Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 19. Kuruluş Yıl Dönümü etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bölgesel ve küresel barış için, adalet için bütün imkânlarımızı seferber ediyor, en üst seviyede sorumluluklar üstlenmeye devam ediyoruz. 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonumuza uygun bir Türkiye’yi milletçe el ele inşa edeceğimize yürekten inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mamak’taki 75. Yıl Parkı’nda düzenlenen AK Parti 19. Kuruluş Yıl Dönümü etkinliğine katılarak, bir konuşma yaptı.
AK Parti’nin kurulduğu tarihin Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın geleceğini değiştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti kademelerinde görev alan, partiye gönül veren ve AK Parti davasını savunanlara şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kurucusunun bizatihi milletin kendisi olduğunu, doğrudan millete karşı sorumlu olduklarını ifade ederek, “Tarih boyunca olduğu gibi bu dönemde de kerameti kendinde görenler, millete hizmet yolunda ayrılıp şahsi emellerinin peşine düşenler elbette oldu ama hepsi de çok kısa bir sürede bu gerçekle yüzleşip siyaset tarihinin tozlu raflarındaki yerlerini almak zorunda kaldı” dedi.
“MİLLETİMİZ KISIR ZİHNİYETE İTİBAR ETMEYECEKTİR”
AK Parti’nin Türk milletinin hayallerini gerçekleştiren, koskoca bir ümmetin umutlarını canlandıran, insanlığın önünde yeni kapılar açan bir parti kimliğine sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ve milletimizin geleceği konusunda AK Parti’den başka bir vizyon, bir hedef, bir proje, program sahibi siyasi teşekkül bulunmuyor. Ana muhalefetin ve aynı cephenin diğer partilerinin tek siyasetleri AK Parti’ye saldırmak, tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek. Milletimiz bu kısır zihniyete 19 yıldır yaptığı gibi bundan sonra da itibar etmeyecektir” diye konuştu.
Tarih boyunca insanlığa yeni istikametler kazandıran Türk Milleti’nin 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurarak yeni bir hamle başlattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu davaya gönül verenler kendileriyle yeryüzündeki tüm mazlumların hukukunu korumanın mücadelesini vermişlerdir. Bu kutlu yürüyüşün bin yıldır coğrafyamızda sancaktarlığını yapan ecdadımız, üç kıta ve yedi iklimde barışın, kardeşliğin ve adaletin tesisi için asırlardır ter dökmüştür. Bizim hareketimiz, davamız kendisine her şeyden önce Allah kelamını ve onun âlemlere rahmet olarak gönderilen Nebisini edinmiştir. Bizim hareketimiz Ahmet Yesevi’den Mevlana’ya, Hacı Bektaş-ı Veli’den Yunus Emre’ye, Fuzuli’den Ahmedi Hani’ye, Mehmet Akif’ten nice gönül sultanlarına kadar medeniyetimizin tüm tatlı pınarlarından kana kana içmiş, o bereketli pınarlardan beslenmiştir. Bu hareket, bu dava Selçuklu’nun kalbi, Osmanlı’nın vicdanı, Cumhuriyet’in aklıdır. Milletimiz yürüyüşümüze işte böyle bir istikamet belirlemiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 yıl önce ne söyledilerse bugün de aynısını söylediklerinin altını çizerek, AK Parti’nin milletin özlemleri ve taleplerinden doğduğunu söyledi. AK Parti’nin 2002 Kasım’ından beri girdiği her seçimden birinci olarak çıktığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, değişik vesayet odaklarının AK Parti’nin iktidarını, hükûmet etme gücünü kırmaya yönelik tuzaklarını anımsattı.
Davos’taki “one minute” çıkışının, AK Parti’nin mazlumlar ve mağdurlar için verdiği mücadelenin uluslararası alandaki en yüksek perdeden seslendirilişinin sembolü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başlattığımız her demokrasi atağını kesmeye kalkanlara rağmen gönülleri bir gergef gibi işleyerek yolumuza devam ettik. Sabrettik, azmettik, çalıştık, yol bulduk, yol açtık, hep ileriye doğru gittik ve hamdolsun emeğimizin karşılığını birer birer aldık” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE İÇİN SADECE HAYAL KURMAKLA KALMAYIP, HAYALLERİ TEK TEK GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin Gezi olaylarıyla sokakları işgale, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesiyle millî iradeyi gasp etmeye, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştıklarını hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu: “PKK’sından DEAŞ’ına kadar tüm terör örgütlerini en azgın şekilde üzerimize saldılar. Bunlar da yetmeyince 15 Temmuz’da darbe girişimine kalkıştılar. Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz harekâtlarla, bu saldırılara karşı cevabımızı anladıkları dilden verdik. Bugün de verdik ve kendilerine ‘Bak bizim Oruç Reis’imize sakın saldırmayın, eğer Oruç Reis’imize saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz.’ dedik ve bugün ilk cevabı aldılar. Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik.”
AK Parti’nin bugüne kadar hep rakamlarla, hizmetlerle, birbiri ardına açtığı eserlerle konuşan bir parti olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için sadece hayal kurmakla kalmadıklarını, hayalleri tek tek gerçeğe dönüştürdüklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarları döneminde eğitimden sağlığa, ulaştırmadan gençlere yönelik yatırımlara, adaletten emniyete, teknolojiden sanayileşmeye, sosyal yardımlardan toplu konut yatırımlarına, enerji yatırımlarına kadar her alanda yapılan hizmet, eser, reform ve mevzuata yönelik çalışmaları anlattı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma hamlelerini ve demokratikleşme adımlarını da hayata geçirdikleri belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Birinci dönem 2002-2003 arasını kapsayan potansiyelimizi keşfetme dönemidir. Gerçekten de 2002 Türkiye ekonomisi açısından bir dönüm noktası oldu. 2002-2013 arasında yakaladığımız ekonomik istikrarla çok önemli kazanımlar elde ettik. Sanayiden tarıma, inşaattan turizme güçlü bir büyüme performansına kavuştuk. Bu dönemde Türkiye gerçek gücünün ve imkânlarının farkına vardı. Millî gelirimizi 236 milyar dolardan 2013 yılında 950 milyar dolara kadar çıkardık. Kişi başına düşen millî gelirimizi 3 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolara kadar yükselttik. Böylece üst orta gelir grubuna taşıdığımız ülkemizin yüksek gelir grubuna girmesine ramak kalmıştı. İhracatımız 36 milyar dolardan 10 yıl sonra 152 milyar dolara ulaştı. Hatırlayın paramız da altı sıfır vardı işte altı sıfırı da o zaman ne yaptık o dönemde sildik attık. Şimdi birileri tabii ona talip oluyor, ülkenin Başbakanı herhâlde onlardı. ‘Biz o işe bakıyorduk’ filan diyenler var. Yani karar merci kim? Onu tabii konuşan söyleyen yok, orada mühür kimdeyse sultan odur. Bu adımlar böyle atıldı. Faiz oranlarının yüzde 63 olduğu dönemden ‘bu faiz inecek’ dediğimizde direnenler, bizim ‘inecek’ dememiz karşısında daha fazla direnemediler ve indirdik indirdik indirdik ve faizi yüzde 4,6’ya kadar çektik.”
Davos’ta 2009 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu’nda dönemim IMF Başkanı ile yaptığı görüşmeyi anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ona, ‘Sen IMF’nin başısın, Türkiye’nin başı da benim’ dedim. Dolayısıyla Türkiye’nin borcu konusunda her türlü takipleri yapabilirsin, elemanların gelir gider ayrı ama siyasi noktada emir veremezsin. O bize ait. Taksitleri alıyor musun, alıyorsun. Dolayısıyla siyasi yön verme asla mümkün değil, biz Türkiye’yiz” dediğini anlattı.
Uluslararası doğrudan yatırımları Türkiye’ye çektiklerini, Merkez Bankası’nın toplam rezervlerini 27,5 milyar dolardan 135 milyar dolara kadar yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda bir düşüşün söz konusu olduğunu, yine toparlayacaklarını kaydetti.
“ATILAN KARARLI ADIMLARLA EKONOMİ DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013’ten günümüze kadar olan dönemi ‘mücadele dönemi’ olarak adlandırdığını ve bu dönemde yaşanan her bir saldırının doğrudan ve dolaylı etkilerinin Türkiye’ye ağır bedelleri olduğunu söyledi.
Faizler ve enflasyon yeniden çift hanelere yükselirken, ekonomik büyümede bir miktar ivme kaybedildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan kararlı adımlarla ekonominin daha güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim 2019 yılı sonuyla kıyasladığımızda her alanda 2002’nin katbekat üzerindeyiz. Millî gelirimiz 236 milyar dolardan 754 milyar dolara, kişi başına düşen millî gelirimiz ise 3 bin 500 dolardan 9 bin 127 dolara ulaştı” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugün dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisi seviyesine yükseldiğine dikkati çekerek, Türkiye’nin dünyanın en fazla turist ağırlayan altıncı ülkesi olduğunu, tarım sektöründe hasılanın 37 milyar liradan 275 milyar liranın üzerine çıktığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye tarımda Allah’ın izniyle patlama üzerine patlama yapacak ve dünyanın sayılı tarım ülkelerinden bir tanesi hâline gelecek. Tarımsal ihracatımız da 3,8 milyar dolardan, dikkat edelim 18 milyar dolara yükseldi” şeklinde konuştu.
“HUKUKTAN SİYASETE, EKONOMİDEN DİPLOMASİYE, HER ALANDA MİLLETİMİZE PUSU KURANLARI UNUTMAYACAĞIZ”
AK Parti hareketinin istişareye verdiği önemin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre süreçlerini kapsamlı istişare zemini olarak gördüklerini, bu dönemde fitneye geçit vermemeleri konusunda parti teşkilatlarını uyardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asla kindar değiliz, kimseye husumet beslemiyoruz ama 2002 Kasım’ından itibaren millî iradeye yapılan hiçbir saldırıyı da unutmayacağız. Hukuktan siyasete, ekonomiden diplomasiye, her alanda milletimize pusu kuranları unutmayacağız. Milletin üzerine uçaklarla, tanklarla, helikopterlerle saldıranları unutmayacağız. Onları üzerimize gönderenleri de unutmayacağız. Bu ülkenin bütünlüğüne ve dirliğine, milletimizin birliğine ve beraberliğine karşı kurulan hain tuzakları unutmayacağız. Bizi birbirimize düşürmek için sürekli kılçık atanları unutmayacağız. Maalesef bazılarının yaraları pansuman etmek yerine deşerek, 18 yıldır sayısız defa yaşadığımız bu senaryoya malzeme verdiklerini görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye’de kadınların en aktif şekilde yer aldığı bir hareket olduğuna vurgu yaparak, böyle bir partinin kadın hakları konusunda aktif olmamasının mümkün olmayacağı söyledi. Kadınlara, ailenin korunmasına ve kız çocuklarına yönelik başta pozitif ayrımcılık olmak üzere yapılan reformları ve hizmetleri anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlar için yapılan hizmetlerin saymakla bitmediğini ifade etti.
“Her ferdiyle milletimiz büyük bir aileyse, ayrı ayrı da her Türk ailesi milletimizin nüvesi olmanın yanında vatanımızın, devletimizin, bayrağımızın, geleceğimizin teminatıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, hiçbir düzenleme, hiçbir ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir. AK Parti’nin kadınları için ‘AKP’nin papatyaları’ gibi yakıştırmalarla, ‘yeşil sermaye’ gibi yaklaşımlarla ağzıma almaktan edep ediyorum, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarları noktasında da kusura bakmasınlar, tüm kadın kollarım ve kadınlar adına kendilerini kınıyorum. Eğer AK Parti’nin genel başkanı, ülkemin Cumhurbaşkanı olarak kadınlarımıza sahip çıkmada geri duracak olursak hiçbir zaman bu dünyada da ebedi âlemde de Rabbimize hesabını veremeyiz.”
“KADININ, ŞEREFLİ YARADILIŞINA SAYGI DUYMAYAN HER ANLAYIŞ ÇARPIKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, inançta ve değerlerde olmadığı hâlde zamanla toplumsal yapıya sirayet eden çarpık anlayışların ortadan kaldırılmasının da AK Parti’nin en önemli meseleleri arasında olduğuna dikkati çekerek, “Gerek kadın gerek erkek, özgürlük her insan için kutsaldır. Hak olarak söylüyorum, hak her insan için kutsaldır. Emek her insan için kutsaldır. Bir zulüm, kime yapılırsa yapılsın zulümdür. Bir cinayet, işleyeni kim olursa olsun cinayettir. Bir şiddet, faili kim olursa olsun şiddettir. Acı söz, söyleyeni kim olursa olsun acı sözdür. Hakaret, yapanı kim olursa olsun hakarettir. İftira, müfterisi kim olursa olsun iftiradır. Kadının adeta mülk gibi görülmesi yanlıştır. Gerekirse şiddetle yola getirilebileceğinin sanılması, ‘ya benimsin ya kara toprağın’ gibi hastalıklı zihniyetlere kurban edilmesi yanlıştır. Kadının, şerefli yaradılışına saygı duymayan her anlayış çarpıktır. Bu çerçevede tarihî adımlar attık. Kadınlarımız lehine yaptığımız bunca düzenleme varken, tartışmayı değerlerimize düşmanlık aracı hâline dönüştürmeye çalışan bir avuç sapkına da meydanı bırakmayacağız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’nın dağa kaçırdığı kız çocukları konusunda tek kelime etmeyenlerin kadın meselesi değil insana dair hiçbir konuda söz söyleme hakkı olmadığının altını çizdi.
“KADINLARIMIZIN ONURUNA, HAYSİYETİNE, KİŞİLİĞİNE, İFFETİNE YÖNELİK EN KÜÇÜK SALDIRIYA MÜSAADE ETMEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz her türlü fikre, her türlü eleştiriye, her türlü teklife, her türlü mücadeleye saygı gösteririz ama kadınlarımızın onuruna, haysiyetine, kişiliğine, iffetine yönelik en küçük saldırıya da müsaade etmeyiz. Adı, unvanı ne olursa olsun birilerinin, edebimizin el vermeyeceği ifadelerle AK Partili kadınları istiskal etmesine asla sessiz kalamayız. Yapılan bu saygısızlığın en kısa sürede telafi edileceğine, bir daha da tekerrür etmeyeceğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 18 yıl boyunca olduğu gibi bugün de istikrar ve güvenden, adalet ve demokrasiden taviz vermeden ülkeye büyük hizmetler ve önemli projeler kazandırmaya devam ettiklerini vurgulayarak, Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkesi aynı samimiyetle kucakladıklarını, memleketin her karış toprağını, insanını aynı duyguyla sevdiklerini ifade etti.
Milletin Türkiye’nin hukukuna, seçilmiş hükûmetine ve kendi iradesine her zamankinden daha çok sahip çıktığını, yürütülen aktif diplomasiyle ulusal ve uluslararası çıkarların daha güçlü şekilde korunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgesel ve küresel barış için, adalet için bütün imkânlarımızı seferber ediyor, en üst seviyede sorumluluklar üstlenmeye devam ediyoruz. 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonumuza uygun bir Türkiye’yi milletçe el ele inşa edeceğimize yürekten inanıyorum” diye konuştu.
“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”
Genç Gazeteciler Adana
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu
Genç Gazeteciler Ankara
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Genç Gazeteciler Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.