Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Küresel salgına karşı 83 milyon hep birlikte verdiğimiz mücadeleyi başarıyla devam ettiriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Bu küresel salgına karşı 83 milyon hep birlikte verdiğimiz mücadeleyi başarıyla devam ettiriyoruz. Yeni vaka sayımız, ölüm sayımız, yoğun bakımda olan ve solunum cihazına bağlı hasta sayımız giderek azalıyor. Buna mukabil iyileşen hasta sayımız, toplam test sayımız katlanarak artıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından Huber Köşkü’nde basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konular ve Koronavirüs ile mücadeleye dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Aziz milletim, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Artık yarısını geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerifinizi bir kez daha gönülden tebrik ediyorum. Rabbimden Ramazan Ayı’nın hayrını, bereketini ve rahmetini üzerimizden eksik etmemesini diliyorum. Önümüzdeki günler içinde gizli olan ve bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen Leyle-i Kadrinizi de şimdiden tebrik ediyorum.

“5 MİLYON YAŞLI VEYA KRONİK HASTALIĞI OLAN VATANDAŞIMIZA EVİNDE HİZMET GÖTÜRDÜK”

Sözlerimin hemen başında cennetin ayaklarının altına serildiği elleri öpülesi tüm annelerimizin anneler gününü bir kez daha tebrik ediyorum. Hayatta pek çok şeyin ikamesi olabilir, ama annenin ikamesi asla mümkün değildir. Bunun için annelerimizin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Özellikle de onlar hayatta iken gönüllerini hoş tutmalı, dualarını almalı, bizden razı olmalarını sağlamalıyız. Nasıl evlatların yerini daima ebeveynlerinin kalbi ise, anne-babanın yeri de evlatlarının yanıdır.

Koronavirüs salgınında özellikle Batı ülkelerindeki en büyük dramlar maalesef yaşlı bakım evlerinde yaşanmıştır. Türkiye olarak elbette kimsesiz tüm vatandaşlarımız gibi yaşlılarımıza da sahip çıkıyoruz. Kamuya ait huzur evlerinde hayatlarını sürdüren 27 binin üzerindeki yaşlımıza her türlü ihtimamı gösteriyoruz. Sosyal güvencesi olmayan 805 bini aşkın 65 yaş üzeri vatandaşımıza ayda 672 lira yaşlılık maaşı ödemesi yapıyoruz. En düşük emekli maaşını bin 500 liraya çıkartarak yaşlılarımıza ilave bir destek sağladık. Sağlık hizmetlerinden yaşlılarımızı öncelikle yararlandırıyoruz. Evde bakım hizmetleriyle, ihtiyacı olan yaşlılarımızın ihtiyaçlarını evlerinde karşılıyoruz. Salgın hastalık döneminde oluşturduğumuz Vefa Sosyal Destek Grupları vasıtasıyla 5 milyon yaşlı veya kronik hastalığı olan vatandaşımıza evinde hizmet götürdük. Bu vatandaşlarımızın alışveriş ihtiyaçlarından emekli maaşı ödemelerine, maske, kolonya dağıtımına kadar pek çok hizmetleri Vefa Sosyal Destek Grupları tarafından verildi. Öğretmen, imam, polis, bekçi, jandarma başta olmak üzere kamu görevlileri ile gönüllülerden oluşan 146 bin Vefa Sosyal Destek Grubu mensubu kardeşimizin her birine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Ayrıca, AK Parti, MHP, CHP ve diğer partilerden bin 119 belediye de Vefa Sosyal Destek Gruplarına yardımcı olarak bu zor zamanda örnek bir dayanışma sergilediler.

“BİZ BİZE YETERİZ TÜRKİYEM KAMPANYASIYLA MİLLET OLARAK BU ZOR GÜNLERDE DAYANIŞMAMIZI GÖSTERDİK”

Biz Bize Yeteriz Türkiyem Kampanyasıyla da millet olarak bu zor günlerde dayanışmamızı gösterdik. Kampanyamızda toplanan bağış tutarı yaklaşık 2 milyar lirayı bulmuştur. Ramazan Ayı sonu itibariyle bitecek kampanyamıza bağışlarınızın sürmesini bekliyoruz.

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla hareket ederken bize Allah’ın emaneti olan her bir canlının ihtiyaçlarını da düşünüyor, gereken tedbirleri alıyoruz. Kırsal kesimdeki tarım ve hayvancılık işleriyle bağlantılı faaliyetlere zaten hiç ara vermemiştik. Hayvanlarını otlatmak için yaylalara çıkanları, arıcılıkla iştigal edenlerin, bahçe ve tarlasını ekip biçenlerin, veterinerlerin, mevsimlik tarım işçilerinin faaliyetlerini kolaylaştırdık. Sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde şehirlerinde yaşayanların da evcil hayvanlarını gezdirebilmelerine ve sokak hayvanlarını besleyebilmelerine imkân sağladık. Sağlık, gıda ve güvenlik başta olmak üzere tüm temel ihtiyaçlarını karşılayarak insanımıza hizmet etmeyi sürdüreceğiz.

“DÜNYANIN KORONAVİRÜS SALGININI TAMAMEN YENMESİNİN VAKİT ALACAĞI AÇIKÇA ORTADADIR”

Aziz milletim, ülkemizdeki ilk koronavirüs vakasının tespit edildiği 10 Mart tarihinin üzerinden iki ay geçti. Salgının sağlık boyutunu geçip, küresel düzeyde yeniden yapılanma arayışlarının kapılarını araladığı bir süreci yaşıyoruz. Bu küresel salgına karşı 83 milyon hep birlikte verdiğimiz mücadeleyi başarıyla devam ettiriyoruz. Yeni vaka sayımız, ölüm sayımız, yoğun bakımda olan ve solunum cihazına bağlı hasta sayımız giderek azalıyor. Buna mukabil iyileşen hasta sayımız, toplam test sayımız katlanarak artıyor. Kurallara riayet ederek gösterdikleri sabır ve fedakârlık için vatandaşlarımızın her birine şükranlarımı sunuyorum.

Önümüzdeki bu güzel tablo bize salgın sürecindeki bazı kısıtlamaları kontrollü şekilde azaltarak hayatı normale döndürmeye yönelik adımları atmaya başlama imkânı verdi. Ancak geçtiğimiz hafta da ifade ettiğim gibi tüm dünya ile birlikte ülkemizde de hayatımızı belirli kurallara riayet ederek devam ettirmek zorunda olduğumuz yeni bir döneme girdik. Dünyanın koronavirüs salgınını tamamen yenmesinin vakit alacağı açıkça ortadadır. Türkiye’nin aralarında olduğu bazı ülkeler salgını kontrol altına alırken, bazı ülkeler de salgını tüm hızıyla sürüyor, bazılarında da yeni başlıyor. Bu tablo bize uzunca bir süre hayatımızı maske kullanımı, fiziki mesafeyi koruma ve temizliğe sıkı riayet esasını oluşturduğu yeni düzene göre sürdürmemiz gerektiğine işaret ediyor. Bunun için vatandaşlarımızın hayatı normalleştirme adımlarını kesinlikle 10 Mart öncesine dönüş gibi algılamaması gerekiyor. Salgın döneminde en küçük bir rehavetin nasıl büyük felaketlere yol açabileceğinin dünyada ve ülkemizde pek çok örneği vardır. Ülkemizde bugüne kadar salgın tehdidi sebebiyle 412 yerleşim yerini karantinaya almak zorunda kaldık. Bunlardan 300’ündeki karantina uygulaması sona ererken, 112’sinde devam ediyor. Maske, fiziki mesafe, temizlik şartlarına uyulmadan bir araya gelinen etkinliklerde tek bir enfekte kişi dahi zincirleme olarak yüzlerce, binlerce kişiye hastalık bulaştırabiliyor. Gerçekten zaruri bir işi olmadan dışarı çıkanlar, sokakta ulaşım araçlarında açık ve kapalı mekânlarda gereksiz kalabalıklar oluşturanlar kendi elleriyle virüsü besliyorlar. Hayatımızı uzunca bir süre salgın tehdidine karşı bizi koruyacak tedbirlere göre devam ettirmek mecburiyetindeyiz. Bu gerçeği ne kadar hızlı kabullenir ve içselleştirirsek mücadelemizi de o derece etkili yürütürüz.

“SOKAKTA, MARKETTE, İŞ YERİNDE, HER YERDE FİZİKİ MESAFEYİ MUTLAKA KORUYACAĞIZ”

Bir kez daha altını çizmek gerekirse, maskesiz olarak asla evin dışına adım atmayacağız. Sokakta, markette, iş yerinde, her yerde fiziki mesafeyi mutlaka koruyacağız. Kalabalık yerlerden olabildiği kadar uzak duracak, hayatımızı sadeleştireceğiz. Ellerimizi sık sık yıkayacağız. Dışarıda işimiz bitip de evimize döndüğümüzde kıyafetlerimiz dâhil daha kapsamlı bir temizlik yaparak hayatımıza devam edeceğiz. Attığımız normalleşme adımlarının işte bu kararlar çerçevesinde değerlendirilmesini istiyorum. Yani tamamen eski günlere geri dönmüyor, sadece salgın şartlarında hayatımızı biraz daha kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Aldığımız tedbirleri özellikle normalleşme adımlarını da gerektiğinde genişletecek, gerektiğinde sınırlandıracak şekilde dinamik bir süreçle yürüteceğiz. Cumhurbaşkanlığımızla ve bakanlıklarımız bünyesinde süren çalışmaları an be an gözden geçirerek eksikleri tamamlıyor, aksaklıkları düzeltiyoruz.

“ÜLKEMİZİ GELİŞTİRMEYE, KALKINDIRMAYA, BÜYÜTMEYE, GÜÇLENDİRMEYE DEVAM ETMEKTE KARARLIYIZ”

Esnafımıza ve çalışanlarımıza ekmeklerini kazanabilecekleri evlerini geçindirebilecekleri şartları oluşturmaya çalışıyoruz. Sanayicimize, ihracatçımıza, iş dünyamıza çarklarını çevirebileceği alan açmanın gayreti içindeyiz. Bu kapsamda mücbir sebebe dayalı olarak altı ay süreyle ertelediğimiz SSK ve BAĞ-KUR primi ödemelerinin tutarı 40 milyar lirayı buldu. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimini telafi edilemeyecek bir zarar görmeden sürdürmelerini sağlamak istiyoruz. Salgın sonrası siyasi ve ekonomik bakımdan yeniden şekillenecek küresel sistemde ülkemizi daha avantajlı bir konuma getirmeyi hedefliyoruz. Yeni ihtiyaçlara göre süratle geliştirdiğimiz programlarla Çalışma, Sosyal Güvenlik, Sosyal Hizmetler ve Sosyal Yardımlar başlıkları altında oluşturduğumuz Sosyal Koruma Kalkanını daha da güçlendireceğiz. Sağlıkla ilgili hassasiyetlerimizden asla taviz vermeden milletimizi ve ülkemizi geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye, güçlendirmeye devam etmekte kararlıyız.

İşte dün Gayrettepe İstanbul Havalimanı Metro Hattı’nın Tünel Işığı Görme Töreni’ni icra ettik. İnşallah Nisan 2021’de bu hattın havalimanından Kâğıthane’ye kadar kısmını en geç Eylül 2021’de de tamamını hizmete açmayı planlıyoruz. Önceki gün bayrama kadar açılışa hazır gelecek olan Yeşilköy ve Sancaktepe Hastanelerimiz ile Sultan İkinci Abdülhamid’in emaneti olan Hadımköy Doktor İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi’nin inşaatını inceledik. İlk etabını 20 Nisan’da açtığımız 2 bin 682 yatak kapasiteli Başakşehir Şehir Hastanemizin ikinci etabını, Japonya Başbakanı Sayın Abe ile birlikte telekonferans iştirakiyle 21 Mayıs’ta hizmete açıyoruz. Hamdolsun ülkemiz bu dönemde her alanda gıptayla takip edilen bir yerde duruyor.

“TÜRKİYE’NİN SALGIN KRİZİNİ YÖNETMEDEKİ BAŞARISI HERKESİN İLGİSİNİ ÇEKMİŞ DURUMDADIR”

Tamamen Türkiye’ye mahsus bir model olan ve bizim hayata geçirdiğimiz genel sağlık sigortası sistemimizin önemini bu süreçte hep birlikte çok daha iyi gördük. Hiçbir sosyal güvencesi olmayanın dahi aylık 88 lira gibi herkesin gücünün yeteceği bir meblağ ile dâhil olabildiği bu sistem pek çok ülke tarafından yakın incelemeye alınmıştır. Yüksek standartlarda hizmet veren kamu sağlık kuruluşlarının yanı sıra, özel sağlık kuruluşlarının da makul katkılarla sisteme dâhil olması ülkemize mahsus bir uygulamadır.

Salgın döneminde en çok ihtiyaç duyulan tedavi yöntemlerini ve ilaçlarıyla 11’i kanser olmak üzere 43 kritik ilacı daha geçtiğimiz günlerde ödeme kapsamına alarak vatandaşlarımızın sağlığını her şeyin üzerinde tuttuğumuzu gösterdik. Bu güzel tablo 2003 yılından beri aşama-aşama hayata geçirdiğimiz sosyal güvenlik reformlarının neticesidir.

Bu vesileyle 11-17 Mayıs Sosyal Güvenlik Kurumu haftası dolasıyla Sosyal Güvenlik Kurumumuzun tüm çalışanlarına gayretleri ve emekleri için teşekkür ediyorum.

Türkiye’nin salgın krizini yönetmedeki başarısı başta bilim adamları olmak üzere herkesin ilgisini çekmiş durumdadır. İnşallah bu olumlu tablo yakın tarihte ülkemizin sağlık hizmetlerinde dünyanın önde gelen markalarından biri hâline gelmesine katkı sağlayacaktır. Salgınla mücadelede başarıyı, tedbirleri salgın sonrasında da devam ettirerek üretimi ve istihdamı harekete geçirmede tekrarlayacağımıza inanıyorum.

“16, 17, 18, 19 MAYIS TARİHLERİNDE SOKAĞA ÇIKMA SINIRLANDIRMASI UYGULANACAKTIR”

Aziz milletim; normalleşme programı kapsamında Sağlık Bakanlığımız her sektörde bu adımların nasıl hangi aşamalara göre ve ne şekilde atılacağıyla ilgili rehberler hazırladı. Kurumlarımız ve işletmelerimiz faaliyetlerini bu rehberlerdeki esaslara göre yürütecektir. Bu çerçevede dün saat 11.00 ile 15.00 saatleri arasında ülkemizin tamamında 65 yaş üzeri vatandaşlarımıza sokağa çıkma imkânı verdik. Bu vatandaşlarımızın haftalar sonra kurallara riayet ederek yürüyüş yaptıklarını, güneşlendiklerini, temiz hava aldıklarını görmekten memnuniyet duyduk.

Çarşamba günü yine aynı saatler arasında 0-14 yaş grubu çocuklarımız için benzer bir kolaylığı devreye alıyoruz. Cuma günü de 15-20 yaş grubu arası aynı imkândan faydalanacaktır. Herhangi bir olumsuzluk tespit etmediğimiz takdirde bu uygulamayı önümüzdeki haftalarda da planlıyoruz.

16, 17, 18, 19 Mayıs tarihlerinde yine sokağa çıkma sınırlandırması uygulanacaktır. Sokağa çıkma kısıtlamasının 18-19 Mayıs günlerinde bakkal, market, manav, kasap, fırın, tatlıcı gibi işletmelerin ve online platformların saat 10.00 ile 16.00 arasında hem satış, hem evlere servis için açık olabilmelerine imkân sağlıyoruz.

Yaşlılarımız, 17 Mayıs Pazar günü 11.00 ile 15.00 saatleri arasında sokağa çıkabileceklerdir. 20 yaş altı da 20 Mayıs Çarşamba ve 22 Mayıs Cuma günleri iki grup hâlinde sokağa çıkmayı sürdürecektir.

Geçtiğimiz hafta yedi ilimizdeki şehirlerarası giriş-çıkış sınırlandırmasını sonlandırmıştık. Bu haftaki Kabine Toplantımızda yaptığımız değerlendirmede dokuz ilimiz için daha şehirlerarası giriş-çıkış sınırlandırmasını sona erdirmeyi kararlaştırdık. Bunlar; Adana, Diyarbakır, Mardin, Trabzon, Ordu, Denizli, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Tekirdağ illerimizdir.

Sağlık Bakanlığımızın belirlediği kriterler çerçevesinde berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler ile giyim eşyası, ayakkabı, çanta, zücaciye ürünlerinin satıldığı yerler bugün itibariyle faaliyete başladı. Bu işletmelerimizden maske, fiziki mesafe, temizlik şartları başta olmak üzere belirlenen kurallara riayet ederek halkımıza hizmet vermelerini bekliyoruz. Herhangi bir olumsuzluk durumunda sınırlamaları yeniden artırmaya mecbur kalmamak için bu hatırlatmaları sürekli yapma ihtiyacı hissediyoruz.

“MASKE SATIŞINI NORMALLEŞME ADIMLARI ÇERÇEVESİNDE 1 LİRA ÜST SINIRLA SERBEST BIRAKTIK”

Noterlerde nöbetçilik uygulamasını kaldırıp normal çalışma düzenine dönülmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar 450 milyon cerrahi maskeyi çeşitli yöntemlerle vatandaşlarımıza ve çalışanlarımıza ulaştırdık. Maske satışını normalleşme adımları çerçevesinde 1 lira üst sınırla serbest bıraktık. Şimdi bez maske ile ilgili yeni bir adım atıyoruz. Yıkanabilir bez maske standartları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, Türk Standartlar Enstitüsü, TÜBİTAK ve üreticiler iş birliğiyle belirlendi. Bunlar içinde bir üst fiyat tespit edilerek satışına izin verilecek. Ayrıca, bu ürünlerin ciddi bir ihracat potansiyeli vardır.

Emeklilerimizin bu ayki maaş ödemelerini 15 Mayıs’tan itibaren hesaplarına yatırmaya başlayarak bayrama kadar bitireceğiz. Yükseköğrenim öğrencilerimizin 6 Haziran’da yapılacak burs ve kredi ödemelerini 19 Mayıs’tan başlatıp bayrama kadar tamamlayacağız. Aynı şekilde Mayıs ayı işsizlik sigortası ödemelerini de öne çektik.

Salgın kapsamında hazırladığımız sosyal destek programının ilk iki fazında 4,4 milyon vatandaşımıza biner lira nakit desteği verdik. Özellikle salgın tedbirleri sebebiyle işsiz kalan vatandaşlarımıza yönelik üçüncü faz nakit desteği programında da ödemeler başladı. Bu kapsamdaki ödeme yapılan kişi sayısı da 900 bini buldu. Sadece Ramazan Ayı yardımları için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımıza yarım milyar lirayı aşkın kaynak aktardık.

“MİLLETİMİZE HİZMET YOLUNDA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bugün bir müjdeyi de çay üreticilerimize vermek istiyorum. Geçtiğimiz yıl ÇAYKUR yaş çay alımını kilogramı 2 lira 90 kuruştan yapmış, destekleme fiyatıyla bu rakam 3 lira 3 kuruşa yükselmişti. Üreticiden alınan 751 bin ton çay karşılığı 2,2 milyar lira ödeme yapılmıştı. 2020 yılı için yaş çay alım fiyatı 3 lira 27 kuruş olarak belirlenmiştir. Bu rakam 13 kuruşluk desteklemeyle birlikte kilogramda 3 lira 40 kuruşa karşılık gelmektedir. İçişleri Bakanlığımız başka illerde oturup da çay hasadı amacıyla bahçelerine gidecek müstahsiller için e-devlet sisteminde özel bir izin talep bölümü açacaktır. 19 Mayıs gecesi sokağa çıkma kısıtlamasının sona ermesiyle birlikte bu vatandaşlarımız aldıkları bu izinlerle yola çıkabileceklerdir. Gereken tüm tedbirleri alarak bu sürecin en sağlıklı şekilde yürümesini temin edeceğiz. Hasatla beraber yaş çay alımları başlayacaktır, çay üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Ülkemizin en büyük enerji ve sulama projelerinden olan Ilısu Barajı’nın altı türbininden ilkini 19 Mayıs’ta hizmete alacağımızın müjdesini de kamuoyumuzla paylaşmak istiyorum. Milletimize hizmet yolunda durmadan, dinlenmeden tüm imkânları seferber ederek çalışmaya devam edeceğiz.

“BÜYÜK KRİZ DÖNEMLERİ GÜÇLÜ LİDERLİK, GÜÇLÜ YÖNETİM GEREKTİRİR”

Aziz milletim; dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük kriz dönemleri güçlü liderlik, güçlü yönetim gerektirir. Hamdolsun Türkiye 18 yıldır olduğu gibi bugün de milletin desteğini almış, arkasında tarihimizin en kapsamlı hizmet birikimi olan ülkemizi hedeflerine ulaştırma iradesine sahip bir yönetime sahiptir. 15 Temmuz darbe girişimini milletimizle birlikte akamete uğrattıktan sonra Cumhur İttifakı ile yönetimimizi daha güçlü, daha geniş tabanlı hâle getirdik. Geride bıraktığımız dört yıla yakın sürede Cumhur İttifakı her türlü fitne, iftira, yalan ve tahrik girişimine rağmen Türkiye’nin ve Türk milletinin bekasına sahip çıkma ilkesinden taviz vermeden dimdik ayakta kalmıştır. MHP’li kardeşlerime ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile Cumhur İttifakı’na destek veren tüm kesimlere şükranlarımı sunuyorum. Mesele, ülke ve millet olduğunda diğer her şeyi teferruat olarak gören bir anlayışla Cumhur İttifakı’nı daha da güçlendirmeye kararlıyız. Türkiye’nin maruz kaldığı tüm saldırılara rağmen hedeflerinden şaşmamasından rahatsız olan çevrelerin hiçbir oyunu bu kutlu yürüyüşü bozmaya yetmeyecektir. Sınırlarımıza yönelik tehdit ve tacizleri püskürtmeye, terör örgütlerini ve Türkiye düşmanlığıyla maruf güçleri bizzat yuvalarında bozguna uğratmaya devam edeceğiz. Akdeniz’deki, Kıbrıs’taki, Ege’deki haklarımızı ve çıkarlarımızı korumayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Meydanı FETÖ’den PKK’ya, Ermeni ve Rum lobilerinden, Körfez kaynaklı husumet odaklarına kadar şer güçlerin hiçbirine bırakmayacağız. Yurt dışındaki finans kuruluşlarını kullanarak ekonomimizi çökerteceklerini, ayaklarımıza prangalar vuracaklarını, bizi köşeye kıstıracaklarını sananları hüsrana uğratmaya devam edeceğiz. Türkiye yedi yıldır tarihinin en kritik istiklal ve istikbal mücadelesini yürütürken ellerini ovuşturarak ülkemizin dizlerinin üzerine çökmesini ve böylece sıranın kendilerine gelmesine bekleyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz.

Demokrasi ve hukuk içinde milletimizden aradıkları desteği bulamayanların, darbeden dış müdahaleye kadar her türlü faşist yönteme sarılmaları beyhudedir. Millî iradeden yetki alarak meşruiyet kazanmak varken, 70 yıldır defalarca denedikleri şekilde kaostan, terörden, krizden, darbeden, cuntadan, müdahaleden medet umanlara boşuna beklediklerini bir kez daha göstereceğiz. Türkiye’nin terörle mücadelesinin başarısız olduğunu, ekonomisinin çöktüğünü, diplomasinin çuvalladığını, salgının tırmandığını görmek için âdeta yanıp tutuşanlara o duyguyu yaşatmayacağız. Bizim hesaplaşma usulümüz hukuk, hesaplaşma yerimiz sandıktır. 2023 seçimlerinde millî iradenin arkasından dolanmaya çalışanlar bir kez daha milletimizden hak ettikleri cevabı alacaklardır.

“TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ 10 ÜLKESİNDEN BİRİ HÂLİNE GETİRME HEDEFİMİZE ULAŞMAKTA KARARLIYIZ”

Cumhur İttifakı olarak 2023 yılına kadar ülkemizi her alanda bölgesinin ve dünyanın lideri yapacak projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri hâline getirme hedefimize ulaşmakta kararlıyız. Koronavirüs salgını sonrası yeniden oluşacak küresel yönetim sisteminde Türkiye inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bunun için tek yapmamız gereken birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılmak ve çok çalışmaktır. Geçmişte uzun yıllar boyunca ülkemizin enerjisini ideolojik, etnik, mezhebi, meşrebi ayrışmalarla heba edenlere artık bu fırsatı vermeyeceğiz. Ekonomimize ve ekonomi yönetimimize kurulan tuzakların özellikle gerisindeki sinsi amaçların gayet iyi farkındayız. Merhum Arif’in dediği gibi, 83 milyon yürek toplu olarak vurduğunda bu gücün önünde duracak hiçbir engel tanımıyoruz. Milletimizi köken ve inanç, hatta cinsiyet ayrımı üzerinden bölge gayretlerinin hız kazanması, iki asırlık bir oyunun yeniden tedavüle sokulma çabasından ibarettir. Millî iradenin en üst düzeyde tecellisine imkân sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne yönelik saldırıları da aynı kapsamda görüyoruz. Suriye ve Libya’da yaşanan gelişmelerde ülkemizi istedikleri gibi yıpratamayanların giderek sıklaşan bir şekilde ekonomi silahına başvurmalarının gerisinde de benzer bir gaye vardır. Milletimizle birlikte bunca mücadeleyi nasıl başarıyla sonuçlandırdıysak, bi iznillah istiklal ve istikbal davamız ile salgın tehdidinin de üstesinden aynı şekilde geleceğiz.

Bu duygularla bir kez daha sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. 12 Mayıs Hemşireler Günü vesilesiyle salgın sürecinde canla, başla çalışan tüm sağlıkçılarımıza şükranlarımı sunuyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Kalın sağlıcakla.”

Dünya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı:

“Aziz Milletim,

Kıymetli Gençler,

Bugün Milli Mücadelenin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104. yıldönümünün sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs 1919 tarihi, ecdadın imkânsızlıklar içinde dahi büyük bir iman ve inançla direniş ruhunu yeniden canlandırmasının sembolüdür.

19 Mayıs, Türk Milletinin emperyalist güçlere karşı birlik ve beraberlik içinde, zulme boyun eğmeyeceğini haykırarak, tarihin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazmaya başladığı gündür.

Ecdadımızın istiklali ve istikbali uğrunda sergilediği kahramanlıkları gelecek nesillere en canlı şekilde aktarmak başta gelen vazifemizdir.
Bu anlayışla, bir asır önceki ruhla ecdadımızdan teslim aldığımız kutlu emanetlere sahip çıkıyor, ülkemizin geleceğinin sembolü Türkiye Yüzyılını inşa ediyoruz.

Mücadele azmimizi, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme heyecanımızı sürekli canlı tutmak için gençlerimizi tüm alanlarda destekliyor, onlara her türlü imkânı ve fırsatı veriyoruz.

Ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını tasarlar ve uygularken en çok gençlerimize güveniyoruz.

Kendilerine sunduğumuz imkânları en iyi şekilde kullanarak bizlere büyük gururlar yaşatan gençlerimizle iftihar ediyoruz.

Ülkemiz kalkındıkça, geliştikçe, büyüdükçe, hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gençlerimize daha fazla destek vereceğiz.

Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu emanet ettiğimiz gençlerimizin, son devletimiz Cumhuriyetimize güçlü bir şekilde sahip çıkmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlamaktadır.

Bu düşüncelerle, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tekrar tebrik ediyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.”

HABER BURADA

Dünya

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programında yaptığı konuşmada, “Biz, sadece ve sadece ülkemize eser kazandırmanın peşindeyiz. Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek, beklentilerini hayata geçirmek için gece-gündüz çalışıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İstanbul Ulaşım Sektörü Buluşması” programına katıldı

Programda yaptığı konuşmada esnafı muhabbetle selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı için partisinin il başkanlığına teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin şoförlerle muhabbetini bilenlerin bileceğini, aralarında ayrı gayrının olmadığını, şoförlerle salon toplantılarında, taksi-dolmuş duraklarında, trafikte denk geldiklerinde selamlaştıklarını anlattı.

Bu temaslarda sohbet edip karşılıklı muhabbetlerini ifade ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre önce yolda giderken bir şoför esnafın aracının arkasında “Çekemeyen anten taksın” yazısını gördüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şoför esnafına sorduğu, “Bizim bu muhabbetimizi, sevgimizi çekemeyen de anten taksın mı?” sorusuna alkışlarla yanıt almasının ardından, “Gerçi onlar sandıktan çıkan en açık mesajları bile alamayacak hatta tam tersine çevirmeye çalışacak kadar ülkelerinden ve gerçeklikten kopmuş durumdalar. Bunlara anten de fayda etmez, onun için uzaya İMECE uydumuzu gönderdik. Belki oradan alacakları sinyallerin uyanıp hakikatleri görmelerine bir faydası olur. Tabii onların ne yaptığı, hangi kirli pazarlıkların, kavgaların, hangi ayak oyunlarının içinde olduğu bizi ilgilendirmiyor” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİMİZ, 322 MİLLETVEKİLİYLE YASAMADA NASIL BİR TABLO İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ”

Kendilerinin işlerine baktığını ve milletin 14 Mayıs’ta sandık başına gidip, iradesini beyan ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz TBMM’de çoğunluğu 322 milletvekiliyle Cumhur İttifakı’na vererek, yasamada nasıl bir tablo istediğini gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en yakın rakibimize 2 milyon 520 bin fark atmamıza, yüzde 49,5 oy almamıza rağmen sistemin yüzde 50 artı 1 oy şartı sebebiyle iş ikinci tura kaldı. Milletimizin bu iradesinin de başımızın üstünde yeri var. Allah’ın izniyle ikinci turda rekor bir oy ve oranla milletimizin bize cumhurbaşkanlığı görevini tekrar 5 yıllığına tevdi edeceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiden, ülkeye kazandırdıkları eserlerin yarım kalmaması, milletin dertlerini, sıkıntılarını, sorunlarını çözecek hizmetleri daha da ileriye taşımak için neler yapabileceklerine baktıklarını ifade etti.

Türkiye’nin bölgesindeki ve dünyadaki gücünü artırmak için hangi araçları kullanabileceğine, hangi ilişkileri harekete geçirebileceklerine baktıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Niye kendimizden bu kadar eminiz biliyor musunuz? Çünkü bizim kimseyle pazarlığımız yok. Biz sadece ve sadece milletimizin emrindeyiz, onun hizmetkârıyız. Biz bunlar gibi talimatı Kandil’den almıyoruz. Biz karanlık odalarda terör örgütünün uzantılarıyla pazarlığa girmiyoruz. Biz Rabb’imize sığınıyoruz ve milletimizden talimatı alıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerin “Taksiciler seninle gurur duyuyor” diye sevgi gösterisinde bulunması üzerine, “Biz de sizlerle gurur duyuyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ülkeye eser kazandırmanın peşinde olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin her kesiminin sıkıntılarını çözmek, taleplerine cevap vermek ve beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, az önce Bakanım da söyledi. Şu Avrasya Tüneli olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Öyle mi? Şehitler Köprümüz işimizi kolaylaştırıyor. Fatih Sultan işimizi kolaylaştırıyor. Ama bir de Yavuz Sultan Selim Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Osmangazi Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Daha ileri gidiyorum. Çanakkale Köprüsü olmasaydı hâlimiz nice olurdu?” diye konuştu.

Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan kaynağı insanların her birinin hayatına yansıtacak programlar hazırladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “İşte Karadeniz gazını ülkemize kazandırmamızdan sonra yaptıklarımızı gördünüz. Karadeniz gazını bir ay müddetle ücretsiz olarak halkımıza ulaştırdık mı? Bir yıl boyunca mutfakta yüzde 25 indirimle vereceğimizi halkımıza duyurduk mu? Şimdi sırada neresi var? Gabar. Gabar petrolünü de inşallah çıkardığımız andan itibaren ondan da halkımız ne yapacak? İstifade edecek. İşte bu Kılıçdaroğlu’nun el ele, kol kola olduğu o teröristler sebebiyle Gabar petrolü yıllarca çıkarılamamıştır. Gabar’da bulduğumuz petrolü yeni keşiflerle zenginleştirip belirli bir seviyeye getirdiğimizde akaryakıtta aynısını yapacağız. Vergileri düşürerek, esnafımıza ve çiftçimize özel sübvansiyonlar yaparak insanımızı rahatlatacağız.”

“ÜLKEMİZİN KALKINMA YÜRÜYÜŞÜNÜN SÜRMESİNDE SİZLERİN ÇOK BÜYÜK ROLÜ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda benzer adımlar attıklarını kaydederek “Türkiye Yüzyılı’nı milletimizin sırtına yeni yükler bindirerek değil, milletimizin yükünü hafifleterek inşa edeceğiz. Değerli kardeşlerim, her zaman olduğu gibi Türkiye Yüzyılı’nı inşa mücadelemizde de en büyük desteği aldığımız kesimlerin başında sizler geliyorsunuz” dedi.

Aklına yine yolda gördüğü bir aracın arkasına yazılan ifadenin geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yazıda, ‘Bir gün ağırlık çökerse omuzlarına, o benim vebalimdir unutma.’ diyordu. Bu sizin vebalinizi asla unutmadık. Asla ihmal etmedik, asla istismar etmedik. Rızkını direksiyonu başında kazanan şoförlerimizin de tezgâhlarının başında ekmek mücadelesi veren diğer tüm esnaflarımızın da yanlarında olduk. Sizlerin bilhassa salgın ve deprem döneminde gösterdiği fevkalade gayretin, sergilediği fedakârlığın şahidiyiz. Ülkemizin kalkınma yürüyüşünün sürmesinde, milletimizin güven ve huzur içinde hayatına devam edebilmesinde sizlerin çok büyük rolü var. Aynı şekilde 21 yıldır ülkemizde kurduğumuz güçlü ulaştırma altyapısını, şehircilik uygulamalarını, tesis ettiğimiz esnaf ve sanatkâr dostu ticaret iklimini en iyi sizler biliyorsunuz. Bölünmüş yollardan otobanlara, şehir içindeki köprü ve tünellere kadar yaptığımız yatırımların muhatabı doğrudan sizlersiniz. Şu salon, dili olsa da konuşsa. Bu Haliç’i arkadaşlar kim temizledi biliyor musunuz? Burayı da Allah rahmet eylesin, Kadir Topbaş Bey’in başkanlığı döneminde bitirdik. Bak şimdi bu salondan hepimiz istifade ediyoruz. Yani Adalet Kalkınma Partisi, CHP öyle bir ayrım yok. Nereye bunu yaptık? Milletimize yaptık. Farkımız bu.”

ESNAF DESTEK PAKETLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin araç stokunun önemli bir kısmını yenilerken en çok da ticari araçlara erişimi kolaylaştırmaya ehemmiyet verdiklerini söyledi.

“Bugün de Halkbank vasıtasıyla 1,5 milyon liraya kadar hazine destekli taşıt kredisiyle yanınızda yer alıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece geçen yıl esnaf için 150 milyar lira tutarında destek paketleri hazırladıklarını, böylece yaklaşık 400 bin esnafı 146 milyar liralık krediyle desteklediklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnafın talepleri doğrultusunda geçen günlerde, yaklaşık 7 yıl sonra bir kez daha ticari araçlara ÖTV’siz yenileme imkânı getirdiklerini belirterek “Kazancı basit usulde vergilendirilen esnafımızı gelir vergisi dışında tutarak taksicilerimizin de aralarında olduğu 850 bin esnafımıza çok önemli bir kolaylık sağladık” şeklinde konuştu.

Yine geçen günlerde esnafın en önemli sıkıntılarından biri olan emeklilikteki prim gün sayısı adaletsizliğini giderme sözü verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan buna göre küçük esnafın emeklilik için gereken prim gün sayısını 9 binden 7 bin 200’e indirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Meclis Grubu vasıtasıyla İstanbul’daki halk otobüsü işletmecilerinin tüm taleplerini karşıladıklarını dile getirerek “Gençlerimizin kendi işlerini kurmalarını teşvik etmek amacıyla yıllık 150 bin liraya kadar olan kazançlarından vergi almıyor, sigorta primlerini de ödüyoruz. Gördüğünüz gibi biz bazıları gibi sözümüzü havaya söylemiyoruz. Ne dersek onu yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha nice güzel haberlerle, müjdelerle sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“SADECE ALLAH’IN RIZASINI, MİLLETİMİZİN DESTEĞİNİ, İNSANIMIZIN HAYIR DUASINI İSTEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında alınan her mesafenin, güvenli, huzurlu, müreffeh yarınlar için elde edilmiş yeni bir kazanım olacağını söyledi.

İki kavramın çok önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların güven ve istikrar olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, “Yüzyılın lideri Tayyip Erdoğan” diye slogan atması üzerine, “Gençler unutmayın öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek” dedi.

Geçmişte, bu adımları atamasın diye ülkenin önüne nice tuzakların kurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin üzerinde nice oyunlar oynandı. Tek parti faşizminden darbelere, koalisyonlu yıllardan terör örgütlerinin üzerimize salınmasına kadar yaşadığımız her musibetin gerisinde Türkiye’yi oyun dışında tutma niyeti vardı. Bize işte bu sinsi oyunu bozduğumuz için düşmanlar. Şayet ülkenin kaynaklarını Londra tefecilerine akıtmaya devam etseydik, milletimizin köken, mezhep ve meşrep tartışmaları üzerinden ayrıştırılmasına göz yumsaydık inanın bizden kıymetlisi olmazdı. Ama biz sadece Allah’ın rızasını, milletimizin desteğini, insanımızın hayır duasını istedik, bunun için çalıştık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin imkânlarını milletin emrine verince yolların da yapıldığını, afetlerin altından da kalkıldığını, her kesimin taleplerine cevap da verilebildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu bereketin gerisinde millet için çalışmak, millet için mücadele etmek, millet için alın teri dökmek vardır. Kardeşlerim, eksiklerimiz şüphesiz vardır. Hatasızlık iddiası her şeyden önce bizim inancımıza uymaz. Fakat şundan emin olunuz. Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesi, milletimizin huzuru ve refahı için verdiğimiz mücadele sonuna kadar samimiydi. Vesayetin kirli senaryolarıyla mücadele ederken de samimiydik. Ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma hamlelerini yaşatırken yine samimiydik. FETÖ’cü hainlerin sonradan bizzat kendi kullandıkları kişilerin de ikrarıyla montaj olduğu kesinleşen kumpaslarına karşı yine samimiydik. Terör örgütlerinin kanlı saldırılarına karşı mücadele ederken, bu meseleyi suhuletle bitirmek için çözüm yolları ararken de samimiydik. 15 Temmuz’da tankların, uçakların, helikopterlerin bombalarına meydan okurken de samimiydik. Ekonomik tetikçilerin küresel ağababalarının desteğiyle ülkemizi çökertme girişimlerini engellemek için kendi programlarımızı hayata geçirirken de samimiydik.”

Katılımcılara, bu mücadelenin hepsinde kendileriyle beraber olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime beni böyle bir milletin, böyle bir topluluğun mensubu, kardeşi, muhibi kıldığı için binlerce kez hamd ediyorum. Yahu siz ne güzel insanlarsınız. Sizler ne kadirşinas, ne yüreği pek, gönlü zengin, kalbi vatan ve millet sevgisiyle çarpan insanlarsınız. Kardeşlerim, sizler için değil yedi düvele meydan okumak, gerekirse tüm dünyayı karşımıza alırız” dedi.

“DEPREMZEDE VATANDAŞLARIMA HAKARET EDEREK SİYASET OLMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinin çok partili siyasi hayattaki en önemli sınamalardan biri olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Ülkemiz çok uzun bir aradan sonra ilk defa iki ittifaklı, iki adaylı bir seçim yaşadı. Cumhur İttifakı ile CHP’nin öncülüğündeki koalisyon masası ittifakının nasıl ortaya çıktığını herhâlde anlatmaya gerek yok. Karşımızdaki adaya kimlerin destek verdiğini, kimlerin yol verdiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Buna rağmen 2 milyon 520 bin farkla geride kalınca nasıl zıvanadan çıktıklarını, sağa sola nasıl tehditler savurduklarını hep birlikte gördük. Bölücü terör örgütü ve ona sırtını dayayan parti, ikinci tur için CHP Genel Başkanı’na desteğini hemen açıkladı. Gerçi koalisyon masasının kendi içinde hesaplar biraz karışık, hava biraz dumanlı ama olsun en azından bölücü örgütün desteğini sağlama aldılar. Bunu örtmek için de Kılıçdaroğlu hemen çıkıp siyasette seviyeyi daha da düşürmeye, insanlarımızı kutuplaştırmaya başladı. Helalleşme tiyatrosunun yerini bir günde faşizmin en ilkel, en nobran, en rezil hâli aldı. Hâlbuki hiçbir kılıf bu minareyi örtmeye yetmez. Milletle inatlaşarak, millete hakaret ederek, milleti tehdit ederek siyaset olmaz. Depremzede vatandaşlarıma hakaret ederek siyaset olmaz.”

“BU ŞEHİTLERİMİZİN İNTİKAMI MUHAKKAK ALINACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi, pazar ve haftaya salı günü 6 deprem ilini ziyaret edeceğini aktararak, CHP’li bazı belediyelerin depremzedelere yönelik tutumunu şu sözlerle eleştirdi: “Bunların yaptıklarını gördünüz. Sosyal medyada yürütülen ahlaksız, vicdansız, insanlık dışı kampanyaları saymıyorum bile. CHP’li belediyeler ve bu partiyle irtibatlı sivil toplum kuruluşları, depremzedelere yaptıkları yardımları kesmekten çadırları toplamaya, kaldıkları yerlerden onları çıkarmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar. Tekirdağ’da kaldıkları oteli boşalttırdılar. Bu ne vicdansızlıktır. Daha düne kadar depremzedelerimize bedava ev vadediyorlardı, bugün insanlarımızı kapı dışarı ediyorlar. Suçüstü yakalanınca da hemen işi başka taraflara çekip kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.”

“Düşünün ki bunlar daha kaybettikleri bir seçimde böylesine bir hırsla sağa sola saldırıyor, Allah muhafaza seçim sonucu tam tersi çıksaydı neler yaparlardı, düşünmek bile istemiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha ilk gün 5 şehidimiz oldu, 5 şehit. Ne oldu? Ne yaparsanız yapın, Cudi’de de Gabar’da da Tendürek’te de Bestler Deresi’nde de bu şehitlerimizin intikamı muhakkak alınacaktır. Bay bay Kemal, dirsek dirseğe olduğun, omuz omuza yol yürüdüğün bu Kandil varisleriyle yolunu muhakkak ayıracaksın ama zaman çok geç olacak. İnşallah benim milletim sana bu fırsatı vermeyecek. 28’inde bu işi benim milletim bitirecek. Onun için benim milletimden ricam şudur; sizlere inanıyorum. Yol kısayken süratle işi bitirelim. İnşallah 28 Mayıs’ta öyle bir zafer elde edelim ki 29 Mayıs fethini hep birlikte kutlayalım.”

“6 ŞUBAT’TAN BU YANA HEP YAPTIĞIMIZ GİBİ BU HAFTA SONU İNŞALLAH DEPREM BÖLGELERİNDEYİZ”

Ülkenin ve milletin hayrı için yaptıkları tek bir şey olmayanların sergiledikleri bu ahlak ve insanlık dışı tavrı milletin takdirine bıraktıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, 6 Şubat’tan bu yana hep yaptığımız gibi bu hafta sonu inşallah deprem bölgelerindeyiz. Cumartesi, pazar Devlet Bey’le birlikte oralarda olacağız. Oralardaki vatandaşlarımızın hâlini hatırını soracağız. Çalışmaları yerinde göreceğiz. Varsa eksik aksaklık, talimatını vereceğiz. Deprem bölgesini en kısa sürede Defne Devlet Hastanesi’ni de açmak suretiyle ayağa kaldıracağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde ülkeye kazandırdıkları eserleri, millete verdikleri hizmetleri hayata geçirirken asla kimin oy verip vermediğine bakmadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek ölçümüz, bu milletin her bir ferdinin birinci sınıf vatandaşımız olarak, birinci sınıf hizmete layık bulunduğuydu. Hamdolsun, hiç kimse vatanın tek bir karış toprağında aksi bir örneği önümüze getiremez. Çünkü biz bu milleti Allah için seviyoruz. Çünkü biz bu ülkenin 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla büyümesini, güçlenmesini evlatlarımızın geleceği için istiyoruz. Bu konuda geçmişte herhangi bir yanlışa göz yummadık. Bundan sonra da en küçük bir rehavete izin vermeyeceğiz. Kardeşlerim, bizim tek bayrağımız var. Kandil, bizim bayrağımızı taşıyor mu? Onun uzantıları bizim bayrağımızı taşıyor mu? Bizim ezanımız belli. Bunların ezanı var mı? Bunların kitabı var mı? Uzantılarının var mı? Onlar bizim bayrağımızı kaldıranlar değil mi?” ifadelerini kullandı.

“Öyleyse şöyle hep birlikte coşkuyla öyle bir haykıralım ki Kandil de duysun, uzantıları da duysun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” cümlelerini katılımcılarla birlikte tekrarladı.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz ve İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Günhan Sinar hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın sonunda katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

HABER BURADA

Dünya

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi balkonundan vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine başlarken, kendisini karşılayanların coşkusuna işaret ederek, “İşte bu sevdanın neticesi burada. Bu, sevdalıların buluşması. Bütün bu maratonun neticesini bu akşam sizlerle yaşıyoruz. Birileri mutfakta, biz de balkonda” ifadesini kullandı.

Ankaralıları ve dava arkadaşlarını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır. Henüz kesin sonuçlar belli olmamakla beraber açık ara önde bulunuyoruz” diye konuştu.

Hem yurt içi oyların gayriresmî sonuçlarının belli olmasının hem de yurt dışı oyların sayımının biraz daha vakit alacağının anlaşıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii biz fersah fersah geride olduklarını kendilerinin de bildiği bir tabloyu ‘Öndeyiz’ diye anlatarak, milleti bir kez daha muhtemelen son kez kandırmaya çalışanlar gibi değiliz. Biz milletimize karşı hep harbi ve hasbi olduk. Bugün de seçimde açık ara önde olduğumuzu biliyor ancak sonucun tam oranlarıyla ne şekilde tecelli ettiği henüz resmen önümüze gelmediği için millî iradenin tezahürünü bekliyoruz. Sonucu beklerken, sizlerin buradaki sevgisine mukabele etmek için geleneksel balkon konuşmamızı şimdiden yapalım dedik.”

“TARİHİMİZİN EN YÜKSEK KATILIMLI SEÇİMLERİNDEN BİRİNİ YAŞADIK”

İstanbul’dan Ankara’ya ve parti genel merkezine gelinceye kadar sevgileriyle, coşkularıyla, ahde vefalarıyla kendilerini yalnız bırakmayan vatandaşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde sandık kurullarında görev alan, müşahit olarak veya bireysel gayretleriyle gönüllü bir şekilde sandıklara sahip çıkan, onlarla birlikte yurt dışı çalışmalarında vazife üstlenenlere de şükranlarını dile getirdi.

“Şüphesiz en büyük teşekkürü rekor bir katılımla sandık başına giderek ülkesinin ve kendisinin geleceği için tercihini sandığa yansıtan vatandaşlarımın her birine ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Seçimde tercihini bizden, AK Parti’den, Cumhur İttifakı’ndan yana kullanan kardeşlerime hassaten şükranlarımı sunuyorum. Kazanan, seçim tablolarının göstereceği rakamların ve oranların ötesinde tartışmasız bir şekilde ülkemiz olmuştur, milletimiz olmuştur. Türkiye, millî iradenin üstünlüğüne olan bağlılığıyla, vatandaşlarının siyasi tercihindeki özgürlüğüyle, dünyanın önde gelen demokrasileri arasında yer aldığını bir kez daha ispatlamıştır. Bu gerçeği seçimlere katılım oranının rekoruyla gösterdik. Dünyada benzeri yok. Tarihimizin en yüksek katılımlı seçimlerinden birini yaşadık. Bu gerçeği, milletimizin tercihini huzur içinde sandığa yansıtmasıyla gösterdik. Kayda değer hiçbir üzüntü verici hadise yaşanmadan bu seçimi tamamladık. Bu gerçeği, tüm parti temsilcilerinin gözetimi altında yürütülen seçim süreci ve sonuçlarının şeksiz, şüphesiz oluşuyla gösterdik.”

“SİYASİ HAYATIMIZ BOYUNCA İSTİSNASIZ HER ZAMAN MİLLÎ İRADENİN KARARINA SAYGI DUYDUK”

CHP yöneticileri ve bazı belediye başkanlarının tamamen kendi iç hesaplaşmalarının ürünü feveranlarının bu gerçeği değiştirmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz, hem siyasi hak ve özgürlüklerin kullanımı hem seçim sisteminin güvenirliği bakımından dünyaya örnek olacak bir işleyişe sahiptir. Kimsenin bu güzel tabloyu kendi kısır siyasi hesapları için bozmaya hakkı yoktur. Biz siyasi hayatımız boyunca istisnasız her zaman millî iradenin kararına, yani sizin kararınıza saygı duyduk. Bu seçimde de saygı duyuyoruz. Bundan sonraki seçimlerde de saygı duyacağız. Herkesten de biz aynı demokratik olgunluğu bekliyoruz. Seçim kampanyası dönemindeki tartışmalar artık geride kalmıştır. Bu süreçte herkes milletimize sözünü söylemiş, milletimiz de bugün kararını vermiştir. Artık buna yeni yeni kılıflar uydurmanın bir anlamı yok. Milletimizin kararının ne olduğunu gayriresmî kesin sonuçları açıklandığında hep birlikte göreceğiz.”

Sonuç ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Seçimi’nde tercihini kendisinden yana kullanan yaklaşık 27 milyon vatandaşa şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tercihini kimden yana yaparsa yapsın bu demokrasi şölenine katılan yaklaşık 56 milyon vatandaşımızın her birine tekrar teşekkür ediyorum. Seçimlerde en yakın rakibimize şimdiden 2 milyon 600 bin civarında fark attık. Kesin sonuçların çıkmasıyla bu rakamın çok daha yükseleceğine inanıyorum” diye konuştu.

Seçim sistemindeki yüzde 50+1 oy sınırı sebebiyle Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ilk turda bitip bitmediğini henüz bilinmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer milletimizin kararı, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin tamamlandığını gösteriyorsa zaten mesele yok. Şayet milletimiz tercihini, seçimin ikinci tura kalmasından yana yaptıysa onun da başımızın üstünde yeri var. Yüzde 50’nin üzerinde bir oy oranıyla bu turu bitireceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışı oyların sayımlarının devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunun için teşkilat mensuplarımızdan ve bize gönül veren tüm kardeşlerimden sandıklardaki ilçe ve il seçim kurullarındaki işlemler bitene kadar teyakkuz hâlinde olmaya devam etmelerini istiyorum. Zaferimizin gölgelenmesine yol açacak en küçük bir rehavete, en küçük bir zafiyete izin vermeden süreci takip edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği seçimleri mevcut tabloyla bile Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu kazanmasıyla neticelenmiştir. Şu anda parlamentoda çoğunluk Cumhur İttifakı’ndadır. Komisyonların genelinde Cumhur İttifakı hâkimdir. Dolayısıyla mecliste çoğunluğu Cumhur İttifakı’na veren milletimizin tercihinin Cumhurbaşkanı Seçimi’nde de güven ve istikrardan yana olacağından şüphe duymuyoruz.”

Seçim sonuçlarının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde meydanlarda vatandaşlara söylediklerinin sonuçlarını aldıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir olacağız, hamdolsun milletimizin gönlündeki yerimizi tahkim ederek bir olduk mu? İri olacağız, hamdolsun ülkemizi daha da güçlendirerek iri olduk mu? ‘Diri olacağız.’ dedik. Hamdolsun millî iradenin üstünlüğü üzerindeki bulutları dağıtarak diri olduk mu? ‘Kardeş olacağız.’ dedik, hamdolsun sandıktaki tercihi ne olursa olsun yeni güne 85 milyon, kardeş olarak girdik mi? Dikkat edin, biz teröristlerle kol kola olmadık. Biz, Diyarbakır’daki Kürt kardeşlerimizin ölümüne neden olan Selo ile beraber olmadık. Biz, ‘cezaevi kapılarını kırarak bebek katillerini dışarı salacağız.’ diyenlerle beraber olmadık. Biz Kandil’den talimat alanlarla beraber olmadık. Biz talimatı sadece Rabbimizden, milletimizden alırız. ‘Hep birlikte Türkiye olacağız.’ dedik, hamdolsun 81 vilayeti ve gönül köprüleri kurduğumuz tüm kardeşlerimizle büyük ve güçlü Türkiye olduk.”

“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETMENİN MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarının henüz kesinleşmemiş olmasının milletin tercihinin açık ara kendilerinden yana olduğu gerçeğini değiştirmediğini söyledi.

Millete bugüne kadar ne dedilerse, bundan sonra da aynı şeyi söyleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu anlayışla milletimize önümüzdeki 5 yıl boyunca hizmet etmeyi sürdüreceğimize yürekten inanıyoruz” dedi.

Türkiye’nin her seçiminin elbette önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “14 Mayıs seçimleri, gerek kurulan ittifakların mahiyeti gerek bu ittifaklara verilen gizli-açık desteklerin kaynakları itibarıyla siyasi tarihimizde ayrı bir öneme sahip olmuştur. Bu seçimi yaşayanlar çocuklarına, torunlarına Türkiye’nin nasıl bir siyasi iklimden geçerek Türkiye Yüzyılı’na ulaştığını anlatacak, ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını yarım bırakmamak için milletimizin iradesine nasıl sahip çıktığını anlatacak, milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine halel getirmemek için hangi oyunları bozduğunu anlatacak, millî iradenin gücünün nasıl bir destan yazdığını anlatacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu destanı milletle birlikte yazdıklarını ifade ederek, “Bugün burada bizlerle birlikte olan kardeşlerim başta olmak üzere partimizin tüm mensuplarına, Cumhur İttifakı’nın tüm mensuplarına, milletimizin her bir ferdine, çağrıda bulunuyorum; yarın sabahtan itibaren Türkiye Yüzyılı için milletimizin ve özellikle de gençlerimizin umutlarını en yükseğe çıkarmak için çalışmaya başlıyoruz” diye konuştu.

Gelecek dönemde de hiçbir tahrike, provokasyona, oyuna gelmeden sadece milletin gönlünü kazanmak için çalışacaklarını, koşturacaklarını, uğraşacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmenin mücadelesini vereceğiz. Unutmayınız, Türkiye Yüzyılı’nın yükselişinin önüne kimse geçemeyecektir” dedi.

HABER BURADA

DÜNYA