’ın da önünde yepyeni bir dönem açıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, spordan turizme kadar her alanda kurduğumuz güçlü altyapının meyvelerini toplamaya başlayan bir Adıyaman gerçeğiyle karşı karşıyayız. Deprem, yol açtığı yıkımla Adıyaman’ın canını yakmış olabilir ama bu şehrin geleceğine ilişkin umutlarını ve hayallerini yıkmaya ne 7,7 ne de 7,6 büyüklüğündeki sarsıntı yeter. Şehrimizi yeni konutlar, yeni iş yerleri, yeni kamu binaları, yeni sosyal donatılarla ayağa kaldırırken, Türkiye Yüzyılı’nın parlayan yıldızı Adıyaman hedefine doğru yürüyecektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem yıkıntıları altında son nefesini veren AK Parti Milletvekili Yakup Taş’a ve ailesine Allah’tan rahmet dileyerek, “Her bir insanımıza borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Rabbimizin ‘La Tahzen innallahe meana’ üzülme, korkma, yeter ki inan. Allah, bizimle beraberdir diyerek, biz, yolumuza devam edeceğiz. Çünkü Rabbimiz, bu emrin devamındaki ‘İnnallahe meana’ derken, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir. Allah yardımı bizimle beraber olduğu müddetçe, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Hiç endişe etmeyin, bunların hepsini aşacağız” dedi.
“BU COĞRAFYANIN HER GÜNÜ İMTİHANLA GEÇTİ”
Bu coğrafyada her günün imtihanla geçtiğini, bir yandan tabii afetler, diğer yandan düşman saldırıları ve teröre kadar envaiçeşit tehditle nice sınamalara maruz kalındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terörle mücadeleyi başardık mı? Şu anda teröristler var mı? Şu anda PKK/YPG nerede? Evelallah bu iktidar, bu terör örgütlerini gömdü. Bundan sonra da gömmeye devam edecek ama şu anda bakıyorsunuz, bay Kemal, PKK terör örgütünün Parlamentodaki uzantılarıyla el ele, kol kola dolaşıyor mu? Onlarla beraber bu seçime, 14 Mayıs’a hazırlanıyor mu? Bunlara cevabı en güzel şekilde nerede vereceğiz? 14 Mayıs’ta sandıkta vereceğiz. Ben, sizlerin bunu gerçekleştireceğinize inanıyorum. İşte bu 11 vilayette atacağımız adımlarla, Allah’ın izniyle bunlara gereken hesabı 14 Mayıs’ta vereceğiz. Ben, gözlerinize bakarak, buna hazır olduğunuzu görüyorum. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Allah yar, yardımcımız olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanından temel atma çalışmalarının yapıldığı bölgelere telekonferansla bağlanarak Merkez Örenli Mahallesi, Kahta Belören köyü ve Kuyulu köyünde deprem konutları ve köy evlerinin temel atma çalışmasının başlatılması talimatını verdi.






Dünya
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’ın İskenderun ilçesinde “Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni”ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İskenderun Yeni Kaymakamlık Binası önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ramazanın hayırlı ve bereketli geçmesini ve bu ayın, milletin ve tüm insanlığın kazalardan, belalardan, afetlerden korunmasına vesile olmasını diledi.
Ülke ve millet olarak 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki insan ile yaşanılan ağır yıkımın acısının yüreklerde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaybımız öylesine büyük, acımız öylesine derin ki anlatmaya kelimeler kifayet etmiyor. Vefat eden kardeşlerimizin aziz hatıraları yüreklerimizde ebediyen yaşayacaktır. Bize düşen asıl görev ise can kaybı yaşanan 11 ilimizi ve özellikle de en büyük yıkıma ve acıya maruz kalan Hatay’ı bir an önce ayağa kaldırmaktır. Ancak bu şekilde insanlarımızın yeniden hayata tutunmalarını, umutlarını yeşertmelerini, geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayabiliriz” diye konuştu.
Attıkları her adımı, başlattıkları her projeyi bu gayeyle planladıklarını ve yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 1,5 ay içinde arama kurtarma çalışmalarının bittiği, enkaz kaldırma faaliyetlerinin hızla sürdüğü, geçici barınma merkezlerinin yaygınlaştırıldığı, kalıcı konutların inşasına başlandığı bir döneme girdik. Geçici barınma için 125 bini AFAD tarafından olmak üzere 156 bin çadır dağıtılmış veya kurulmuştur. AFAD tarafından 22 bin ve bağış olarak da 14 bin olmak üzere toplam 36 bin konteynerin altyapısı, kurulumu, nakli sürmektedir. Bu konteyner sayısı, mevcut başvuruyu fazlasıyla karşılayacak seviyededir.”
“KALICI KONUTLARLA İLGİLİ HAZIRLIKLARI İNŞAAT SAFHASINA GETİRDİK”
Yaklaşık 309 bin aileye 10 bin liralık ödemelerin yapıldığını, 101 bin aileye de 15 bin liralık taşınma paralarının ödenmesine başlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kalıcı konutlarla ilgili hazırlıkları da inşaat safhasına getirdik. Birileri bize kalıcı konutların yapımı, kadim şehirlerimizin imarı ve ihyası konusunda acele ettiğimizi söylüyor. İleri sürülen gerekçelerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını Van’dan Elazığ ve Malatya depremlerine kadar yaptığımız çalışmalarda gördük.
Daha önemlisi bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek, kimsenin hesaplarının tekemmülünü bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur. İşte biz bunun için bir yılda 319 bin konut yaparak altyapısıyla, iş yerleriyle, sosyal ve kültürel birimleriyle tüm ihtiyaçları tamamlayarak şehirlerimizi ayağa kaldırma sözü verdik.”
Seçimleri 14 Mayıs’ta yapma kararlarının gerisinde de aynı anlayışın bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalar seçim atmosferinden etkilenmesin, bu iş bir an önce ülkenin gündeminden çıksın istedik. Bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, belediyelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, özel sektörümüzle tam kapasite sahadayız. Dünyada 500 kilometrelik bir alana yayılan, böylesine büyük bir felaketin yıkıcı etkilerinin bu kadar kısa sürede üstesinden gelip, kalıcı konutların inşasına başlayabilecek başka bir ülke bulamazsınız. Türkiye, devletinin gücü, hükümetinin kararlılığı, milletinin inancıyla bunu başarmıştır” şeklinde konuştu.
“BU FELAKETİN İZLERİNİ HEP BİRLİKTE ORTADAN KALDIRACAĞIZ”
Ülkenin, “Türkiye Yüzyılı” olarak ifade edilen Cumhuriyet’in yeni asrıyla ilgili hedeflerine ulaşabilmesinin ilk şartının, deprem yaralarını sarmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatay yaralıyken kalan 80 vilayetimiz sağlıklı olamaz. Hatay hüzünlüyken kalan 80 vilayetimiz neşeyle hayatına devam edemez. Deprem şehirlerimizin tamamı için aynı durum geçerlidir. Bu imtihanı hep birlikte verecek, bu felaketin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bunun için hızla yürüttüğümüz geçici barınma merkezlerinin kurulumu, yardım faaliyetleri, kalıcı konutların inşası, mevcut yerlerin ihyası programlarında herhangi bir kesintiye veya gecikmeye izin veremeyiz. Bakanlarımız deprem gününden, biz de depremin üçüncü gününden beri buralardayız. Cumhurbaşkanı olarak her şehrimizi defalarca Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettik. Yapılan çalışmaları yakından izliyoruz. Zihnimiz de gönlümüz de hep sizlerle birlikte.”
Ramazanı da depremzedelerle karşıladıklarını ve geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kahramanmaraş’ta, bugün ise Hatay’da olduklarını, diğer şehirlere de gideceklerini belirtti.
Tüm yaralar sarılıp yıkılan her şey daha iyisiyle yeniden inşa edilmeden buralardan ayrılmayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi deprem turistleri, sadece fotoğraf çektirmek, sadece görüntü vermek için arada bir buralara uğrayabilir. O arada yalan yanlış laflar da edebilirler. Siz onlara aldırmayın. Keşke bunun yerine ellerindeki imkânları geçici barınma merkezleri kurarak, yardım faaliyetlerini sürdürerek, yüreklerini depremzede kardeşlerimize açarak kullanabilseler, insanlarımızın gönüllerini alabilseler. İnşallah o da olur” ifadelerini kullandı.
“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE, ORTAK GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM”
Muhalefetin 11 büyükşehir belediye başkanlığı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bu belediyeler? Bu belediyeler acaba buraya uğradı mı? Biz sorumluluğumuzun gereğini, kendimize yakışanı, sizlerin beklediği işleri yaparak deprem şehirlerimizi 1 yılda ayağa kaldırma sözümüzü tutmaya bakacağız. Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü nasıl tuttuysak, her afette kayıpları nasıl telafi ettiysek inşallah bu defa da aynısını yapacağız” dedi.
Van, Bingöl, İzmir, Kütahya, Antalya ve Muğla’da daha önce yaşanan doğa olaylarının ardından yapılan çalışmaları anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse endişeye, tereddüte kapılmasın. ‘Burası CHP’li’ demedik. Biz ne dedik? ‘Bunlar da bizim vatanımız, bunlar da bizim vatandaşımızdır.’ dedi. Tek yapamayacağımız şey ölenleri geri getirmektir. Onun dışındaki her kaybı telafi edecek güce, imkâna, kararlılığa sahibiz. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize ortak geleceğimize, ortak hayallerimize, ortak hedeflerimize sahip çıkalım. Gerisi kendiliğinden gelecektir” diye konuştu.
“22 BİN 467 KONUTUN İNŞASI FİİLEN BAŞLAMIŞTIR”
Hatay’ın, 6 Şubat depremlerinde hem can hem de yıkılan bina bakımından en büyük kaybın yaşandığı şehir olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tespitlerde gelinen noktaya göre şehrimizde 100 bin binadaki 338 bin bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hâle gelmiştir. Hatay’da toplamda 238 bine yakın konutu ve köy evini yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Depremden bugüne 50 bin konut ve köy evinin inşasına başlanmasıyla ilgili süreci sonuçlandırdık. Bugün Hatay’da temelini atacağımız 3 bin 122 konutla birlikte 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır. Bölgedeki şehirlerimizin tamamında her gün binlerce yeni konutun temelini atarak sizlere verdiğimiz sözü yerine getireceğiz.
Önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut toplamda 650 bin konut yaparak, şehir merkezlerimizi yerinde dönüştürerek insanlarımıza sağlam, güvenli, huzurlu yuvalar ve iş yerleri kazandıracağız. Konutlarla kalmıyor, bölgenin sağlık altyapısını da ayağa kaldıracak projeleri başlatıyoruz. Depremin ardından Arsuz’da 100, Hassa’da 100 ve Belen’de 30 yataklı devlet hastanelerini hemen tamamlayarak hizmete aldık. Salgın döneminde nasıl rekor sürelerde acil durum hastanelerini inşa ettiysek Hatay’da da bunu yapacağız. Biz ana muhalefetin yalanlarıyla ayakta duran bir parti bir iktidar değiliz. Hatırlayın o salgının olduğu dönemde İstanbul’da dev Çam ve Sakura Hastanesini bitirdik. Üç ay gibi bir zamanda bir taraftan İstanbul Havalimanı’nda bir taraftan evet Anadolu Yakası’nda iki hastaneyi 1006 odalı olarak 1006 bir tarafta 1006 bir tarafta bitirdik ve halkımızın hizmetine sunduk.”
“MİLLETİMİZİN YARALARINI SARAN SAĞLIK PERSONELİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Bugün 400 yataklı Antakya Devlet Hastanesi, 600 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi, 200 yataklı Acil Durum Hastanesi ve 300 yataklı Defne Devlet Hastanesi’nin temellerini attıklarını aktaran Erdoğan, Antakya Devlet Hastanesi’nin 10 Mayıs’ta hizmete açılacağını, Hatay’ın yeni yerleşim yeri Gülderen’de de 1000 yataklı bir şehir hastanesi kurulacağını kaydetti.
Bugüne kadar millete karşı asla mahcup olmadıklarını, meydanlarda bol keseden atıp, göreve gelince unutanlardan da olmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözlerinin gereğini de yerine getireceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma merkezlerinin kurulumunu da sürdürdüklerini hatırlatarak, “Amacımız mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor. Yıkılan iş yerlerimizi prefabrik ve konteyner çarşılarla tekrar faaliyete geçiriyoruz. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor. Çiftçilerimiz toprağı ekerek baharın bereketini yakalamak için çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Tüm çalışmaların, deprem sonrası diğer şehirlere giden vatandaşların dönüşümünü hızlandıracağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay’a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz, yıkılan her şeyi yeniden daha iyisiyle daha güzeliyle daha güvenlisiyle yeniden yapacağız. Canlarımız dışında kaybettiğimiz her şeyi tekrar kazanacağız, tekrar yerine koyacağız. Bu millet nice sokak olaylarını, nice siyasi kumpasları, nice ekonomik tuzakları, nice terör saldırılarını, nice küresel dayatmaları göğüsleyerek bugünlere geldi.
Bunca imtihandan alnının akıyla sıyrılmış bir milleti, bu milleti tek başına deprem mi esir edecek, asla. Ülkemizin geçmişinde kötü yapılaşmadan, plansız şehirleşmeden, kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan sıkıntıların faturasını depremde yıkılan binalarımızla ve yitip giden insanlarımızla maalesef ödedik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Esasen bu konuda geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. Önemli iyileştirmeler sağladık ama görüyorum ki daha fazlasını, daha hızlı bir şekilde yapmaya ihtiyacımız var. Bunun için Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile sadece depremde yıkılan şehirlerimizi değil ülkemizin tamamında kentsel dönüşümü süratle neticelendirecek bir program hazırladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TOKİ vasıtasıyla ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi depremde rüştünü ispat etmiştir. Artık ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz. Buradan depremin en çok yıkıma yol açtığı, en çok can aldığı Hatay’dan, İstanbul başta olmak üzere ülkemizin her yerindeki vatandaşlarıma sesleniyorum. Eğer binanız depreme dayanıklı değilse sel veya heyelan tehdidi altındaysa başka bir sıkıntısı, sorunu varsa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini lütfen başlatın.”
Deprem ve sel gibi afetlere karşı tedbirler alınması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce tedbirimizi alacak, yani binamızı sağlam bir zemine, tekniğine uygun şekilde yapacak, ondan sonra tevekkül edeceğiz” dedi.
“HATAY’I İNŞA EDENE KADAR, DURMAYACAĞIZ, DİNLENMEYECEĞİZ”
14 Mayıs seçimlerinden sonra milletin takdiriyle yeniden ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde bu konunun hükûmet programının ilk vazgeçilmez ve taviz verilmez maddesi olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “20 yılda edindiğimiz tecrübeleri, 6 Şubat depremlerinin önümüze koyduğu fotoğrafı ve bilim insanlarımızın öngörülerini dikkate alarak ülkemizi kısa sürede afetlere dayanıklı hâle getirmekte kararlıyız. Hatay hem güvenli konutları hem tarihî ve kültürel mirasımızın ihyasıyla ortaya çıkacak görünümüyle bu modelin vitrini olacaktır. Hani Çanakkale Destanı’nda Akif ne diyor? ‘Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ diyor ya. Hatay’ımız da öyle 7,7 ile 7,6’yla tarihe gömülecek bir şehir değildir. Bu yıkıntıların üstünde hepimizin hayali olan Hatay’ı inşa edene kadar, durmayacağız, dinlenmeyeceğiz.”
Hatay’ın Türkiye topraklarına Cumhuriyetin ilanından 16 yıl sonra katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay, bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin kıymetini çok iyi bilir. Şehrimiz farklı kültürleri bir arada yaşatma becerisiyle dünyayı kendine hayran bırakıyor. Hemen yanı başımızdaki coğrafyada yaşanan onca trajediye bakarak bize Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birer ferdi olarak yaşama şerefini bahşeden Rabbime hamdolsun diyorum” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin güvenliğiyle, huzuruyla, üretimiyle, istihdamıyla, büyüme potansiyeli ve diğer tüm imkânlarıyla Cumhuriyet tarihinin zirvesinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı vizyonuyla karşılamaya hazırlandığımız yeni dönemde dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Bizi bu yoldan döndürmek için en azından şu son 10 yılda neler yapıldığını hatırlıyorsunuz. Milletimizle birlikte inançla azimle cesaretle verdiğimiz mücadeleyle hepsini aştık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı’yla oluşan küresel gerilimin kendilerini hedeflerinden uzaklaştırmadığını, deprem, sel ve yangın gibi tabii afetlerin de bu hedeflerden vazgeçiremeyeceğini ifade etti.
Diyarbakır Annelerinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize güvenmenizi, bizim yanımızda yer almanızı istiyorum. Beraberce nice başarıları kazandık. İnşallah depremin yol açtığı yıkımların üstesinden de geleceğiz. Mübarek Ramazan ayında duaların, niyazların, yaptığımız hayır ve hasenatın ecri hürmetine, Rabbimizin yardımının bu mücadelede bizimle olacağına yürekten inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanından temel atma çalışmalarının yapıldığı bölgelere telekonferansla bağlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı bağlantıyla İskenderun, Antakya ve Defne’de devlet hastanesi, Kırıkhan’da köy evi, İskenderun, Altınözü ile Arsuz’da ise deprem konutlarının temel atma çalışmasının başlatılması talimatını verdi. Dua edilmesinin ardından Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ildeki 22 bin 465 konut/köy evinin temeli atıldı.








Türkiye

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, depremzede Gönen ailesi ile iftar yaptı

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star TV özel yayınına katıldı

Ali Bülent Daloğlu : Bilirkişilik yalan söyleyerek yapılan bir iş kolu değildir

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız nice badireyi birliğimizden, beraberliğimizden aldığımız güçle aştık”

DÜNYA
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da depremlerden etkilenen bölgeleri ziyaret etti
-
Dünya1 ay önce
“Gaziantep’i tarihî kimliğini koruyarak daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız”
-
Dünya1 ay önce
“Şehirlerimizin tamamını yeniden ayağa kaldıracağız”
-
Dünya1 hafta önce
Ali Bülent Daloğlu : Bilirkişilik yalan söyleyerek yapılan bir iş kolu değildir
-
Dünya1 ay önce
“Depremin yaralarını bir yıl içinde büyük ölçüde saracağız”
-
Dünya1 ay önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgemizi tüm illeri, ilçeleri, köyleriyle ayağa kaldıracağız”
-
Dünya1 ay önce
“Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için yoğun gayret gösteriyoruz”
-
Dünya4 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAE ile ticaret hacmimizi 25 milyar dolar seviyesine çıkaracağımıza inanıyorum”