Connect with us

Dünya

SON DAKİKA : İHRACAT 2019’DA CUMHURİYET TARİHİNİN REKORUYLA TAÇLANDI

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2019 yılı dış ticaret rakamlarını açıkladı.Geçen yıl küresel ekonomide görülen tüm zorluklara ve olumsuz etkenlere rağmen özellikle ihracatta kaydedilen olumlu ve güçlü performansın Türkiye’nin ne kadar dinamik ve potansiyeli güçlü bir ülke olduğunu ortaya koyduğunu belirten Pekcan, “2018’de rekor kırmıştık, bu sene o rekorun da üzerine çıktık. 2019 yılı ihracatımız yüzde 2,04 artışla 180 milyar 468 milyon dolar oldu.” ifadesini kullandı.

Pekcan, ithalatın da yüzde 9 azalışla 210 milyar 394 milyon dolar olarak gerçekleştiğini dile getirerek, “Dış ticaret açığımız da yüzde 44,9 düşerek 54 milyar 323 milyar dolar iken 2019 sonunda 29 milyar 926 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dolayısıyla ülkemizin dış finansman ihtiyacına 24 milyar 397 milyon dolarlık pozitif katkı yapmış bulunmaktayız. İhracatın ithalatı karşılama oranı da 9,3 puan artarak yüzde 76,5’ten yüzde 85,8’e yükselmiştir.” diye konuştu.

2019 yılı ocak-ekim dönemi verilerine göre hizmet ihracatının da bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10,3 artışla 46,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini, 28 milyar dolar hizmet ticareti fazlası verildiğini belirten Pekcan, müteahhitlik sektörünün de yurt dışında 2019 yılında aralık ayı verilerine göre 18 milyar dolarlık proje üstlendiğini aktardı.

– Büyümeye 4,7 puanlık rekor katkı

Pekcan, net ihracatın Türkiye’nin büyümesine 2018 yılında 3,6 puan katkı sağladığını belirterek şunları kaydetti:

“2019 yılı ilk üç çeyrek verileri itibarıyla net ihracatımız büyümeye 4,7 puan katkı sağlamıştır. Bu Türkiye’de son 18 yılda yürütülen dış ticaretin ülkenin büyümesinde ulaşılan en büyük katkıdır. Avro/dolar paritesinin de ihracatımıza 4,5 milyar dolarlık negatif etkisi söz konusu olmuştur. Bütün bu olumsuzluklara rağmen ihracatın önemli bir düzeyde artması küresel risklere karşı gerek ticaret politikası yönetiminin gerekse ihracatçılarımızın aksiyon alabilme kabiliyetinin ne kadar güçlendiğinin somut bir göstergesidir. Küresel talepteki yavaşlama ve artan belirsizlik küresel ticaret üzerinde baskı oluşturmakta, ülkelerin ihracat hacimlerini sınırlamakta, dünyanın önde gelen ihracatçı ülkelerinin dahi ihracatlarını olumsuz etkilemektedir. 2019’da ihracatını en fazla artıran ilk 50 ülkenin ihracatı yüzde 2,7 azalmıştır. Türkiye’nin ihracatı yılın 9. ayı itibarıyla 2,6 arttı. Türkiye dünya sıralamasında ihracat artış oranında 7. sıraya geldi. Değer bazında ihracat artışıyla beraber Türkiye dünyada ihracat artışında 5. ülke olma başarısını gerçekleştirdi.”

Bakan Pekcan, ülke gruplarına göre en fazla ihracatın AB’ye yapıldığına işaret ederek, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine ihracatın da yüzde 7,1 arttığını ve 35 milyar dolar civarında gerçekleştiğini söyledi.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, geçen yıl ihracatçılara 3,2 milyar lira fiili destek ödemesi yaptıklarını belirterek, “Bu da Cumhuriyet tarihinde bugüne kadarki en yüksek ihracat destek rakamıdır. 2020’de bunu 3,8 milyar liraya çıkaracağız.” dedi.

Pekcan, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2019 yılı dış ticaret rakamlarını açıkladı, hayata geçirilen projeler ve yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi verdi.

Geçen yılın küresel ekonomide ticaret savaşlarının ve belirsizliklerin arttığı bir yıl olduğunu ifade eden Pekcan, Türkiye ekonomisinin zorlu küresel şartlara rağmen 2018’de yaşanan kur ataklarının ardından dengelenme sürecine, ardından da büyüme patikasına girdiğini söyledi.

Pekcan, Türkiye ekonomisindeki bu olumlu gelişmelere dış ticaretin çok pozitif katkı sağladığını gördüklerine işaret ederek, geçen yıl küresel ticaret savaşlarıyla birlikte Brexit sürecindeki belirsizlikler, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki gerginlikler, sıcak çatışmalar, İran ve Venezuela’ya uygulanan ambargolar, Fransa, Hong Kong ve Latin Amerika’daki karışıklıkların küresel ticaretin azalmasına, büyümenin aşağı yönlü ivmelenmesine neden olduğunu bildirdi.

ABD’nin Çin’e uyguladığı ilave gümrük vergisi kapsamının 370 milyar dolar, Çin’in ABD’ye uyguladığı gümrük vergisi kapsamındaki ürünlerin 110 milyar dolar ve Brexit’in Avrupa Birliği ihracatına olumsuz etkisinin 35 milyar dolar olmasının beklendiğini dile getiren Pekcan, küresel ekonomide ithalatı kısıtlayıcı önlemlerin Ekim 2018-Ekim 2019 döneminde 747 milyar dolar olduğunu, 2016-2017’nin aynı dönemiyle kıyaslandığında 10 kat artış gerçekleştiğini ifade etti.

– “Türkiye uluslararası ticarette en başarılı ülkelerden biri”

Pekcan, IMF’nin Küresel Ticaret Belirsizlik Endeksi 2018 yılının ilk çeyreğinde 5,1 seviyesindeyken geçen yılın 3’üncü çeyreğinde bu değerin 99,7’ye yükseldiğine dikkati çekerek, “Başta ticaret savaşları olmak üzere 2019 yılında öne çıkan tüm risk ve belirsizlik faktörleri, küresel çapta yatırım ve üretim üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu. ABD, Çin, AB ve Almanya gibi küresel ticaretin lokomotifi konumundaki ülke ve bölgelerin üretim performansı dikkati çekici oranlarda zayıflamıştır.” diye konuştu.

Ülke ihracatında birinci sıradaki Almanya başta olmak üzere en büyük paya sahip AB ülkelerinde sanayi üretimi rakamlarının da azaldığını ifade eden Pekcan, Türkiye’nin geçen yıl uluslararası ticarette en başarılı performans gösteren ülkeler arasında yer aldığını dile getirdi.

Pekcan, küresel ticaretteki dar boğaz ve belirsizliklere rağmen özellikle ihracatta kaydedilen olumlu ve güçlü performansın Türkiye’nin ne kadar dinamik ve potansiyeli güçlü bir ülke olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

– İhracatçılara rekor destek

Bakanlığın geçen yılki faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Pekcan, İhracat Ana Planı’nda 17 hedef ülke ve 5 hedef sektör seçtiklerini, bu ülkelerin ithalatında ülke payı ile hedef sektörlerdeki ihracat payını yüzde 1’e çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.

Pekcan, “Çeşitli destek mekanizmalarımızla 2019’da 3,2 milyar lira fiili ödeme yaptık. Bu da Cumhuriyet tarihinde bugüne kadarki en yüksek ihracat destek rakamıdır. 2020’de bunu 3,8 milyar liraya çıkaracağız.” ifadesini kullandı.

İhracatçılara yeşil pasaporttaki ihracat alt limitini 500 bin dolara düşürdüklerini ve süreyi 4 yıla çıkardıklarını hatırlatan Pekcan, 13 bin 973 ihracatçıya yeşil pasaport verdiklerini aktardı.

Pekcan, yürütülen teknolojik dönüşüm projelerine değinerek, “Devlet Destekleri Yönetim Sistemi 1 Ocak itibarıyla devreye alındı. Bakanlıktan alınacak her türlü destek online olarak sistem üzerinden sonuçlandırılabilecek.” dedi.

2 Ocak itibarıyla ihracat desteklerinin otomasyon sistemi üzerinden online yapılabilmesine imkan sağlandığını belirten Pekcan, Ticaret Müşavirleri Ağı Projesi kapsamında “Müşavire Danışın Hattı”nın devreye girdiğini, serbest bölgelerde izleme ve kayıt altına alma işlemlerinin antrepo sistemi ile kullanılmasının sağlandığını, ETBİS Programı’nda kayıt girişleri ile ESBİS ve mobil uygulamayı devreye aldıklarını anlattı.

Pekcan, şöyle konuştu:

“Kolay İhracat Platformu’nun ilk fazının bu yılın ilk 6 ayında, ikinci fazının da yıl sonuna kadar tamamlanmasını planlıyoruz. Blokzincir uygulamalarıyla dış ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalara başladık. AB, Singapur ve Güney Kore ile veri ve belge paylaşımı için görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bazı pilot projeleri uygulamaya başladık. Bakanlığımızın desteklerinin basit bir dille anlatıldığı ‘kolaydestek.gov.tr’ adresinden bilgi veriyoruz.”

Eximbank’ın geçen yıl 44,1 milyar dolar finansman desteği sağladığını ifade eden Pekcan, “2020’de bunu 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. İhracat kredilerinin yüzde 53’ünü tek başına Eximbank gerçekleştirdi. Buradan finans desteği alan firma sayısı 12 bin 500 oldu. Bunu 13 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Finansman maliyetlerini düşürmek amacıyla en son Türk lirası kredileri yüzde 8,79’a kadar düşürüldü. 2020’de de kaynak maliyeti ve piyasa şartları dikkate alınarak bu faiz oranlarını daha da aşağı çekmeyi hedefliyoruz. 2019’da 6 yeni programı devreye aldık, 2020’de de yeni programlarla devam edeceğiz.” dedi.

– Gümrükler, iç ve dış ticarette bakanlık faaliyetleri

Son dönemde uluslararası ticarette artan korumacı tedbirlerle mücadelenin de öncelikleri arasında yer aldığını vurgulayan Pekcan, “2017’de ihracatımızın 893 milyon doları korumacılık önlemine tabiyken, 2018 yılında bu tutar yaklaşık 7,2 milyar dolara ulaştı. 2019’da ticareti kısıtlayıcı ek önlemler sonucunda 11 milyar dolara yaklaştı. İhracatımızın bu önlemlerden etkilenmemesi için gerekli tüm resmi girişimleri gösteriyoruz.” diye konuştu.

Pekcan, serbest ticaret anlaşmaları müzakerelerinde, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinde ve Brexit sürecinde ticaret diplomasisi yürüttüklerini belirterek, son dönemde uluslararası arenada ikili ticaret anlaşmalarının ön plana çıktığını ve önceliklerini bu doğrultuda şekillendirdiklerini bildirdi.

Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin hem AB hem Türkiye’nin menfaati ve öncelikleri arasında olduğuna dikkati çeken Pekcan, “Bu süreçte AB ve İngiltere arasında gerçekleştirilecek görüşmelere paralel olarak biz de kendi anlaşmalarımızı yapacağız.” ifadesini kullandı.

İhtisas serbest bölgelerini bu yıl devreye almayı planladıkları bilgisini veren Pekcan, bu bölgelerde yüksek teknolojili ürün ihracatını OECD ortalaması olan yüzde 14’e çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

Pekcan, 2019’da gümrüklerde dijitalleşme alanında birçok önemli adım attıklarını anımsatarak, 2020 yılında da gümrük işlemlerinin dijitalleştirilmesi, bürokrasinin azaltılması ve ticaretin kolaylaştırılması vizyonu çerçevesinde çalışmalarına devam edeceklerini dile getirdi.

Hava yolunda da ihracat işlemlerinin elektronik ortamda daha hızlı ve kontrollerin daha etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi için çalışmalara başladıklarını belirten Pekcan, şunları kaydetti:

“Hazine ve Maliye Bakanlığı ile birlikte ‘Ortak POS’ uygulamamızı gümrüklerimizde devreye alacağız. 2019 yılında Kapıköy, Sarp ve Çobanbey gümrük kapılarımızı modernize ettik. Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala gümrük kapılarımızın modernizasyonunu tamamlayacağız, Habur Gümrük Kapısı’nda inşaat çalışmalarını tamamlayıp burasını devreye alacağız. TÜBİTAK ile yaptığımız iş birliği protokolüyle Tarama Ağı Projesi sayesinde sınır kapılarında kullandığımız sistemin daha etkin analizini yapabilecek duruma geleceğiz. İthal ettiğimiz araç ve konteyner sistemlerini Türkiye’de üretmek için de Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile projemize devam edeceğiz.”

– Randevulu Sanal Sıra Sistemi kuyrukları önleyecek

Gümrük işlemlerinde risk analizi çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini dile getiren Pekcan, “Bütünleşik Veri Analitiği Projemiz gümrüklerdeki risk analizinin etkinliğini sağlayacak. Ocak ayı içinde bu projemizi devreye alıyoruz.” dedi.

Pekcan, gümrük kapılarında oluşan kuyrukların önüne geçmek için Randevulu Sanal Sıra Sistemi’ni Karkamış ve Kapıkule sınır kapılarında başlatacaklarını ifade ederek, bunu nisanda tamamlayacaklarını, daha sonra da diğer gümrük idarelerinde yaygınlaştıracaklarını bildirdi.

Veri Analitiği Mükemmeliyet Merkezi ile ilgili çalışmalara başladıklarına dikkati çeken Pekcan, bunun 2021’de devam edecek önemli bir proje olduğunu ve kamuda ilk olacağını söyledi.

Gümrüklerde kalan eşyanın ekonomiye kazandırılması amacıyla e-İhale Sistemi’ni online ve açık artırmayla gerçekleştirdiklerini hatırlatan Pekcan, şunları ifade etti:

“Burada üye sayımız 760 bini aştı. Araç satışlarımız ve gelirlerimizdeki artış yüzde 100’ü aştı. Türk malı imajının ve kalitesinin uluslararası piyasada önemini göz önünde bulundurarak ihracattaki ürünlerde ürün güvenliği denetimlerini yapıyoruz. 2019’da 460 bin ihraç partisinin yüzde 38’i denetlenmiş, yüzde 1,5’i uygunsuz bulunmuş. Hatta geri dönen ürünün en çok olduğu Rusya’ya giden domateslerin yüzde 100’ünü biz denetliyoruz.”

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.

Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”

“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.

“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“HAKLIYA HAKKINI TESLİM EDEMEYEN HİÇBİR OTORİTE VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.

Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”

“YARGININ BAĞIMSIZLIĞINA TARAFSIZLIK İLKESİNİ EKLEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.

Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.

Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”

“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.

Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.

İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.

Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.

“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”

İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”

“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”

Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”

Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”

Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

HABER BURADA

Dünya

Sevgisiyle yolumuzu aydınlatan Annelerimiz fedakârlığın, şefkatin ve merhametin en büyük timsalidir. Genç Gazeteciler

Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.

“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.

Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.

Anneler Günü’nüz kutlu olsun.

Annelerimizin duası üzerimizden eksik olmasın.

GENÇ GAZETECİLER

Mehmet Ali Setencioğlu | Enerji Petrol Medya Ceo

HABER BURADA

DÜNYA

seers cmp badge