Connect with us

Dünya

Türkiye-İspanya JETCO Anlaşması imzalandı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye ile İspanya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ivmelendirerek devam ettirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Pekcan, video konferans yöntemiyle katıldığı Türkiye-İspanya Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) Toplantısı İmza Töreni’nde yaptığı konuşmada, iki ülke ilişkilerinin 1,5 asırdır mükemmel şekilde devam ettiğini söyledi.

Bakan Pekcan, “İki ülkeye yakışan, tarihsel ilişkilere yakışacak şekilde ticari ve ekonomik bağlantıları daha yukarı taşımaktır. Türkiye ve İspanya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerimizi ivmelendirerek devam ettirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

İspanya Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanı Maria Reyes Maroto Illera ile 3 ayda üçüncü kez görüşme yaptıklarını ve bu durumun iki ülke ilişkilerine verilen önemin göstergesi olduğunu belirten Pekcan, meslektaşıyla 3 Eylül’de Uluslararası İzmir Fuarı’nın açılışında da beraber olacaklarını bildirdi.

Pekcan, 27 Temmuz’da da İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı Arancha Gonzales Laya’nın Türkiye’yi ziyaret edeceği bilgisini verdi.

İki ülkenin etkin olduğu coğrafyalarda karşılıklı iş birliği alanlarını geliştirmesi gerektiğine işaret eden Pekcan, karşılıklı ticaret, yatırımların artırılması ve teşvik edilmesinin önem taşıdığını dile getirdi.

Pekcan, İspanya’da verilen teşvikleri de Türk iş insanlarına duyuracaklarını ifade etti.

“Çalışma ve oturma izninde destek”
Pekcan, İspanya’nın da çalışma ve oturma izni gibi konularda yatırımcılara destek vermesi gerektiğine dikkati çekerek, “Paylaşılan ürün listeleri konularında ortak ticaretimizi artırabiliriz. Otomotiv ana ve yan sanayisi, hazır giyim, demir-çelik ürünleri, elektronik, mobilya, inşaat malzemeleri, ambalaj malzemeleri, tekstil ve temizlik maddeleri, bitkisel yağlar, alkollü ve alkolsüz içecekler, şekerli ve çikolatalı mamuller, konserve sebze ve meyveler, kuru meyveler ve meyve suları konularında iş birliği yapabiliriz.” diye konuştu.

JETCO mekanizması kapsamında ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri derinlemesine ele alındığını vurgulayan Pekcan, bu kapsamda karşılıklı yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri, üçüncü ülkelerde ortak çalışma, kültür, turizm, tarım, ulaştırma, bilim ve teknoloji, eğitim alanlarında iş birliği konularının görüşüldüğünü anlattı. Pekcan, mutabakat zaptına da iki ülke için önemli konuları derç ettiklerini ve bunları yakından takip edeceklerini söyledi.

Bakan Pekcan, JETCO 2’nci Dönem Toplantısı’nın en kısa sürede yüz yüze gerçekleştirilmesini ve iş insanlarıyla daha geniş katılımlı toplantı yapmayı ümit ettiklerini bildirdi.

Ulaştırma ihalelerine davet
İki ülkenin turizm alanındaki iş birliğinin önemine de dikkati çeken Pekcan, şöyle konuştu:

“Türkiye, sağlık konusunda çok iyi altyapıya sahip. Turizm tesislerimize sertifika veriyoruz ve bu sertifikalar çok ciddi denetleniyor. Bundan yararlanılması uygun olacaktır. Savunma sanayisi kilit sektörlerden birisi. Burada da iş birliğine son derece önem veriyoruz. İspanyol firmaları hızlı demir yolu hatları ve metrolarda bilgi birikimine sahip. Ankara hafif raylı metro hattının ihale süreci devam ediyor. Bu ihalelere uluslararası çok fazla talep oluyor. İspanyol firmalarının da bu ihaleleri yakından takip edip finansman paketlerini çok iyi hazırlamaları lazım. Bu ihaleler finansman paketleriyle beraber değerlendiriliyor. Bu konuda ciddi çalışmaları gerektiğini paylaşmak isterim. Ayrıca, ulaştırma konularında transit taşımacılıkta kotaların kalkması ya da artırılması ve sürücülere vize kolaylığı sağlanması gibi konularda iş birliği yapmalıyız.”

Pekcan, İspanya’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerine verdiği destekten dolayı da teşekkür ederek, mevcut haliyle Gümrük Birliği Anlaşması’nın, dijitalleşme, elektronik ticaret, hizmet sektörü ve kamu alımları gibi konuları içermediğini hatırlattı. Salgın sürecinde bu konuların öneminin ortaya çıktığına işaret eden Pekcan, “Bu güncelleme kaçınılmaz hal aldı. Sizin de desteğinizle bu yıl güncelleme görüşmelerine başlamayı ve hatta tamamlamayı arzu ediyoruz. AB’nin demir-çelik konusunda tüm dünyaya uyguladığı kotalardan, karşılıklı demir-çelik ve kömür iş birliği anlaşması ve Gümrük Birliği dikkate alınarak Türkiye’yi muaf tutmasını beklerdik ama belli bir noktada uzlaşabileceğimizi sizlerin de desteğiyle bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye-İspanya Kadın Girişimciliği Diyaloğu Yuvarlak Masa Toplantısı’nı da desteklediklerini vurgulayan Pekcan, kadınların hem kendi ülkelerinde hem de dünya ekonomilerinde daha çok söz sahibi olmasını istediklerini söyledi. Pekcan, mevkidaşıyla Uluslararası İzmir Fuarı’nda “Akdeniz’de Lojistik ve Ticaret: Pandemi Sonrası Koşulların Değerlendirilmesi” panelini de beraber açacaklarını dile getirdi.

“Uluslararası ticaret çok önemli”
İspanya Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanı Illera da iki ülkenin sağlık ve turizm alanında iş birliği yapabileceğine işaret ederek, “Turizmde ürün ve müşteri çalışmaları yapabiliriz. Ticaret ve yatırım alanlarını geliştirebiliriz. Salgın ekonomilerimizi çok etkiledi. Dolayısıyla uluslararası ticaret projeleri çok önemli olacak, salgın sonrası ekonomik canlanmada kilit olacak.” ifadelerini kullandı.

İki bakan, video konferans yöntemiyle yaptıkları görüşmenin ardından, Türkiye-İspanya 1’inci Dönem JETCO Toplantısı Mutabakat Zaptı’nı imzaladı ve imzaladıkları metni kameraya gösterdi.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.

Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”

“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.

“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“HAKLIYA HAKKINI TESLİM EDEMEYEN HİÇBİR OTORİTE VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.

Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”

“YARGININ BAĞIMSIZLIĞINA TARAFSIZLIK İLKESİNİ EKLEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.

Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.

Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”

“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.

Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.

İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.

Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.

“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”

İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”

“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”

Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”

Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”

Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Sevgisiyle yolumuzu aydınlatan Annelerimiz fedakârlığın, şefkatin ve merhametin en büyük timsalidir. Genç Gazeteciler

Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.

“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.

Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.

Anneler Günü’nüz kutlu olsun.

Annelerimizin duası üzerimizden eksik olmasın.

GENÇ GAZETECİLER

Mehmet Ali Setencioğlu | Enerji Petrol Medya Ceo

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge