Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’da Su Ürünleri Avcılık Sezonu açılışında yaptığı konuşmada, “Akdeniz ve Ege’de korsanlığa, haydutluğa asla eyvallah etmeyiz. Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülkemizi kimse Antalya sahillerine hapsedemez. Milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin denizlerdeki haklarını sonuna kadar savunmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun’da 2020-2021 Su Ürünleri Avcılık Sezonu açılışına katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi. Etkinliğe katılmadan önce sel felaketi yaşanan yerlerde incelemelerde bulunduklarını ve devletin ilk günden itibaren bölgedeki felaketzedelerin yanında olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan; yaraların sarılması, zararın karşılanması konularında çalışmaların aralıksız sürdüğüne işaret ederek, geçmiş olsun dileklerini yineledi.
AFAD başta olmak üzere devletin tüm kurumlarının felaketin ardından hemen harekete geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili bakanların sahadaki çalışmaları koordine etmek, bu zor günlerinde Giresunluların yanında olmak üzere süratle bölgeye intikal ettiklerini dile getirdi.
Tirebolu’da da ailelerle bir araya geldiklerini, dertleriyle hemdert olmak istediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Felaketin büyüklüğüne rağmen hamdolsun vatandaşımıza ‘devlet nerede’ sorusunu sordurmadık. Temel ihtiyaçların karşılanmasından arama kurtarma çalışmalarına kadar insanımızı asla yalnız bırakmadık. Son Kabine toplantımızda Giresun’daki vergi mükelleflerimizin 30 Kasım 2020 tarihine dek mücbir sebep hâli kapsamına alınmasını kararlaştırdık. Ayrıca diğer bakanlıklarımız Giresunlu kardeşlerimize destek mahiyetinde pek çok çalışma yaptı. Elimizdeki tüm imkânları seferber ederek en kısa sürede felaketin açtığı yaraları saracağız. Bunun yanında bir daha benzer acılar yaşamamak için alınması gereken tedbirleri belirleyecek, birilerini üzme pahasına da olsa gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir haftadır gecesini gündüzüne katarak fedakârca çalışan tüm arama kurtarma personeline, güvenlik güçlerine ve diğer kamu görevlilerine teşekkür etti.
Ziyaret vesilesiyle 2020-2021 Su Ürünleri Avcılık Sezonu’nun açılışını yapmaktan büyük memnuniyet duyduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm balıkçılara bereketli ve başarılı bir sezon diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu geceden itibaren balıkçılarımız ‘vira bismillah’ diyerek denizlere açılacak, önümüzdeki 7,5 ay boyunca rızıklarını denizde arayacak. Denizde kısmetinizin peşinde geçireceğiniz günler, haftalar, aylar boyunca ağlarınızın hep dolu çıkmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
“KARADENİZ’DEKİ DOĞAL GAZ KEŞFİ, ÜLKEMİZİN GERÇEK POTANSİYELİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR”
Bu yıl denizlerden müjdeli haberler beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz’de yaptığımız 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfi sularının sadece içinin değil altının da bereketli olduğunu göstermiştir. Bu keşif, etrafı enerji kaynaklarıyla çevrili ülkemizin gerçek potansiyelini ortaya koymuştur. Tespit ettiğimiz rezervin çok daha büyük bir kaynağın müjdecisi olduğuna inanıyoruz. Oruç Reis Gemimiz, Doğu Akdeniz’deki sismik araştırma faaliyetlerini kararlılıkla sürdürüyor, inşallah en kısa sürede Akdeniz’den de Karadeniz’deki gibi güzel haberler almayı ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Burada bir kez daha şu gerçeğin altını çizmek istiyorum, Türk milleti olarak biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Akdeniz ve Ege’de korsanlığa, haydutluğa asla eyvallah etmeyiz. Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülkemizi kimse Antalya sahillerine hapsedemez. Milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin denizlerdeki haklarını sonuna kadar savunmakta kararlıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselede sadece rızkını denizden kazanan balıkçıların değil 83 milyonun tüm fertlerinin yanlarında durduğuna dikkati çekti.
“ÜLKEMİZİN MAVİ VATAN’I 23,2 MİLYON HEKTARLIK BİR BÜYÜKLÜĞE SAHİPTİR”
“Eski sömürgecilerin gazına gelerek Türkiye’ye karşı efelenenlere de yakın tarihlerini yeniden okumalarını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olan, iklim ve coğrafi olarak sayısız imkân bahşedilmiş bir ülke olduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin Mavi Vatan’ı 23,2 milyon hektarlık bir büyüklüğe sahiptir. Denizlerimizde 550, iç sularımızda 380’e yakın balık türü yaşıyor. Ticari avcılık yapılabilen balık sayımız 100’ün üzerindedir. Su ürünleri sektöründe 18 binden fazla balıkçı gemisi, 2 bin 127 su ürünleri yetiştiricilik tesisi, 255 su ürünleri işleme tesisi faaliyet gösteriyor. Sektör doğrudan veya dolaylı olarak 250 bin vatandaşımıza iş ve istihdam imkânı sağlıyor” dedi.
Ülkede yıllık 600-700 bin ton civarında su ürünleri istihsal edildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz avcılık döneminde üretimimiz önceki seneye göre yüzde 48, yetiştiricilik üretimimiz yüzde 19, toplamda yüzde 33 gibi rekor bir seviyede artış gösterdi. Böylece 2019 senesinde 837 bin ton üretim hacmine ulaştık. Balıkçılık filomuzun Atlas Okyanusu’ndan Hint Okyanusu’na kadar açık sularda avcılık yapabilmeleri için 10 ülkeyle anlaşma imzaladık. Şu an Atlas Okyanusu’nda Moritanya başta olmak üzere birçok yerde 100’e yakın balıkçı gemimiz, 1500’ün üzerinde tayfa ile avcılık yapıyor. Balıkçılarımızın Doğu Akdeniz’de uluslararası sularda 12 ay boyunca avcılık yapmalarını temin ettik. Ülkemizin orkinos kotasını 2010 senesindeki 419 ton seviyesinden 2 bin 305 tona, kılıç balığında 35 ton olan avcılık kotamızı ise 450 tona çıkardık.”
“YASA DIŞI AVCILIK YAPANLARA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 12 metre ve üzeri boylardaki bin 650 balıkçı gemisinin avcılık faaliyetlerini uydu aracılığıyla anlık olarak izlediğini de aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni sezonla birlikte denetimlerde insansız hava araçlarından da yararlanacağız. Böylece yasa dışı avcılık yapanlara göz açtırmayacağız” vurgusu yaptı.
Maliyetleri düşürmek için 2004’ten itibaren balıkçılara ÖTV’si düşük yakıt verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu uygulama ile balıkçılarımıza toplamda 2 milyar lira, güncel rakamlarla ifade edecek olursak 7 milyar liranın üzerinde bir destek sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, su ürünleri sektörüne son 18 yılda 2,7 milyar liralık sübvansiyonlu kredi desteği verildiğine işaret ederek, gemisi 12 metreden küçük olan yaklaşık 10 bin kıyı balıkçısının, 2017’de destekleme kapsamına alındığını anımsattı. Kıyı balıkçılarına, bugüne kadar toplam 28 milyon lira, güncel değerle 43 milyon lira ödeme yaptıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarları döneminde su ürünleri sektörüne verilen destek miktarının 13 milyar lirayı bulduğunu dile getirdi.
“100 ÜLKEYE SU ÜRÜNLERİ İHRAÇ EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, su ürünleri ihracat rakamlarının yıldan yıla artış gösterdiğine dikkati çekerek, “Üçte ikisi Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, şu an 100 ülkeye su ürünleri ihraç ediyoruz. 2023 senesi için belirlediğimiz 1 milyar dolarlık ihracat hedefini hamdolsun planlanandan dört yıl önce yakaladık. Yeni hedefimiz 2 milyar dolardır. Allah’ın yardımı, sizlerin de çabalarıyla bu rakamın üzerine çıkacağımıza inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Geçen yılki sezon açılışında müjdesini verdiği Su Ürünleri Kanunu değişikliğini 1 Ocak 2020 itibarıyla hayata geçirdiklerini hatırlatarak, “Kanun değişikliğinin balıkçılığımız üzerindeki olumlu etkilerini üretimde artış olarak şimdiden görüyoruz. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar kaçak av yapan 100’ün üzerinde gemiye el koyduk” ifadelerini kullandı.
Kovid-19 salgını sebebiyle, geçerlilik süresi sona eren ruhsat tezkerelerinin vize ya da yenileme sürelerini uzatarak balıkçıları mağdur etmediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı kapsamda balıkçı barınakları ile iç sularda avcılık hakkı kiralanan alanların kira borçlarını erteliyoruz. Bundan sonra da Cumhurbaşkanlığı olarak bakanlarımızla, ilgili tüm kurumlarımızla birlikte üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“KAÇAK VE BİLİNÇSİZ AVCILIK, GELECEK NESİLLERİN HAKKINI GASP ETMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, balıkçılara, çok önem verdiği birkaç hususu hatırlatmak istediğini belirterek, şöyle devam etti: “İnsanoğlu olarak bizler bu dünyanın sahibi değil, emanetçisiyiz. Denizlerimiz, göllerimiz, ormanlarımız ve yeryüzünde bulunan her şey ömrümüz süresince istifade edilmek üzere bize verilmiş emanetlerdir. Rızkımızı kazanırken sadece günü kurtarmanın değil, aynı zamanda yarına daha güzel, daha müreffeh bir ülke bırakmanın peşinde olacağız. Ağımızı denize atarken, o denizde evlatlarımızın ve gelecek kuşakların hakkı olduğunu asla unutmayacağız. Kaçak ve bilinçsiz avcılık, gelecek nesillerin hakkını gasp etmektir. Bilhassa yasa dışı trol avcılığı, denizlerimizi tahrip eden, canlı hayatını yok eden en büyük yanlışlardan biridir. Denizlerimizi ve içindeki canlıları koruma sorumluluğunun herkesten önce rızkını denizden kazanan balıkçılarımızın görevi olduğuna inanıyorum. Hiçbir kanun, hiçbir polisiye tedbir, sizlerin vicdanı ve kendi aranızda kuracağınız otokontrol sistemi kadar etkili olamaz. Sizlerden kaçak, kuralsız bir şekilde avlanarak denizlerimizi tahrip edenlere rıza göstermemenizi rica ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üretilen kalkan ve mersin balıklarını denize bıraktı. Eyüpoğlu Ahmet Reis Teknesi’ne de binen Cumhurbaşkanı Erdoğan, balıkçılarla telsiz görüşmesi yaparak, başarılı bir av sezonu dileğini yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı Expo City Dubai’ye gelişinde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından karşılandı.
Liderler, aile fotoğrafının ardından açılış programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için, sabırla ve kararlılıkla, istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek, hedeflerinden kopmamasını sağlamak, önceliklerimizin en başında yer almaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Sözlerine, “Üstad’ın, ‘Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük’ dediği kutlu davamıza omuz veren, gönül veren, sahip çıkan tüm yol arkadaşlarımızı yürekten selamlıyorum” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısını 24 Ağustos’ta büyük kongreden önce gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen süre zarfında ülke, millet, demokrasi ve partileri açısından önemi haiz pek çok kritik gelişmeyi geride bıraktıklarını söyledi.
AK Parti’nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ni, 7 Ekim’de partiye ve temsil ettiği değerlere yakışır şekilde alınlarının akıyla icra ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremiz bir AK Parti klasiği olan süreklilik içinde değişim yönümüzün ne kadar güçlü, hâlen ne kadar diri olduğunu tekrar göstermiştir. Ak saçlılarımızın tecrübesiyle, gençlerimizin heyecanını birleştirdiğimiz kongremizde partimizin yönetim organlarını da belirledik. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizden 49 arkadaşımız bayrağı yeni yol arkadaşlarımıza teslim etti. Görevi devreden arkadaşlarımıza, partimize ve davamıza yaptıkları üstün hizmetler dolayısıyla bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Parti kurullarımıza asil ve yedek olarak seçilen tüm arkadaşlarımızı da gönülden tebrik ediyorum. Kongre sürecimizin öncesinde üç kademe il başkanlıklarımızın bazılarında çeşitli değişiklikler yaşandı. Bu arkadaşlarımıza da emekleri için teşekkür ediyorum. Yeni görevleriyle, toplantılarımıza ilk defa katılan arkadaşlarımıza Rabbimden başarılar niyaz ediyorum.”
“KAMPANYA EKİBİMİZLE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin ardından 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıkları çok daha yoğun bir şekilde başlattıklarını ifade etti.
Partinin öncelikleri çerçevesinde seçim takviminin ilerlediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Temayül yoklamalarımızı, Türk siyasetine örnek olacak bir demokrasi ikliminde sizlerin de desteğiyle tamamladık. Yarın kamu görevlilerinin istifa süreci doluyor. Meclis üyeliği için başvuruları 3 Aralık’a kadar alacağız. Süreç kendi mecrasında ilerlerken biz de gündemimizi işletiyoruz. Milletimizin huzuruna en doğru, en isabetli, en gayretli isimlerle çıkmanın çabasındayız. Temayül yoklamalarıyla, saha araştırmalarıyla, istişarelerle, görüşmelerle, partimize mahsus diğer yöntemlerle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kampanya ekibimizle çalışmalara başladık. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile görüşmelerimiz olumlu bir mecrada karşılıklı anlayış ve saygı ekseninde devam ediyor. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız muhataplarıyla sürekli temas hâlinde. Biz de dün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi Külliyemizde ağırladık. Kendisiyle oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Millî irade düşmanlarına karşı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz. Gayemiz, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tekrar buluşturmaktır.”
“İSTANBUL ESKİ GÜNLERİNİ MUMLA ARAR HÂLE GELDİ”
Grup toplantısında ilan ettikleri “Yeniden İstanbul”un bu mücadelenin parolalarından biri olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte sizler de görüyorsunuz. Dünyanın göz bebeği olan İstanbul, CHP zihniyetinin elinde eski günlerini mumla arar hâle geldi. Ortaya bir eser koyamadıkları gibi bizim başlattığımız ve belli bir aşamaya getirdiğimiz projeleri bile devam ettiremediler. Eskiyen reklam panolarını yenilemekten başka bir icraatları yok. AK Parti döneminde, sakinlerinin yaşamaktan huzur duyduğu aziz İstanbul, ne yazık ki CHP’li iş bilmezlerin yönetimi altında İstanbulluları yoran bir şehir hâline dönüştü. Hepimizin bildiği Kara Tren türküsünü şimdi İstanbul halkı her gün söylüyor. Ne diyordu o meşhur türküde… ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez, dağlarda salınır da derdimi bilmez, dumanın savurur, hâlimi görmez, kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez’ Bugün de İstanbullu kardeşlerimiz gözü yolda otobüs, metrobüs, metro bekliyor. Ama bunların hiçbiri vaktinde gelmiyor. Hadi geç de olsa geldi diyelim, bu sefer de bakımsızlıktan dolayı yolda kalıyor. Aynı vahim tablo diğer tüm CHP’li belediyeler için de geçerlidir.”
“ŞEHİRLERİNE HİZMET ETME GEREĞİ BİLE DUYMUYORLAR”
“Büyükşehri, ili, ilçesi ve beldesiyle CHP’li belediyelerin alametifarikasının, vatandaşa nasıl hizmet edilir bilmemek olduğunu” söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Niye? Çünkü umurlarında değil. Bunların gündeminde emanetini taşıdıkları insanlara hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin sıkıntılarına çözüm üretmek gibi bir dertleri yok. Çok daha kötüsü, bunu öğrenmek gibi bir niyetleri de yok. Alışmışlar, istismar ve korku siyasetine. Alışmışlar ‘Tıpış tıpış bize oy vereceksiniz” demeye, şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar. Bir de bunu utanmadan, sıkılmadan kameralar önünde söylüyorlar. CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerlerde vatandaşımız öyle bir hâle gelmiş ki en küçük bir hizmet görse halay çekiyor, davul zurna çalıyor. Ne hâle düştük. Yani, vatandaş neredeyse asfalt döküldü, çöpü toplandı, parkı yapıldı, yoldaki çukur kapatıldı diye kurban kesecek. Hâle bakın. Hatta kimi yerlerde oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyunca 40 yıldır görmediği dostunu görmüş kadar seviniyor. Milletimizi inşallah bu cendereden Mart ayının sonunda hep birlikte kurtaracağız. Şehirlerimizin bir beş sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yönetiminde olan tüm belediyelerimizi korumakla kalmayacak, Allah’ın izniyle çok daha yüksek oy oranlarıyla tekrar kazanacağız.”
“AFETİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRANA KADAR DURMAYACAĞIZ”
“Kazanmak, hem de ezici bir oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkez ve Meclis grubuyla gelecek dört aylık zamanın hazırlıklarını tüm boyutlarıyla en ince ayrıntılarıyla yürüttüklerini söyledi.
Kabinenin, eser ve hizmet siyasetini kesintisiz şekilde sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediyelerin birçok yerde çeyrek asrı aşan tecrübeleriyle yerel yönetimler alanında bir destan yazdığını ifade etti.
Her bir belediyenin saymaya kalkılsa saatler sürecek eserleri ve doğrudan vatandaşın hayatına dokunan hizmetleri bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrenin korunmasından dezavantajlı grupların desteklenmesine kadar Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini titizlikle gerçekleştiren yerel yönetimlerin kendi belediyeleri olduğunu kaydetti.
AK Partili belediyelerin iyi uygulama örnekleriyle uluslararası alanda diğer yerel yönetimlere de emsal teşkil ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesinden elimizi zaten hiç çekmedik. Kardeş belediyeler uygulamamız başarılı bir şekilde yürüyor. Afetin yıktığı şehirlerimizi ayağa kaldırana kadar durmayacağız. Kurumlarımızın tamamıyla olduğu gibi belediyelerimizle de deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Aralık ayı boyunca bölge genelinde 46 bin konutun ve köy evinin hak sahiplerine teslimini yapacağız. Böylece ahde vefamızı, verdiğimiz sözlerin arkasında olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz.”
“BU ÜLKENİN HER KARIŞ TOPRAĞINI AYNI STANDARTTA ESER VE HİZMETLERLE DONATAN BİZİZ”
Muhalefet cenahının hizmet yarışında kendileriyle boy ölçüşemeyeceğini bildiği için her zamanki gibi yalan ve iftira silahına sarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece bu kadarla kalsalar, hem söylemimizle hem hukuk önünde ağızlarının payını verir, Allah’ın izniyle yerlerine oturturuz. Ancak siyasi ihtirasları uğruna ülkemizin 1970 ve 1990’lı yıllarda yaşadığı sıkıntıların sebebi olan sosyal fay hatlarını kaşımaktan da çekinmemeleri, bizi milletimizin geleceği adına endişelendiriyor. İnsanımızı sınıflara bölmeye ve bunların arasında astlık üstlük ilişkisi kurmaya kalkan zihniyet ancak tek parti faşizmi özentisi olabilir. Çünkü bu ülkenin insanları, sadece o dönemde böyle bir zillete maruz kalmıştır. Milletimiz, Demokrat Partiyi ve Menderes’i, işte bu faşist zihniyeti yerle yeksan eden devrimi başlattığı için hâlâ kalbinin en mutena köşesinde yaşatıyor. Aynı şekilde Özal’ı da bu yolu takip ettiği için adı her geçtiğinde hayırla yâd ediyor.”
AK Parti’nin belediyelerde 30 yıla yaklaşan, hükûmette 21 yılı geride bırakan iktidarının gerisindeki sırrı arayanların ilk bakacağı yerin de burası olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin, bırakın aynı şehirde yaşayan insanları arasında ayrımcılık yapmayı, doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle her karış toprağını aynı standartta eser ve hizmetlerle donatan biziz” dedi.
Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe kadar her alanda yaptıkları tüm eser ve hizmetleri sundukları insanların hiçbirinin kimliğine bakmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaş, bölge ve şehirler arasında asla ve asla ayrımcılık yapmadıklarını vurguladı.
“HER BİR İNSANIMIZI BU ÜLKENİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞI OLARAK GÖRDÜK”
Her bir insanı bu devletin ve ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksini söyleyen sadece bize değil, bu ülkeye de bühtan ediyor ve yalan söylüyor demektir” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20-30 yıl öncesiyle mukayese edildiğinde, vatandaşların artık hükûmetten de belediyelerden de beklenti seviyelerinin çok değiştiğine dikkati çekti ve şunları kaydetti: “Sadece iş, sadece aş, sadece eğitim, sadece sağlık, sadece altyapı hizmeti sunmak kimseye yeterli gelmiyor. İstihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmış, eğitimi ana sınıfından üniversitesine, her aşamasına, herkes için erişilebilir kılmış, sağlıkta, dünya çapında bir sistem kurmuş, ulaşım başta olmak üzere altyapısını baştan sona yenilemiş bir ülkede insanların böyle bir hissiyata kapılmasını elbette tabii karşılamamız lazım. Bunlar hükûmetin zaten yapması gereken asgari hizmetler olarak görülüyor. Sorduğunuz zaman ‘Göreviniz, tabii ki yapacaksınız?’ Bunu söylüyorlar. Peki, bundan önce gelenler, bizden önce gelenler bunları niye yapmadı? Gençler başta olmak üzere vatandaşımızın hükûmetimizden beklentisi daha yüksek standartlarda bir hayat seviyesini kendisine sağlamasıdır.”
Türkiye Yüzyılı’nın bu hedefin adı, aynı durumun belediye hizmetleri için de geçerli olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar CHP’li belediyeler henüz klasik belediyecilik hizmetlerini vermeyi beceremese de AK Parti olarak bizim vizyonumuz çok ama çok farklıdır. Hem partimizin genel merkez birimlerinin hem ilgili bakanlıklarımızın bu doğrultuda çok önemli hazırlıkları var. İnşallah 31 Mart seçimleri kampanyası sürecinde bu hazırlıkları milletimizle paylaşarak, AK Parti’nin farkını bir kez daha göstereceğiz” şeklinde konuştu.
“İNSANIMIZIN GÜNLÜK HAYATINDA YAŞADIĞI SIKINTILARI GÖRMEZDEN GELİYOR DEĞİLİZ”
“Tüm bunları söylerken insanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyor veya inkâr ediyor değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı: “Türkiye’nin yaklaşık on yıldır siyasetten güvenliğe ve ekonomiye kadar her alanda sinsi ve kasıtlı bir saldırı altında olduğunu kimse reddedemez. Sokakları karıştırmaktan darbe girişimine, ekonomik tuzaklardan siyaset mühendisliklerine kadar yaşamadığımız hadise kalmadı. Hamdolsun, milletimizle birlikte bu badirelerin hepsini de göğüslemeyi ve yıkılmadan ayakta kalmayı başardık. Küresel düzeyde Kovid-19 salgınıyla başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen bir krizin olumsuz etkileriyle boğuşuyoruz. Biliyorsunuz bu süreçte yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir yaklaşımla hareket ettik. Her kesimden insanımızın bu küresel tsunamiden en az düzeyde etkilenmesini teminen tüm kaynaklarımızı harekete geçirdik. Hayat pahalılığının bilhassa dar gelirli insanımızın refah seviyesinde yol açtığı gerilemeyi telafi etmek için pek çok mekanizma kurduk. Yeri geldiğinde kendimizi sollama pahasına, ne yapılması gerekiyorsa onu yerine getirmekten çekinmedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup toplantısında enerjiden emekli maaşlarına, aile ve gençlik fonundan ihracatçılara yönelik teşviklere kadar geniş bir yelpazede verdikleri desteklerin icmalini çıkardıklarını belirterek, “Ancak, ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için sabırla ve kararlılıkla istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz” dedi.
Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek ve bu hedeflerden kopmamasını sağlamanın önceliklerinin en başında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin ve dünyanın güvenlikten ekonomiye her alanda adeta kaynadığı bir dönemde Türkiye’nin en büyük gücünün, güven ve istikrar iklimini muhafaza etmesi olduğunu vurguladı.
“İSTİSNASIZ HER BİR ARKADAŞIMIZ ÜLKEMİZE VERDİĞİ HİZMET ÖLÇÜSÜNDE DEĞER SAHİBİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde bu hakikati millete anlattıklarını, milleti ikna ettiklerini ve desteğini aldıklarını kaydederek, 28 Mayıs’tan beri yaşananların hem kendilerinin ne kadar haklı olduğunu hem de milletin ne kadar büyük bir badire atlattığını defalarca ispat ettiğini söyledi.
“Önümüzdeki belediye başkanlığı seçiminde de yapacağımız işte budur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hükûmette sağladığımız istikrarı, muhalefetin elinde bizar olan belediyelere de teşmil ederek, şehirlerimizin kalkınmasını hızlandırmak istediğimizi herkese anlatacağız. Yolunu, kaldırımını, asfaltını, çöpünü, kanalizasyonunu, arıtmasını çözememiş muhalefet belediyelerinin karşısına Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile hep birlikte çıkacağız. Kendi belediyelerimizde de bu vizyona ayak uyduramayan arkadaşlarımız varsa bayrak yarışı yaklaşımıyla yeni isimlerle çıtayı yükselteceğiz. Hep söylediğimiz gibi bu partide şahsım dâhil hiç kimse layüsel değildir. İstisnasız her bir arkadaşımız ülkemize, milletimize, şehrine ve partimize verdiği hizmet ölçüsünde değer sahibidir. Belediye başkan adaylarımızı bu anlayışla belirlemek boynumuzun borcudur. Bireysel siyasi hesaplardan hatır ve gönül ilişkilerine kadar bu yaklaşıma aykırı hiçbir unsurun aday belirleme ve seçim kampanyası çalışmalarını zehirlemesine izin veremeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkezden, Meclis grubundan ve teşkilatlardan beklentisinin 31 Mart seçimleri sürecine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmaları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Aksi takdirde milletimizin karşısında hep birlikte boynumuz eğik kalır. İnanın eğik kalır ve ‘Nasıl oldu da biz bu duruma düştük?’ deriz. Onun için kararlı olacağız. Böyle bir vebalin altından hiçbirimiz kalkamayız. Diğer partilerde kimi maddi kimi ahlaki kimi şahsi dalaverelerle ortaya çıkan rezillikler AK Parti’nin kapısından içeri giremez. Bunun için hep birlikte partimize ve partinin kuruluş ilkelerine dört elle sarılmamız gerekiyor. Belediyelerde ve hükûmette geçen uzun iktidar yıllarının bizi bozmadığını, tam tersine tecrübeyle olgunlaştırdığını milletimize göstereceğiz.”
“EN KÜÇÜK REHAVETE, FİTNEYE İZİN VERMEDEN NETİCEYE ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçlarının 31 Mart’ta 30’u büyükşehir, 51’i il, 922’si ilçe ve 390’ı belde olmak üzere Türkiye’deki 1393 belediyenin tamamına yakınını AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kazanmak olduğunu belirterek, “Bu hedef doğrultusunda ‘sen, ben’ yok, ‘biz’ varız” dedi.
Salondaki partililere, “Seçim sonuçları belli olana kadar gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız?” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” karşılığının ardından, “Eğer buna inanıyorsanız bu ses böyle çıkmaz” ifadesini kullandı.
Partililerin güçlü bir şekilde alkışlamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman, her an böyle bir duruş sergilemeliyiz. En küçük bir rehavete, aksaklığa, eksikliğe, dağınıklığa, zaafa, fitneye izin vermeden neticeye ulaşacağız. Men sabera zafera, hedef bu. Kim sabrederse zafere erişir” diye konuştu.
Sorumluluk alanları içinde hiçbir boşluk bırakmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaş neredeyse orada olmak bizim boynumuzun borcudur. Sizlere güveniyorum, sizlere inanıyorum. Sizlerden şehirlerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarıma en kalbi muhabbetlerimi iletmenizi istiyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP 28 Zirvesi’ne katılmak üzere Dubai’ye gideceğini, yarın Türkiye’ye döneceğini ve pazartesi günü de Katar’daki yüksek düzeyli zirveye katılacağını bildirerek, “Bu süreç içerisinde de çalışmalarımızı hep beraber takip edeceğiz. Durmak yok yola devam. Efkan Bey ile beraber çalışmaya devam ediyorsunuz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde, parti genel merkezinde Avrupa şampiyonu olan Down Sendromlu Futsal Millî Takımı oyuncuları ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu ile görüştü
Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu huzurunda iki ülke arasında anlaşmalar imzalandı. Türkiye adına anlaşmaya Ticaret Bakanı Ömer Bolat imza attı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.