Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 19. Kuruluş Yıl Dönümü etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bölgesel ve küresel barış için, adalet için bütün imkânlarımızı seferber ediyor, en üst seviyede sorumluluklar üstlenmeye devam ediyoruz. 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonumuza uygun bir Türkiye’yi milletçe el ele inşa edeceğimize yürekten inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mamak’taki 75. Yıl Parkı’nda düzenlenen AK Parti 19. Kuruluş Yıl Dönümü etkinliğine katılarak, bir konuşma yaptı.
AK Parti’nin kurulduğu tarihin Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın geleceğini değiştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti kademelerinde görev alan, partiye gönül veren ve AK Parti davasını savunanlara şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kurucusunun bizatihi milletin kendisi olduğunu, doğrudan millete karşı sorumlu olduklarını ifade ederek, “Tarih boyunca olduğu gibi bu dönemde de kerameti kendinde görenler, millete hizmet yolunda ayrılıp şahsi emellerinin peşine düşenler elbette oldu ama hepsi de çok kısa bir sürede bu gerçekle yüzleşip siyaset tarihinin tozlu raflarındaki yerlerini almak zorunda kaldı” dedi.
“MİLLETİMİZ KISIR ZİHNİYETE İTİBAR ETMEYECEKTİR”
AK Parti’nin Türk milletinin hayallerini gerçekleştiren, koskoca bir ümmetin umutlarını canlandıran, insanlığın önünde yeni kapılar açan bir parti kimliğine sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ve milletimizin geleceği konusunda AK Parti’den başka bir vizyon, bir hedef, bir proje, program sahibi siyasi teşekkül bulunmuyor. Ana muhalefetin ve aynı cephenin diğer partilerinin tek siyasetleri AK Parti’ye saldırmak, tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek. Milletimiz bu kısır zihniyete 19 yıldır yaptığı gibi bundan sonra da itibar etmeyecektir” diye konuştu.
Tarih boyunca insanlığa yeni istikametler kazandıran Türk Milleti’nin 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurarak yeni bir hamle başlattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu davaya gönül verenler kendileriyle yeryüzündeki tüm mazlumların hukukunu korumanın mücadelesini vermişlerdir. Bu kutlu yürüyüşün bin yıldır coğrafyamızda sancaktarlığını yapan ecdadımız, üç kıta ve yedi iklimde barışın, kardeşliğin ve adaletin tesisi için asırlardır ter dökmüştür. Bizim hareketimiz, davamız kendisine her şeyden önce Allah kelamını ve onun âlemlere rahmet olarak gönderilen Nebisini edinmiştir. Bizim hareketimiz Ahmet Yesevi’den Mevlana’ya, Hacı Bektaş-ı Veli’den Yunus Emre’ye, Fuzuli’den Ahmedi Hani’ye, Mehmet Akif’ten nice gönül sultanlarına kadar medeniyetimizin tüm tatlı pınarlarından kana kana içmiş, o bereketli pınarlardan beslenmiştir. Bu hareket, bu dava Selçuklu’nun kalbi, Osmanlı’nın vicdanı, Cumhuriyet’in aklıdır. Milletimiz yürüyüşümüze işte böyle bir istikamet belirlemiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 yıl önce ne söyledilerse bugün de aynısını söylediklerinin altını çizerek, AK Parti’nin milletin özlemleri ve taleplerinden doğduğunu söyledi. AK Parti’nin 2002 Kasım’ından beri girdiği her seçimden birinci olarak çıktığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, değişik vesayet odaklarının AK Parti’nin iktidarını, hükûmet etme gücünü kırmaya yönelik tuzaklarını anımsattı.
Davos’taki “one minute” çıkışının, AK Parti’nin mazlumlar ve mağdurlar için verdiği mücadelenin uluslararası alandaki en yüksek perdeden seslendirilişinin sembolü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başlattığımız her demokrasi atağını kesmeye kalkanlara rağmen gönülleri bir gergef gibi işleyerek yolumuza devam ettik. Sabrettik, azmettik, çalıştık, yol bulduk, yol açtık, hep ileriye doğru gittik ve hamdolsun emeğimizin karşılığını birer birer aldık” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE İÇİN SADECE HAYAL KURMAKLA KALMAYIP, HAYALLERİ TEK TEK GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin Gezi olaylarıyla sokakları işgale, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesiyle millî iradeyi gasp etmeye, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştıklarını hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu: “PKK’sından DEAŞ’ına kadar tüm terör örgütlerini en azgın şekilde üzerimize saldılar. Bunlar da yetmeyince 15 Temmuz’da darbe girişimine kalkıştılar. Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz harekâtlarla, bu saldırılara karşı cevabımızı anladıkları dilden verdik. Bugün de verdik ve kendilerine ‘Bak bizim Oruç Reis’imize sakın saldırmayın, eğer Oruç Reis’imize saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz.’ dedik ve bugün ilk cevabı aldılar. Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik.”
AK Parti’nin bugüne kadar hep rakamlarla, hizmetlerle, birbiri ardına açtığı eserlerle konuşan bir parti olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için sadece hayal kurmakla kalmadıklarını, hayalleri tek tek gerçeğe dönüştürdüklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarları döneminde eğitimden sağlığa, ulaştırmadan gençlere yönelik yatırımlara, adaletten emniyete, teknolojiden sanayileşmeye, sosyal yardımlardan toplu konut yatırımlarına, enerji yatırımlarına kadar her alanda yapılan hizmet, eser, reform ve mevzuata yönelik çalışmaları anlattı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma hamlelerini ve demokratikleşme adımlarını da hayata geçirdikleri belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Birinci dönem 2002-2003 arasını kapsayan potansiyelimizi keşfetme dönemidir. Gerçekten de 2002 Türkiye ekonomisi açısından bir dönüm noktası oldu. 2002-2013 arasında yakaladığımız ekonomik istikrarla çok önemli kazanımlar elde ettik. Sanayiden tarıma, inşaattan turizme güçlü bir büyüme performansına kavuştuk. Bu dönemde Türkiye gerçek gücünün ve imkânlarının farkına vardı. Millî gelirimizi 236 milyar dolardan 2013 yılında 950 milyar dolara kadar çıkardık. Kişi başına düşen millî gelirimizi 3 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolara kadar yükselttik. Böylece üst orta gelir grubuna taşıdığımız ülkemizin yüksek gelir grubuna girmesine ramak kalmıştı. İhracatımız 36 milyar dolardan 10 yıl sonra 152 milyar dolara ulaştı. Hatırlayın paramız da altı sıfır vardı işte altı sıfırı da o zaman ne yaptık o dönemde sildik attık. Şimdi birileri tabii ona talip oluyor, ülkenin Başbakanı herhâlde onlardı. ‘Biz o işe bakıyorduk’ filan diyenler var. Yani karar merci kim? Onu tabii konuşan söyleyen yok, orada mühür kimdeyse sultan odur. Bu adımlar böyle atıldı. Faiz oranlarının yüzde 63 olduğu dönemden ‘bu faiz inecek’ dediğimizde direnenler, bizim ‘inecek’ dememiz karşısında daha fazla direnemediler ve indirdik indirdik indirdik ve faizi yüzde 4,6’ya kadar çektik.”
Davos’ta 2009 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu’nda dönemim IMF Başkanı ile yaptığı görüşmeyi anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ona, ‘Sen IMF’nin başısın, Türkiye’nin başı da benim’ dedim. Dolayısıyla Türkiye’nin borcu konusunda her türlü takipleri yapabilirsin, elemanların gelir gider ayrı ama siyasi noktada emir veremezsin. O bize ait. Taksitleri alıyor musun, alıyorsun. Dolayısıyla siyasi yön verme asla mümkün değil, biz Türkiye’yiz” dediğini anlattı.
Uluslararası doğrudan yatırımları Türkiye’ye çektiklerini, Merkez Bankası’nın toplam rezervlerini 27,5 milyar dolardan 135 milyar dolara kadar yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda bir düşüşün söz konusu olduğunu, yine toparlayacaklarını kaydetti.
“ATILAN KARARLI ADIMLARLA EKONOMİ DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013’ten günümüze kadar olan dönemi ‘mücadele dönemi’ olarak adlandırdığını ve bu dönemde yaşanan her bir saldırının doğrudan ve dolaylı etkilerinin Türkiye’ye ağır bedelleri olduğunu söyledi.
Faizler ve enflasyon yeniden çift hanelere yükselirken, ekonomik büyümede bir miktar ivme kaybedildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan kararlı adımlarla ekonominin daha güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim 2019 yılı sonuyla kıyasladığımızda her alanda 2002’nin katbekat üzerindeyiz. Millî gelirimiz 236 milyar dolardan 754 milyar dolara, kişi başına düşen millî gelirimiz ise 3 bin 500 dolardan 9 bin 127 dolara ulaştı” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugün dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisi seviyesine yükseldiğine dikkati çekerek, Türkiye’nin dünyanın en fazla turist ağırlayan altıncı ülkesi olduğunu, tarım sektöründe hasılanın 37 milyar liradan 275 milyar liranın üzerine çıktığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye tarımda Allah’ın izniyle patlama üzerine patlama yapacak ve dünyanın sayılı tarım ülkelerinden bir tanesi hâline gelecek. Tarımsal ihracatımız da 3,8 milyar dolardan, dikkat edelim 18 milyar dolara yükseldi” şeklinde konuştu.
“HUKUKTAN SİYASETE, EKONOMİDEN DİPLOMASİYE, HER ALANDA MİLLETİMİZE PUSU KURANLARI UNUTMAYACAĞIZ”
AK Parti hareketinin istişareye verdiği önemin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre süreçlerini kapsamlı istişare zemini olarak gördüklerini, bu dönemde fitneye geçit vermemeleri konusunda parti teşkilatlarını uyardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asla kindar değiliz, kimseye husumet beslemiyoruz ama 2002 Kasım’ından itibaren millî iradeye yapılan hiçbir saldırıyı da unutmayacağız. Hukuktan siyasete, ekonomiden diplomasiye, her alanda milletimize pusu kuranları unutmayacağız. Milletin üzerine uçaklarla, tanklarla, helikopterlerle saldıranları unutmayacağız. Onları üzerimize gönderenleri de unutmayacağız. Bu ülkenin bütünlüğüne ve dirliğine, milletimizin birliğine ve beraberliğine karşı kurulan hain tuzakları unutmayacağız. Bizi birbirimize düşürmek için sürekli kılçık atanları unutmayacağız. Maalesef bazılarının yaraları pansuman etmek yerine deşerek, 18 yıldır sayısız defa yaşadığımız bu senaryoya malzeme verdiklerini görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye’de kadınların en aktif şekilde yer aldığı bir hareket olduğuna vurgu yaparak, böyle bir partinin kadın hakları konusunda aktif olmamasının mümkün olmayacağı söyledi. Kadınlara, ailenin korunmasına ve kız çocuklarına yönelik başta pozitif ayrımcılık olmak üzere yapılan reformları ve hizmetleri anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlar için yapılan hizmetlerin saymakla bitmediğini ifade etti.
“Her ferdiyle milletimiz büyük bir aileyse, ayrı ayrı da her Türk ailesi milletimizin nüvesi olmanın yanında vatanımızın, devletimizin, bayrağımızın, geleceğimizin teminatıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, hiçbir düzenleme, hiçbir ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir. AK Parti’nin kadınları için ‘AKP’nin papatyaları’ gibi yakıştırmalarla, ‘yeşil sermaye’ gibi yaklaşımlarla ağzıma almaktan edep ediyorum, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarları noktasında da kusura bakmasınlar, tüm kadın kollarım ve kadınlar adına kendilerini kınıyorum. Eğer AK Parti’nin genel başkanı, ülkemin Cumhurbaşkanı olarak kadınlarımıza sahip çıkmada geri duracak olursak hiçbir zaman bu dünyada da ebedi âlemde de Rabbimize hesabını veremeyiz.”
“KADININ, ŞEREFLİ YARADILIŞINA SAYGI DUYMAYAN HER ANLAYIŞ ÇARPIKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, inançta ve değerlerde olmadığı hâlde zamanla toplumsal yapıya sirayet eden çarpık anlayışların ortadan kaldırılmasının da AK Parti’nin en önemli meseleleri arasında olduğuna dikkati çekerek, “Gerek kadın gerek erkek, özgürlük her insan için kutsaldır. Hak olarak söylüyorum, hak her insan için kutsaldır. Emek her insan için kutsaldır. Bir zulüm, kime yapılırsa yapılsın zulümdür. Bir cinayet, işleyeni kim olursa olsun cinayettir. Bir şiddet, faili kim olursa olsun şiddettir. Acı söz, söyleyeni kim olursa olsun acı sözdür. Hakaret, yapanı kim olursa olsun hakarettir. İftira, müfterisi kim olursa olsun iftiradır. Kadının adeta mülk gibi görülmesi yanlıştır. Gerekirse şiddetle yola getirilebileceğinin sanılması, ‘ya benimsin ya kara toprağın’ gibi hastalıklı zihniyetlere kurban edilmesi yanlıştır. Kadının, şerefli yaradılışına saygı duymayan her anlayış çarpıktır. Bu çerçevede tarihî adımlar attık. Kadınlarımız lehine yaptığımız bunca düzenleme varken, tartışmayı değerlerimize düşmanlık aracı hâline dönüştürmeye çalışan bir avuç sapkına da meydanı bırakmayacağız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’nın dağa kaçırdığı kız çocukları konusunda tek kelime etmeyenlerin kadın meselesi değil insana dair hiçbir konuda söz söyleme hakkı olmadığının altını çizdi.
“KADINLARIMIZIN ONURUNA, HAYSİYETİNE, KİŞİLİĞİNE, İFFETİNE YÖNELİK EN KÜÇÜK SALDIRIYA MÜSAADE ETMEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz her türlü fikre, her türlü eleştiriye, her türlü teklife, her türlü mücadeleye saygı gösteririz ama kadınlarımızın onuruna, haysiyetine, kişiliğine, iffetine yönelik en küçük saldırıya da müsaade etmeyiz. Adı, unvanı ne olursa olsun birilerinin, edebimizin el vermeyeceği ifadelerle AK Partili kadınları istiskal etmesine asla sessiz kalamayız. Yapılan bu saygısızlığın en kısa sürede telafi edileceğine, bir daha da tekerrür etmeyeceğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 18 yıl boyunca olduğu gibi bugün de istikrar ve güvenden, adalet ve demokrasiden taviz vermeden ülkeye büyük hizmetler ve önemli projeler kazandırmaya devam ettiklerini vurgulayarak, Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkesi aynı samimiyetle kucakladıklarını, memleketin her karış toprağını, insanını aynı duyguyla sevdiklerini ifade etti.
Milletin Türkiye’nin hukukuna, seçilmiş hükûmetine ve kendi iradesine her zamankinden daha çok sahip çıktığını, yürütülen aktif diplomasiyle ulusal ve uluslararası çıkarların daha güçlü şekilde korunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgesel ve küresel barış için, adalet için bütün imkânlarımızı seferber ediyor, en üst seviyede sorumluluklar üstlenmeye devam ediyoruz. 2023 hedeflerimize, 2053 ve 2071 vizyonumuza uygun bir Türkiye’yi milletçe el ele inşa edeceğimize yürekten inanıyorum” diye konuştu.
“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.
“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”
Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”
“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.
“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”
“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.
Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”
“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.
2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”
Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.
Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.
Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.
Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”
Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, polislere, askerlere ve ailelerine, devlete yaptıkları hizmetler dolayısıyla şükranlarını sundu.
“Bugün burada tevcih edeceğimiz madalyalar, devletimizin sizlere olan minnet duygusunun sadece birer sembolüdür” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerin, milletin kalbindeki yerlerinin zaten her türlü takdirin ve övgünün katbekat üzerinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanı uğrunda hayatlarını feda eden her şehidin Türkiye’nin yolunu aydınlatan birer meşale olduğunu belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.
Allah yolunda ölümü göze alarak mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen gazilere minnettar olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman gazilere uzun ve hayırlı ömür niyaz etti.
“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZDEN ALDIĞIMIZ İLHAMLA VATANIMIZA CANIMIZ PAHASINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Zira onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.’ buyuruyor. Bu ilahi müjdenin gereği olarak biz de şehitlerimizin yaşadıklarına tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Şehitlerimizin muazzez hatıraları bin yıldır olduğu gibi inşallah yarın da istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olacaktır” diye konuştu.
Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı al bayrak gururla dalgalanıyorsa, ezanlar her gün beş vakit gökyüzüne yükseliyorsa, ülkede özgürce ve onurluca yaşanabiliyorsa bunun arkasında şehitlerin fedakârlığı, gazilerin de cesareti olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine biz millet olarak bin yıldır tarih sahnesinde varlığımızı idame ettirebiliyoruz. Allah’ın izniyle karşımıza kim çıkarsa çıksın millet olarak ezelî ve ebedî vatanımızda başımız dik, alnımız ak bir şekilde yaşamayı sürdüreceğiz. Şehit ve gazilerimizden aldığımız ilham, cesaret ve kararlılıkla vatanımıza gerektiğinde canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda tarihin en parlak sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, Çanakkale Destanı’nı kanlarıyla yazan kahramanların her birini rahmetle yâd etti.
“ÇANAKKALE’DE BİR KEZ DAHA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ HİÇBİR SİLAH VATAN SEVGİSİNE GALİP GELEMEZ”
Bu toprakları vatan yapabilmek için Malazgirt’ten Niğbolu’ya, Mohaç’tan Preveze’ye, İstanbul’un fethinden Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbi’nden Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar nice çetin savaşlar verildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Savaşları’nın maziden atiye uzanan istiklal mücadelesinde milletin topyekûn kıyamını ifade etmesi bakımından farklı bir anlama sahip olduğunu vurguladı.
Çanakkale’nin, İtilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kısa yoldan sona erdirmek için açtıkları bir cephe olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İtilaf kuvvetleri ellerini, kollarını sallayarak Çanakkale’den geçebileceklerini zannediyorlardı. Hatta dönemin İngiliz Bahriye Nazırı Churchill’in şöyle söylediği rivayet edilir; ‘Türkler mi? Bir elimizi arkamıza bağlar, diğer elimizle ezer geçeriz onları.’ Büyük bir kibirle geldikleri Çanakkale’yi ne yaptılarsa geçemediler. Kendi tabirleriyle ifade edecek olursak, tarihin gördüğü en kalabalık Haçlı kuvvetlerine rağmen başaramadılar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “’Yenilmez Armada’ dedikleri savaş gemilerine rağmen başaramadılar. Uzun menzilli toplarına, makineli tüfeklerine ve milyonlarca mermilerine rağmen başaramadılar. Şair ne diyor? ‘Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlıydı.’ Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüş, işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Çanakkale’de bir kez daha görülmüştür ki ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir silah vatan sevgisine, millet sevgisine galip gelemez. İstiklale âşık bir milletin vatan savunması nasıl olur? İşte Çanakkale, 110 sene önce bunu tüm dünyaya göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin kanıyla yazdığı bu destanın her bir sayfasının ayrı bir gurur, kahramanlık ve hüzün vesikası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerlerimizin hangi yiğitliğini anlatmaya başlasak bir taraftan göğsümüz kabarır ama diğer taraftan boğazımız düğümlenir, sesimiz titrer, gözyaşlarımız sel olur gider. Ezineli Yahya Çavuş’un 67 eriyle 3 bin kişi karşısında yazdığı destan, böyle bir destandır. Yarbay Mustafa Kemal’in kumandasındaki 19. Tümen 57. Alayın sancağını düşmana teslim etmeme uğruna tüm neferlerinin şehit düşerek yazdığı destan, işte böyle bir destandır. Rumeli Mecidiye tabyasından Havranlı Seyit Onbaşı’nın çeyrek tonluk top mermisiyle İngilizlerin meşhur zırhlı gemisi Ocean’ı batırması, işte böyle bir destandır. Çanakkale Savaşları daha bunun gibi nice destana, nice fedakârlığa ve yiğitliğe sahne olmuştur. Çanakkale Zaferi bize çok kıymetli bir miras bırakmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu savaşta şu hakikat bir kez daha tecessüm etmiştir. Türk milletinin karakteri hürriyettir, istiklaldir, bağımsızlıktır. Başka hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemektir. Dolayısıyla Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz. Çanakkale’deki kardeşliği, cesareti, imanı anlayamayan bu ülkenin ve milletin kodlarını çözemez. Çanakkale Zaferi’nin anlaşılması hem tarih şuurunun güçlenmesine hem de bugünü ve geleceği daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır” diye ekledi.
“KARDEŞLİĞİN ASRI OLACAK TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
“Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale’de ülkemizin ve Suriye’den Gazze’ye gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitlerimiz koyun koyuna yattığı müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim aramıza kan ve gözyaşından duvarlar öremeyecek. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” diye konuştu.
Çanakkale şehitlerinin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacaklarını, saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin oyunlarına karşı uyanık olacak, ortak yaşama irademize darbe vurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. El ele, gönül gönüle, omuz omuza vererek barışın, kalkınmanın ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı’nı inşallah beraber inşa edeceğiz” dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. seneyi devriyesinin ülkeye, millete, tüm kardeş coğrafyalara mübarek olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanlar başta olmak üzere tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edilecek şehit yakınları ve gazileri tebrik etti.
Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler
18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.
Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.
Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.