Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin Kahraman Kadınları” programına katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye’nin Kahraman Kadınları” programına katıldı.

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve dünyanın tüm kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ederek şehit annelerine, eşlerine ve çocuklarına sevgi ve saygılarını sunduğunu söyledi.

Şehitliğin önemini dile getirerek şehitlerin geride bıraktıkları emanetlerine devlet ve millet olarak en iyi şekilde sahip çıkmaya çalıştıklarını, bu konuda oldukça güçlü bir sistem kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin, milletimizin her bir ferdinin özellikle de şehitlerimizin ailelerinin, annelerinin, babalarının, eşlerinin ve çocuklarının dualarıyla ayakta durduğuna tüm kalbimle inanıyorum” dedi.

“KADINI İNSAN DEĞİL META OLARAK GÖREN HİÇBİR TOPLUMUN GELECEĞİ AYDINLIK OLAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde olduğu gibi bugün de tüm dünyada ve Türkiye’de kadın meselesinin enine boyuna konuşulacağını, tartışılacağını belirterek, “İlk insandan beri insanlığın yarısı erkek, yarısı kadındır. Bunlardan hangisini çıkartırsanız çıkartın, geriye insanlıktan eser kalmaz. Annelerimize, kız kardeşlerimize, eşlerimize, kız evlatlarımıza, tüm kadınlarımıza göstereceğimiz saygı, muhabbet aslında tüm insanlık adınadır. Dolayısıyla erkek olarak kendimiz için ne düşünüyor, istiyor ne bekliyorsak kadınlar için de aynı duygular içinde olmamız gerekiyor” diye konuştu.

Kadını insan değil, meta olarak gören, sırf cinsiyetinden dolayı zulüm eden hiç bir toplumun geleceğinin aydınlık olamayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel haklar dışında insanların tamamını tornadan çıkmış gibi tek bir ölçü ile değerlendirmenin, eşitlikçi değil, zorba, faşizan, sapkın bir yaklaşım olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kökeninden, inancından, konumundan dolayı ezilen, horlanan, dövülen, sürülen hatta öldürülen milyonlarca insanın yürekleri yakan trajedisi karşısında üzüntülü olduklarını vurgulayarak afetlerden savaşlara, kıtlıklardan toplumsal kargaşalara kadar her krizin en ağır faturasını çocuklarıyla birlikte kadınların ödediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de uzun yıllardır süren insani krizin yol açtığı yıkıntılara bakıldığında, altında çoğunlukla kadınların ve çocukların kaldığını, evlerinden edilen insanların sığındığı kamplarda aynı manzaraların yaşandığını, Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin büyük bir bölümünün de yine kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirtti.

“VİCDANI NASIR TUTMUŞ DÜNYANIN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NÜ KUTLAMASI RİYAKÂRLIKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 1,5 asır önce ABD’de yaşanan bir grev sırasında hayatını kaybeden kadın işçiler anısına 1977 yılında bugüne 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlandığı hatırlatarak, “Kadınların sorunlarına dikkat çekmeyi gaye edinen bugünün, günümüzdeki yaşanan krizler için de bir hassasiyet olmasını dilerdim. Ancak Suriye’de dokuz yıldır süren insani krizde hayatını kaybeden 1 milyona yakın insandan çok önemli bir bölümü kadın ve çocuk olduğu hâlde, bu konuya kimsenin güçlü bir şekilde dikkat çektiğini görmedik, duymadık, bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Avrupa kapılarına dayanan yüz binlerce insan içindeki kadınlara yapılan eziyetleri, önlerine dikilen tel örgüleri, dövülerek, vurularak geri gönderilme çabalarını da kimsenin kınamadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “O üç, beş yaşındaki yavruları görüyorsunuz. Yunanistan sınırına giderken, tarlalar içinde ekranlarda izlemişsinizdir. Düşe kalka o üç yaşındaki yavrunun nasıl sınıra doğru yürüdüğünü herhâlde izlemişsinizdir. Ben, torunuma da onu gösterdim. Bak dedim senin gibi, düşüyor, kalkıyor. Niye biliyor musun dedim? O kötü amcalardan kurtulmak için. Ortada böyle bir zulüm var. O da bana soruyor. ‘Bunlar kötü amcalar mı? Evet oğlum bunlar kötü amcalar. Bunu yaptılar. İnanın ellerinden gelse, onları bile süngülerler. Bunlarda vicdan yok, bunlarda insaf yok, bunlarda insanlıktan nasibini almak yok.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’a seslenerek, “Ey Yunanistan, bu insanlar sende gelip kalmayacak. Senden gelip geçecek ve Avrupa’nın bir başka ülkesine geçecek. Niye rahatsız oluyorsun? Biz size dedik. Bak bu böyle giderse, biz bu kapıları açacağız. Siz inanmadınız. Ey Yunanistan, şimdi sana da sesleniyorum. Sen de kapılarını aç ki bu yükten kurtul. Gitsinler Avrupa’nın diğer ülkelerine. Bu işin başka çıkışı yok. Adil bir yük paylaşımı diyorsak, bu adil yük paylaşımına biz de ortak arıyoruz. Şu anda bizde hâlâ 3,5 milyon mülteci var” değerlendirmesinde bulundu.

Vicdanları nasır tutmuş dünyanın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamasının riyakârlık olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün katlettiği kadınları, çocuk yaşta ailelerinden kopartarak, her türlü istismarı yaptığı ve ölüme sürdüğü kız çocuklarını görmeyenlerin 8 Mart kutlaması yapmasının da riyakârlıktan öte bir durum olduğunun altını çizdi.

“TÜM MEVZUATIMIZDA KADINLARIN HAKLARINI KORUMAYA YÖNELİK DÜZENLEMELER YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır’da HDP’nin kapısı önünde gözleri yaşlı annelerin altı ayı aşkın bir zamandır dağa kaçırılan yavrularını beklemelerini acaba dünya kadınlar gününü kutlayanlar gelip de oralarda bu anneleri ziyaret ettiler mi? Etmediler. Onlar da edecek zaten yüz de yok. Onların etmelerinin de bazı şartları var. Hep onlar o şartların oluşmasını beklerler” dedi.

Filistin’de de kadınların, kız çocuklarının İsrail’in zulmüne maruz kaldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sokakta yürüyen kız çocuklarını kurşunlayan, her fırsatta masum insanların üzerine dipçikle köpekle gazla saldıranları görmezden gelen bir dünya için söylenecek söz bulmakta zorlanıyoruz. İsrail aynısını orada yapmıyor mu? aynısı   yapıyor. O anneleri yerlerde nasıl sürüklediğini görmüyor muyuz? Onları yavrularına sarılayım derken, onları yerlerde nasıl sürüklediklerini görmüyor muyuz? Ama ne diyorlar. ‘İsrail’e bu kadar acaba sizler ifadelerde bulunursanız bu ilişkiler noktasında pek hayra alamet olmaz’ Biz şu anda hakla beraberiz batılla değil. Bunu bir defa iyi ayırt etmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.

“Kadın bedenini şatafatlı ambalajlar altında köle ticaretinden daha beter bir şekilde metalaştıran 8 Mart’ı da aynı amaçla kullanmasındaki ironiyi de sizlerin takdirine bırakıyorum” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ağızlarından kadın haklarını düşürmeyenlerin,  inançlarına uygun şekilde giyinmek, yaşamak isteyen kadınlara hayat hakkı tanınmaması karşısında sergiledikleri suskunluğu da bu tabloya ilave etmemiz gerekiyor.  Kadını insandan bağımsız müstakil bir varlık olarak konumlandırma çabalarının vardığı yer işte burasıdır. Ne zaman ki 8 Mart’ı sadece belirli bir kesimin değil, tüm kadınların meselelerinin konuşulduğu bir tarih hâline getirirsek işte o zaman gerçek kadınlar gününe dünyada kavuşmuş olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleştirdikleri reformlar arasında kadınların meselelerinin çözümüyle ilgili olanların çok önemli bir yer tuttuğuna değinerek, Anayasa, kanunlar ve tüm mevzuatta kadınların haklarını korumaya, ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırmaya yönelik çok ciddi düzenlemeler yaptıklarını, aile yapısının korunmasını özel önem verdiklerini, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda etkin tedbirler aldıklarını anlattı.

“MİLLETİMİZİ KADINIYLA ERKEĞİYLE BİR BÜTÜN OLARAK BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE HEDEFİMİZE ULAŞTIRACAĞIZ”

Kadınların iş hayatında giderek daha fazla yer almasının Türkiye’yi zayıflatan değil, tam tersine güçlendiren bir gelişme olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstihdamdaki kadın oranı 2002’den 2019’a kadar yüzde 45’e yakın artarak 9 milyon sınırına dayanmıştır. Böylece kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 27,9’dan yüzde 34,9’a, toplam istihdamdaki kadın oranı yüzde 25,3’ten yüzde 28,8’e yükselmiştir” bilgisini paylaştı.

İş hayatında yer almak isteyen kadınlar için doğum izinlerinden kreşlere kadar her alanda gereken düzenlemeleri yaptıklarını, eğitim-öğretimde kız çocuklarıyla erkek çocukları arasında hiçbir fark kalmadığını, kadınların siyasal hayata ve karar alma mekanizmalarına katılımı Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine ulaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisimizdeki 600 milletvekilimizden 104’ünün kadınlardan oluşması yeterli değilse de önemli bir orandır. Üniversitelerde ve bankacılık sektöründe kadın oranı erkekleri geride bırakmıştır” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “mutlu kadın, uyumlu aile, müreffeh toplum” hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerine vurgu yaparak, aile merkezli kadın ve erkek açısından adil ve uyumlu bir toplum yapısını geleceğin teminatı olarak gördüğünü, sürdürülebilir kalkınmanın yolunun buradan geçtiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizi kadınıyla erkeğiyle bir bütün olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefimize ulaştıracağız. Bu konuda desteğinizi bekliyoruz.  Aksi takdirde kadın elinin değmediği her iş gibi bu gayretimizde eksik kalır, aksar, hedefine ulaşmaz. Türkiye’nin kadınlarına güvendiğimiz için sürekli hedef büyütüyor, mücadele çıtasını yükseltiyoruz” diye konuştu.

“KÜRESEL DÜZEYDE OLDUĞU GİBİ BÖLGEMİZDE DE TARİHÎ BİR DÖNÜŞÜM YAŞANIYOR”

“Küresel düzeyde olduğu gibi bölgemizde de tarihî bir dönüşüm yaşanıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu sürecin tam merkezinde yer aldığını, hedeflere ulaşmanın yanı sıra bölgedeki insani krizleri çözmenin ve istikrarı sağlamanın mücadelesini verdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Belçika’da Avrupa Birliği’nin yetkilileriyle bir toplantıya katılacağını ve temennisinin daha farklı neticeler alarak Belçika’dan dönmek olduğunu belirterek, “Avrupa Birliği ile yaptığımız anlaşmanın kendi tarafımıza düşen yükümlülüklerini yerine getirdik. Buna karşılık Avrupa Birliği oyalamaya dönük ve sözünü etmeye bile değmeyecek birtakım katkılar dışında taahhütlerini yerine getirmemiştir. Şimdi bu yeni ekiple görüşüyoruz. Bu yeni ekiple inşallah farklı neticeler elde ederiz” dedi.

Türkiye’nin misafir ettiği 4 milyonu bulan sığınmacıya 40 milyar doların üzerinde harcama yaptığını ancak Avrupa Birliği’nden sadece 3 milyar avro geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İdlib’de son dönemde yaşanan gelişmelerin ardından aslında çok önceden atmamız gereken bir adımı attık. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Cenevre Sözleşmesi ve diğer uluslararası anlaşmalara uygun şekilde ülkemizdeki yabancılara diledikleri yerlere gidebilme imkânını tanıdık. Yunanistan karadan ve denizden topraklarına yönelen sığınmacıları döverek, öldürerek, işkence ederek, denizde botlarını delip boğmaya çalışarak durdurma yoluna gidiyor. Bu insanlık dışı eylemlere karşı kimse sesini çıkarmıyor, hatta tam tersine Yunanistan’ı destekliyorlar. Bu durum bize merhum Mehmet Akif’in şu mısralarını hatırlatıyor: ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’ Türkiye olarak bu vahşeti tüm uluslararası platformlarda gündeme getirmeye ve mazlumların hakkını savunmaya devam edeceğiz.”

“TÜRKİYE’NİN SURİYE TOPRAKLARINI İŞGAL VE İLHAK ETMEK GİBİ BİR AMACI ASLA OLMAMIŞTIR”

Suriye’deki sorunun daha kapsamlı ve sonuç alıcı adımlarla çözülebileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgede attığı adımlar olmasaydı Suriye’de bugüne kadar hayatını kaybeden 1 milyon sivil sayısına İdlib’de en az bir bu kadarının daha katılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sığınmacı akınını durdurmak ve rejimin ülkemiz topraklarını da hedef alan azgınlığının önüne geçmek için İdlib’de daha aktif bir askerî pozisyon almak mecburiyetinde kaldık. İdlib’deki durumun rejimin saldırganlığı yanında Rusya’nın bölgenin statüsüne ilişkin ısrarlı tutumu sebebiyle giderek tırmanma eğilimi göstermesi üzerine diplomatik çözüm arayışlarımızı da hızlandırdık” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’nin Suriye topraklarını işgal ve ilhak etmek gibi bir amacı asla olmamıştır” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkının kendi toprakları ve özgürlüğü için rejime ve terör örgütlerine karşı verdiği mücadeleyi desteklediklerini belirtti.

“BİZİM TEK GAYEMİZ; İDLİB’DEKİ İNSANİ KRİZİ OLABİLECEK EN HIZLI VE ETKİN ŞEKİLDE ÇÖZÜME KAVUŞTURMAKTIR”

“Ülkesinin üçte biri PKK-YPG terör örgütünün işgali altında olan bir rejimin tüm gücünü ve imkânlarını İdlib gibi küçük sayılabilecek bir bölgeye yöneltmesi derdin başka olduğunu gösteriyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye olarak İdlib’de fiilen operasyon sürdürdüğümüz son bir ay içerisinde 34’ü Leyle-i Regaip’te olmak üzere toplam 59 şehit verdik. Buna karşılık rejimin 3 bin 400 unsurunu etkisiz hâle getirdik. Ayrıca rejimin üç uçağını, sekiz helikopterini, sekiz hava savunma sistemini, 156 tankını, 108 top, obüs ve çok namlulu roketatarını, 24 zırhlı aracını, 49 doçkasını ve doçkalı pikabını, 99 askerî aracını, 10 mühimmat deposunu, iki havaalanını da imha ettik. Elbette bizim amacımız, ne daha çok insan öldürmek ne de daha çok araç-gereç imha etmektir. Bizim tek gayemiz; İdlib’deki insani krizi olabilecek en hızlı ve etkin şekilde çözüme kavuşturmaktır. Bağcıyı dövmenin değil üzüm yemenin peşinde olduğumuz için de diplomatik çözüm yollarını sürekli zorladık. Rusya ile Perşembe günü vardığımız uzlaşmanın gerisinde işte böyle bir arka plan vardır. İdlib halkının can emniyetini ve Türkiye’nin sınırlarının güvenliğini sağlayacak her çözüm bizim için ehvendir, kabul edilebilirdir. Moskova’da vardığımız anlaşmanın da bu hedeflerimize hizmet edeceğini umuyorum.”

Bahar Halkanı Harekâtı bölgesinin sağı ve solundaki yerlerle ilgili verilen sözlerin tutulmaması hâlinde Türkiye’nin buraları kendi yöntemleriyle temizleme hakkını saklı tutulduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölücü terör örgütü bu ülkedeki varlığını tamamen sona erdirene kadar, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği tamamlanmış olamayacak. Türkiye’dekiler başta olmak üzere rejimden kaçarak evlerini terk eden tüm Suriyeliler yerlerine dönmedikçe Suriye’de kalıcı huzur sağlanamaz. Rejimin İdlib’de sükûnun sağlanması ile Rusya ile yaptığımız anlaşmayı bozması hâlinde bir daha şiddetli bir şekilde bu zalimlerin üzerine gideceğiz; bunun da bilinmesi lazım” uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ederek bitirdi.

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gazze huzura ermeden, Filistinliler huzura kavuşmadan bölgedeki diğer ülkelerin de istikrara kavuşması mümkün değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî temaslarda bulunmak üzere ziyaret ettiği Endonezya’nın Bogor şehrinde, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ile baş başa, heyetler arası görüşmeleri ve anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Endonezya’yı G20 Liderler Zirvesi vesilesiyle 2022’de ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 1’inci Toplantısı vesilesiyle ülkede bulunduğunu belirtti.

“ENDONEZYA’YLA TARİHÎ VE BEŞERÎ BAĞLARIMIZ BUNDAN 400 YIL ÖNCESİNE KADAR UZANIYOR”

Subianto ve Endonezya makamlarına samimi misafirperverlikleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 75’inci yıl dönümünü idrak ediyoruz. Ancak, Endonezya’yla tarihî ve beşerî bağlarımız bundan 400 yıl öncesine kadar uzanıyor. İşte bu güçlü yakınlıktan ilham alan ilişkilerimizi, 2011’de ilan ettiğimiz Stratejik Ortaklığımızla taçlandırmıştık. Bugünkü konsey toplantımızla münasebetlerimizi daha da kurumsallaştırmış olduk” dedi.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile görüşmelerinde ve heyetler arası istişarelerde, iki ülke ilişkilerini kapsamlı şekilde ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca, Filistin ve Suriye başta olmak üzere güncel bölgesel ve küresel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede enerji, tarım, ticaret, savunma sanayisi, iletişim, eğitim gibi çeşitli alanlarda 13 mutabakat metni imzalandığını ifade etti.

“EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİNE ÖNEM VERİYORUZ”

İki ülke ilişkilerinin geleceğine yön veren kapsamlı bir ortak bildiriyi Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile kabul ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Savunma sanayiinde mevcut projeleri ve ilave iş birliği imkânlarını gözden geçirdik. Görüşmelerimizde ticaretimizin 10 milyar dolar seviyesine yükseltilmesine ve dengeli hâle getirilmesine yönelik yapabileceğimiz çalışmaları ele aldık. Ekonomik ilişkilerimizin sağlık, inşaat, enerji, gıda ve helal ürünler alanlarında çeşitlendirilmesine önem veriyoruz. Bilhassa, Endonezya’nın yeni başkenti Nusantara’nın inşa sürecinde, dünya çapında başarılı projelere imza atmış inşaat firmalarımızın yer almasını arzu ediyoruz.”

İki turizm ülkesi olan Türkiye ve Endonezya arasındaki beşerî temasların sıklaştırılmasının önemine de değindiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayrak taşıyıcı hava yollarımızın sefer sayılarının artırılması gereğine vurgu yaptık. Geçtiğimiz yıl Endonezya’dan ülkemizi 203 bin, ülkemizden Endonezya’yı ise yaklaşık 50 bin turist ziyaret etti. Bu rakamlar sevindirici olmakla birlikte potansiyelimizin altındadır” ifadelerini kullandı.

Endonezyalı gençlerin Türkiye burslarına artan ilgisini memnuniyetle müşahede ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde eğitim almış yaklaşık 5 bin Endonezyalı kardeşimizin her birini kültür elçileri olarak görüyoruz. Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve TİKA bu alanlardaki iş birliğimize katkıda bulunmaya devam edecektir” dedi.

ASEAN ve üyeleriyle münasebetleri geliştirmekte kararlı olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ASEAN Sekretaryasına ev sahipliği yapan Endonezya’nın, Türkiye’nin ASEAN’la iş birliğinin güçlenmesinde vereceği desteğe güvendiklerini ifade etti.

“ENDONEZYA’NIN FİLİSTİN MESELESİNDEKİ DURUŞUNU TAKDİRLE KARŞILIYORUZ”

Görüşmelerinde ayrıca, Birleşmiş Milletler, G20, MIKTA, D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi çok taraflı platformlardaki münasebetleri artırma hususunda mutabık kaldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Endonezya’nın Filistin meselesindeki duruşunu takdirle karşılıyoruz. Önümüzdeki dönemde Gazze’nin yeniden inşasında ve Filistin davasının savunulmasında Endonezya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, egemen, toprak bütünlüğünü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması daha fazla geciktirilemez. Bunu aşındıracak her türlü adım, her türlü teklif ve proje bizim nazarımızda gayrimeşrudur, daha fazla çatışma, daha fazla kan ve istikrarsızlık demektir. Gazze huzura ermeden, Filistinliler huzura kavuşmadan bölgedeki diğer ülkelerin de istikrara kavuşması mümkün değildir. İsrail’in 15 ay süren saldırıları neticesinde oluşan zararın toplamı 100 milyar dolara yaklaşıyor. Şunu unutmayalım, hukukta prensip, zararın müsebbibinden tahsil edilmesidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişarelerinin ve aldıkları kararların hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO: “ENDONEZYA VE TÜRKİYE ARASINDA ORTAKLIĞI GÜÇLENDİRME KONUSUNDA KARARLIYIZ”

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto da konuşmasında, “Endonezya ve Türkiye’nin yüzyıllardır ilişkileri var ve Osmanlı’dan beri bağımız çok güçlü şekilde devam ediyor” diyerek Türkiye-Endonezya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın düzenlendiğini hatırlattı.

“Endonezya ve Türkiye arasında ortaklığı güçlendirme konusunda kararlıyız” ifadesini kullanan Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, iki ülke halkının refahı ve düzenleri için birçok konunun ele alındığını söyledi.

İki ülkenin ticaret ve ekonomi sektöründe belirlenen hedefe ulaşmak için kararlı olduğunu belirten Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, Türkiye ve Endonezya’nın dengeli bir ilişkiye sahip olduğunu söyleyerek, “Endonezya ve Türkiye arasında savunma sanayisi iş birliği çabalarına daha çok destek vermek istiyoruz” diye konuştu.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, Filistin konusunda da iş birliğinin devam edeceğini ve iki devletli çözümün desteklendiğini vurguladı.

İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto huzurunda, iki ülke arasında ortak anlaşmalar imzalandı.

Bu kapsamda, iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliği Anlaşması”nı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Endonezya Dışişleri Bakanı Sugiono imzaladı.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Mutabakat Zaptı”, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Endonezya Enerji ve Maden Kaynakları Bakanı Bahlil Lahadalia tarafından imza altına alındı.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Hükûmeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Kolaylaştırılmasına Dair Niyet Mektubu”na, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Endonezya Yatırım ve Ham Madde İşleme Bakanı Rosan Perkasa Roeslani imza attı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır ile Endonezya Sanayi Bakanı Agus Gumiwang Kartasasmita, “Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Endonezya Cumhuriyeti Endonezya Sanayi Bakanlığı Arasında Sanayi İşbirliği Ortak Komitesi Kurulmasına Dair Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.

“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Endonezya Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptı”, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Endonezya Tarım Bakanı Andi Amran Sulaiman tarafından imza altına alındı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Endonezya Ticaret Bakanı Budi Santoso, “Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ile Endonezya Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Arasında Ticaret Alanında İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı”na imza attı.

“Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Öğretim Kurulu ile Endonezya Cumhuriyeti Yüksek Öğretim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yüksek Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve Endonezya Yüksek Öğretim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Satryo Soemantri Brodjonegoro tarafından imzalandı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Endonezya Din İşleri Bakanı Nasaruddin Umar, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı ile Endonezya Cumhuriyeti Din İşleri Bakanlığı Arasında Din Hizmetleri ve Din Eğitimi Alanlarında İşbirliği Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.

“Türkiye Cumhuriyeti Savunma Sanayii Başkanlığı ile Endonezya Savunma Bakanlığı Arasında Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması”na, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Shamsuddin imza attı.

BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar ile Republikorp Kurucusu Norman Joesoef arasında “Bayraktar TB3 ve Bayraktar AKINCI İhracatına Yönelik Ortak Üretim Anlaşması” imzalandı.

Ayrıca “Anadolu Ajansı (AA) ve Endonezya Haber Ajansı (ANTARA) Arasında İşbirliği Anlaşması”nı, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile ANTARA Başkanı Akhmad Munir imzaladı.

“Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile Endonezya Cumhuriyeti Kamu Hizmeti Yayıncılığı Radyosu (LPP RRI) Arasında Radyo Alanında Mutabakat Zaptı”, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile LPP RRI Yönetim Kurulu Başkanı I Hendrasmo tarafından imza altına alındı.

TRT Genel Müdürü Sobacı ve Endonezya Kamusal Televizyon Ağı (TVRI) Yönetim Kurulu Başkanı Iman Brotoseno, “Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) İle Endonezya Kamusal Televizyon Ağı (tvrı) Arasında İşbirliği Protokolü”ne imza attı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO’YA TOGG HEDİYE ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya, Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili Togg’u hediye etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya “Pamukkale beyazı” renginde Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili Togg armağan etti. İki lider, Togg’un önünde fotoğraf çektirdi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO TARAFINDAN ONURUNA VERİLEN YEMEĞE KATILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto tarafından Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda onuruna verilen resmî öğle yemeğine iştirak etti.

Yemekte yaptığı konuşmada, sıcak ve nazik ev sahipliği için Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile bu yıl çeşitli vesilelerle birçok kez bir araya geldiklerini, gerek ikili gerekse dünyayı ilgilendiren birçok konuda iki dost ve kardeş olarak görüş alışverişlerinde bulunduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere son olarak 2022’nin kasım ayında ziyaret ettiğim Endonezya’nın her defasında gelişip, büyüdüğünü görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum” ifadelerini kullandı.

ANTALYA DİPLOMASI FORUMU’NA DAVET
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya’nın, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto liderliğinde 10 yıl içinde dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına gireceğine inandığını vurgulayarak, “Az önce Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizin ilk toplantısını tamamlamış bulunuyoruz. İnşallah sizleri de 11-13 Nisan’da düzenleyeceğimiz 4. Antalya Diploması Forumu’na bekliyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk sanayisinin ulaştığı seviyeyi temsil eden yerli elektrikli otomobil Togg’u Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’ya hediye etmesine ilişkin de, “Togg’u ülkelerimiz arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının nişanesi olarak kabul etmeniz bizleri sevindirecektir. Rabb’im aramızdaki dayanışmayı ve muhabbeti daim eylesin diyorum, 1 Mart’ta kavuşacağımız özellikle Ramazan-ı Şerifinizi şimdiden tebrik ediyorum” dedi.

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

HABER BURADA

Dünya

Emine Erdoğan, Endonezya’da Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

Resmî temaslarda bulunmak üzere Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik eden eşi Emine Erdoğan, Yunus Emre Enstitüsüne (YEE) ziyarette bulundu.

Emine Erdoğan’ı enstitüye gelişinde, YEE Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy ve YEE Endonezya Müdürü Cemal Şahin ile ellerinde Türk ve Endonezya bayrakları taşıyan çok sayıda öğrenci karşıladı.

Öğrencilerle yakından ilgilenen Emine Erdoğan, enstitüyü gezerek, Aliy ve Şahin’den yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Emine Erdoğan, 1567-1920 yıllarına ait Osmanlı-Endonezya ilişkilerini gözler önüne seren Arşiv Belgeleri Sergisi’ni gezdi.

Sergideki belgeler arasında, “Endonezyalı Müslümanların hac yaparken masrafların azaltılması noktasında Osmanlı’dan yardım istemesine ilişkin yazı”, “Osmanlı’nın, İngilizlerin Uzak Doğu Asya’ya yönelik kirli planlarını bozması ve buna mukabil Endonezya’dan teşekkür mektubu”, “Açe’de bulunan Müslüman topluluğuna yönelik Hollandalıların zulümlerine karşı Osmanlı’nın yardımları neticesinde gösterilen başarıya ilişkin rapor”, “Cava bölgesinin bütünüyle düşmanlardan kurtarılması noktasında Osmanlı’nın yardımları ve rolü noktasında Cava Padişahı Şerif Ali tarafından Sultan Abdülhamit’e gönderilen teşekkür mektubu” yer aldı.

Serginin ardından Türkçe dersinin verildiği sınıfları ve kütüphaneyi ziyaret eden Emine Erdoğan, Endonezyalı öğrencilerle sohbet etti. “Türkiye’deki Hayalim” konusunun işlendiği derste öğrenciler, Türkiye’ye dair hayallerini kaleme aldıkları metinleri okudu. Öğrencilerden biri, daha önce iki kez gittiği Türkiye’nin çok sayıda tarihî güzelliklere sahip olduğunu belirterek, Türkiye’den doktora derecesi almak istediğini ve Türk yemeklerini çok özlediğini söyledi. Emine Erdoğan, enstitüde eğitim gören öğrencilerin Türkiye’ye dair çizdikleri resimleri de inceledi, öğrencilerle yaptıkları resimlere ve Türkiye’ye ilişkin sohbet etti.

“TÜRKİYE VE ENDONEZYA KARDEŞLİĞİ, BUGÜNKÜ GİBİ NİCE YILLAR BOYU SÜRSÜN”

Emine Erdoğan, YEE’yi ziyaretine ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: “Resmî ziyaretimiz kapsamında Endonezya’nın başkenti Cakarta’da Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret ettim. Bu yıl Türkiye ve Endonezya arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 75. yılını kutlarken, aslında 16. yüzyıldan günümüze uzanan bir dostluğun mirasına tanıklık ediyoruz. Bu mirası geleceğe taşıyan en önemli köprülerden biri olan Yunus Emre Enstitüsünde Türkçe eğitimi alan gençlerle buluşmaktan mutluluk duydum. Öğrenme heyecanları ve Türkiye’ye duydukları sevgi, halklarımız arasındaki güçlü bağın en güzel yansıması. Osmanlı-Endonezya İlişkileri Arşiv Belgeleri Sergisi’nde ise iki ülkenin köklü dostluğunun ne denli kuvvetli olduğunu hatırlatan belgeleri inceledim. Dilerim ki Türkiye ve Endonezya kardeşliği, bugünkü gibi yıllar boyu sürsün.”

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

Resmî ziyaretini gerçekleştirmek üzere Endonezya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ile Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya’nın Bogor şehrinde Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto tarafından resmî törenle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın makam aracını, Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı girişinde karşılayan süvariler, bina girişine kadar araca eşlik etti. Endonezyalı çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı makam aracından indiğinde Türk ve Endonezya bayraklarıyla selamladı.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’nun tören alanındaki yerlerini almasının ardından, askerî bando iki ülkenin millî marşlarını çaldı ve top atışı yapıldı.

Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki karşılama töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, heyetlerini birbirlerine takdim etti, bina girişinde Türkiye ve Endonezya bayrakları önünde tokalaşarak basın mensuplarına poz verdi.

Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda şeref defterini de imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile baş başa görüşmeye geçti.

GENÇ GAZETECİLER ENDONEZYA

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge